Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/369 E. 2019/396 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/369 Esas
KARAR NO :2019/396
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :18/08/2017
KARAR TARİHİ :03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … numaralı Nakliyat Emtia Abonman Alt Sigorta Poliçesi ile sigortalanan … San. veTic. Ltd. Şirketine ait Alüminyum çinko kaplı sac emtiyalarının İtalya’dan Türkiye’ ye nakliyesi işleminin davalı …-… Acenteliği sorumluluğunda, … İç ve Dış Tic.Ltd. Şirketine ait … isimli Gemi ile gerçeleştiğini, davalı …-… Acenteliği’ ne ana nakliyeci sıfatıyla tüzel kişilik olarak dava açıldığını, davalı … İç ve Dış Tic.Ltd.Şirketine donatan sıfatıyla tüzel kişilik olarak dava açıldığını, davalı nakliyeci firma … ve Tic.A.Ş.sorumluluğunda gerçeleştirilen nakliye sonrası İtalya’dan ithal edilen “35 kap/172993 kg” alüminyum çinko kaplı sac emtiasının tahliyesi tamamlandığında 1 kap/5760 kg emtianın eksik miktarda tahliye edildiğini, gümrük yetkilisine eksiklik hakkında tutunak tutturulduğu, fatura ve yapılan tespitler gereğince 7.192,53 TL sigortalı zararının, müvekkil şirket tarafından tazmin edildiğini, icra takibinin 18/09/2015 tarihinde başlatıldığını, davalı …-… Acenteliği’ nin 08/10/2015 tarihinde, davalı … İç ve Dış Tic. Ltd. Şirketinin 07/10/2015 tarihinde borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, alacağının ticari faizi ile birlikte tahsiline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ederek … Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne dava açmıştır.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, iş bu davada taraflarına husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacı taraf dilekçesinde taraflarının navlun faturasını düzenleyen ana nakliyeci olduklarını iddia etmiş olduğunu, davacı tarafın iş bu beyanın tamamen gerçek dışı olduğunu, kesmiş oldukları fatura üzerinde yazılan firma faaliyet alanlarını gösteren ‘gemi kiralama – yükleme/ tahliye işlemleri’ kelimelerinden yola çıkılarak bu gemiyi ve taşıma işlemini organize ettiklerinin imasının çıkarılmak istendiğin, acente olarak ne yükleyici, ne armatör firma nede alıcı firma ile herhangi bir ticari yada finansal bağlarının olmadığını, mesleklerinin gereği acentelik yapabilmeleri için bu ve bunun gibi birçok firma ile aralarında resmi bir bağ olmasına da gerek olmadığını, davacı tarafın beyanlarına dayanak yaptığı Ek-6 da belirtilen fatura incelendiğinde görüleceği söz konusu faturanın navlun faturası olmayıp, yük teslim ordino bedeli ile ilgili fatura olduğunu, ayrıca söz konusu ordino fatura bedeli 250,00 TL olup söz konusu nakliyenin navlun faturasının 250,00 tl gibi son derece düşük bir meblağ olmayacağı da tüm Deniz ticareti camiası tarafınca bilindiğinin açık ve net olduğunu, dolayısıyla düzenlemiş fatura navlun faturası olmadığından ve davacı iddiasının aksine ana nakliyeci de olmadığımdan ve mevcut taşıma anlaşmasını da düzenlemediklerinden açılan iş bu davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, TTK. 105 Madde ve ilgili maddeleri gereği iş bu davada taraflarına husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, zira iddia edilen sözde alacağın esas muhatabı geminin yurtdışında mukim donatan şirketi … Corp. veya davacı tarafın sunmuş olduğu belgeler içinde bulunan shıp ınfo sayfasında açıkça belirtildiği üzere geminin ticari işletmecisi olan … Kadıköy de mukim olan diğer davalı … İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Olduğunu, bu davada taraf gösterilmeleri veya aleyhlerine hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, davacı taraf bu hasarın yada kaybın gerçek muhatabı olan … İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. firmasına zaten ulaşmış olduğunu, davacı taraf dilekçesinde tarafın navlun faturasını düzenleyen ana nakliyeci oldukları iddia etmiş olup davacı tarafın bu iddiasının tamamen gerçekdışı olduğu. Dosyada mevcut olan ve davacı tarafın iddiasına dayanak yaptığı 250,00 TL lik fatura … San.ve Tic. Ltd. Şti. şirketine kesilmiş ordino faturasıdır olduğunu, navlun faturası olmadığı, ordino faturası bu gemiyi sefere bağladıklarını ya da navlunu ödedikleri anlamına gelmediğini, söz konusu geminin yüklemesini yapmadıklarını, geminin sadece poliport limanına varış ve kalkış mutad gümrük ve polis geliş gidiş işlemlerini yaptıklarını, tüm bunlara rağmen davacı tarafın iş bu hukuki dayanaktan yoksun ve beyan ve iddialarla ne yapmaya çalıştığının anlaşılamadığı, kaldı ki davacı taraf dilekçesinin 2 nolu kısmında navlun faturasını düzenleyen ana nakliyeci olduklarını iddia etmiş olup, dilekçesinin 3 nolu kısmında ise “davalı nakliyeci firma … ve Tic.a.ş. sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliye sonrası ibaresini kullanmış olduğunu, davacı tarafın iş bu çelişkili beyan ve iddialarla ne yapmaya çalıştığı anlaşılamadığını, kaldı ki davacı tarafın beyan ve iddialarını kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirtmek gerekir ki davacı tarafın iddia ettiği hasar/eksik mal çıkması vs olayı ile ilgili olarak taraflarına yüklenebilecek hiç bir hata, ihmal, kusur ve sorumluluğum da bulunulmadığı açılan iş bu davanın bu yönden de reddinin gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan ve tek taraflı olarak tutulan Ekspertiz raporu ve içeriğini ve davacı tarafından sunulan belgelerden aleyhe olanları da kesinlikle kabul etmedikleri belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen taşıma neticesinde tahliyede herhangi bir eksiklik bulunmadığını, aksi yönde davacı tarafça sunulan evrakların hiçbirinde gemi kaptanının imzasının dahi bulunmadığını, tahliye işleminin gerçekleşmesi esnasında alıcı tarafça taşımaya konu mallar eksiksiz biçimde teslim alındığını, davacı tarafça dosyaya sunulan 23.06.2015 tarihli ekspertiz raporunda hasar ihbarının alınması üzerine sigortalı arandığında emtianın gemiden boşaltıldığı ve geminin limandan ayrılmış olduğunun bildirilmiş olması sebebiyle ekspertiz çalışmasının evrak üzerinden yapıldığını, öncelikle geminin tahliyesi esnasında hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin tahliyenin gerçekleşmiş olduğunu, akabinde tahliyeden günler sonra evrak üzerinden düzenlenen ekspertiz raporuna dayanılarak ikame edilen işbu davada anılan ekspertiz raporunun ve davacının taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, tahliye akabinde tanzim edilen işbu evrakların hiçbirinde gemi kaptanının imzasının bulunmadığını, yine ihtirazı kayıtsız teslim alınan malların daha sonra eksik olduğunun iddia edilebilmesinin mümkün olmayacağını, zaten eksperinde geminin tahliyesi sonrasında hasar tespit çalışmasını evrak üzerinden yaptığını raporunda açıkça belirttiğini, iddia olunan hasarın da davacı … şirketine 10 gün sonra ihbar edildiğinin de eksper raporunda ifade edildiğini, davacının rücu hakkına da itiraz ettiklerini, tek taraflı ve gıyaplarında düzenlenmiş olan eksper raporunda belirtilmiş olan zarar miktarına da itiraz ettiklerini, zararın miktarı ve hesap yönteminin de doğru olmadığını, eksperin, eksik olduğu iddia olunan malın sigorta bedeli üzerinden hesaplama yapmasının hatalı olduğunu, malı sigorta ettirenin, sigorta bedelini, beyan üzere yazdırdığı poliçenin mal değeri konusundaki sıhhatinin de tartışmalı olduğunu, kolcu imzalı tutanağa esas kantar raporunun da ibraz edilmediğini, eksik bağ 5.760 kg ise toplam yükün (35X5760=) 201.600 kg olması gerekirken yükün toplamda 173.290 kg. olduğunun görüldüğünü, bu sebeple zarar olarak gösterilen ağırlık da gerçeği yansıtmadığını, diğer yandan her bir bağın eşit veya eşdeğer ağırlıkta olup olmadığının da belli olmadığını, bu sebeple davacı zararını ispatlayamadığını, eksperin delil kıymeti bulunmayan evraklar üzerinden ve olayın üzerinden uzunca bir zaman sonrasında yaptığı zarar hesabı soyut ve afaki olduğunu, izah edilen nedenler çerçevesinde haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açılan işbu davanın öncelikle usul yönünden reddini, mahkemece davanın esasına girildiği takdirde ise davanın esastan reddini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde yapılan yargılama neticesinde, mahkemelerinin 08/05/2018 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek davacı vekilinin talebi üzerinde dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin aktif husumetinin bulunduğu, davalılardan I nolu Davalı … Denizciliğin “fiili taşıyan” sıfatı ile pasif dava ehliyetinin bulunduğu, II nolu Davalı …- … Acenteliğinin taşıma konusu eşyanın zıyaı nedeniyle doğan zararın tazmini için açılan işbu davada husumetinin bulunmadığı, iş bu davanın açılış tarihi 18.8.2017 nazara alındığında, TTK nun 1188. Maddesi uyarınca davacının taşıyana karşı talep ve dava hakkı sona erip ermediğinin ve Yargıtay emsal kararları doğrultusunda değerlendirme yapılmasının dosyadaki mevcut deliller kapsamında mümkün olmadığı, bu konudaki nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, I nolu davalı … Denizciliğin donatan/taşıyanın meydana gelen eşyanın zıyaı nedeniyle doğan zararının tazmininden TTK nun 1178/1 uyarınca sorumlu olduğu, 2. Nolu Davalı’nın ise işbu davada sorumlu tutulamayacağı, TTK madde 1185/4 hükmü gereğince taşıyan lehine doğan karinelerin aksinin ispatlandığı, I. Nolu Davalı Şirket’in eşyanın kısmen zıyaı nedeniyle doğan zarardan sorumlu olduğu, Ekspertiz raporunda hesaplanan 2.418,84 Euro hasar tutarının kadri marufunda olduğu belirtilmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Her ne kadar davalı … vekilince TTK md 855 uyarınca zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; sunulan itirazın TTK md 1188 uyarınca hak düşürücü süre itirazı olarak değerlendirilmesi gerekeceği, TTK nun 1188. Maddesi uyarınca “eşyanın zıyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşer ve bu süre eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği veya eşya hiç teslim edilmemişse, onun teslim edilmesinin gerektiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Zıyaı ve hasarından ileri gelen zararın tazmini için taşıyana talep ve dava hakkına ilişkin bu süre niteliği itibariyle hak düşürücü süredir. ” hükmünün yer aldığı, 28.5.2015 tarihli konişmento tahtında dava konusu emtianın “28.5.2015 tarihinde “…” isimli gemiye yüklendiği, 8.6.2015 tarihinde … iskelesine yanaştığı, yükün tahliyesinin 10.6.2015 tarihinde tamamlandığı, 10.6.2015 tarihli eşya teslim ve tesellüm belgesi uyarınca 1 adet 5.760 kg. eksik eşyanın bulunduğunun tespit edildiği ve tutanak altına alındığı, emtianın, gönderilene teslim tarihinin 10.6.2015 olup, bir yıllık hak düşümü süresinin 10.6.2016 sona erdiği, davacının yasal süre içerisinde 18.9.2015 tarihinde icra takibini başlattığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelendiğinde, davacnın … numaralı 29.5.2015/28.7.2015 vadeli nakliyat emtia abonman alt sigorta poliçesi tahtında sigortalısı … San ve Tic. Ltd. Şt.ne ait alüminyum bobin niteliğindeki emtianın, İtalya-Türkiye/Dilovası’na “…” isim gemi ile nakliyesi sırasında Enstitü Yük Klozları (A) “tüm riskler” uyarınca nakliye rizikolarına karşı sigortalamış olduğu, 10.6.2015 tarihinde emtianın gemiden tahliye edildiği, emtianın tahliyesinin tamamlanması ile 1 kap/5760 kg emtianın eksik miktarda tahliye edildiği tespit edildiği, gümrük yetkilisi tarafından tutanak hazırlandığı, 18.6.2015 tarihinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda eksik teslim nedeni ile 2.588, 18 Euro (KDV hariç) %0,5 tenzili muafiyet uygulanarak 2.418 Euro (KDV hariç) zararın tespit edildiği, davacı … iirketi tarafından 7.192,53 TL‘nin 24.6.2015 tarihinde sigortalısına ödendiği olayda, yük hasarının poliçe teminat kapsamında olup, rizikonun teminat süresi içerisinde meydana geldiği, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davalıların pasif husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede, 28.5.2015 tarihli konişmentonun, “…” gemisi kaptanı … tarafından gemi kaşesi ve imzası ile düzenlendiği, konişmento tahtında 1.nolu Davalı donatan/taşıyan sıfatı ile kendisine yönlendirilen bu davayı husumet açısından herhangi biri itirazı olmamakla birlikte, … sitesi üzerinde teknik bilirkişi heyetince de yapılan inceleme sonucunda gemi malikinin … olduğu ve … İç ve Dış Tic. tarafından işletildiği, adres olarak aynı adresi kullandıkları, gemi yönetimi /ticari yönetimi ile … yönetiminin … İç ve Dış Tic tarafından yapıldığı, web sitesi kayıtlarından tespit edildiği, dolayısıyla davalının fiili taşıyan sıfatı ile pasif dava ehliyetinin bulunduğununu anlaşıldığı, davalı …- … Acenteliği bakımından, davacının 2. Nolu …’ın- … Acenteliği’ne davayı navlun faturasını düzenleyen ana nakliyeci sıfatıyla yönlendirdiğini beyan ettiği, 01.06.2015 tarihli … sayılı faturanın Davalı … Acenteliği (…) tarafından … San. Tic. Ltd. Şti adına düzenlendiği ve fatura konusunun ‘‘… GEMİSİ 173,29 … YÜK TESLİM … BEDELİ’’ olarak açıklandığı ve toplam 250,00 TL (KDV dahil) tutarında olduğunun görüldüğü, dolayısıyla, davacının iddiasının aksine bu faturanın bir navlun faturası olmadığı, yine 2. nolu davalının sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne 29.05.2015 tarihinde gönderdiği elektronik mailde, acente olarak hareket ettiği ve yük ordino ücreti olarak fatura düzenleneceğini bildirdiğini ve bu emailin sadece acenta sıfatıyla … olarak gönderildiğinin görüldüğü, dosyada mevcut belgelerden 2. Nolu davalının akdi taşıyan sıfatını haiz veya taşıma işini taahhüt ettiğine dair olduğuna bir belge bulunmamakla birlikte, verilen hizmetin 250 TL karşılığı yük teslim ordino bedeli ile sınırlı olduğu anlaşıldığından 2. Nolu davalının taşıma konusu eşyanın zıyaı nedeniyle doğan zararın tazmini için açılan işbu davada pasif husumeti bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hasarın deniz taşıması sırasında meydana gelip gelmediği ve hasardan davalının sorumluluğu açısından yapılan değerlendirmede, dosyada mevcut 28.05.2015 tarihinde düzenlenen konişmento üzerinde yer alan “Goods On Board” kaydından, … isimli gemiye, İtalya/Genova limanından Diliskelesi/Poliport limanına taşınmak üzere dava dışı sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti ne ait 35 adet, net : 172,993 Mton, brüt : 173,290 … Aliminyum Çinko Kaplı Sac emtiasının tam olarak yüklendiği, aynı zamanda emtianın rulo (coil) şeklinde olması nedeniyle, yükleme ve tahliye esnasında sayılabilen yük sınıfından olduğu, bu bağlamda konişmentoda alıcıya beyanı yapılmış olan rulo ve tonaj miktarının tahliye sonrası uygunluk göstermesi gerektiği, dava konusu Aliminyum Çinko Kaplı Rulo Sac emtiasının … isimli gemiden tahliyesi sonrasında Gümrük yetkilisi … tarafından hazırlanan eşya teslim ve tesellüm tutanağı ve gümrük kolcuları çeki listesi ile ruloların yüklü olduğu kamyonların liman çıkışında bulunan gümrük kantarında yapılan boş-dolu tartımı sonucunda, 1 adet / 5760 kg emtianın konişmentoda beyan edilen miktardan eksik tahliye edilmiş olduğunun tespit edildiği, taşıyanın 35 adet olarak teslim aldığı rulo sac emtiasını 34 adet olarak teslim etmiş olduğu, her ne kadar hasar ihbarı teslimden 8 günden sonra yapılmış olsa da, yük eksikliğinin ilk defa tahliyenin tamamlanması ile birlikte resmi memur huzurunda tutanak altına alınması sabit olduğundan, eksikliğin taşıyanın sorumlu olduğu safhada meydana geldiği, TTK madde 1185/4 hükmü gereğince taşıyan lehine doğan karinelerin aksi ispatlandığı kanaatine varıldığından kadri marufunda görülen zarardan davalı Davalı …’ in sorumlu olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-1 nolu davalı …-… Acenteliği hakkında açılan davanın Pasif Husumet Yokluğu Nedeniyle REDDİNE,
2-2 nolu davalı … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti hakkında açılan davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin … İç ve DIş Tic. Ltd. Şti. Açısından 7.024,80 TL asıl alacak, 167,73 TL işlemiş faiz (ödeme tarihi-takip tarihi) olmak üzere 7.192,53 TL açısından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı olan 491,32 TL’den peşin alınan 122,84 TL’nin mahsubu ile bakiye 368,48 TL harcın davalı … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 158,84 TL ilk harç 281,20 TL posta ücreti ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 2.690,04 TL’nin davalı … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti’den alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti alınıp davacıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/10/2019.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır