Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/475 E. 2020/174 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/475 Esas
KARAR NO : 2020/174
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sigorta A.Ş. nezdinde … no.lu emtia blok abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan … Tic. A.Ş.’nin alıcısı olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunda elektrik pano ve ekipmanları cinsi emtiaların … gemisi ile deniz yoluyla İtalya’dan Mersin’e, akabinde 2 farklı TIR’a yüklenmek suretiyle Velayat -Türkmenistan’a nakliyesi esnasında hasara uğradığını; hasara dair tutanak tutulduğunu, yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda 25.09.2017 ve 12.02.2018 tarihli ekspertiz raporlarının düzenlendiğini, davalı aleyhine T.C. … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça borca ve yetkiye itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamıne, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşımanın iki ayrı taşıma aracı ile yapılmış multimodal bir taşıma olduğu ve multimodal taşımalara ilişkin uluslararası FIATA kararlarına göre eşyanın tesliminden sonra 9 aylık süre içerisinde yargıya başvurulmadığı takdirde dava hakkının düşeceğini, bu 9 aylık sürenin eşyanın teslimi tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını, dosyaya sunulan ekspertiz raporuna göre eşyanın şantiyeye varış tarihinin 15.12.2016 olduğunu ve hasar iddiası için 04.01.2018 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nde 2018/… E. sayılı ve 10.05.2018 tarihinde 2018/… E. sayılı dosya ile icra takibi açılmış olduğunu, hak düşürücü sürenin dolmuş olduğunu, taşıyıcıya yasal süre içinde bildirim yapılmadığını, özellikle 253 kap içinden sadece 3 parçada hasar oluşmuş olmasının hasarın taşıma sırasında meydana gelmediğini açıkça gösterdiğini, malın şantiye sahası içerisinde hasarlanmış olabileceği ihtimalinin daha yüksek olduğunu, hak düşürücü süre geçtikten sonra icra takibi yapıldığını, süresinde hasar bildirimi yapılmadığını, davaya konu taşımanın çoklu taşıma olduğunu, bu taşımanın FIATA kurallarına tâbi olduğunu, buna göre taşıyıcının sorumluluğunun zıya ya da hasara uğrayan eşyanın gayri safi ağrılığının her bir kilogramı için 2 ÖÇH ile sınırlı olduğunu, yine aynı şekilde TTK m. 1186 uyarınca da taşıyıcının sorumluluğunun hasara uğrayan eşyanın gayri safi ağırlığının her bir kilogramı için 2 ÖÇH ile sınırlı olduğunun düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın konusunun, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenin yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunup bulunmadığı ve hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı, taşıma şekli dikkate alındığında davada Fıata kurallarının uygulanıp uygulanmadığı ve hasarın miktarının tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas numaralı icra takip dosyası incelendiğinde, davalı borçlu aleyhine 10/05/2018 tarihinde icra takibine başlandığı, davalı borçluya ödeme emrinin 14/05/2018 tarihinde tebliği akabinde davalı borçlu tarafından 16/05/2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu eldeki davanın ise, 17/12/2018 tarihinde İİK 67 maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas numaralı icra takip dosyası incelendiğinde, davalı borçlu aleyhine 04/01/2018 tarihinde icra takibine başlandığı, davalı borçluya ödeme emrinin 08/01/2018 tarihinde tebliği akabinde davalı borçlu tarafından 10/01/2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu eldeki davanın ise, 17/12/2018 tarihinde İİK 67 maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan raporunda özetle; davalının dava konusu taşıma bakımından taşıyıcı sıfatını haiz olduğu ve dava konusu taşımanın hem deniz hem de karayolu ile taşımayı içeren karma bir taşıma olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını, dava dışı sigortalı …’ın dava konusu yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunduğu ve davacının, dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 uyarınca halef olduğunu, dosya içeriğinde hasarın TTK m. 1185/1’e uygun şekilde taşıyana ihbar edildiğine yahut TTK m. 1185/2’ye uygun olarak tarafların katılımıyla mahkemece inceleme yapıldığına dair bir belge ya da bilgi bulunmadığından ispat yükünün TTK m. 1185/4 uyarınca yer değiştirdiğini, kurulda bulunan uzman bilirkişinin teknik değerlendirmesi çerçevesinde, zararın davalının sorumlu olduğu bir sebepten meydana geldiği hususunun ortaya konulamamış olduğunu, dolayısıyla davacı üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediğinden davalı taşıyıcının dava konusu yük hasarından sorumlu tutulamayacağını, dava konusu yük hasarından doğan tazminat talep hakkının 1 yıllık süre geçtiğinden TTK m. 1188 uyarınca düştüğünü, kurulda bulunan uzman bilirkişinin görüşüne göre ekspertiz raporunda yapılan hesaplamanın kadri maruf olduğunu, mahkemenin davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu ve hak düşürücü sürenin de dolmamış bulunduğu kanaatine ulaşması hâlinde toplam zarar miktarı sorumluluk sınırının altında kaldığından 13.733,50 Amerikan Dolarının tamamının talep edilmesinin mümkün olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile davaya konu uyuşmazlık bakımından multimodal bir taşıma söz konusu olduğundan deniz ticaret hükümlerinin değil TTK 902 maddesi uyarınca TTK birinci ve ikinci kısım hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu nedenle TTK 855 maddesinin uygulanması gerekiğini belirtmiştir. Taşımanın multimodal bir taşıma olduğu hususu davalı vekilinin de kabulünde olmakla, uyuşmazlık bakımından CMR 2. Maddesi gereği CMR hükümlerinin uygulanması da söz konusu olmakla eldeki dosyada TTK 902/1-d maddesi uyarınca kanun maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, TTK 855. maddesinin öncelikle uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Kaldı ki CMR hükümlerinin uygulanması ihtimalinde dahi CMR 32. maddesi gereğince de öngörülen süre 1 yıldır. Bu nedenle davacı vekilinin bilirkişi raporunun, hak düşürücü süre bakımından tespitine yönelik itirazları mahkemece dikkate alınmamıştır.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Davalı tarafından FIATA kuralları gereğince emtianın tesliminden itibaren başlayacak 9 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği itirazında bulunulmuş olup mahkemece de hak düşürücü sürenin resen dikkate alınması gerekmektedir.
Bilirkişi raporu ile de tespit olunduğu üzere hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiği davacı vekilince de ispat olunamadığından uyuşmazlıkta TTK 1188 maddesinin uygulanması gerektiği değerlendirilmekle; TTK nun 1188. maddesi gereği “eşyanın zıyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşer ve bu süre eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği veya eşya hiç teslim edilmemişse, onun teslim edilmesinin gerektiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Zıyaı ve hasarından ileri gelen zararın tazmini için taşıyana talep ve dava hakkına ilişkin bu süre niteliği itibariyle hak düşürücü süredir.” hükmü yer almaktadır. Dava konusu emtianın ise dosyada mevcut olan ve dava dışı sigortalı … tarafından dava dışı … Brokerliği’ne hitaben yazılan yazıda, dava konusu yükün sahaya ulaşma tarihi 16/12/2016 olarak belirtilmiştir. Dava dışı sigortalı … tarafından düzenlenen Eksik-Fazla-Hasarlı Malzeme Tutanağı’nda da emtiaların nihai teslim tarihi aynı şekilde 16/12/2016 olarak gösterilmiştir. Buna göre emtianın, gönderilene teslim tarihinin 16/12/2016 olduğu, bir yıllık hak düşürücü sürenin HMK 92/2 maddesi gereği 16/12/2017 sona erdiği, 2018/… E. sayılı icra takip dosyasında 04/01/2018 tarihinde icra takibine başlandığı, … İcra Dairesi’nin 2018/… E. sayılı icra takip dosyasında ise 10/05/2018 tarihinde icra takibine başlandığı anlaşılmakla, davacının davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş, davacı tarafından icra takibinin kötüniyetli yapıldığı ispatlanamadığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminatının da reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.270,88 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.216,48 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır