Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/362 E. 2019/291 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/362 Esas
KARAR NO : 2019/291
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş.nin taşımacılık işiyle uğraştığını, davalı …’nın yetkili olduğu … Teknoloji-… için … nolu konşimento ile Mısır’ın … Limanından İstanbul … Limanına taşıma işini üstlendiğini, müvekkilince taşıma işinin yapıldığını, varış limana teslim edildiğini, geçici kabul ücreti, ekipman denetimi giderler doğduğunu, beklemeden kaynaklı demuraj bedeli oluştuğunu bu bedellerin 23.03.2017 tarih … ve … nolu faturalar ve 07.06.2017 tarih … Nolu faturalar ile fatura edildiğini, bu alacaklardan 9.392,78 USD’lik kısmının, … Noterliğinin 18.05.2015/… yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı tarafından yetkili kılınan … … tarafından müvekkilin banka hesabına ödendiğini, kalan bakiyenin istendiğinde davalının bu tutarın borçlusunun kendisi olmadığını, … … tarafından dolandırıldığını belirterek ödemeyi reddettiğini, bu durumun kendi müvekkili ile ilgili bir sorun olmadığını, davalının yapılan taşıma işinden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı açılan davanın hukuksuz ve dayanaktan yoksun olduğunu, davalının davacıdan herhangi bir mal ve hizmet almadığını, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından kendisine fatura da gönderilmediğini, müvekkilinin adını kullanarak gümrükten kaçak mal geçirmeye çalışıldığını, gümrük muhafaza tarafından kaçakçılığın tespit edilmesi mallara el konulması ile müvekkilinin konudan haberdar olduğunu, davacının müvekkil adına … nolu konşimento ile taşıma işi üstlendiği iddia etmesine rağmen bu taşıma işi ile ilgili müvekkili ile hiçbir irtibata geçmediğini, davalı müvekkilinin taşıma işinden haberdar olmasını hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirten davacının taşıma işini üstlendiği müvekkili ile bu süreçte hiç irtibat kurmamasının hayatın olağan akışın uygun olmadığını, hatta bu habersiz taşıma işlemini elbirliği ile yaptıkları kuşkusunu uyandırdığını, davacının üstlendiği taşıma işinin 30.03.2017 tarihli … sayılı Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesinin müvekkili tarafından düzenlenmediği, düzenlenmesi konusunda kimseye görev, talimat vermediğini, dava konusu işlerden haberdar olmadığını, bilgisi dışında … Ltd. Şti. çalışanları … …, … tarafından yapıldığını, … Gümrük Müdürlüğüne ithalat beyannamelerini … tarafından verildiğini, diğer işlemlerin … … tarafından yapıldığını, davacının bunları bildiğini ancak müvekkilinin haberdar edilmediğini, … Müdürlüğünde, … Cumhuriyet Başsavcılığında, … Sulh Hukuk Hakimliğinde ve … Ağır Ceza Mahkemesinde verilen ifadelerde, … ‘ın “Bu ithalat İşlemleri için müvekkilinin talimat verdiğine” dair bir beyan olmadığı, … …’ün ise “Bu işleri müvekkilinin dışında kendisinin yaptığını açıkça kabul ve itiraf ettiğini” müvekkilinin … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından yargılandığını ve beraat ettiğini, müvekkilinin telsiz ticareti yaptığını, zaman zaman telsiz ithalatı yaptığını, gümrük işlemleri için … Ltd. Şti. Ve onların bazı çalışanlarına vekaletname verdiğini, konusu suç olan bir takım eylem ve işlemlerde bu vekaletnamenin kullanılmasının müvekkiline kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceğini, dava konusu mal ve hizmet satın alınmadığı için davanın reddi ile müvekkile %20 kötü niyet tazminatı ödenmesini ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 02.04.2019 tarihli Bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının zamanın da usulüne uygun olduğunu, davacı şirketin yevmiye ve büyük defter kayıtlarına göre davalıdan 4.100,00 USD alacaklı olduğu ancak envanter defteri kayıtlarında alıcı cari hesaplarına ayrıntılı yer vermediğinden davalıya ilişkin bir bakiye görülmediğini, davacı şirketçe davalıya düzenlenen faturalarda adres, vergi dairesi gibi Vergi Usul Kanununca doğru yazılmalı zorunlu olan bilgilerin bile hatalı yazıldığını, dosya içeriğinde faturaların davacıya ulaştırıldığına ilişkin hiçbir bilgi ve kanıt bulunmadığını, davacı şirketin dosya içeriğine sunulmuş davalı ödeme dekontlarından görüleceği üzere, 3.392,78 ve 6.000,00 USD ödemelerin davalı tarafından değil, gümrük kaçakçılığından hüküm giymiş … … tarafından yapıldığının açık olduğunu, davalının davacının düzenlediği faturaları kayıtlarına almadığı, kendi defter kayıtlarına göre davacıya borcu bulunmadığını, davacının davalı ile arasında ticari ilişkiyi ve taşıma kaynaklı alacak iddiasını somut olarak delillendiremediğini, davacının akdi ilişkide muhatabının davalı olmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın itirazın iptali davası olup, İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dava konusu olayda davacı tarafın … adına Mısır’dan Türkiye’ye taşınması işini üstlendiği, düzenlediği faturalara ilişkin bedelin bir bölümünü aldığını, kalan tutarın da ödenmesini talep ettiği, davalının ise söz konusu taşıma işlerinin iradesi dışında yapıldığını, bir dolandırıcılık olayıyla karşı karşıya olduğunu, bu tutarları ödemek zorunda olmadığını düşündüğünü, talep edilen ödemeleri ve ödemeye konu faturaları reddettiğini ifade ettiği olayda, uyuşmazlığın, yapılan kaçakçılık işleminde adı kullanılan …’nın doğan borçtan sorumlu olup olmadığı, davacının düzenlediği faturaları usulüne uygun olarak muhatabına gönderip göndermediği konularında toplandığı, mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla yapılan defter incelemesinde, davacı şirketin defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının zamanın da usulüne uygun olduğu, davacı şirketin yevmiye ve büyük defter kayıtlarına göre Davalıdan 4.100,00 USD alacaklı olduğu ancak envanter defteri kayıtlarında alıcı cari hesaplarına ayrıntılı yer vermediğinden davalıya ilişkin bir bakiye görülmediği, davacı şirketçe davalıya düzenlenen faturalarda adres, vergi dairesi gibi Vergi Usul Kanununca doğru yazılması zorunlu olan bilgilerin hatalı yazıldığı, dosya içeriğinde faturaların davacıya ulaştırıldığına ilişkin hiçbir bilgi ve kanıt bulunmadığı, taraflar arasında davalı defter kayıtlarına göre herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacı yanın da davalının fatura ve ticari ilişki muhatabı olduğunu ispatlayamadığı, davacının davalı ile arasında ticari ilişkiyi ve taşıma kaynaklı alacak iddiasını somut olarak delillendiremediği, davacının akdi ilişkide muhatabının davalı olmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 451,42 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 407,02 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 3.172,01 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır