Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/44 E. 2019/114 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/44 Esas
KARAR NO :2019/114
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :07/02/2018
KARAR TARİHİ :12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Imo numaralı … gemisine davacı tarafından 06.09.2015 İle 21.12.2015 tarihleri arasında davacı şirket tesisinde havuzlama ve bakım onarım hizmeti verildiğini, tamir hizmetinin 24.07.2015 tarihli sözleşme kapsamında verildiğini, davacının tüm işlemlerinin eksiksiz olarak ifa ettiğini, davacı tersaneden beklenen hizmetin eksiksiz ve tam olarak süresinde alındığına dair taraflarca teslim protokolü ve ödeme garanti mektubunu Mahkeme bilgisine sunduklarını, taraflarca 450.000 USD üzerinden anlaşma sağlandığını, söz konusu alacak bedelinin davalılardan 3 no.lu davalı … Ltd. tarafından kısmen ödendiğini, 26.550,00 USD tutarında bakiye alacağın ödenmediğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası tahtında ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, mahkemece 12.08.2016 tarihli sözleşme gereği bakım onarımın subuta, TTK 1352. Madde kapsamında söz konusu alacağın deniz alacağı olması ve parasal değer hususunda mahkemede kanaat oluşması nedenleriyle geminin ihtiyaten haczine karar verildiğini, söz konusu ihtiyati haciz kararının …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası kapsamında icraya konulduğunu, ödeme emrinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davalılar tarafından icra takibi konusu alacağa itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulünü, itirazın iptaline ve takibin devamını, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi nedeniyle davalıların İİK m. 72 uyarınca alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalılar tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile 1 ve 3 numaralı davalılar arasında imzalanmış bir gemi tamir sözleşmesi olmadığını, bu nedenle 1 ve 3 numaralı davalılar bakımından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından düzenlenen gemi tamir faturasına göre ise l ve 2 numaralı davalılar davanın muhatabı olmadığını, bu nedenle 2 numaralı davalı bakımından da pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının davanın esasına ilişkin iddialarının yersiz olduğunu, … Tersanesinin gemiyi 250.0000 – 300.000 USD gibi bir tamir masrafı ile 45 gün gibi bir sürede tamir edebileceği yönündeki beyanı uyarınca tamiri için … Tersanesi ile anlaşıldığını, gemi ilgilileri tarafından … Tersanesine gerekli ödemelerin yapıldığını, gemi tamir işlerine başlandıktan 20 gün sonra İstanbul Tersanesinin taraflar arasındaki sözleşmeye uymadığını, geminin tamirinin devamı için gemi ilgililerinin dışarıdan temin edecekleri personel ve malzemelerin tersaneye girişine haksız olarak izin vermediğini, davacının haksız tutumu karşısında 45 gün olarak anlaşılan tamir süresinin uzadığını, geminin yaklaşık 4 aylık bir sürede tersaneden çıkabildiğini, davacı tarafından düzenlenen 450.000 USD tutarında faturama fahiş olduğunu, geminin fiilen alıkoyulduğu 2,5 aylık dönemde haksız olarak faturalandırıldığını, davacı tarafından yapılan bir takım işlerin eksik ve hatalı olması nedeniyle tersaneden ayrılmasına takiben … Tersanesine gittiğini, eksik ve hatalı İşlerin burada bir aylık bir sürede tamamlanabildiğini, eksik ve hatalı yapılan işler için … Tersanesine ayrıca ödeme yapılmak zorunda kalındığını, bu süre zarfından geminin kullanılamaması nedeniyle zarara uğradığını, geminin anlaşılan sürede tamir edilmemesi sonucu işletilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybının 200.000 USD’nin üzerinde olduğunu, bu şartlar altında davacının alacaklı olmadığı gibi borçlu olduğunu, davacı tarafından tamir işlemlerinin eksiksiz İfa edildiğine yönelik beyanlar ve belgelerin kabul edilmediğini, davacı tarafından iddia edilen teslim protokolü ve ödeme garanti mektubu ve diğer evrakların davalı şirketlerin yetkilileri tarafından imzalanmadığını, teslim protokolü ve ödeme garanti mektubunun davalı şirket yetkililerince imzalanmadığına dair itirazları saklı kalmak kaydıyla belgelerin davacının gemi tamir takvimine uymaması ve tamir işlerini aksatmamasına rağmen geminin tamirinin devamı için gemi ilgililerinin dışarıdan temin edecekleri personel ve malzemelerin tersaneye girişine haksız olarak izin vermemeleri sonu imzalanmak zorunda kalındığını, davacı tarafından dayanak gösterilen belgeler gabin ve müzayaka hali altında imzalandığını belirterek usul ve davanın esasına yönelik itirazları uyarınca haksız davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 25/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Yapılan mali inceleme sonrasında dosyaya sunulan banka ödeme dekontları, çek tevdi bordroları ve davacının ticari defterleri ile gemî işleteni 3.davalı … Ltd. tarafından toplam 423.450 USD Ödeme yapıldığı ve fatura bedelinden davacının 26.550 USD bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği, bu meblağdan sorumluluğun TTK m. 1061 f. 2 anlamında üçüncü kişilere karşı donatan sayılan kişi … & Co. ve ödeme Garanti Mektubu uyarınca … & Co. ile birlikte … Ltd. olduğu, l nolu Davalrnın mevcut belgeler çerçevesinde sicile kayıtlı malik olduğu ne var ki geminin deniz ticaretinde 2 nolu … & Co. tarafından kullanıldığı, bu sebeple l nolu Davalının pasif husumetinin bulunmadığı, gabinin (aşırı yararlanma) TBK m. 28’de yer alan şartlar oluşmadığı için somut olayda söz konusu olmadığı, tamir raporunun ekinde bulunan muhtelif renkli fotoğraflardan geminin oturma hasarına maruz kaldığı ve çelik yapısında ağır hasar oluştuğunun gözüktüğü, raporda açıklandığı üzere … Denizcilik tarafından gemiye yapılmış bu işlerin, davacı tersanenin yaptığı ve faturalandırdığı işlerin eksik/hatalı olmasından kaynaklanan işler olduğu sonucu çıkarmak mümkün olmadığı, davacı tersanenin, işin başında davalıya gönderdiği teklifte, yapılacak işlerin birim fiyatları gösterilmiş olmakla, gemiye yapılan iş ve verilen hizmetlerin karşılığında faturalandırılmış olan 450.000 USD bedelin fahiş olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddeleri gereğince mahkememizin görevinin tayini için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı tersanenin, … adlı geminin bakım, onarım ve tamir masrafları nedeniyle oluşan alacağın tahsilini talep ettiği, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olduğu, uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekeceğinin anlaşıldığı, nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … karar sayılı 27/04/2018 tarihli kararında ve 27/03/2019 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamında da benzer nitelikteki uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekeceğinden bahisle Genel mahkemelerin görevli olduğuna işaret edildiği, mahkememizin görevinin deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara ilişkin olması nedeni ile işbu dava yönünden mahkememizin görevsiz olduğu, bu durumda 6102 sayılı yasanın 4. Maddesi gereğince deniz ticareti ve deniz sigortaları dışındaki uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğundan karar kesinleştiğinde, süresinde, talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır