Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/3 E. 2019/275 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/3 Esas
KARAR NO :2019/275
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :08/01/2018
KARAR TARİHİ :14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin yurt içinde ve dışında her nevî kara, hava ve deniz nakil vasıtaları ile yük ve eşya taşımacılığı konularında hizmet vermekte olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirketin davalı şirkete ait bir kısım emtianın taşınmasının organize edilmesi için anlaştığını, müvekkili şirketin, taşıma borcunu, yerine getirmesine karşılık davalı şirketin “Gümrük Mesai” borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası nezdinde icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından, başlatılan icra takibinde belirtilen borca, faize ve borcun tüm ferileri ile birlikte İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz edilmesi sonucunda işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, taşıtan davalı şirketin talimatları doğrultusunda sözleşmeden doğan sorumluluğunu eksiksiz yerine getirdiğini ve emtianın deniz yolu ile Pakistan’a taşınması işini organize ettiğini ancak emtiaların Mersin Limanı’ndan çıktığını ve Karachi Limanı’na varış yapmasına 1-2 gün kalmış olmasına rağmen taşıtanın gemiye yanlış yükün yüklenmiş olduğunu fark ettiğini ve geminin Mersin Limanı’na geri getirilmesi yönünde müvekkili şirkete talimat verdiğini, bu nedenle müvekkili şirketin hızla yükün Mersin Limanı’na geri getirilmesi için basiretli bir tacir gibi davrandığını ve Karachi Limanı’ndaki gümrüksel işlemleri çözebilmek adına dava konusu 5.000.00 USD’ yi ödemek durumunda kaldığını, oluşabilecek masraflarla ilgili daha önce bilgilendirilen ve talimatları doğrultusunda ödenen bu meblağdan davalı şirketin sorumluluğunun varlığının tartışmasız olduğunu, nitekim ” …” başlıklı ekle davalı şirket tarafından yükün yanlışlıkla Karachi Limanı’na gönderildiğini beyan ettiğini ve gümrük çıkış işleminin yapılması yönünde Pakistan Gümrük Müdürlüğünden talepte bulunduğunu, açıklanan ve re’sen nazara alınacak nedenlerle davalı borçlunun, dava konusu alacağı ödemeye mahkum edilmesi ile … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itirazı nedeniyle asıl alacağın %20’smdett aşağt olmamak üzere davalı borçlunun aleyhine icra inkar tazminatım hükmedilmesi ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletümesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; davacının sunduğu belgeler ve bu belgelerle ilgili beyanların gerçeği yansıtmadığını, öncelikle davacı şirketin Pakistan’a emtiayı taşıdığı iddia ettiğini, Pakistan’a müvekkili şirketin emtiasını gönderen firma … Inş. San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, davacı şirketin gümrüksel işlemler için 5.000 dolar ödediğini iddia ettiğini, bu gümrüksel işlemlerin neler olduğunu, hangi kuruma ve neden bu ödeme yapıldığı gibi soruların da cevaplanması gerektiğini, davacı şirketin edimini eksiksiz yerine getirdiğini iddia ettiğini, ancak nasıl bir edim gerçekleştirildiğinin belirsiz olduğunu, zira kabul etmemekle beraber talimat veya sözleşme varsa dahi davacı yanca müvekkili şirket bir hizmetin gerçekleştirilmediğini, ilgili emtia halen daha Pakistan sınırlan dahilinde olduğunu, müvekkili firmaya emtiaların teslim edilmediğini, müvekkil firmanın davacı firmadan böyle bir talebinin de olmadığını, davacı şirketle müvekkili şirket arasında sözleşme olmamakla birlikte bir an için olduğu kabul edilse bile davacı şirketin emtiayı Pakistan ‘dan çıkardığına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığını, ayrıca bu durumun Pakistan Gümrük Müdürlüğü’ne yazılacak müzekkere ile tespit edilebileceğini ile müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 18/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2017 yılı ticari defler ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğunu, Elektronik Defterterin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine güre usulüne uygun yaptırılmış olduğundan davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı, yanın 29.03.2017 tarihinde Gümrük Mesai Ücreti faturasından kaynaklı alacağı olan 5.000,00 USD’nin TL cinsinden ticari defterlerde kayıtlı olan değerinin 18.093,00 TL olduğunu, 19.07.2017 tarihinde Harca Esas Değerin 5.000,00 USD*3.5384 = 17.692,00 TL olduğunu, davacı yanın ticari defter kaydı ile icra takibinde talep ettiği harca esas değer arasındaki fark olan 401,00 TL’nin ( 18.093,00 TL -17.692,00 TL ) kurdan kaynaklandığını, davacı yanın takip öncesi faiz talebinde bulunmadığı, davacı yanın alacağa konu ettiği tutar hakkında yapmış olduğu harcamanın/harcamaların belgesini ibraz etmediğinden alacak konusunun ispata muhtaç olduğunu, dava konusu yükün, dosyada mevcut konşimentolardan anlaşılan navlun sözleşmeleri ile Mersin Limanı’ndan Karachi’ye taşındığı ve fakat daha sonra davacı ile davalı arasında akdedilen navlun sözleşmesi ile de Karachi Limanı’ndan Mersin Limam’na geri getirildiğini, davacı ile davalı arasında akdedilen dava konusu yükün Karachi Limanı’ndan Mersin Limanı’na taşınması konulu sözleşmede davacı taraf taşıyan; davalı tarafın da taşıtan sıfatına sahip olduğu ve buna bağlı olarak davacının navlun ve teferruatı atacağı sebebiyle aktif husumet; davalının da bahse konu navlun sözleşmesinin borçlusu olman münasebetiyle pasif husumet ehliyeti olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce aldırılan 21.03.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; kök raporda varılan kanaatlerini değiştirecek yeni bir belge ve bilginin sunulmadığından kök rapordaki değerlendirmelerinin baki olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de para borçlarının BK madde 89 uyarınca götürülecek borçlardan olup ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri olduğu, mahkememizin de İstanbul Mülki Hudutları dahilinde Deniz Taşımalarından kaynaklanan davalara bakmaya münhasıran yetkili mahkeme olması nedeniyle yetki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın itirazın iptali davası olduğu ve İİK md 67 anlamında 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacı şirketin gümrük mesai ücreti faturasından kaynaklanan alacağını davalı yandan tahsil edemediği iddiasında olduğu, davadışı … A.Ş. tarafından 23.03.2017 tarihinde davacı yana … Seri Nolu Gümrük Masrafı Faturası düzenlediği ve davacı yanın ticari defterlerinde 23.03.2017 tarihinde … yevmiye numarası ile kayıt altına alındığının görüldüğü, taşıma organizatörü olan davacı … Tic. A.Ş. firmasının, taşıtan davalı ihracatçı … San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının ihracat yükü olan “Gemi Vinci” tanımlı bir takım eşyasının Pakistan’a taşınması işini üstlendiği, emtianın gemiye yüklendiği ve Karachi Limanı’na vanş yapmasına 1-2 gün kalmış iken taşıtan davalının konu eşyaların yanlış yük olduğunu fark ettiği ve geminin Mersin Limanı’na geri getirilmesi yönünde taşıma işini üstlenen davacı yana talimat verdiği, davacı yanın konu yükün Mersin Limanı’na geri getirilmesi hususunda Karachi Limanı’ndaki gümrüksel işlemleri çözebilmek adına 5.000 USD ödediği hususuyla davalıya rüeu ettiği olayda, harcamanın nasıl ve nereye, hangi birime, kuruma, kişiye ödendiğine dair bir açıklama yapmamakla ve belgesi de olmamakla birlikte, dekonta konu olan bu işlemi direkt olarak fatura etmesi oluşu karşısında, davacı yanın harcama yaptığını ifade ettiği 5.000 USD’yi nerede harcadığını ve harcamaya ilişkin makbuz, fiş fatura v.s belge ibrazı bulunmadığından konu alacak miktarı ispata muhtaç kaldığı, davacı yanın dosyaya ibraz ettiği 05.05.2017 tarihli faturanın ise dava konusu taşımadan çok sonra düzenlenmesi ve gemi adlarının farklı olması da göz önüne alınarak davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 320,21 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 275,81 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır