Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/337 E. 2021/86 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/337 Esas
KARAR NO :2021/86
DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :20/09/2018
KARAR TARİHİ :26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Abonman sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Sanayi Ve Tic. Şirketinin Çin’den ithal ettiği ürünlerin taşındığı konteyner üzerinde bulunan delikler nedeniyle yağan yağmur sularının konteyner içerisine sirayet etmesi sonucu ıslanarak hasara uğraması nedeniyle yapılan expertiz çalınması sonucu sigortalı şirkete 15-6-2017 tarihinde 8.127,79 TL hasarın ödendiğini, bunun sonucunda sigortalının tüm zarar ziyan haklarının kendilerine geçtiğini, delik ve yırtık konteyner kullanarak zarara sebebiyet veren nakliye şirketi … Lojistik ve nakliyeci firma … Müşavirlik firmasına zararın tazmini amacıyla …. İcra Müdürlüğümde icra takibi başlattıklarını, fakat davalıların icra takibine itiraz ederek takibi durdurduklarını belirterek itirazın iptalini ve rücuen hasar bedelinin ödenmesini talep etmiştir.
1 nolu davalı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … Lojistik’in konteynere ait evrakları 17.4.2017 tarihinde teslim ettiklerini, sigortalı firmanın gümrük işlemlerine 8.5.2017 tarihinde başladığı, eşyanın ilgili gümrük muayene memuru taralından tüm kontrolünün yapıldığını, eşyanın zarar gördüğüne dair herhangi bir tespitin olmadığını, konteynerdeki deliklerin teslimden sonra gümrük içersindeki iş makinalarının taşıması sonucunda veya tıra yükleme aşamasında oluştuğunu, taşımalarının … 2010 teslim şekline göre FOB yapıldığını, kendilerinin sorumluluğunun malı konteynere koyup gümrük limanında gemiye teslim etmekle sınırlı olduğunu, limana indikten sonra işlemler ve iç taşımanın kendilerine ait olmadığını, sigortalının malı kontrol ederek teslim almadığını, teslimin üzerinden 1 ay geçtikten sonra hasar başvurusu yaptığını, konteynerlerdeki zararın malların tesliminden sonra oluştuğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2 nolu davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Şirketi’nin ZIM Shekou taşımacılık firmasının acentesi olmadığını, görevinin taşımacı gemi firmasının hasar vukuunda talimat üzerine zarar ziyan expertizi yapmaktan ve muhabirlikten ibaret olduğunu ve hasım olmadıkları savunmasında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Açılan dava sigortalıya ait emtianın taşınması esnasında meydana gelen hasardan dolayı yapılan ödemenin sorumludan tahsili için açılmış takibe itirazın iptali davasıdır.
Her iki tarafın dava ve cevap dilekçelerindeki iddia ve savunmalar ele alındığında; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetlerinin olup olmadığı, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli bir ödemenin yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ihbarın yapılıp yapılmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumluluğun miktarı olduğu anlaşıldı.
Davaya konu …. İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı sigortalı alıcının dava konusu yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunduğu, davacı sigortacının dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 uyarınca halef olduğu; bu çerçevede aktif husumet ehliyetine sahip bulunduğu, davalının dava konusu emtianın deniz yoluyla taşınmasını üstlendiği, dolayısıyla taşıyan sıfatını ve bu sıfatla pasif husumet ehliyetini haiz olduğu, zararın süresinde vc usulüne uygun şekilde taşıyana bildirilmediği, zararın eşya taşıyanın hakimiyetinde iken meydana geldiği hususunun ispatlatılamadığı, zararın taşıyanın yahut adamlarının kusuruyla meydana geldiğini ispatlanmadığı; dolayısıyla TTK m. ,1185/4 uyarınca taşıyan lehine oluşan karinenin çürütülemediği, taşıyandan talep edilebilecek meblağın 7.388,90 TL olduğu, hasara uğrayan kolilerin brüt ağırlığı dosya içeriğinden tespit edilememişse de salt koli sayısı esas alınarak yapılacak bir hesaplamada dahi toplam zarar tutarının TTK m. 1186’ne göre hesaplanacak sorumluluk sınırının altında kalacağı, dolayısıyla mahkemenin davalı taşıyanın zarardan sorumlu olduğu sonucuna varması durumunda taşıyandan zarar miktarının tamamının talep edilebileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Açılan dava ile davacı; Abonman sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Sanayi Ve Tic. Şirketinin Çin’den ithal ettiği ürünlerin taşındığı konteyner üzerinde bulunan delikler nedeniyle yağan yağmur sularının konteyner içerisine sirayet etmesi sonucu ıslanarak hasara uğraması nedeniyle yapılan expertiz çalınması sonucu sigortalı şirkete 15-6-2017 tarihinde 8.127,79 TL lıasar ödendiğini; bunun sonucunda sigortalının tüm zarar ziyan haklarının kendilerine geçtiğini, delik ve yırtık konteyner kullanarak zarara sebebiyet veren nakliye şirketi … Lojistik ve nakliyeci firma … Müşavirlik firmasına zararın tazmini amacıyla … İcra Müdürlüğümde icra takibi başlattıklarını, fakat davalıların icra tekibine itiraz ederek takibi durdurduklarını iddia ederek itirazın iptalini ve rücuen hasar bedelinin ödenmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde 2 nolu davalı olarak gösterilen taraf yönünden;
… Mümessillik Şirketi … taşımacılık firmasının acentesi olmadığı, görevinin taşımacı gemi firmasının hasar vukuunda talimat üzerine zarar ziyan expertizi yapmaktan ve muhabirlikten ibaret olduğu, hasım olmadıkları savunmasında bulunarak davanın kendileri yönünden reddini talep etmiştir. Mahkememizin 11/02/2020 tarihli celsesinde, 2 nolu davalı asile tebligat yoluna gidilmesi ara kararı kurulup bu ara karardan sonra davacı vekilince davalı asil hakkındaki davanın geri alınmasına karar verildiği anlaşılmakla; 2 nolu davalıya izafeten … Mümessilik’i davada taraf sıfatı kalmadığının kabulüne karar verilmiştir. Bu sebeple dava dilekçesinde 2 nolu davalı olarak gösterilen … Mümessilik hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir.
Davacı … AŞ … gemisi … hakkındaki davayı geri alma beyanının mahkcmenin 11/02/2020 tarihli duruşmasında talep kabul edildiğinden, davanın sadece … Lojistik firması yönüyle devam edeceği karara bağlanmıştır.
Dava dilekçesinde 1 nolu davalı olarak gösterilen taraf yönünden;
Dosyaya sunulan ve dava dışı satıcı … . Ltd. tarafından dava dışı sigortalı alıcı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. (kısaca “…”) adına düzenlenmiş olan, 01/12/2016 tarih vc … numaralı preforma faturadan, dava konusu emtianın dava dışı satıcı tarafından dava dışı aölıcıya toplam 44.5.15 USD bedel üzerinden FOB tipi teslim şekli ile satıldığı anlaşılmaktadır. Faturada ayrıca “T/T %30 depozilo olarak peşin, T7T %70 teslimden önce” kaydı yer almaktadır. Bu kayıt uyarınca toplam bedelin %30’u depozito olarak önceden Ödenecek; kalan %70’i de teslimden önce ödenecektir. FOB tipi teslim şeklinde satıcı mallan belirlenen tarihte ve yerde, alıcı tarafından temin edilen gemiye yükler; malların geminin küpeştesini geçmesiyle birlikte hasar alıcıya intikal eder. Navlun sözleşmesini akdetmek ve mallan nakliye rizikolarına karşı sigortalatmak alıcının sorumluluğundadır. Bu çerçevede ve açıklanan nedenlerle, dava dışı sigortalı alıcının dava konusu yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Dosyaya sunulan Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesrnde sigortalı “…”, sigortacı “… Sigorta”, başlangıç tarihi “18/04/2016, “bitiş tarihi “1 8/04/2017”, sefer başlangıç yeri “Çin”, sefer bitiş yeri “İstanbul”, sigorta konusu “lanıinasyon makinası ve yedek parçası, fotoğraf kesme aleti 429 kap”, emtia “156.772,87 TL”, ilave bedel “%10 – 15.677,29 TL”, toplam sigorta bedeli “172.450,16 TL” olarak gösterilmiştir. Poliçede ayrıca “ali risks (bütün riskler) – SRCC (slrikes, riots, civil commotions – Grev, terör, kargaşalık, halk hareketleri, kötii niyetli hareketler) dahil” kaydı yer almaktadır. “Tüm riskler” kaydı, geniş teminat verildiğini ortaya koymaktadır. Dosyaya sunulan … ‘a ait 15/06/2017 tarihli dekonttan, … Sigorta tarafından Teknik Atılıın’a 8.127,79 TL ödendiği anlaşılmaktadır.
Sigortacının, sigortalının haklarına TTK m. 1472 hükmii uyarınca kanunen halef olabilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesinin hükümlerine göre sigorta tazminatını ödemiş olması şarttır. Buna ek olarak zarar, sigorta sözleşmesinde öngörülen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda meydana gelmiş olmalı ve sigorta himayesi kapsamında bulunmalıdır. Son olarak rizikonun gerçekleşmesi sonucunda meydana gelen zararlar için sigortalının üçüncü şahıslara karşı tazminat talep hakkına sahip olması gerekmektedir. Bu sebeple, davacının sigorta himayesi kapsamındaki rizikonun gerçekleşmesi sonucunda, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ödemesi gereken sigorta tazminatını ödediği; dolayısıyla dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 uyarınca halef olduğu; bu çerçevede aktif husumet ehliyetine sahip bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Taşıyan, deniz yoluyla eşya taşıma taahhüdünde bulunan kişidir (TTK. m. I 138/1). Taşıyan sıfatını haiz olmak için taşımanın üstlenilmesi gerekli ve yeterlidir. “Taşıyan” kavramı bakımından belirleyici unsur, taşıma işinin gerçekleştirilmesi değil, bunun taahhüt edilmesidir. Dolayısıyla taşıyan, üstlendiği taşımayı bizzat icra edebileceği gibi, gemi işleten biri ile akdedeceği sözleşme aracılığıyla da ifa edebilir. Taşıma sözleşmesi herhangi bir şekle tâbi olmadığından, taşıma taahhüdünün mevcudiyeti ve taşıma sözleşmesinin kurulmuş olduğu çeşitli delillerle ortaya konabilir. Nitekim Yargıtay muhtelif kararlarında navlun faturası düzenlenmiş olması hâlinde, faturayı düzenleyenin taşıyan sayılacağına hükmetmiştir.
Dosyaya sunulan ve davalı … L.td. Şti. (kısaca “…”) tarafından, dava dışı sigortalı alıcı … adına düzenlenmiş olan 17/04/2017 tarih ve … numaralı navlun faturasında gemi adj “…”, hizmet “navlun”, toplam tutar “1.250 USD” olarak gösterilmiştir. Anılan navlun faturası çerçevesinde ve davalının cevap dilekçesinde taşıma işini üstlenmediği savunmasında bulunmamış olması karşısında, davalının dava konusu yükün deniz yolu ile taşınması işini üstlendiği, dolayısıyla taşıyan sıfatını ve bu sıfatla pasif husumet ehliyetini haiz olduğu sonucuna varılmıştır.
TTK m. 1185/1 uyarınca “zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir. İhbarnamede zıya veya hasarın neden ibaret olduğunun genel olarak belirtilmesi gereklidir.”
TTK m. 1185/2’de eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek olmadığı hüküm altına alınmıştır.
Dosyaya sunulan hasar ekspertiz raporunda dava konusu emtianın taşındığı … gemisinin 14/04/2017 tarihinde Ambarlı Limanı’na vardığı; 15/05/2017 tarihine kadar liman ardiyesinde beklediği belirtilmektedir. Dolayısıyla 15/05/2017 tarihli, “Tutanak” başlıklı belge ile yine aynı tarihli, dava dışı sigortalı tarafından … Eksperlik Hizmetleri’ne hitaben yazılmış yazı, eşyanın taşıyan tarafından teslim edilmesinden bir ay sonra düzenlenmiştir. Kaldı ki yazılardan biri eksperlik firmasına hitaben yazılmıştır. Tutanak başlıklı belgede ise araç şoförü … ‘nın imzası bulunmaktaysada, davalının iç karayolu taşımasını da üstlendiği iddia ve ispat edilmediğinden, araç şoförü davalının yardımcı şahsı olarak kabul edilemez. T.C. … Noterlİği’nin … numaralı İhtarnamesinden, dava dışı sigortalının zararı davalı taşıyana bildirdiği anlaşılmaklaysa da, ihbarın tarihi 31/05/2017’dir. Bu çerçevede ihtarnamenin TTK m. 1185/1 ‘c uygun bir bildirim olarak kabulü mümkün değildir Dosya içeriğinde hasarın TTK m. 1185/2 ‘ye uygun şekilde taşıyana ihbar edildiğine yahut TTK m. I 185/2’ye uygun olarak tarafların katılımıyla mahkemece inceleme yapıldığına dair bir belge ya da bilgi bulunmamaktadır. Bu çerçevede zararın süresinde ve usulüne uygun şekilde taşıyana bildirilmcdiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu olayda zararın taşıyanın yahut fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuruyla gerçekleştiğini ispat yükü taşıyandan talepte bulunana aittir. Yine zarara sebep olan olayın, eşya taşıyanın hakimiyetinde iken meydana geldiği hususu dahi ispatlanamamıştır. Bıı çerçevede ve dosyaya taşıyanın yahut adamlarının kusuruyla zararın meydana geldiğini ispata yarayacak bir belge ya da bilgi sunulamamış olması karşısında, TTK m, 1185/4 uyarınca taşıyan lehine oluşan karinenin çürütülemediği kanaatine ulaşılmıştır. Dosya içeriğinde hasarın TTK. 1185/1. maddesine uygun şekilde taşıyana ihbar edildiğine veya TTK. 1185/2. maddeye uygun olarak tarafların katılımıyla mahkemece inceleme yapıldığına dair bir belge ya da bilgi bulunmadığından, bu durumda TTK m. 1185/4 hükmü gereğince, taşıyanın eşyayı deniz taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği, eşyada bir zıya veya hasar meydana gelmiş ise, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten kaynaklanmış olacağının kabul edileceği, ancak bu karinelerin aksinin ispat edilebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu hasarının nasıl meydana geldiğinin ve taşıyana atfı mümkün bir kusur sonucunda oluşup oluşmadığının ispatlanamadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı … Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-Dava dilekçesinde 2 nolu davalı olarak gösterilen taraf hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 129,29 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 69,99 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı yargı gider toplamı olan 1,786,00 TL’nin ( 186,00 TL posta gideri ve 1,600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davacıdan alınıp davalı … Ltd. Şti.’ye ödenmesine, bakiye giderin işbu davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır