Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/494 E. 2019/447 K. 28.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/479 Esas
KARAR NO : 2019/454
DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin deniz taşımacılığı sektöründe hizmet veren saygın ve güvenilir bir firma olduğu, davalı/borçlu …Sanayi ve Tic. A. Ş. ile müvekkili şirket arasında davalının 3000 kilogramlık yükünün … limanından alınıp … Limanı’na taşınması hususunda fiyat istemesi üzerine icap-kabul şeklinde ticari sözleşme kurulduğu, söz konusu sözleşme ile taahhüt edilen taşımacılık hizmetlerinin müvekkili tarafından sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirildiğini ve müvekkili şirket tarafından hizmet karşılığı ödemeler üzere 60 gün vadeli çekler ile yapıldığını, çeklerin ödeme günü kuru üzerinden yapılan hesaplamada doğan kur farkına ilişkin borcun tüm şifahi talep ve uyarılara rağmen ödenmemesi üzerine taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile borçluya karşı takibe geçildiğini, ancak davalı borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine yapmış olduğu haksız itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından yapılan icra takibine vaki haksız, usul ve yasaya aykırı itirazının iptali ile takibin devamını ve itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesini, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği gibi taraflar arasında arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, davalının yapacağı hizmete karşılık müvekkili şirket ile anlaşılan bedel üzerinden çek verildiğini, çekin ödendiğini, ticari hayatta bu şekilde ödemeler yapıldığını, davacının hangi çek olduğunu ve çek miktarını belirtmediğini, istemiş olduğu bedele esas olan çeki belirlemediğini, alacağın kaynağına esas olan çekten bahsedilmediğini, taraflar arasında davacının iddiasını isbat edecek yazılı sözleşme olmadığını, davacının bir takım yazışmalardan bahsederek ispat yoluna gittiğini, yazışmaların tarafların anlaştığı anlamda delil olmadığını, müvekkili şirketin yazışmaları kabul ettiğine dair hiçbir belge ve cevabın olmadığını belirterek haksiz davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava, davalıya ait malların taşımasından kaynaklı navlun ve diğer giderlere ait faturaların çek ile ödenmesinden kaynaklı kur farkı alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlık taraflar arasında davalı tarafın çek ile yaptığı ödemelerde tahsil günü kurunun esas alınacağına ilişkin bir anlaşmanın bulunup bulunmadığı, davacı tarafça kur farkının talep edilip edilemeyeceği ve alacak var ise miktarının tespiti hususlarında toplanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 30/10/2018 tarihinde davacı alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine 1.651,69 USD için icra takibine başlandığı, davalı borçluya ödeme emrinin 02/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 06/11/2018 tarihinde süresi içerisine borca itiraz ettiği ve davanın da İİK 67. maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde 18/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişiden alınan 27/09/2019 havale tarihli raporda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2017 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğunu, 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğunu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığını ve davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, incelenen davalı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğunu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı şirketin davalı yan ile aralarında bulunan ticari ilişkide USD para cinsinden cari hesap kullanarak alacağını takip ettiği ve davalı yana düzenlediği faturaların tamamını USD para cinsinden düzenlenen faturalar olduğunu, davalı şirketin tarafına düzenlenen USD döviz cinsi fatura bedellerine karşılık davacı yana TL para cinsinden çekler vererek ödeme yaptığını, işbu çeklerin TL cinsinden olmasından dolayı çeklerin alındığı tarihteki kur miktarı ile çeklerin tahsil edildiği tarihteki kur miktarı arasındaki farklılıktan kaynaklı olarak davacı yanın icra takip tarihi olan 31/10/2018 tarihi itibariyle davalı …San. ve Tic. A.Ş.’den 1.625,64 USD kur farkı alacağının bulunduğunu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında ise, tarafına düzenlenen USD döviz cinsi fatura miktarının TL cinsinden miktarı kadar davacı yana birebir TL cinsinden çek vererek davacı yana ödeme yapmasından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 31.10.2018 tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı …San. ve Tic. A.Ş.’nin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğünü bildirmiştir.
Eldeki dosyada davacı tarafça hizmetin verildiği noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. Somut olayda ihtilaf, davalı tarafça ifa edilen taşımadan kaynaklı bedellerin ödemelerinin 60 gün vadeli çekler ile yapılmasında dolayı taraflarca farklı tarihlerdeki kurların esas alınmasından kaynaklanmaktadır. Davacı vekili çekin tahsil edildiği gün kurunu esas alırken; davalı ise çekin keşide tarihi kurunu esas almaktadır. Davacı vekili taraflar arasında tahsil günü kurunun esas alınacağına dair anlaşma bulunduğunu, bu hususun davalıya yazılı olarak bildirildiğini belirtmekle buna ilişkin 10/12/2018 tarihli mail yazışmalarını delil olarak dosyaya sunmuştur. Ancak anılan mail yazışmaları incelendiğinde taraflar arasında tahsil günü kurunun esas alınacağına dair açık bir anlaşma veya kabulün bulunduğu konusunda mahkemede kanaat oluşmamıştır. Zira sunulan mail yazışmalarına davalı tarafça ne şekilde cevap verildiği anlaşılmamakla birlikte davalı tarafta bu yazışmaları kabul etmemiş aksine bu hususta bir anlaşmalarının bulunmadığını beyan etmiştir. Ayrıca yazışmanın tarafların yetkilileri arasında gerçekleştiğine ilişkin de bir açıklık bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasında 60 gün vadeli çekler ile yapılan ödemelerde hangi kurun esas alınacağına dair bir anlaşmanın bulunmadığı mahkemece kabul edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü için USD olarak düzenlenen faturalar karşılığı TL olarak verilen çeklerle ilgili hangi tarihli kurun esas alınması gerektiğini açıklamak gerekmektedir. Davacı tarafından düzenlenen faturaların USD cinsinden olduğu görülmekle kural olarak kur farkı istenebilmesi mümkün ise de; dava konusu uyuşmazlıkta davalının 60 gün vadeli çekle ödemede bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabilir. Buna rağmen, ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceği Yargıtay … Hukuk Dairesi … E. … K. Sayılı ilamı ile karar altına alınmıştır. Ayrıca dosyada alınan bilirkişi raporu ile de kur farkı dışında davacı alacağının bulunmadığı tespit olunmuştur.
Yargıtay’ın bu yöndeki yerleşik kararı ile ödeme aracı olan çek ile yapılan ödemelerde TL olarak kabul edilen çeklere ilişkin tahsil tarihi gözetilerek kur farkı talep edilemeyeceğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 150,65 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 106,25 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır