Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/430 E. 2018/450 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/430 Esas
KARAR NO : 2018/450

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 13/02/2014
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …ile …arasında görülmekte olan hakem kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkememizin … esas … karar sayılı 02/03/2016 tarihli kararı ile “…HMK nın 439/ğ Maddesinde , hakem kararının kamu düzenine aykırı olması iptal nedenleri arasında sayıldığından bu hususun mahkemece resen incelenmesi gerekmektedir. Haksız fesih tazminatı tarafların serbest iradeleri ile kabul ettikleri hukuki bir yaptırım olup, özünde BK nın 179. Maddesinde (Eski BK nın 158. Maddesi ) düzenlenen cezai şart niteliğindedir. BK nın 182/son maddesinde ( Eski BK 161/ son madde) ” Hakim faiş gördüğü cezayı tenkis ile mükelleftir ” hükmü kabul edilmiş olup ,sözkonusu yasa maddesi kamu düzeninden sayıldığından resen nazara alınması gerekmektedir. Tacirler arasındaki uyuşmazlıklarda cezai şartta indirim yapılması ise ancak hükmolunacak cezai şartın diğer tarafın ticari hayatının mahfına neden olması halinde mümkündür. Hakem heyetinin kamu düzeninden sayılan BK nın 161/ son maddesi hükmünü kararında değerlendirilmemiş olması iptal nedeni olduğundan , HMK nın 439 /ğ maddesine göre hakem kararının bu nedenle de iptali gerektiği kanaatine varılmakla , açıklanan tüm bu nedenlerle davanın kabülü ile dava konusu 13/01/2014 tarihli hakem kararının iptaline” dair oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen iptal kararı davalı …tarafından süresinde temyiz edilmiş olup, oy çokluğu ile verilen kararın bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz talebi üzerine dosya Yargıtaya gönderilmiş olup , Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas ve … karar sayılı ilamı ile “6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinde hangi şartlarda hakem kararlarının iptal edilebileceği dokuz bent halinde sayıldığı, davacı vekili iddialarını HMK’nın 439/2-b.ç.d.e.ğ. bentlerine dayandırdığı, mahkemece 439/2-e. ğ. bentlerindeki koşulların gerçekleşmiş olduğu, hakem heyetinin uzmanlığı olmadığı halde tazminat hesabı yaptığı, bunun yerine bilirkişiden rapor alması gerektiği ve davacının mahvına yol açabilecek miktardaki tazminattan BK 162/son fıkrası uyarınca tenkis yapılabileceğinin dikkate alınmadığı gerekçeleriyle hakem kararının iptaline karar verildiği, taraflar arasındaki sözleşmeyle aralarında çıkacak uyuşmazlıkların hakem heyeti kararıyla çözüleceğinin kararlaştırıldığı, buna göre oluşturulan üç kişilik hakem heyeti incelemeleri sonucunda bir karara varılmış olduğu, hakem heyeti süreci yürütürken bilirkişiden rapor alıp almamakta takdir hakkına sahip olduğu gibi, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve tahlili de hakem heyetine ait olduğu, hakem heyeti kararının esası, yerinde olup olmadığı, hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı gibi hususlar hakem heyeti kararının iptali istemli davada tartışma konusu yapılamayacak olup, mahkemece bu nedenlerle davanın reddi gerekirken hakem heyetinin takdirine ve kararının esasına yönelik değerlendirilmeler yapılmasının doğru görülmediği…” gerekçesi ile hükmün bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamından sonra mahkememizin … esasına kaydedilen dosyanın incelenmesi neticesinde … esas … karar sayılı 03/05/2017 tarihli kararı ile “…hakem heyetince yukarıda açıklanan söz konusu hususlar gözardı edilerek yani bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınması cihetine gidilmeden haksız fesih tazminatına hükmedilmesinin HMK’nun 439/2-e maddesi ile MK’nun 4.maddesinde düzenlenen hak ve nesafet kurallarına aykırı olduğu, öte yandan BK’nun 162.maddesinde yer alan tenkis hükümleri kamu düzeninden sayıldığından hakemlerce tenkis konusunun kararda tartışılmamış olmasının HMK’nun 439/ğ maddesine aykırılık teşkil ettiği kanaatine varılmakla açıklanan tüm bu hususlardan dolayı mahkememizin önceki kararında direnilmesine, bu kapsamda davanın kabulü ile dava konusu 13/01/2014 tarihli hakem kararının iptaline karar vermek gerekmiş, mahkememizin 02/03/2016 tarihli önceki kararında direnilmesine, davanın kabulü ile dava konusu 13/01/2014 tarihli hakem kararının iptaline, taraflar vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde yasa yolu (Hukuk Genel Kurulu yolu) açık olmak üzere” oy birliği ile karar verilmiştir.
Davalı vekili 15/05/2017 tarihli tehiri icra talepli temyiz/süre tutum dilekçesi mahkememize ibraz ettiği, yine davalı vekili 23/06/2017 havale tarihli direnme kararının bozulması talepli dilekçe ibraz ettiği, davacı vekilince ibraz edilen cevap dilekçeleri ile birlikte tüm dosya muhteviyatı temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna 18/07/2017 tarihinde gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … esas … karar sayılı 27/09/2018 tarihli kararı ile “…yerel mahkemece verilen direnme kararından sonra yapılan kanun değişikliği dikkate alındığında açılmış olan iptal davasının bölge adliye mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Hâl böyle olunca mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 439/1. maddesinde, 7101 sayılı Kanun’un 60. maddesi ile yapılan değişiklik sonrasında uyuşmazlığın çözümünde bölge adliye mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu değişik gerekçe ile direnme kararının bozulması gerekmiş; bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları inceleme konusu yapılmamıştır.
SONUÇ: Direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma neden ve kapsamına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun’un 440-III/4. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.09.2018 gününde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.” şeklinde karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu kararı ile mahkememizce verilen direnme kararı “görevden dolayı” bozulmuş olduğundan, Hukuk Genel Kurulu kararı gereğince mahkememizin görevsizliğine, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … esas … karar sayılı 27/09/2018 tarihli kararı gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNDE Hakem Kararı İptali davalarına bakan dairesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
Tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 20/11/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …