Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/311 E. 2019/250 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/311 Esas
KARAR NO : 2019/250
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … nolu konteynerin … nolu konişmento tahtında İstanbul ‘dan Oslo’ya taşınması konusunda davalı firma ile anlaşma yapıldığını, dolayısıyla davalının taşıyan sıfatına haiz olduğunu, … Tokyo gemisi sefer halinde iken … nolu konteyner muhteviyatı malların yeterli derecede emniyete alınmaması, düzgün sabitlenmemesi ve uygunsuz istifi nedeniyle devrildiğini, devrilme sırasında …, …, …, …, …, … nolu konteynerlerin hasarlandığını, hasar sonucunda … nolu konteyner içinde bulunan palmiye tohumu yağının akmaya başladığını, bu sebeple … ve … nolu konteynerlerin hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, sözkonusu hasarlara ilişkin olarak 24/02/2014 tarihinde … Tokyo gemisi kaptanı tarafından tutanak tutulduğunu, gerek kaptan raporunda gerekse sörvey raporlarında açık bir şekilde konteynerlerdeki hasarın sebebinin … nolu konteyner muhteviyatı malların yeterli derecede emniyete alınmaması yani yetersiz lashing sebebiyle devrilmesi sonucu oluştuğunun açık bir şekilde tespit edildiğini, davalı firma yetkilisinin e posta yazıları ile tüm sorumluluğun davalı firmaya ait olduğunu kabul ettiğini, buna rağmen davalı firmanın hasar sebebiyle düzenlenen tüm faturaları reddedip, fatura bedellerini ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalının itirazının reddine, icra takibinin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşımaya ilişkin … nolu konişmentonun 10.maddesinde taşımadan kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar için Londra Mahkemelerinin yetkili olup, uyuşmazlığa İngiliz Hukukunun uygulanacağının belirtildiğini, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, konişmentoda yükleten/ alıcı/ taşıtan veya taşıyıcı olarak müvekkili şirketin yer almadığını, dolayısıyla müvekkilinin taşıma sözleşmesine taraf olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını, zararın meydana gelmesinde taşıyanın sebep olduğunu, zararın nerede ve ne şekilde gerçekleştiğine dair çelişkili beyanlar ve raporların bulunduğunu, davacının hernekadar yansıtma bedeli adı altında müvekkili şirkete fatura düzenlemiş ise de, zararı ödediğini ispatlayamadığını, bu nedenle müvekkilinden talepte bulunamayacağını, icra inkar tazminatı talebinin de koşullarının oluşmadığını savunarak davanın husumet yokluğu, yetkisizlik, hak düşürücü süre ve esastan reddi ile davacının % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Dava; deniz taşıması sırasında meydana gelen yük hasarının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, davacı tarafça davalıya ait konteyner yükünün … Tokyo gemisi ile İstanbul’dan Oslo’ya taşınması sırasında konteyner içerisindeki malların lashing işleminin yetersiz olmasından dolayı konteynerin gemi içerisinde devrilmesi sonucunda diğer konteynerlerin hasarlandığı ileri sürülerek bu şekilde ortaya çıkan zararın tahsili talep edilmektedir.
Dava konusu olan … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı … AŞ tarafından 125.422,00 USD fatura alacağının tahsili için 20/01/2017 tarihinde davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulduğu, takibe itiraz ile davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 114.maddesine göre tarafların taraf ve dava ehliyeti dava şartlarından olduğundan öncelikle tarafların, takip ve dava açısından taraf ehliyetine haiz olup olmadığının resen değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tarafların beyanları ve dosyaya sunulan belgelerden; zarara sebebiyet verdiği ileri sürülen konteyner yükünün … nolu konişmento tahtında taşındığı, taşıyıcının … Shipping Company SA olup, konişmentonun taşıyıcı şirketin acentesi sıfatıyla … Gemi Acenteliği AŞ (… Shipping Agency SA) tarafından imzalandığı görülmektedir. Uyuşmazlık konusu ise davalıya ait … nolu konteynerin gemi içerisinde bulunan yüklere verdiği hasar nedeniyle ortaya çıkan zarara ilişkin olup, davacı tarafça sözkonusu zararın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali talep edilmektedir. Takip alacaklısı ve davacı … AŞ ise taşıyıcının Türkiye acentesidir. TTK’nun 105.maddesinde “Acente aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü işlemi müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkili olduğu, bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acentenin müvekkili adına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği” hükmü sevkedilmiştir. Anılan yasa maddesine göre acente ancak müvekkili adına ona izafeten dava ve takip yapabilme yetkisine haiz olup, doğrudan kendi adına takip ve dava açma yoluna gidemeyeceğinden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi gereğince tayin olunan 44,40 TL karar harcının, peşin alınan 8.126,57 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 8.082,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/05/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır