Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2018/402
KARAR NO : 2021/116
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firma … Tic. Ltd. Şti nin Uluslararası taşımacılık yapan, alanında saygın ve köklü bir şirket olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı tarafın 18.04.2016 tarihinde takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasından başlatılmış olan icra takibine devam edilebilmesi amacıyla huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zaruretinin hâsıl olduğunu, davalı tarafça yapılan olan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, alt taşıyıcı sıfatıyla davalının yükünün müvekkili şirketçe taşındığını, taşıma hizmetinden kaynaklı ücret ve masraflardan dolayı davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunu, müvekkilinin müşterisi firma … LOJİSTİK A.Ş. ile davalı …- … … arasındaki taşıma sözleşmesini alt taşıyıcı sıfatı(forwarder) ile yüklendiğini ve dava dışı … Lojistik A.Ş ile yapmış olduğu sözleşme gereğince davalıya ait yükleri … numaralı 1X20’DC tipli konteyner ile, Ambarlı yükleme limanından Mombasa liman kenti üzerinden Kenya’nın Nairobi kentine … nakliyesini konşimento numarası ile gerçekleştirdiğini, dava konusu alacağın … sıra numaralı 01.10.2015 tarihli 149 USD bedelli navlun ücreti faturası, … sıra numaralı 22.09.2015 tarihli 1.445,00 USD bedelli navlun ücreti faturası, 3.385,25 USD bedelli masraf faturasına dayandığını, söz konusu faturaların fiili taşıyan firma (…) ve acente ( … Ltd) tarafından düzenlendiğini ve müvekkili şirket tarafından ödendiğini, bu fatura bedellerinden davalının sorumlu olduğunu, ödenen bu fatura bedellerinin davalıdan talep edildiğini ve ödemesi gerektiği davalıya, … Noterliği’nin 14.10.2015 tarihli … ve 14.10.2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edilmiş ise de bugüne kadar davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu taşıma hizmetinin davalıya verildiği hususunun sabit olduğunu, müvekkili şirketin davalıdan 4.979,25 USD alacağı bulunduğunu beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile hiç bir ticari ilişkisi olmadığını ve davacı ile herhangi bir sözleşme yapmadığını, müvekkilinin 27-29 Nisan 2015 tarihli … KENYATTA/NAİROBİ fuar organizasyonuna ve 02-04 Mayıs 2015 tarihli … KENYA/NAİROBİ fuar organizasyonunda sergilenmek üzere bir miktar fuar malzemesinin taşınması hususunda … A.Ş. firması ile taşıma sözleşmesi yaptığını, ancak bu fuar malzemelerinin fuara yetiştirilemediğini ve … LOJİSTİK A.Ş. Firma yetkilisi ile yapılan yazışmalar neticesinde tüm masrafların … LOJİSTİK A.Ş. tarafından karşılanması koşulu ile malzemelerin iade edilmesinin kararlaştırıldığını, davacının dava dilekçesinde taşıma işlemini müvekkilinin talimatı doğrultusunda yaptığı iddiasının ve buna ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, zira müvekkilinin taşıma işlemine ilişkin tüm süreçte sözleşme yaptığı … LOJİSTİK A.Ş. ile muhatap olduğunu, yükün limana teslimi, gemiye yüklenmesi, yola çıkması, fuar alanına teslim edilememesi ve sonrasında mahrece iadesi sürecinin tamamında … LOJİSTİK A.Ş. firması yetkilileri ile irtibat kurduğunu, taşıma işlemlerinin bu firma tarafından organize edildiğini, müvekkilinin tüm bu süreçte davacı firmaya herhangi bir talimatı olmadığını, yükü Ambarlı yükleme limanından Mombassa’ya taşıyan ve sonrasında mahrece iade taşımasını yapan firmanın davacı firma olduğunu, bu sürecin müvekkiline gönderilen ihtarnameler ile öğrenildiğini, davacı ile … A.Ş. firması arasında yapılan sözleşmeden kaynaklı herhangi bir alacağın sözleşmenin tarafı olamayan müvekkilinden talep edilemeyeceğini ve bu sözleşmeye ilişkin müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğinin açıkça ortada olduğunu, zira müvekkilinin taşıma sözleşmesini … LOJİSTİK firması ile yaptığını, bu firmanın taşıma işlemini alt taşıyıcılara yaptırması durumunda alt taşıyıcılara karşı müvekkilinin hukuki bir sorumluluğu bulunmadığını, dolayısıyla iş bu davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tüm itirazları yönünden ve re’sen dikkate alınacak sebeplerden dolayı da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamından davanın, navlun alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, uyuşmazlığın davacının fiili taşımayı yapan şirkete ödediği navlun bedelinden dolayı davalının sorumlu olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü 2016/… nolu dosyasının Uyap kayıtlarının dosyamız arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde, … İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Sayılı icra dosyasında, davacı – alacaklı … ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı – borçlu … – … … aleyhine 05/02/2016 tarihinde takip talebinde bulunulduğu, takipteki miktarın 4,979,25 ABD Doları asıl alacak; 87,14 ABD doları işlemiş faizden oluştuğu, davalı – borçlunun yetki itirazı üzerine dosyanın …. İcra Müdürlüğünün 2016/…E. Sayılı dosyasına kaydedildiği görülmüş, taraf vekillerince tüm delilleri dosyaya sunulmuştur.
16/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi heyeti özetle; Davacının, dava konusu taşımanın İstanbul -Mombasa (Kenya) arasındaki taşımasını yaptığını ve bu taşımaya ilişkin … A.Ş.’ye 18/03/2015 tarihli 2.965,00 ABD Doları fatura kestiğini, söz konusu yükün davacı tarafından mahrece iade edildiğini ancak Mombasa (Kenya) – İstanbul arasında yapılan taşımaya ilişkin dava dışı … Lojistik’e kesilmiş bir navlun faturasının bulunmadığının tespit edildiğini, davacının kayıtlarında söz konusu yükün mahrece iadesine Mombasa (Kenya) -İstanbul arasında yapılan taşımaya ilişkin bir navlun ücretini gösterir … AŞ tarafından davacıya kesilmiş 1.594 ABD doları fatura bulunmadığını, davacı defterlerinde davalı … – … …’ya kesilmiş bir fatura bulunmadığını, davacı kayıtlarında davalı … – … … ile olan bir cari hesap dökümüne rastlanılmadığını, davacı kayıtlarında davalı … – … …’ tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme EFT / havale kaydına rastlanılmadığını, yükün sahibi olduğu dosya kapsamından anlaşılan davalı tarafın navlundan ve sair masraflardan sorumlu tutulabilmesi için hukuki dayanak ve delil teşkil edecek bir taşıma sözleşmesine veya taraflar arasında navlun ile ilişkilendirilebilecek, davacının davalıdan tahsili gerektirecek navlun alacağına dair bir sözleşmesel kayda veya para hareketine rastlanmayışı, her ne kadar mahrece iade işlemleri için davalı tarafından talimat verilmiş olsa da, somut olayda navlun sorumluluğunu davalı tarafın açıkça reddettiğini, mahrece iade ile ilgili başkaca bir taşıma sözleşmesi dosya kapsamında bulunmadığından davacının navlun alacağının davalıya yöneltilemeyeceği hususlarının değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğunu beyan etmişlerdir.
09/11/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Yükün sahibi olduğu dosya kapsamından anlaşılan davalı tarafın navlundan ve sair masraflardan sorumlu tutulabilmesi için hukuki dayanak ve delil teşkil edecek bir taşıma sözleşmesine veya taraflar arasında navlun ile ilişkilendirilebilecek, davacının davalıdan tahsili gerektirecek navlun alacağına dair bir sözleşmesel kayda veya para hareketine rastlanmadığını, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden hareketle, kök rapordaki tespitlere paralel olarak, taraflar arasında navlun sözleşmesi ilişkisinin bulunmadığını, davaya konu yük, davalı …’ya teslim edilmemiş veya onun tarafından henüz teslim alınmamış olmakla, tarafı olmadığı dava konusu navlun sözleşmesinden kaynaklı navlun ve/veya teferruatından sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini beyan etmişlerdir.
Davacı tarafça navlun ücretine ilişkin 4,979,25 ABD Doları asıl alacak; 87,14 ABD doları işlemiş faiz alacağının tahsili için … İcra Müdürlüğü 2016/… E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin talep edildiği, davalıya ait emtiaların, davacı tarafından deniz taşımacılığı ile Mombasa’dan Ambarlı Limanı’na taşındığı, taşınan mallar için davacı ile davalı arasında ordino teslim tutanağı düzenlenerek imza altına alındığı, ancak, davalının konişmento muhteviyatında yer alan yükü teslim almadığı ve bu taşımadan kaynaklı navlun ücretine istinaden davacı tarafından davalı adına … Noterliğinin 30/11/2015 tarih, … nolu ihtarnamesinin düzenlendiği ve bu alacak miktarının tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Navlun, taşıyan tarafından eşyanın yükleme limanından tahliye limanına kadar taşınması hizmeti karşılığında talep edilen taşıma bedeline bedeline verilen isimdir. Navlun sözleşmesi, TTK 1138 l/a maddesinde taraflardan birinin (taşıyan), navlun karşılığında deniz yolu ile eşya taşımayı, diğer tarafın (taşıtan) navlun ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Navlun sözleşmesinin tarafları taşıyan ve taşıtandır. Navlun ücreti ile genel olarak navlun teferruatı olarak nitelendirilen masrafların borçlusu TTK 1200. Maddesinde de belirtildiği üzere taşıtandır. TTK.1193 vd. Maddeleri gereğince navlun ücretini talep etme hakkı da taşıyana aittir. Navlun sözleşmelerinde herhangi bir şekil şartı aranmadığı gibi yazılı şekilde yapılmakla birlikte, karşılıklı olarak fax, teleks, mektup, ve elektronik posta yolu ile de gerçekleştirilmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, dava konusu mahrece iadeden kaynaklı navlun sözleşmesinde davalının taraf olup olmadığı, bu taşımadan kaynaklı ücretten gönderilen sıfatı ile yine davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu önem taşımaktadır. Bu bağlamda, davalıya ait yükün mahrece iadesi ile ilgili olarak Mombasa’dan İstanbul’a deniz yolu ile taşındığı sabit olmakla birlikte dosyada mevcut … numaralı konşimentoda, davanın taraflarının taşıyan ve taşıtan olduğunun söylenemeyeceği, davalının adının gönderilen hanesinde yer aldığı görülmektedir. Dolayısıyla TTK m. 1238/1’nin mefhumu muhalifinden, konişmentoyu taşıyan sıfatı ile imzalamamış ve konişmento davacının ad ve hesabına imzalanmamış olmakla; davacının, işbu konişmento uyarınca taşıyan sıfatına sahip olduğunu söylemek olanaksızdır. Ancak her ne kadar TTK m. 1228 konişmento bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan belge hükmünde olsa da, konişmento navlun sözleşmesinin tek ispat aracı değildir. Diğer bir ifadeyle, konişmentodan taraflar arasında bir navlun sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunu tespiti mümkün olmuyorsa, uygulamada yaygın olduğu şekliyle, varsa bu ilişkiye yönelik elektronik posta veya diğer herhangi bir yazışmadan da, tarafların irade beyanlarını belirlemek ve buna bağlı olarak bir navlun sözleşmesinin kurulup kurulmadığını tespit etmek mümkün olabilmektedir. Bu bağlamda dosyada 28.10.2015 tarihli imzasız bir protokol bulunmakta ise de, davalının bu belgeyi taşıtan sıfatı ile imzaladığına dair bir ifade belgede yer almamaktadır. Bu durumda, bilirkişi kök raporunda yer alan, yükün davacı … Şirketi tarafından mahrece iade edildiği, ancak Mombasa (Kenya)- İstanbul arasında yapılan taşımaya ilişkin dava dışı … Lojistik’e kesilmiş bir navlun faturasının bulunmadığı; davacı … Şirketinin kayıtlarında, söz konusu yükün mahrece iadesine Mombasa(Kenya)-İstanbul arasında yapılan taşımaya ilişkin navlun ücretini gösterir … A/S tarafından davacı … Şirketi adına düzenlenen 1.594 USD bedelli fatura bulunduğu; davacı defterlerinde davalı … – … … adına düzenlenmiş bir fatura bulunmadığı ve davacı kayıtlarında davalı … = … … ile olan bir cari hesap dökümüne rastlanılmadığı tespitleri de dikkate alındığında, taraflar arasında navlun sözleşmesinin varlığına yönelik incelenebilecek tek belgenin elektronik posta yazışmaları olduğu, ancak dosyaya ibraz edilmiş elektronik posta yazışmalarının da taşımadan sonra ve ödeme protokolüne ilişkin olduğu görülmekle taraflar arasında navlun sözleşmesinin kurulduğunu söylemek mümkün değildir.
Bu durumda, davalının navlun sözleşmesinin tarafı (taşıtan) sıfatı ile dava konusu talepten sorumlu olacağı söylenemeyeceğinden davalının, yük maliki ve konişmentoda gönderilen olarak görünmesi sebebiyle işbu alacak talebinden sorumlu olup olmadığı hususu önem arzetmektedir.
Navlun sözleşmesinde gönderilen, sözleşmenin iradesi ile kurulduğu kişilerden olmayıp; ilgili kişi olarak nitelendirilmekte ve navlun veya konişmento uyarınca yükü varma limanında teslim alma yetkisine sahip kişi şeklinde tanımlanmaktadır ki, dava konusu olayda fiili taşıyan … A/S şirketi tarafından düzenlenen … numaralı konşimentoda davalının gönderilen olarak göründüğü, davalı tarafın yükleri taşıtmasına rağmen teslim almaması üzerine, davacı şirket tarafından uyuşmazlığa konu olan taşıma için … şirketine 1.594 USD USD tutarında navlun ücreti ödendiği ve ödemeye ilişkin dekontun da dosyaya sunulduğu görülmektedir. TTK. 1203. madde hükmüne göre “Eşya, taşıtandan başka bir kişiye teslim edilecekse, bu kişi, navlun sözleşmesi veya konişmento ya da diğer bir denizde taşıma senedi uyarınca eşyanın teslimini istediğinde, bu istemin dayandığı sözleşmenin veya konişmentonım yahut diğer bir denizde taşıma senedinin hükümlerine göre ödemeye yetkili kılındığı bütün alacakları ödemekle, kendi hesabına gümrük resmi ödenmiş ve başka giderler yapılmış ise bunları da vermekle ve üstüne düşen diğer bütün borçları yerine getirmekle yükümlü olur. ” Madde metninde açıkça navlun ve teferruatından gönderilenin sorumluluğunun, yükü teslim almış olması şartına bağlandığı, dosya kapsamı itibariyle, taşıyan sıfatını haiz davacı tarafından, 02.12.2015 tarihli ve her iki tarafın da imzasının bulunduğu Ordino Teslim Tutanağının davalı adına düzenlendiği, bu şekilde davalının ordinoyu alarak eşyanın vasıtasız zilyetliğini ele geçirme imkanını elde ettiği, her ne kadar bilirkişi raporunda davalının navlun borcundan sorumlu tutulamayacağı belirtilmiş ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/1243 E.-2018/6929K. Sayılı ilamı da dikkate alınarak, TTK 1203. maddesi gereğince taraflar arasında düzenlenip imza altına alınan 02.12.2015 tarihli Ordino Teslim Tutanağı ile teslim şartının gerçekleştiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı tarafça dava dışı … Ltd. tarafından kendi adına düzenlenen 3.385,25 USD bedelli faturanın rücuen tazmini talep edilmiş ise de bu faturanın dava konusu taşımadan kaynaklandığının ispatlanamaması nedeniyle bu miktar itibariyle davanın reddine karar verilmiş kabul edilen alacak miktarının likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafından kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de, reddedilen alacak miktarı yönünden davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2016/… E.sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 1.594 USD asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a md. Ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
2-Kabul edilen asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si olan 929,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine ,
4-Karar harcı olan 316,81 TL’den peşin alınan 85,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 231,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının peşin olarak yatırdığı 85,04 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı yargı gider toplamı olan 2.483,65 TL’nin (35,90 TL başvurma harcı, 197,75 TL posta gideri ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 781,41 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır