Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/427 E. 2021/218 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/427 Esas
KARAR NO : 2021/218
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde tekne sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … botunun, ana makine değişimi için davalılardan …ne ait olan ve diğer davalı … AŞ’ne Su Araçları Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … isimli yüzer vinç ile karaya alınması esnasında yüzer vincin bomu boşalarak … Botunun üzerine düşmesi sonucunda bot da ciddi hasar meydana geldiğini, eksper tarafından yapılan inceleme sonucunda meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili şirketçe tekne sahibine 355.791,55 TL tutarında ödeme yaptığını, müvekkili şirket ödemiş olduğu hasar bedelini davalı taraftan talep ettiğini, davalılardan … AŞ’nin ödeme talebini “hasara sebebiyet veren vinç ile hasara uğrayan botun aynı sigortalıya ait olması” gerekçesiyle haksız ve dayanaksız olarak reddettiğini, hasara uğrayan bot ile hasara sebebiyet veren vincin farklı araçlar olduğunu, sigorta poliçeleri ile teminat altına alınan rizikoların da farklı olduğunu, sigortalı botta hasara sebebiyet veren vincin donatanı ile sorumluluk sigortacısı olan davalı … AŞ’nin hasar bedelinden müşteren ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 355.791,55 TL tazminatın ödeme tarihi olan 11/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen hasarın müvekkili kuruluşun ilgili birimleri tarafından botun sigortacısı davacı şirkete bildirildiğini, onarıma başlamasının uygun olduğunun müvekkili kuruluşa bildirildiğini, meydana gelen hasarla ilgili davacı tarafından 355.791,55 TL’nin müvekkili kuruluşa ödendiğini, davacı sigorta şirketinin müvekkili kuruluştan poliçe çerçevesinde yaptığı ödemeyi dolaylı yoldan geri almaya matuf talebinin sigorta müessesinin özüne aykırılık teşkil ettiğini, davaya konu olayda müvekkili kuruluşun kusurunun bulunmadığını, poliçelere konu deniz araçlarının kullanımı ve işletilmesinden kaynaklanan hasar ve sorumluluk taleplerinin müvekkili kuruluş dışarıda tutularak sigorta şirketleri arasında hallinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalısının üçüncü kişi olmadığından haklarına halef olmadığını, davacının davayı açmakta hukuki bir ehliyetinin bulunmadığını, sigortalının kendi su aracına kendi yüzer vinci ile verdiği hasar nedeniyle ödemede bulunan davacı sigortacının sorumlu üçüncü kişi olmadığını,kusurlu sigortalısının uğradığı hasarın ödenmesi nedeniyle sigortalısının mali mesuliyet sigortacısı olan müvekkiline halefiyet yolu ile dava açma hakkının bulunmadığını, hasarın meydana geldiği hadisenin çatma olmadığını, aynı sigortalıya ait iki su aracının çatması sebebiyle bir tazminat talebinin ortaya çıkması halinde, sigortalının sigortacıdan talepte bulunma hakkının olduğunu, sigortacının da su araçlarının farklı donatanlara aitmiş gibi aynı haklara sahip bulunduğunu, müvekkilinin mali mesuliyet poliçesi ile teminat altına alınan bir rizikonun mevcut olmadığını belirterek davanın husumet yokluğu ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi Heyet Raporunda Özetle; … botu’nda meydana gelen hasara denizden alınarak karaya konulması operasyonu sırasında, bu hizmeti veren … Yüzer Kreynin bom’unun operasyon tamamlanıp yukarıya kaldırılması sırasında , ani olarak boşalıp ‘un üzerine düşmesinin sebep olduğu; bu nedenle de dava konusu edilen hasara sebebiyet veren tarafın … olduğu, …u’na atfedilebilecek herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, … Botu’nda meydana gelen ve poliçe kapsamında davalı Donatan’a ödenen hasar tutarının toplam 355.791,55 TL olduğu; bu tutarın Bot’da söz konusu kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderilmesi için yapılması zorunlu ve normal piyasa koşullarıyla da uyumlu ve makul harcama olduğu, zarar gören … Botu ile … yüzer kreynin işleten ve malikinin davalı Liman İşletmesi Genel Müdürlüğü olduğu, zarar veren ile zarar görenin aynı şahıs olması nedeniyle TBK 135.md düzenlenen alacaklı – borçlu bahsedileceği , TBK 135. Md belirtilen durumun gerçekleşmesi halinde borcun sona erdiği, Davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen 5864 numaralı “Su araçları sorumluluk sigorta poliçesi ” ile ” … ” isimli zarara sebebiyet veren …’e 20.02.2017-2018 vadeleri arası için teminat verildiği , poliçenin sorumluluk poliçesi olduğu, poliçenin 6.4 ve 6.5. Md de aynı sigortalıya ait su araçları arasında meydana gelen olaylar dolayısıyla sigortalısına özel şartlarla teminat verildiği, olayın çatma olarak nitelendirilmemesi nedeniyle 6.4.m adde kapsamında değerlendirilmediği; 6.5. Md kapsamında bir zarar olsada madde düzenlenmesinin istisnasında zararın başka bir sigortadan karşılanması teminat dışı durum olarak düzenlendiği, SU ARAÇLARI SORUMLULUK SİGORTASI POLİÇESİ ” 6.5. Madde kapsamındaki zarardan dolayı başvuru hakkının sadece başka poliçe ile teminat verilmemiş olmak şartıyla sigortalıya tanındığı, davaya konu olayda zarar gören … botunun zararının davacı … sigorta a.ş tarafından düzenlenen … numaralı Tekne Sigorta Poliçesi kapsamından davacı tarafından karşılandığı, davacı …A.Ş. İle davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalılarının aynı şahıs ( …) olduğu, … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısı aynı olan ” Su Araçları Sorumluluk Sigorta Poliçesi ” Kapsamında 6.5. Md son cümlesinde yer alan istisnai düzenleme sebebiyle başvuru hakkı bulunmadığı, aynı işverene ait araçlar arasında zarar meydana gelmese idi ancak davacının davalı tarafından düzenlenen ” Su araçları sorumluluk sigortalısı poliçesi ” kapsamından rücu hakkını kullanarak talepte bulunabileceği görüşünü bildirmişlerdir.
Bilirkişi Heyeti Ek Raporunda Özetle; Aynı donatana ait su araçları arasında “ÇATMA ” rizikosunun gerçekleşmesi kaydıyla poliçe özel şartları 6.4. md. düzenlemesi gereğince “su araçları farklı donatanlara aitmiş gibi ayın haklara sahip” olunacağı düzenlemesi gereğince davacı tekne sigortacısının halefiyet hakkına dayalı olarak davalı … AŞ’den talepte bulunma hakkı olacağını ancak olay “”ÇATMA” olarak kabul edilmediğini. Özel şartların 3.7. md. düzenlemesinde yer alan “ÇATMA” harici bir nedenden zararın kaynaklanması halinde ise, özel şartların 6.5. md. de donatanlar aynı olsa dahi sorumluluk poliçesinden sigortalı için teminat verilmiş ise de, verilen teminat ile ilgili istisna hali düzenlendiğini. Zarar gören su aracının zararı başka bir sigorta île temin edilmiş olması halinde 6.5. md. uygulama dışı kaldığını. Dolayısıyla 6.5, md. yer alan sorumluluk düzenlemesine göre ancak zarara uğrayan ve başka bir sigorta ile zararı karşılanmayan sigortalı yönünden hak doğurmakta olduğunu, zararını karşılayan mal sigortacısına halefiyet yolu ile böyle bir hak tanınmadığını. Açıklanan sebeplerle davacı talebinin, … Sigorta AŞ’nin düzenlediği poliçenin özel şartları 6.4 ve 6.5. md. kapsamında değerlendirilmeyeceği yönündeki kök raporda belirtilen bilirkişi kanaatinde değişiklik olmadığını. Davacının bilirkişi kök raporunu rapor bütünlüğü içinde değerlendirmesi halinde itiraz dilekçesinde belirttiğini, “kök raporun sonuç bölümünün son cümlesinin” rücu hakkının varlığını ortaya koyan bir tespit olmadığı anlaşılacağını. işbu ek raporda davacı taraf kök rapora itiraz gerekçeleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu 03.03.2020 tarihli kök rapordaki kanaatlerinin korunduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Dava; Tekne sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan botda meydana gelen hasar nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472.maddesi uyarınca davalılara rücu edilmesi istemine ilişkindir,
Dosya kapsamına göre, 19.07.2017 tarihinde hasara uğrayan … botunun davacı sigorta şirketi nezdinde … nolu tekne sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, hasara sebebiyet veren … isimli yüzer vincin de davalı … Şirketi tarafından su araçları sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğu, davalı …nün hasarlanan bot ile hasara sebebiyet veren vincin maliki, işleteni ve aynı zamanda da her iki sigorta poliçesine göre sigortalı konumunda olduğu belirlidir.
Davalı … Sigorta A.Ş., hasara sebebiyet veren … isimli mavna vinci ile hasarlanan … isimli botun aynı sigortalıya ait olması, davacınında zarar gören 3.kişi konumunda olmaması nedeniyle TTK’nın 1478.maddesine göre dava hakkının bulunmadığı gibi kusurun kendi sigortalısına ait olmasından dolayı TTK’nın 1472.maddesi uyarınca halefiyet yolu ile de dava hakkının bulunmadığını, davacının dayandığı “su araçları mali mesuliyet sigorta poliçesinin” 6.4. Maddesinin iki su aracının çatışmasına ilişkin bir madde olduğu, oysa ki dava konusu hasara sebebiyet veren hadise çatma sayılamayacağından davacının bu maddeye göre de rücu hakkının bulunmadığını ileri sürmekte olup davalı … de davacının sigorta poliçesi tahtında yaptığı ödemeyi dolaylı yoldan geri almaya matuf talebinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunularak her iki davalı açısında da davanın reddi istenmektedir.
Dava dosyasında davacı tarafından sigortalı … botunda meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı …ne ödenen hasar bedelinin davalılara rücu edilmesi talep edilmekte olup TTK’nın 1472.maddesine göre sigortalıya ödeme yapılması rücu için tek başına yeterli olmayıp rücu hakkınında bulunması gerekmektedir.
Davalı … davacının sigortaladığı bot ile aynı zamanda zarara sebebiyet veren … isimli yüzer vincinde maliki olduğundan bu durumda dava konusu olayda zarar gören ile zarar sorumlusunun aynı şahıs / kurum olması nedeniyle TBK’nın 135.maddesine göre alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi söz konusudur. Alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi halinde TBK’nın 135.maddesine göre borç sakıt olduğundan bu durumda somut olay açısından davalı … Genel Müdürlüğünün sorumluluğu da sona erecektir.
Zarara sebebiyet veren … isimli vince ait … nolu su araçları sorumluluk sigorta poliçesinin ikinci sayfasında “Aksi açıkça ve yazılı olarak sigortacı tarafından kabul edilmediği sürece teminat, özel şartlar ve istisnalar poliçenin düzenlendiği tarihte güncel olan … A.Ş. Su araçları sorumluluk sigortası özel şartlarına tabidir” açıklamasına yer verildiğinden davalı … şirketinin sorumluluğu açısından poliçenin özel şartları belirleyici olacaktır. Poliçe özel şartlarının 6.4 maddesinde, ” aynı sigortalıya ait iki su aracının çatması sebebiyle bir tazminat talebinin ortaya çıkması halinde, sigortalının sigortacıdan talepte bulunma hakkının olduğu ve sigortacıda su araçları farklı donatanlara aitmiş gibi aynı haklara sahip olacağı ” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm ile alacaklı / borçlu birleşmesi yönünden fark gözetilmeksizin aynı sigortalıya ait iki su aracının çatışması halinde su araçları farklı işletenlere aitmiş gibi değerlendirme yapılacağı kabul edilmiştir. Dava konusu olayda hem davacı hemde davalı sigorta şirketleri poliçe özel şartlarının 6.4 ve 6.5 maddelerine dayanmakla birlikte 6.5 maddenin yorumu her iki tarafçada farklı şekilde yapılmaktadır. Alınan bilirkişi raporlarında teknik bilirkişilerce de teyit edildiği üzere hasarın meydana geldiği olayda sigortalı botun vinç vasıtasıyla karaya alınıp takaryalar üzerine oturtulmasının akabinde vincin bomu yukarı kaldırıldığı esnada birden bire boşalarak sigortalı botun üzerine düşmesi sonucu hasarın gerçekleştiği saptanmış olup bu durumda ortaya çıkan riziko çatma niteliğinde olmadığından poliçenin 6.4 maddesinin olaya uygulanamayacağı kabul edilmiştir.
Poliçenin 6.5 maddesindeki düzenleme ise ” 3.7 ve 3.9 nolu özel şartlara istinaden sigortalıya ait ve tazminat talebine konu bir su aracının, yükün veya diğer eşyanın ziya olması veya hasarlanmasına müteakip bir tazminat talebinin ortaya çıkması halinde sigortalının sigortacıdan talepte bulunma hakkının olduğu ve sigortacıda zayi olan veya hasarlanan su aracı üçüncü kişilere aitmiş gibi aynı haklara sahiptir, meğer ki bu ziya ve hasar su aracı, yük diğer eşya veya şeyin sahip olduğu bir diğer sigortadan tahsil edilebilir olsun ” şeklindedir.
Özel şartların 3.7 maddesinde ” Herhangi bir su aracının yük veya diğer eşyanın çatma haricinde bir nedenle zayi olmasından, hasarlanmasından gecikmesinden ve enkazının kaldırılmasından kaynaklanan sorumlulukların teminat altında olduğu” 3.9 maddesinde ise ” herhangi bir su aracı yahut onun içerisinde taşınmış, taşınması planlanan herhangi bir yük veya eşya dışındaki bir cisme ilişkin kayıp veya hasarı yada buna ilişkin çelişen haklardan doğan sorumlulukların teminat altında olduğu ” düzenlenmesine yer verilmiştir. Buna göre özel şartların 3.7 ve 3.9 maddelerinde düzenlenen koşullarda sigortalıya ödeme yapılabileceği belirtilmiş olup meydana gelen rizikonun 3.7 maddenin içeriğine daha uygun olduğu anlaşılmaktadır. 3.7 maddede çatma harici bir sebeple meydana gelen zarardan bahsedilmektedir. Ancak 6.5 maddenin devamında “meğerki bu ziya ve hasar su aracı, yük, diğer eşya veya şeyin sahip olduğu bir diğer sigortadan tahsil edilebilir olsun” şeklinde teminatın istisnasına yer verildiği görülmektedir. Buna göre zarara uğrayan, su aracı diğer eşya ve şey zararını sahip olduğu diğer sigortadan tahsil etmiş ise bu durumda sigortalının zararı su araçları sorumluluk sigorta poliçesi teminatında değerlendirilemeyecektir.
Davacı vekili tarafından Davalının sigortacısı olduğu … isimli vince bir başka gemi veya su aracı tarafından zarar verilmesi … isimli vincin hasara uğrayan konumunda olması hali için davalı tarafın yorumunun geçerli olabileceği oysaki davada … isimli vincin zarara sebebiyet veren olduğu, hasarlananın ise … Botu olduğu poliçenin 6.5 maddesinde belirtildiği gibi botun sigortalısının müvekkili şirkete başvurarak zararının tazminini talep ettiği müvekkilinin de hasar tazminatını ödediği, şayet tekne sigortacısı oldukları botta meydana gelen hasar bir başka sigortadan tahsil edilse idi ancak bu durumda müvekkili şirketin davalıya başvuruda bulunma hakkının söz konusu olamayacağı halde somut olayda hasar bedelinin müvekkili şirketçe ödendiğini bu nedenle ödenen sigorta tazminatının rücuya engel bir durumun bulunmadığı ileri sürülmüş olup davacı vekilinin itirazlarının karşılanması için alınan ek raporda; olayın çatma olarak kabul edilemeyeceği özel şartların 3.7 maddesi düzenlemesinde yer alan çatma harici bir nedenden zararın kaynaklanması halinde ise özel şartların 6.5 maddesinde donatanlar aynı olsa dahi sorumluluk poliçesinden sigortalı için teminat verilmiş ise de verilen teminat ile ilgili istisna halinin düzenlendiği zarar gören su aracının zararın başka bir sigorta ile temin edilmiş olması halinde 6.5 maddenin uygulama dışı kalacağı dolayısıyla 6.5 maddede yer alan sorumluluk düzenlenmesine göre ancak zarara uğrayan ve başka bir sigorta ile zararı karşılanmayan sigortalı yönünden hak doğmuş olduğundan zararını karşılayan mal sigortacısına halefiyet yolu ile böyle bir hakkın tanınmadığı,” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce ek rapordaki değerlendirilmeler yerinde görülmekle sonuç itibariyle davacı … Sigorta A.Ş.’nin su araçları sorumluluk sigorta poliçesinin 6.5 maddesinin son cümlesinde yer alan istisnai düzenleme nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuru hakkının bulunmadığı kanaatine varıldığından yapılan tüm bu değerlendirmeler neticesinde heriki davalı hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 59,30 TL karar harcının 6.076,04 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6.016,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 33.355,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 21/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır