Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/419 E. 2020/51 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/419
KARAR NO : 2020/51
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı … Tic A.Ş.’ye ait emtianın Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi İle tarafından teminat altına alındığını; sigortalısına ait 7.325.270 kg dökme pelet mısır glüteni yemi emtiasının 27/07/2017 tarihli ve 22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32 ve 33 numaralı konişmentolar tahtında … gemisine yüklendiğini ve … USA’dan Mersin / Türkiye’ye taşındığını; emtialar teslim alındığı sırada geminin 3 no.lu ambarından tahliye edilen emtianın kızışma hasarlı, yanmış, yer yer kömürleşmiş durumda olduğunun görüldüğünü; hasar ile ilgili ekspertiz incelemesi yapıldığını; konişmentonun davalı adına düzcnlenmiş olup, davalının taşıyan sıfatını haiz olduğunu ve oluşan hasardan TTK’nun 1178. maddesi kapsamında sorumlu bulunduğunu; dava dışı sigortalının uğradığı zararı tazmin ettiğini; 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine göre hukuken sigortalının haklarına halef olduğunu; ayrıca ibraname de düzenlenmiş olup “kanuni halef sıfatının yanında TBK’nun 183. maddesi kapsamında “akdi halef’ sıfatını da haiz olduğunu; taşıyanın, hem kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermediğini hem de hasarın, eşyanın kendi hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana geldiğini; dolayısıyla TTK 1178 uyarınca taşıyanın sorumluluğunun söz konusu olduğunu; borçlular aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında başlatılan takibe borçlu/davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olup iptalinin gerektiğini” iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, takibin haksız şekilde durmasına neden olan davalılar/borçlular aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilrnesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu olayda “acentelik” yaptığını, borçluya izafeten acente vasfıyla hizmet vermiş olduğundan TTK 105 vd. maddeleri ve Yargıtay içtihatları uyarınca acentenin acente vasfıyla yaptığı işlemlerin, adına hareket ettiği kişi hakkında hüküm doğurduğunu; dava konusu olayda herhangi bir mali mesuliyeti ve hukuki sorumluluğu bulunmadığından, sadece tebligat adresi olarak değerlendirilmesinin gerektiğini; karşı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını; davaya konu edilen eksik yük zararından/hasarından dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyan ederek izafeten açılan bir dava olmasından ötürü hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve davanın kendisi yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 10/12/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini ve davalı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 10/12/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edilmiş olmakla, davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 17/02/2020 tarihli celsede, 10/12/2019 tarihli dilekçelerini tekrar ettiklerini, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu nedenlerle; HMK 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince davadan feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğurması dikkate alınarak davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Gerekçesi açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 396,60 TL den karar harcı olan 54,40 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 342,20 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerince herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti istenmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır