Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/403 E. 2019/367 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2018/403 Esas
KARAR NO :2019/367

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :17/03/2016
KARAR TARİHİ :19/09/2019
KARAR YAZIM TARİHİ :20/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin hırdavat ve teknik malzeme satan bir firma olduğunu, davalı tarafın fatura konusu ürünleri müvekkilinden satın aldığını, müvekkilinin borçluya satıp teslim ettiği ürünler karşılığı fatura düzenlendiğini, müvekkilinin bu fatura alacağını alamadığını, alacağının sağlanması amacıyla İstanbul ….İcra Müdürlüğü’ nün…Esas sayılı takip dosyasında takip başlattığını, davalı tarafın icra dosyasına itiraz ederek takibi durduğunu itirazının da haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamını, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde dava açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın reddi gerektiğini, davalının müvekkili adına ve hesabına iş gören acente olduğunu, faturaların muhataplarının gemi donatanları olduğunu, faturaların davalıya tebliğinin sabit olmadığını, bu faturaların davalı adına ve hesabına düzenlenmesinin davalının borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, alınacak hükümlerin davalı acenteyi bağlamayacağını, acenteye karşı icra edilebilir olmadığını, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde yapılan yargılama neticesinde, 02/05/2018 tarih, … esas,… karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek davacı vekilinin talebi üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Görevsiz mahkemece aldırılan 29.03.2018 tarihli mali müşavir raporunda; davacının ticari defterlerini ibraz ettiği, hesaplarında kayıtlı bakiye 4.909,30 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının 4.909,30 TL asıl alacak talebinin yerinde olduğu, takip tarihinden itibaren davacı yanın temerrüt faizi talep edebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacının usul bakımından ticari defter kayıt ve belgelerini mevzuata uygun tuttuğu, ticari defterlerinin lehine delil vasfı gözetilerek davalı yandan 4.909,30 TL alacaklı olduğu, davalı yanın faturaların tebliğ edilmediği, faturaları acente sıfatı ile aldığı, davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı savunmaları bakımından usulüne uygun tuttuğu ticari defter sunmadığı, davacı ticari defterleri ile açık hesap sonucunun birbiri ile uyumsuz olduğu, taraflar arasında uygun bir cari hesap sözleşmesi de bulunmadığı, alacak borç hesabının açık hesap şeklinde işletildiği, davacı alacağı düzenlediği ve ticari kayıtlarında yer alan faturalardan bakiye alacak olduğu, davalı yanın 1.000 TL faturalara mahsuben ödemesinin taraflar arasında açık hesabı teyit ettiği, davacının somut olayda olduğu gibi İstanbul…İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı icra dosyasından takip talebi ve ödeme emrinde gösterilen şekilde sırf cari hesap bakiyesi şeklinde takibe girişmesi için cari hesap sözleşmesini ve hesap devre sonlarında oluşan bakiyeleri ortaya koyması gerektiği, davacının alacağının faturalardan bakiye alacak olduğu, davacı alacak mesnedi faturalarda 3.kişi gemi veya donatana hizmet verildiğine dair içerik bulunmadığı; aksine faturaların doğrudan muhatabının davalı olduğu, davalınn bu faturalarda “kendi adına ve hesabına” tedarikte bulunduğunun değerlendirildiği, davalının işin görülmemesi, tedarikin yapılmaması veya sair şekilde borçların son ermesi iddiası varsa bunu öncelikle usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerini ibraz tarafların ticari defterlerinin karşılaştırılmasına izin verilmek suretiyle aydınlatılması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın itirazın iptali davası olduğu ve İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dava konusu uyuşmazlıkta ihtilafın özünün, davacının dayanak gösterdiği faturalara göre alacağın varlığı ve miktarı hususlarında alacaklı olup olmadığı, davalının pasif husumet ehliyeti olup olmadığı noktalarında toplandığı, dosyada mevcut mali müşavir bilirkişi raporunda davacının 4.909,30 TL bakiye alacağının bulunduğu ve bakiye alacağın 17 adet fatura ve bir adet tahsilattan bakiye olduğunun tespit edildiği, faturaların incelenmesinde, davacının düzenlediği tüm faturaların doğrudan davalı adına ve hesabına düzenlendiğinin, davacının düzenlediği faturalarda davalının acente sıfatı ile değil, doğrudan alıcı-müşteri konumunda olduğunun görüldüğü, faturaları doğrudan davalı adına düzenleyen davacının ticari defter kayıt ve belgeleri ile aktif husumet ve pasif husumeti ortaya koyduğu, davalının artık HMK m.222 gereği, ticari defterlerini sunması gerekeceği ve ticari defter kayıtların karşılaştırılması gerekeceği, davalının, acente sıfatı ile hareket ettiğini ispat edemediği, yine kendi usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde bu alacak miktarının bulunmadığını ortaya koyamadığı olayda, davalı yanın 1.000 TL faturalara mahsuben ödemesinin taraflar arasındaki hesabı da teyit ettiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Alacak, likit ve belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 4.909,30 TL üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si olan 981,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 335,35 TL’den peşin alınan 59,27 TL’nin mahsubu ile bakiye 276,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (92,77 TL ilk harç, 154,00 TL posta ücreti ve 1.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 1.496,77 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır