Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/449 E. 2019/231 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/449 Esas
KARAR NO :2019/231
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :28/11/2018
KARAR TARİHİ :14/05/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; Müvekkili olduğu şirketin …/İsviçre de yerleşik olan dava dışı … S.A. Firmasından yaklaşık 2.000 ton miktarında takriben 100 konteynera isabet edecek tutarda yüklü miktarda iplik anlaşması yaptığını, yapılan anlaşmaya göre malın teslim yerinin İstanbul … Limanı, malın teslim şeklinin CİF (mal bedeli, navlun ve sigorta satıcıya ait) olduğunu, malın ödeme şeklinin ise teyitli ve geri dönülmez … banka akreditif ödemesi olduğunu, dava dışı satıcı … S.A firmasının anlaşmaya konu malların bir kısmının taşıma işlemi için davalı şirket ile anlaştığını, anlaşma konusu malların bir kısmının davalı tarafından sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini, bir kısmının ise -davalının yasal olmayan hapis hakkı uygulaması nedeniyle- teslim alınamadığını bildirildiğini, davalı nakliyeci müvekkilinin ithalatına konu malları, konşimentoda bildirdiği şekilde deniz taşıması yolu ile nihai varış limanı olan … Limanına getirdiğini, elindeki konşimento asıllarının müvekkil bankasına ibrazını sağlayarak malın akredif bedellerinin dava dışı gönderici … S.A. Firmasına ödenmesini temin ettiğini, bir kısım mallar içinde müvekkile varış ihbarını yaptığını, ihbarını yaptığı malları müvekkile teslim etmemesinin gerekçesi olarak Endonezya’daki imalatçı firmanın dava dışı satışı … S.A. Firmasından alacağını alamadığı için malların teslimine izin vermediğini ileri sürdüğünü, tüm yazılı ve sözlü ısrarlı taleplere rağmen davalı firmanın ordinosunu teslim etmemesi üzerine malların tasfiye sürecinde kalma tehlikesi ve müvekkil zararının daha fazla artmaması için taşıyanın navlun alacağı iddiası dışında mallar üzerinde hapis hakkı uygulanamayacağını, satışın CIF satış olması ve tüm bedellerin de ödendiği hususları da göz önüne alındığından mahkemenizin … D.iş sayılı dosyasından 30.000,00 TL teminat yatırılması sonrasında malların müvekkile teslimine karar verilmiş, 20/11/2018 tarihinde mahkemenizin … D.iş sayılı dosyasından alınan müzekkere uyarınca gümrük işlemleri tamamlanmak suretiyle konşimentoya konu mallar teslim alındığını, müvekkilinin yapılan sözleşme neticesinde tek yükümlülüğünün satış bedelini ödemek olduğunu, navlun bedelinin ön ödemeli olarak (… ) gönderci … S.A. tarafından davalıya peşin ödendiğini, davalı tarafından konşimentoya açıkça şerh edildiğini, davalı firma tarafından elindeki konşimento asıllarının müvekkil bankasına ibrazını temin ettiğini, malın tüm bedellinin, dava dışı satıcı firmaya ödenmesini sağladığını, akabinde ise malı tesliminden imtina ettiğini ve müvekkilinin malına kavuşmasını geciktirerek ticaretinin gerçekleşmesine engel olduğunu, gümrük işlemleri tamamlanarak malların limandan çıkarılabilmesi için bekleme nedeniyle … Liman İşletmelerine 19.390,27 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını, yasal ve makul süreler içerisinde varış ihbarını yaparak malların ordinosunu müvekkile teslim etmiş olması durumda bu kadar yüksek miktarda değil de Liman ardiye bedeli olarak 2.390,27 TL’sini makul boşaltma ve süre masrafı olarak ödemeyi öngörmekle kalan 17.000,00 TL’nin fiilen ödeme gününden itibaren işleyecek reeskont fazi ile birlikte rucuen davalıdan tazmin ve tahsili ile müvekkil siparişlerini yerine getirebilmek ve ticaretine devam ettirebilmek için iç piyasan yeniden emsal ürün iplik ve bu ipliklerden dokunmuş kumaş alımı yapmak zorunda kaldığını ve finans maliyeti olduğunu ve maddi kayba uğraması sebebiyle şimdilik 13.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tazmini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesin özetle; Dava Değeri 30.000,00 TL olarak belirtilmiş olmasına rağmen netice ve talep kısmına bakıldığında ve davacı tarafından talepler göz önünde bulundurulduğunda kabul anlamına gelmemek üzere dava değerinin 60.000,00 TL’ye tekabül ettiğini, bu yönde yapılacak inceleme neticesinde HMK. M. 120 uyarınca davacıya mehil verilmesi, verilen mehil neticesinde eksiklik tamamlandığında davacı taleplerinin dava şartı yoklunda davanın usulden reddine hükmedilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçeside Cenevre/İsviçre’de yerleşik dava dışı … S.A. Firmasından yapılan iplik anlaşması neticesinde dava dilekçesinde öne sürülen ilk iddianın davacı ile müvekkil arasında herhangi bir akdi ilişkinin bulunmadığını, müvekkilin taşıma konusu işi üstlenmesine sebebiyet veren hukuki ilişkiye dava dışı … S.A. ile girişmiş olsa da bu ilişki neticesinde dava konusu 2473 no.lu emre yazılı konşimento düzenlendiği ve bu konşimentoda hamil olarak gözüken dava dışı … Bankası A.Ş.’nin ciro yoluyla konşimentodan doğan haklarını davacıya devrettiğinin görüldüğü, davacı ile müvekkil arasında Türk Ticaret Kanunu’nun 1237(1) maddesi gereği konşimento ilişkisinin bulunduğunu, bu itibarla davacının müvekkil ile arasında akdi bir ilişki olmadığına yönelik iddianın hukuken dayanaksız olduğunu, dava dilekçesinde öne sürülen ikinin iddianın eşyanın davacı tarafa geç tesellümünden dolayı müvekkil sorumluluğu olduğunu, müvekkil tarafından konşimentoya konusu eşyayı gönderen konumundaki davacının emrine amade tutulması ve buna ilişkin bildirimi davacıya yapmasına rağmen, eşya tesellümünden kaçınıldığını, gümrükten eşyanın çekilebilmesi için gerekli ordino talebini hiçbir zaman müvekkile iletmediğini, aksine gümrüğe eşyanın millileşmesine engel olmak maksadıyla devamlı olarak süre uzatımı dilekçesi verdiğini, bu gecikmenin sebebinin konşimentoda yer alan kap adedi ve ağırlık ile donatan konşimentosundaki kap adedi ve ağırlık arasındaki tutarsızlığın olduğunu, bu tutarsızlığın gümrüğe verilen özet beyandan anlaşıldığını, donatan ve konşimentosu ile dava konusu konşimento arasındaki davacı ile dava dışı … S.A. Arasındaki satım sözleşmesi gereğince satın alındığı iddia olunan 2.000 tonluk ipliğin tek partiden ziyade birden fazla partide taşınmasının gerekmesi ve parti parti müvekkile teslim edildiğini, müvekkilden daha taşımayı gerçekleştirecek gemi yükleme limanına gelmeden davacının akreditif uygulamasıyla mal bedelini dava dışı … S.A.’ya ödenebilmesini temin maksatlı tesellüm konşimentoları düzenlenmesinin istendiğini ancak gelen yükün ve geminin kapasitesine bağlı olarak zaman zaman dava konusu olayla olduğu gibi eksik diğer partilerde ise fazla malın gemilere yüklendiği, donatan yükleme konşimentosu ile dava konusu tesellüm konşimentosu arasındaki farklılığın davacı elindeki dava konusu konşimentonun değiştirilmesi suretiyle bertarafı gerektiği ve o zamana kadar konşimentolar bu şekilde taraflar arasında değiştirilmesine rağmen davacı bu konşimentoyu talebe rağmen değiştirmekten kaçındığını, dava dışı yükleten konumundaki … S.A.’ya iletildiği ve davacı ile dava dışı … S.A. Arasındaki görüşmelerin neticelendirilmesindeki sürecin eşyanın davacı tarafa tesellümünü geciktirdiği, eşyanın tesellümündeki gecikmenin davacının hakimiyet sahasındaki bir olaydan meydana geldiği, davacının alacaklı temerrüdünün söz konusu olduğu, taşıyan konumundaki müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, dava dilekçesinde ileri sürülen üçüncü iddia taşıyan konumundaki müvekkilinin söz konusu gecikmeden doğan fazla ardiye ücreti ve tesellüm edilmeyen eşya yerine satın alınmak zorunda kalınan mal bedelinden sözde sorumluluğun TTK. M. 11186’de navlun tutarının 2,5 katıyla sınırlandığını, müvekkil sorumluluğuna gidilecek olsa dahi bu sorumluluk miktarı navlun 2,5 katını geçmeyeceği, müvekkil tarafından dava konusu taşıma için düzenlenen faturadan da anlaşılacağı üzere navlun tutarının 3.100-ABD Doları’nın 2,5 katı olduğuna göre müvekkilden talep edilebilecek sözde tazminat tutarının 7.750,00 – ABD Doları ile sınırlı olduğunu, bu tutarın üzerinde müvekkilden ardiye ücreti ya da ikame mal ücreti gibi dolaylı tazminat talebinde bulunmanın mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının tanzim olunabilecek tek talebinin fazladan ödediği ardiye ücreti olabileceği ve bunun da sınırlı sorumluluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı ile dava dışı … S.A. Arasındaki satış ilişkisine konu eşyanın partiler halinde taşınması ve somut davaya konu taşımada davacı fazla eşya tesellüm etmişken, diğer iki partide eksik mal tesellüm ettiği iddiasının İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava ikame ettiğinden ve her iki dava arasında HMK. M. Çerçevesinde irtibat bulunduğu , bu davanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, müvekkilin hak ettiği herhangi bir demuraj (sürastarya) alacağının olmadığı,eşyanın tesellümünden gecikmenin davacıya atfedilen bir sebebe dayandığından TTK. M. 1174 (3) gereğince sürastarya parası isteme hakkı bulunmadığı, bu yönde davacının bu yönde müvekkile “İthalat Kabul, İç Nakliye ve Demuraj Genel Taahütnamesi” verdiğini, buna ilişkin düzenlenen faturaların davacıya tebliğ edildiği ve bu tutarların fiili nakliyeciye ödendiği, bu sebeplerle davacının taleplerinin dava dışında yokluğunda davanın usulen reddini, dosyanın İstanbul 17 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, her iki davanın taraflarının aynı olduğu, taraf beyanlarında da belirtildiği üzere parsiyel taşıma nedeniyle dosyalar arasında hukuki irtibatın da bulunduğu ve incelenen dosyanın daha önce açıldığı anlaşıldığından … esas sayılı dosya ile eldeki dosya arasında hukuki ve fiili yönden irtibat bulunması nedeniyle davaların birlikte görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından, HMK.nın 166. maddesi gereğince eldeki dosyanın mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Eldeki dosyanın mahkememizin … esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, yargılamanın bu dosya üzerinden devam edilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılama harç ve masrafların birleşen dosya üzerinde belirlenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, esas hükümle birlikte yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır