Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/364 E. 2019/489 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/522 Esas
KARAR NO : 2019/450

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … nolu … Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan… ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Çin’de yerleşik … Limited firmasından satın aldığı kapı kolu emtiasnının, davalı tarafından … isimli gemi ile gerçekleştirilen Çin – Türkiye nakliyesi sonrasında gümrük kontrolleri sırasında hasarlı olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz çalışması sonucunda hasarlı teslimat sebebiyle meydana gelen zararın 29.162,99 TL olarak belirlendiğini ve sigortalı şirkete ödendiğini, poliçeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getiren müvekkil şirket mukavele şartlarına ve Ticaret Kanununun 1472.maddesi hükmüne göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu hasarın sigortalı emtia davalı şirketin sorumluluğunda iken meydana gelmiş olduğundan davalının TTK hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasına yaptığı itiraz neticesinde icra takibi durduğundan huzurda iş bu davanın açıldığı belirterek davalıların takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazlarının iptalini, icranın devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşımada davalı müvekkil şirketin taşıma işleri komisyoncusu olarak yer aldığı ve bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, hasardan taşıyıcının sorumlu tutulması durumunda hasarın sorumluluğunun … A.Ş.’de olacağını, hasarın davalı müvekkil şirket hakimiyeti altında iken meydana geldiğinin ispatlanamadığını, ürünlerin paketlenmesinin davacı sigortalısı tarafından yapıldığını, paketlemenin gereği gibi yapılmamasının emtianın ıslanması sonucunu doğurduğunu, emtianın niteliğine uygun paketlenmemesi nedeniyle suyun temas edip hasara neden olması sonucu uğranılan zarardan müvekkil şirketin taşıma işleri komisyoncusu olarak sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, taşıyana ihbar yükümlülüğünün gerçekleştirilmediğini, söz konusu hasarın sigorta poliçesinde teminat altına alınmamış olduğunu, davacınm lütuf ödemesi yaptığını, talep edilen bedelin sorumluluk sınırının üstünde olduğunu, davacının iddia ettiği alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar isteminin reddinin gerektiğini belirterek davanın zamanaşımı, husumet, usul ve esas yönünden reddini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde davanın …A. Ş.’ne ihbar edilmesini ve davanın esas yönünden reddini, davacı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; emtia nakliyat sigorta poiçesi ile davacı tarafça sigortalanan emtiaların deniz taşıması sonrası hasarlı teslimi nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının TTK 1472 maddesi gereğince davalılardan rücuen tahsili talepli başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu; uyuşmazlığın, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı, tarafların husumet ehliyetlerini haiz olup olmadıkları, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı , geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı ve ödenen bedelin kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra takip dosyası incelendiğinde, 17/05/2018 tarihinde davalı borçlular aleyhine takibe başlandığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 28/05/2018 tarihlinde tebliğ edildiği, davalı borçlular tarafından 01/06/2018 tarihlinde yasal süre içerisinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise İİK 67 maddesi gereği yasal süre içerisinde 27/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 07/10/2019 havale tarihli raporda özetle; denizde taşıma senetlerindeki ve navlun faturalarındaki kayıtlar dikkate alındığında davanın 2 nolu davalı …’a izafeten yöneltildiği 1 nolu davalı … Ltd.’nin dava dışı …’ın acentesi sıfatıyla hareket ettiğini ve taşıyan sıfatının bulunmadığını, 2 nolu daval…’ın taşıma taahhüdünde bulunup bulunmadığı anlaşılamamakla birlikte dosyaya sunulan navlun faturasından TTK m. 921 gereğince taşıyanın hak ve yükümlülüklerine tabi olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, eşya konteyner içerisinde taşıyana teslim edilmiş olduğundan konişmentonun harici duruma ilişkin oluşturduğu karinenin konteyner bakımından geçerli olduğunu, konteynerin su sızdırdığına, diğer bir ifade ile elverişsiz olduğuna ilişkin herhangi bir delilin dosyada bulunmadığını, taşıyana süresinde hasar bildirimi yapıldığı ispatlanamadığından ve eşya üzerinde resmi inceleme yapılmadığından eşyanın konişmentoda yazıldığı gibi teslim edildiğinin ve bir hasar veya zıya söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten kaynaklandığının kabul edilmesinin gerektiğini, bu karinelerin aksi ispatlanamadığından 2 nolu davalının zarardan sorumlu tutulamayacağını, dosyaya sunulan “…Bilgilendirme Rücu Yazısı” başlıklı yazıdaki ifadelerin 2 nolu davalının dava konusu yük hasarının yükleme/taşıma/boşaltma sırasında meydana geldiğine ilişkin bir ikrarda bulunduğu yönünde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun mahkememiz takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekilince TTK 930 maddesi gereği zamanaşımı itirazında bulunulmuş olmakla, davaya konu taşıma… Gümrük Müdürlüğüne 21/09/2017 tarihinde sunulan beyannameye göre gerçekleştirilmiş olup, icra takibine ise 17/05/2018 tarihinde başlanmıştır. Buna göre TTK 930 maddesi gereği davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Kaldı ki dava halefiyete istinaden açılmış olup eldeki dosyada TTK 1188 maddesi gereği süreler dikkate alınmaktadır.
Davalı vekilleri davacının aktif husumet ehliyeti ile kendilerinin pasif husumet ehliyetlerinin haiz olmadığını savunmakla tarafların husumet ehiyetlerinin irdelenmesi gerekmiştir.
Dava halefiyete istinaden açılmakla; davacı … şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir, İlk koşul bakımından yapılan değerlendirmede, dosya içeriğinde dava konusu taşımaya ilişkin yer alan bir adet poliçe örneği ile, … sigortalı olarak kayıtlı olup dava konusu emtiaların poliçeye konu edildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan …a ait dekontlar incelendiğinde dava dışı sigortalıya 29.162,99 TL ödeme yapıldığı ve aynı tutara dair dava dışı …’dan temlikname alındığı da anlaşılmıştır. Davalılar vekili her ne kadar hasarın poliçe kapsamında bulunmadığını ve hatır ödemesinde bulunulduğunu belirtmişse de alınan temlikname dikkate alındığında bu savunmaya itibar olunmamıştır. Dolayısıyla davacı tarafından yapılan tazminat ödemesinin de geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak sigortalının muvafakati ile malın alıcısına yapıldığı anlaşılmakla; davacı … şirketinin TTK 1472 maddesi gereğince halefiyet hakkının doğduğu ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan 26/07/2017 tarihli…numaralı satış faturası incelendiğinde, dava dışı sigortalı tarafından yine dava dışı … (Hong Kohg) LTD şirketinden 52.962,00 USD bedelle davayı konu emtiaların FOB kaydı ile alındığı anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere FOB kaydı gereği navlun sözleşmesi alıcı tarafından akdedilmekte ve satıcı satım konusu malı alıcı tarafından belirlenen gemide teslim etmiş sayılmaktadır. Bu nedenle de alıcı mal gemiye yüklendiği anda sigortalanabilir menfaate sahip kabul edilmektedir.
Dosyaya iki ayrı konişmento sunulmuştur. Bunlardan ilki …tarafından düzenlenen 16/08/2017 tarihli … numaralı …konişmento olup bu konişmentoya göre; yükleten dava dışı … Ltd Şirketi, gönderilen dava dışı sigortalı … Şirketidir ve davaya konu…karton kapı kolu, oda tipi rozet ve silindir stoper emtiası… numaralı konteyner ile Jiangmen-Ambarlı seferinde… isimli gemi ile taşınmıştır. Konşimentoyu taşıyan adına acentes…Ltd …imzalamıştır ve teslim için daval… Nakliyat Ve Tic. AŞ gösterilmiştir. Ayrıca konişmentoda “…’s load and …” kaydı bulunmakta olup bu kayda göre, davaya konu emtiaların yüklenmesi, istiflenmesi, sabitlenmesi, sayımı ve kapıların mühürlenmesi işlemleri yükleten tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan diğer konişmento olan … tarafından düzenlenen 18/08/2017 tarihli … numaralı konişmentoya göre yükleten … Ltd…, gönderilen daval… A.Ş. olup; davaya konu emtialar …isimli gemi ile Jiangmen-Ambarlı arası taşınmıştır. Ayrıca konişmentoda “…” ile “…” kayıtlarının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu kayıtları göre; taşıyan taşımaya konu konteynerların içinde ne olduğunu bilmediği ve taşımanın sadece deniz yolu ayağının üstlenildiği anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan bu konişmentolara göre;… tarafından …’a karşı (taşıma senedine yükleten olarak acentesi …Ltd. … kaydedilmek suretiyle) taşımanın üstlenildiği anlaşılmaktadır. Buna göre dava konusu taşımanın fiilen … tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan ve … tarafından…’a gönderilen 13/12/2017 tarihli hasar bildirim yazısından da fiilen taşımanın …tarafından yapıldığı ve…ile … veya …’m temsil ettiği kişi ile Maersk arasında bir sözleşme ilişkisinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu emtianın satıcısı . ..(Hong Kong) Limited tarafından… Anonim Şirketi (kısaca “…”) aleyhine düzenlenmiş olan 26/07/2017 tarihli faturadan emtianın FOB esasıyla satılmış olduğu anlaşıldığından … konişmentoda gönderilen olarak kaydedilmekle birlikte aynı zamanda konişmentonun ilgili olduğu navlun sözleşmesinin taşıtanı olması gerektiği veya bu taşımanın başka bir taşıyan tarafından alıcı…’ya karşı taahhüt edilmiş olabileceği anlaşılmaktadır. Bu hususun değerlendirilmesi için dosyaya sunulan navlun faturalarının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
İki numaralı davalı … tarafından… Lojistik aleyhine düzenlenen… numaralı 20/09/2017 tarihli faturanın 7.241,96 TL deniz navlun bedeline ilişkin olduğu ve ayrıca …tarafından sigortalı …aleyhine düzenlenen 20/09/2017 tarihli … numaralı faturada ise dava konusu yükün Çin-Türkiye taşımasının navlun bedeline ilişkin olduğu açıklaması yer almaktadır. Bu faturalardan öncelikle dava dışı … ile … arasında bir taşıma işleri komisyonculuğu veya navlun ilişkisinin söz konusu olabileceği; … taşıma işleri komisyoncusu olarak hareket etmiş olsa dahi ücret navlun ücreti olarak belirlendiğinden taşıyan gibi sorumlu olacağı anlaşılmıştır. Öte yandan aynı husus iki numaralı … bakımından da geçerlidir. Diğer bir ifadeyle …taşıma işleri komisyoncusu olarak hareket etmiş olsa dahi TTK m. 921 gereğince taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahiptir. Dolayısıyla davalı …A.Ş.’nin aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir. Bir numaralı davalı olarak davanın yöneltildiği… Ltd. Şirketi ise dosyaya sunulan konişmentoyu …’ın acentesi olarak imzalamış olduğundan bu davalının dava konusu zarardan sorumlu tutulması mümkün değildir. Konişmentoya göre taşıyan dava dışı … Şirketidir. Dolayısıyla bu davalının pasif husumet ehliyetini haiz olmadığı mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan 25/09/2017 tarihli tutanak ile koli şeklinde paketlenmiş ürünlerin alt kısımlarında bulunan yaklaşık 100 adet kolide ıslaklık ve ezilme şeklinde hasar tespit olunmuştur. Bu tutanak emtiaların alıcısı olan davacı sigortalısı şirketin yetkilisi ile … Liman İşletme memuru tarafından imzalanmıştır. Davacı vekili bu tutanağın davalılara hasar ihbarı niteliğinde olduğunu beyan etmektedir. Ancak, TTK 1185 maddesi gereği zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerekmektedir. Ancak davacı tarafça yukarıda bahsedilen tutanak dışında dosyaya ihbara ilişkin başkaca bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle taşıyanları TTK gereği hasar ihbarının usule uygun yapılmamış olduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan 06/11/2017 tarihli ekspertiz raporuna göre hasar konteyner içerisindeki en alt kolilerin ıslanması ile meydana geldiği, ıslanmanın tuzlu su ile mi tatlı su ile mi meydana geldiğinin tespiti için yapılan gümüş nitrat testinin negatif çıktığı, yani ıslanmanın tatlı sudan kaynaklandığı tespit olunmuştur. Eksper tarafından da dava konusu… numaralı konteynır üzerinde fiziki bir incelemenin yapılmamış olmasına karşın, konteynere suların tavandan girmediği muhtemelen kapı kenarlarından girmiş olabileceği şeklinde bir yorum yapılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, uluslararası konteyner taşımacılığında, tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirildikten sonra acente ve liman yetkilileri tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen hasarlar tespit edilip “…” olarak tanımlanan “ Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağına ” işlenmektedir. Ancak eldeki dosyada … numaralı konteyner için düzenlenmiş böyle bir hasar tutanağı dosyaya sunulmamıştır.
İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, eldeki dosyada davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalıların sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir. Ancak yukarıda bahsedildiği üzere, hasarın ve ıslanmanın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılamadığından gümüş nitrat testinin de negatif çıktığı değerlendirildiğinde ve taşımaya konu konişmentolardaki “…, …” kaydı gereği emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından; hasarın, davalıların sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır. Her ne kadar davacı vekili dosyaya sunulan ve davalılardan …’ın dava dışı … A.Ş.’ye gönderdiği 13/12/2017 tarihli bilgilendirme rücu yazısı nedeniyle davalının, hasarın deniz taşımasında meydana geldiği hususunu kabul ettiği olrak değerlendirilmesi talebinde bulunmuşsa da; bahsi geçen yazı incelendiğinde herhangi bir kabul içermediği yalnızca olası bir durumda fiili taşımanın… tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle bir ihtar niteliğinde olduğu mahkemece kabul edilmiştir,
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalılardan… Ltd. İzafeten… A.Ş. bakımından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalılardan … A.Ş. bakımından davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 394,92 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 350,52 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı … A.Ş. Tarafından yapılan 28,00 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalı …A.Ş.’ne ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … A.Ş. vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı…A.Ş.’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır