Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/366 E. 2019/330 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 208/366 Esas
KARAR NO: 2019/330

DAVA : Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 26/03/2014
KARAR TARİHİ: 08/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’in eşi diğer müvekkillerinin annesi …’in 14.02.2005 tarihinde Adalara gitmek için geldiği …Vapur İskelesi’nde gemiden gemiye geçtiği sırada iki vapur arasındaki sürme iskelenin sallanması nedeniyle dengesini kaybederek iki vapur arasında kalması sonucu sol bacağının diz altından kesildiğini, sağ ayağının da büyük ölçüde hasar gördüğünü, müvekkillerinin bu olaydan dolayı elem duyduklarını ileri sürerek, müvekkil eş için 30.000,00 TL, diğer müvekkiller için ise ayrı ayrı 20.000,00 TL olmak üzere toplam 170.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın 14/02/2005 tarihinde meydana geldiğini, olayın haksız fiil olarak kabul edilmesi halinde 6098 sayılı Borçlar Kanunu nun 72. Md. Göre ; tazminat istemi zarar görenin zarar ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağının belirtildiğini, olayın 6102 sayılı TTK nun 1320/1 (b) bendinde ifade edilen “geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybı veya diğer bedensel zararlardan doğan alacaklara’a ilişkin tazminat davası olarak kabul edilmesi halinde , aynı kanunun 1327 md. Göre 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunun belirtildiğini, belirterek açıklanan nedenlerle,davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, haksız ve yasal mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkememizce 09/02/2015 tarihinde dava konusu olaya 818 sayılı BK hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava tarihi itibariyle haksız fiil için öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İşbu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay 11 Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda “Mahkemece, yukarıda özetlendiği üzere, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de yolcu taşıma sözleşmelerinden meydana gelen zarardan doğan tazminat davalarında, Dairemizin … E-… K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, zamanaşımı süresi 818 sayılı BK’nın 125. maddesi uyarınca 10 yıl olup, 14.02.2005 dava konusu olay tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddinin hatalı olduğu” gerekçesiyle verilen hüküm bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sonunda, davacıların manevi tazminat talebi yolcu taşıma sözleşmesine dayandığından zamanaşımı süresinin 818 sayılı BK’nun 125.maddesine göre 10 yıl olduğu, olayın dava konusu kazanın 14/02/2005 tarihinde meydana geldiği, dolayısıyla 26/03/2014 olan dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi henüz dolmamış olduğundan davanın süresinde açıldığı kabul edilmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı …’in eşi, diğer davacıların annesi olan …’in 14/02/2005 tarihinde Adalar’a gitmek için… Şehir Hatları vapur iskelesine yanaşmış bulunan davalı …’ye ait… vapuru üzerine Adalar’a gidecek yolcuları almak için yanaşan yine …’ye ait …Kavağı vapuruna binişi sırasında her iki vapur arasına sıkışarak yaralanmasından dolayı … aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı …’in sözkonusu olay nedeniyle yaralanmasından dolayı 02/03/2007 tarihli Adli Tıp Kurulu raporuna göre % 59 oranında iş gücü kaybına uğradığı, olayda …’nin % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … AŞ aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının kabulüne karar verilerek kararın kesinleştiği görülmüştür.
Dosyamız davacısı …, …’in eşi olup, diğer davacılar ise çocuklarıdır. BK’nun 56.maddesinde “bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri gözönüne alınarak zarar görene uygun bir manevi tazminat ödenmesine karar verilebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde de zarar görenin yada ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği” hükmü düzenlenmiştir.

Eldeki dosyada davacı …’in eşi, diğer davacıların da annesi olan …’in 14/02/2005 tarihinde Adalar’a gitmek için geldiği vapur iskelesinde iki vapur arasına sıkışarak ağır şekilde yaralandığı, bu yaralanma sonucunda sol bacağının diz altından kesildiği, sağ ayağının da büyük ölçüde hasar gördüğü, mahkememizin … esas sayılı kesinleşmiş dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiği üzere …’in % 59 oranında iş gücü kaybına uğradığı, olayın meydana gelmesinde dosyamız davalısı …AŞ ‘nin % 100 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığından, kazalı …’in eşi ve çocukları olan dosyamız davacılarının bu olaydan dolayı yaşadıkları elem ve derin üzüntü, davalının tam kusurlu oluşu ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözönüne alınarak BK’nun 56.maddesi gereğince davacı eş … için takdiren 20.000,00 TL, diğer davacılar için de 10.000,00 ‘er TL manevi tazminatın uygun olacağı kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davacıların davasının kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı … için 20.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve Hülya Karakaya için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın 14/02/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 6.147,90 TL harçtan 580,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.567,25 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
580,65 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
3-Davacılar taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 9.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 9.150,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 25,20 TL başvurma harcı, 189,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 214,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 113,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri 32,00 TL posta giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 15,00 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır