Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/510 E. 2020/321 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/510 Esas
KARAR NO : 2020/321
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı … şirketinin dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait emtianın … numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, … Tic. Ltd. Şti.’ne ait 1 adet toz dolum makinesi ve 1 adet granül paketleme makinesi emtiasının ABD’de düzenlenecek fuarda geçici olarak sergilenmek üzere 23.07.2017 tarihli ve … numaralı konişmento ile … … gemisi ile İstanbul ‘dan ABD’ye taşınmış olduğunu; söz konusu makinelerin fuara teslimi sırasında hasarlı olduklarının tespit edildiğini; hasarla İlgili ekspertiz incelemesi de yapılmış olduğunu; ekspertiz incelemesi sonucu hasarın forklift çatalı darbesi ve kırılma, devrilme sonucu meydana geldiğinin tespit edildiğini; hasarın 1 nolu davalıya sigortalı tarafından ihbar edildiğini; konişraentonun 2 no.lu davalı … … Lojistik A.Ş. adına düzenlenmiş olduğunu, davalının taşıyan sıfatını haiz olduğunu; oluşan hasardan TTK’nun 1178. maddesi kapsamında sorumlu olduğunu, 1 no.lu davalı … Lojistik Hizmetleri Taşımacılık Ltd. Şti.’niıı ise navlun faturası düzenlemiş olduğunu, bu nedenle TTK’nun 1138. maddesi kapsamında akdi taşıyan olduğunu dava dışı sigortalının uğradığı zararın tarafından tazmin edilmiş olduğu, TTK’nun 1472. maddesine göre hukuken sigortalının haklarına halef olduğunu; ayrıca ibraname de düzenlenmiş olup “kanuni halef’ sıfatının yanında TBK’nun 183. maddesi kapsamında “akdi halef’ sıfatını da haiz olduğunu; taşıyanın, hem kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş hem de hasar, eşyanın kendi hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olduğundan TTK m. 1178 uyarınca sorumluluğunun söz konusu olduğunu; davacı şirketin rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla borçlulara rücu başvurusunda bulunulduğunu; ancak bir sonuç alınamadığını; bunun üzerine borçlular aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını; borçlular/davalıların takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu” iddia ederek “… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyasına borçlu/davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu/davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine” karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Lojistik Hizmetleri Taşımacılık Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; 24.000 USD kıymetli 1 adet makinanın nakliyesi esnasında hasarlandığını, hasarın ne olduğu, nasıl olduğu, ne zaman tespit edildiği gibi hususların belirtilmediğini; hasar tutanağı veya hasar beyanı gösterilemediğini, hasarın gerekli açıklıkla belirtilmesi gerektiğini, kanun gereği ispat yükü üzerinde olan davacı, iddialarını ispat edecek yeterli delili dosyaya sunmadığını, hasar tutarının neye göre tespit edildiğinin anlaşılamadığını; dosyadaki beyanlar ve tarihler dikkate alındığında söz konusu ekspertiz raporunun delil niteliğinde olamayacağını, davanın reddine, aleyhine haksız olarak başlatılan icra takibi nedeniyle %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … … A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacı … sigortalısı olan … Tic. Ltd. Şti. ‘nin herhangi bir hukuki bağlantısı, sözleşmesi veya taahhüdünün bulunmadığını, bir kısım malların İstanbul Limanından … (ABD) Limanına nakliyesi amacı ile diğer davalı … Ltd. Şti. ile bir anlaşma yapmış olduğunu, … Ltd.’nin taşıma hizmetlerinden kaynaklanan zararlarda muhatabının, diğer davalı … Ltd. Şti. olduğunu, dosyaya sunulu konişmento ve belgelerden anlaşıldığını, dava konusu malların İstanbul içinde Ambarlı Limanına kadar taşınmasında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, aynı şekilde … Limanında malların gemiden indirilmesi ile birlikte sorumluluğunun sona ermekte olduğunu, dava konusu malların, İstanbul Limanından 23.07.2017 tarihinde tarafından düzenlenen … numaralı konişmento ile … … isimli gemiye yüklendiğini, 29.08.2017 tarihinde ABD’nin … Limanına boşaltılmış olduğunu; dava konusu olayda akdi taşıyanın diğer davalı … Ltd. Şti. olduğunu, kendisinin fiili taşıyan olduğunu, dava konusu mallarda hasarların 23.07.2017 – 29.08.2017 tarihleri arasında, yani … … isimli gemi ile taşınırken gerçekleşmiş olacağını, malların hasarlı olduğunun Las Vegas’taki fuar alanına teslim anında tespit edildiğini, dava konusu malların … Limanı terminalinden … isimli bir nakliye şirketine ait bir kamyon tarafından 08.09.2017 tarihinde teslim alınmış olduğunu, malların 29.08.20147 – 08.09.2017 tarihleri arasında … Liman terminalinde beklemiş olduğunu, … konteyneri teslim aldıktan sonra 20 km uzaklıktaki … deposuna götürmüş olduğunu konteyner takip kayıtlarına göre dava konusu malların içine konulduğu konteynerin boş olarak 11.07.2017 tarihinde konteyner deposuna geri dönmüş olduğunu; dava konusu malların, 21.09.2019 tarihine kadar 13 gün … deposunda kaldıktan sonra … LLC isimli şirketin nakliye aracı ile fuar alanma taşındığını, fuarda bulunan … isimli kişiye teslim edilmiş olduğunu, dava dilekçesinde, hasarın forklift çatalı darbesi ve kırılma, devrilme sonucunda meydana geldiğinin ifade edildiğini, dosyaya sunulu konişmento vb. belgelerden malların tarafından 40’ltk konteyner ile taşındığını, 40’lık konteynerin ebatlarının 11.98 mt x 2.35 mt x 2.35 mt., boş ağırlığının 3.700 kg olduğunu, konteynerin içindeki kargonun ağırlığının 5.600 kg olduğunu, toplam 10 tona yakın ağırlıkta ve 12 metre uzunluğundaki çelik bir konteynerin foıklift ile taşınamayacağını, forklift çatalının çelik konteyneri delerek içindeki mallara hasar verdiğini düşünmenin mümkün olmadığını, bu durumun da davacının iddiasının doğru olmadığını, malların … Limanından kamyon ile alınarak götürüldüğünü, konteyner dışına çıkartıldığı andan sonra zarar görmüş olduğunu, dava konusu zararın sorumluluğundaki dönem ve alanlarda gerçekleşmiş olmasının mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava; nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın deniz yolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalıya ödenen hasar tazminatının davalılardan TTK 1472 maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali davası olup, uyuşmazlığın; tarafların husumet ehliyetleri, geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, usule uygun süresinde bir hasar ihbarının bulunup bulunmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluğunun bulunup bulnmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 16/02/2018 havale tarihli raporda özetle; Davacı …’nın dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 hükmü uyarınca kanunen halef olduğu;1. davalı …’ın akdi taşıyan, 2. davalı … …’in fiili taşıyan sıfatını ve bu sıfatlarla pasif husumet ehliyetini haiz olduklarını, Hasarın TTK m. 1185/1’e uygun şekilde taşıyana ihbar edildiğine yahut TTK m. 1185/2’ye uygun olarak tarafların katılımıyla mahkemece inceleme yapıldığına dair bir belge ya da bilgi bulunmadığından TTK m. 1185/4 uyarınca ispat yükünün yer değiştirdiğini, uzman bilirkişinin teknik değerlendirmeleri çerçevesinde dava konusu yük hasarının akdi ve/veya fiili taşıyanın sorumlu olduğu bir sebeple meydana geldiğini, zarar miktarının ve sorumluğun üst sınırının hesaplanmasının gerekeceğini, uzman bilirkişinin görüşüne göre 46.842,12 TL olarak hesaplanan zarar miktarının gerçekçi ve kadri marufunda olduğunu, davalı taşıyanların sorumluluğunun toplam 2.700 ÖÇH ile sınırlı olduğunun değerlendirildiği kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
Dava halefiyete istinaden açılmış olup, dosyaya sunulan ve dava dışı sigortalı tarafından düzenlenmiş bulunan … numaralı faturada yer alan “iş bu mallar 25/09/2017-27/09/2017 tarihleri arasında … … Las Vegas 2017 fuarında sergilenmek üzere gönderilmektedir. Süresi içerisinde geri getirilecektir” kaydından, malın mülkiyetinin devredilmediği, mülkiyetin dava dışı sigortalıda kaldığı dolayısıyla dava dışı sigortalının davaya konu yük üzerinde sigortalanır menfaatin bulunduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan ve davacı … tarafından düzenlenmiş bulunan … numaralı emtia nakliyat sigorta poliçesinin incelenmesinden, davacının dava dışı sigortalıya ait dava konusu yükü, dava konusu taşıma bakımından nakliye rizikolarına karşı sigorta himayesi altına aldığı ve dosyaya sunulan … Bankası’na ait dekonttan, davacının dava dışı sigortalısına 22/03/2018 tarihinde 46.642,12 TL ödediği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının, sigorta himayesi kapsamındaki rizikonun gerçekleşmesi sonucunda, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ödemesi gereken sigorta tazminatını ödediği; dolayısıyla dava dışı sigortalısının haklarına TTK 1472 maddesi uyarınca halef olduğu ve aktif husumet ehliyetine sahip bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; “Taşıyan” kavramı bakımından belirleyici unsur, taşıma işinin gerçekleştirilmesi değil, bunun taahhüt edilmesidir. Dolayısıyla taşıyan, üstlendiği taşımayı bizzat icra edebileceği gibi, gemi işleten biri ile akdedeceği sözleşme aracılığıyla da ifa edebilir. Donatan veya gemi işletme müteahhidi ile akdedilen navlun sözleşmesine asıl navlun sözleşmesi; asıl navlun sözleşmesi aracılığıyla ifa edilecek olan diğer navlun sözleşmesine ise alt navlun sözleşmesi denilmektedir. Bu doğrultuda, taşıtana karşı deniz yoluyla yük taşıma taahhüdünde bulunan, ancak taahhüdünü bizzat yerine getirmeyen kimse alt taşıyan; taşımayı fiilen gerçekleştiren kimse ise asıl taşıyan olarak adlandırılmaktadır. Birden fazla alt navlun sözleşmesi akdedilmesi durumu ile sıklıkla karşılaşıldığından, taşıtana karşı taşıma taahhüdünde bulunan (alt) taşıyan ile işlettiği gemi vasıtasıyla taşımayı bizzat icra eden (asıl) taşıyan arasında çoğu kez birden fazla (alt) taşıyan yer almakta; dolayısıyla mesele diğer taşıma türlerine nazaran çok daha karmaşık bir mahiyet arz edebilmektedir. TTK 1191/1 maddesi çerçevesinde fiili taşıyan, bir taşımanın icrasının tamamen veya kısmen kendisine bırakıldığı kişidir. Dolayısıyla, fiili taşıyan sıfatı bakımında, fiili taşıyanın taşımanın kendisine bırakılan bölümünü fiilen icra edip etmediği hususu, belirleyici bir unsur değildir. Diğer bir ifadeyle, gerek akdi gerekse fiili taşıyan sıfatları bakımından esas olan, taşıma işinin gerçekleştirilmesi değil, bunun taahhüt edilmesidir. Fiili taşıyanı akdi taşıyandan ayıran husus ise, fiili taşıyanın, taşıtana değil akdi ya da diğer bir fiili taşıyana karşı taahhütte bulunmasıdır. Dolayısıyla fiili taşıyanın da akdi taşıyan gibi taşıma taahhüdünde bulunan kimse olduğu; ancak taşıtana değil akdi taşıyana veya diğer bir fiili taşıyana karşı taahhütte bulunduğu ifade edilebilir. Fiili taşıyan sıfatı bakımından taşımanın fiilen icra edilmesinin ve yüke zilyet olunmasının aranmaması, aynı zamanda birden fazla kimsenin fiili taşıyan sıfatını haiz olabilmesini mümkün kılmaktadır.
1 numaralı davalı …, 06/02/2019 havale tarihli dilekçesinde dava dışı sigortalı ile arasında bir fuar lojistik sözleşmesi akdedildiğini kabul etmiştir. Dosyaya sunulan ve 26/07/2017 tarih ve … numaralı navlun faturasında “… Fuar Lojistik Hizmet Bedeli” ve “taşıma şekli: deniz yolu” açıklaması yer almaktadır. Buna göre 1 numaralı davalının dava konusu yükün Amerika’ya taşınması işini üstlendiği; dolayısıyla akdi taşıyan sıfatını ve pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan ve 2 numaralı davalı … tarafından düzenlenen, 23/07/2017 tarih ve 260117000250 numaralı konişmento kayıtları incelendiğinde ise; dava konusu taşıma işinin icrasını 2 numaralı davalı … …’e bıraktığı; bu çerçevede 2 numaralı davalının fiili taşıyan sıfatını haiz olduğu anlaşılmaktadır. Şu hâlde, … … dc taşıma işinin icrasının kendisine bırakılması dolayısıyla TTK 119l/l maddesi anlamında fiili taşıyan sıfatına sahiptir. Esasen 2 nuumaralı davalı … …, dosyaya sunulan 05/02/2019 havale tarihli dilekçesinde fiili taşıyan olduğunu beyan ve ikrar etmekle pasif husumet ehliyetini haiz kabul edilmiştir. Netice olarak davaya konu emtiaları ise fiilen ihbar olunan … Acenteliği’nin acenteliğini yaptığı, dava dışı … SA tarafından … numaralı konşimento tahtında taşınmıştır.
Uyuşmazlık konusu istem, … numaralı konşimento tahtında ABD/Las Vegas … … 2017 fuarında geçici olarak sergilenmek üzere İstanbul’dan gönderilen 2 adet makinanın varış yerinde hasarlanmış olmasından dolayı davalıların sorumlu olduğu iddiasına dayanmaktadır. Dosyaya mübrez Ekspertiz raporundan; makinelerin Amerika’da 25/09/2017-27/09/2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan … … Las Vegas 2017 fuarı için gönderildiği ve dava konusu hasarın fuarda kurulum aşamasında tespit edildiği, fuara gönderilen makinelerin 1 adet toz dolum makinesi vc 1 adet granül paketleme makinesi olduğu ve Fuar alanında düzenlenen kaza tutanağında makinelerin kasalarında bir hasar bulunmadığı, kasaların sağlam olduğu, hasarın kasalar açıldıktan sonra tespit edildiği belirtilmiştir.
2 numaralı davalı … … LOJİSTİK TİCARET A.Ş. şirketi tarafından düzenlenen, … numaralı konişmentonun üzerinde bulunan, “… , ” kaydından; emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, istiflenmesi, ve sayımı işlemlerinin yükleten dava dışı sigortalı … sorumluluğunda gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada; 29/08/2017 tarihinde … limanına tahliye edilen … … numaralı konteynerin gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra 08/09/2017 tarihinde … limanı TTI terminalinden çıkışı esnasında ve/veya … adlı nakliyeci tarafından kamyonla yaklaşık 20 km uzaklıktaki … isimli depoya teslimi ve içerisindeki malların buraya tahliyesi esnasında düzenlenmiş herhangi bir hasar tutanağına rastlanmamıştır. Dosyada, 21/09/2017 tarihinde, yani mallar konteynerden depoya boşaltıldıktan 13 gün sonra depodaki sigortalı emtianın … … … LLC. adlı nakliyeci tarafından kamyonla, 446 km uzaklıktaki … … adlı fuar alanına taşındığı ve burada 22/09/2017 tarihinde … isimli şahsa herhangi bir hasar bildirimi olmaksızın teslim edildiği ve kasaların dışının sağlam olduğu, hasarın ise … …ında kurulum aşamasında kasalar açıldıktan sonra tespit edildiği ve bunun üzerine … … yetkilisi tarafından 22/09/2017 tarihli bir tutanak düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; uluslararası konteyner taşımacılığında, tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirildikten sonra gerek liman/gümrük görevlileri gerekse gemi acentesi tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen hasarlar tespit edilip “… ” olarak tanımlanan “Konteyner El Değiştirme ve Hasar Makbuzuna” işlenmektedir. Ancak davayı konu olayda … … numaralı konteynerle ilgili, gerek yükleme limanı olan Ambarlı’da gerek aktarma limanı Portekiz’in Sines limanında gerekse varış limanı olan ABD’nin … limanında konteynerin dış yapısının hasarlı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi, belge veya tutanak dosyaya sunulmamıştır.
Sigortalı … Makina’ya ait makinadaki hasarın, ilk defa 22/09/2017 tarihinde Las Vegas’taki fuarda kurulum aşamasında ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Dava konusu 2 adet makinanm 2 ayrı ahşap kasa içerisine yerleştirilmesi, istiflenmesi, sabitlenmesi ve daha sonra da bu ahşap kasaların konteyner içerisine yüklenmesi ve sabitlenmesi işlemlerinin bizzat sigortalı yükleten … Makina tarafından yapılmış olduğu da göz önüne alındığında makinalardaki hasara yol açan olayın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği bilirkişilerce de tespit edilememiştir.
TTK 1185/1 maddesi uyarınca “zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gi’ın içinde gönderilmesi yeterlidir. İhbarnamede zıya veya hasarın neden ibaret olduğunun genel olarak belirtilmesi gereklidir.” hükmü yer alamktadır. TTK 1185/2’de ise eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek olmadığı hüküm altına alınmıştır. Dosya içeriğinde hasarın TTK 1185/1 maddesine uygun şekilde taşıyana ihbar edildiğine yahut TTK 1185/2 maddesine uygun olarak tarafların katılımıyla mahkemece inceleme yapıldığına dair bir belge ya da bilgi bulunmamaktadır. TTK 1185/4 maddesi uyarınca “eşyanın zıya veya hasan ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir” düzenlemesi mevcuttur.
Ancak yukarıda bahsedildiği üzere, hasarın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılamadığından ve taşımaya konu konişmentolardaki “… ,” kaydı gereği yüklerin yükletenın sorumluluğunda, konteyner içerisine yüklendiği, istiflendiği, sayıldığı ve mühürlendiği, taşıyıcı/taşıyanın konteyner içerisindeki yükün akıbetinin ne olduğu hususunda sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, varma yerinde yapılan kontrollerde konteynerin mühürlerinin sağlam olduğunun tespiti karşısında, emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından ve dosyada alınan bilirkişilerce dosya kapsamındaki belgeler çerçevesinde yapılan teknik inceleme neticesinde, hasarın tam olarak ne şekilde, hangi aşamada oluştuğunu ve taşıyanların sorumlu tutulabileceği bir sebeple meydana gelip gelmediğini tespit edilemediğinden; hasarın, davalıların sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine;
Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 563,33 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 508,93 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekili için takdir edilen 4.080,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair,davacı vekili ile davalı … Ltd. Şti vekilinin yüzüne karşı, davalı … A.Ş. yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza