Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/372 E. 2018/448 K. 16.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/372 Esas
KARAR NO : 2018/448

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirketin bakım onarımını üstelendiği gemilerdeki teknik hizmetlerin verilmesi konusunda davalı şirket ile anlaştığını, müvekkili şirketin davalı şirketin bakım ve onarımını üstlendiği gemilerin boyanması, sitlerinin alıştırılması, taşlanması, sit çakılması, lastik değişilmesi vs gibi birçok malzemeli teknik hizmetler verdiğini, davalı şirkete verilen mal ve hizmetlerin karşılığında faturaların tanzim edilerek davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirketin uzun süreden beri karşılıklı ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, devam eden ticari ilişkiler neticesinde borçlu şirketin ödeme yapmaması ve hatta borcunun katlanarak devam etmesi dolayısıyla taraflararasındaki cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan 196.337,16 TL bedelindeki alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü … sayılı icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin icra takibine itirazda bulunarak ödeme emrine itiraz ettiğini, davalı şirkete onlarca icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirdiğini, müvekkili şirketin dava sonunda alacağını elde edememesi gibi büyük bir riskin söz konusu olduğunu, haricen edinilen bilgilere göre davalı şirketin üzerine kayıtlı … isimli yüzer havuzu satmak üzere olup söz konusu geminin ve varsa davalı üzerine kayıtlı diğer menkul ve gayrimenkullerin de elden çıkarılması durumunda müvekkil dava sonunda alacağına kavuşamayacağını, davalı şirketin borç ödemeden aciz içerisinde olup üzerine kayıtlı … isimli gemiyi devretme tehlikesi bulunduğunu belirterek … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibine yapılan haksız itirazın asıl alacak üzerinden iptaliyle, takibin asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 ‘sinden az olmamak kaydıyla aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, uygun görülecek teminat mukabilinde TTK.nın 1353.maddesi gereğince davalı şirket üzerine kayıtlı … isimli … numaralı hizmet gemisi üzerine ihtiyati haciz konulmasına, aksi kanaatte olunması halinde İİK’nun 257.maddesine göre ( … isimli gemi ve davalı adına kayıtlı diğer deniz taşıtlarının haricinde) davalı şirketin diğer menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla öncelikle teminatsız, aksi kanaatte gerekli teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına yapılan itirazın vekil olarak yapıldığını ancak dava dilekçesinin asile tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin davacıyla herhangi bir ticari ilişkisinin veya kendisine herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin iddia olunan borcun varlığının gerçeğe uygunluğunun yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini, bahse konu icra dosyalarına ilişkin olarak itirazın iptali davalarının devam ettiğini, başlatılan takibin ve açılan davanın müvekkili şirkete zarar vermek amacıyla ikame edildiğini belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine, usulsüz tebligat sebebiyle davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, karşı tarafın % 20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava; davalının bakım ve onarım işini üstlendiği gemilere sözleşme kapsamında davacı tarafından bir kısım teknik hizmetler verilmesinden dolayı düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddeleri gereğince mahkememizin görevini tayin için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Mahkememiz mülga 6762 sayılı TTK’nun görev hususunu düzenleyen 4.maddesinde 20/04/2004 tarih 5136 sayılı kanun ile eklenen son fıkrası ile mülga 6762 sayılı TTK’nun 4. Kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi adıyla kurulmuş 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 10/07/20123 Tarih 1888 kararı ile kurulan mahkememiz 6102 sayılı TTK’nun 5/2 maddesi gereğince Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve Deniz Sigortalarını ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin … esas ve … karar sayılı 27/04/2018 tarihli kararında “Somut olayda uyuşmazlık, “gemi yapım sözleşmesinden” kaynaklanmış olup, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcuttur. Uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekir. Genel mahkemeler (asliye hukuk, sulh hukuk, asliye ticaret) ile denizcilik ihtisas mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Görev kamu düzeninden olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemelerce ve istinaf incelemesi sırasında bölge adliye mahkemelerince kendiliğinden göz önünde tutulur. Somut olayda, davacı şirketin “tacir” olduğu ve uyuşmazlığın “ticari işletmesi” ile ilgili bulunduğu, davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün ise tacir olmadığı ihtilafsızdır. Bu durumda davanın niteliğine göre davaya bakmak görevi tarafların sıfatı da dikkate alındığında asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkemece davanın görev yönünden usulden reddi ile görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakılıp esas hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.” gerekçesi ile mahkememizce verilen karar görevsizlik nedeniyle kaldırılmıştır.
Mahkememizin görev alanı 6102 sayılı TTK ‘nun 5.kitabında yer alan deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin uyuşmazlıklarla sınırlı olup, yukarıda bahsi olunan … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin kararında da belirtildiği üzere eser sözleşmesinden ve satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların tarafların tacir olup olmadıklarına göre Ticaret Mahkemeleri yada Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
Eldeki dosyada davalının bakım ve onarımını üstlendiği bir kısım gemilere, davacı ile yapılan anlaşma kapsamında davacının taşeron sıfatıyla ifa ettiği bir kısım teknik hizmetlere ilişkin fatura alacağının tahsilinin talep edildiği, davalı – borçlu tarafın gemi maliki – donatanı olmaması nedeniyle TTK ‘nun 1352.maddesinin uygulanmasının söz konusu olamayacağı, dava konusu uyuşmazlığın BK ‘da düzenlenen sözleşmesel ilişkiye uygulanacak hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, tarafların tacir olması nedeniyle 6102 sayılı TTK ‘nun 4.maddesi gereğince görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu kanaatine varıldığından, açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde, süresinde, talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi 31/10/2018 tarihli ara karar ile reddedilmiş olduğundan, davacı tarafça söz konusu haciz talebi nedeniyle dosyaya yatırılan 10.000.-SDR karşılığı 84.849,00 TL teminatın bu aşamada iadesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde, süresinde, talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
3-Davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talebi nedeniyle dosyaya yatırılan 10.000 Özel çekme hakkı tutarındaki teminatın ihtiyati haciz talep eden yada ahzu kabz yetkili vekiline iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere karar verildi. 16/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır