Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/297 E. 2020/108 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

tT.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2018/297
KARAR NO:2020/108

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/08/2018
KARAR TARİHİ:29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tamamı …’a ait, …, … Eyaletinde kurulu “….” şirketi üzerine “…” no ve “…” gövde numarası ile … eyaletinde kayıt edilmiş … marka teknenin ihtiyaten haczine mahkemenin 21/03/2018 tarihinde karar verildiği ve kararın 22/3/2018 tarihinde uygulanarak haciz tutanağı ile zabıt altına alındığını, daha sonraki bir zamanda yapılan incelemeleri takiben, teknede bulunan makinaların seri numaralarının “…” ve “…” olduğunun görülmesi üzerine, ihtiyati haczin kaldırılmasına 25/5/2018 tarihinde karar verilmiş olduğu ve kararın 23/6/2018 tarihînde kesinleştiğinin belirtildiğini, davalı yanın leasing yoluyla kiraladığı “…” isimli teknenin isminin sonradan “…” olarak değiştirildiğini ve davalı yanın kolaylıkla temin edeceği bu bilgiyle talebini doğru bir şekilde yöneltme imkanı varken, ihmali ve kasıtlı davranışları ile müvekkil hakkında asılsız suçlamalarda bulunarak, haksız ihtiyati haciz uygulanmasına sebep olduğunun anlaşıldığını beyanla ihtiyati haciz sebebiyle uğranılan 17.895,18 TL ve 11.328,00 Euro maddi, 100.000,00 TL manevi zararın 26/05/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu süreçte müvekkili şirketin herhangi bir kusuru, haksız fiili bulunmadığını, tazminat talep edilmesi için gerekli şartların da oluşmadığını, ihtiyati hacize itiraz eden tarafın “….” olmasından bahisle …’un aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını ve davacı şirkete yabancılık teminatının tamamlanması hususunda süre verilmesini, tamamlanmadığı takdirde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, teknenin suya indirileceği 22/04/2018 ile teknenin fiilen teslim alındığı 26/05/2018 tarihleri arasına tekabül eden kara park ödemeleri için yapılan 9.058,96 TL talebine karşın; 22/04/2018 tarihinin neye göre belirlendiğinin emaresinin bulunmadığını ve ihtiyati haciz kararı kaldırılır kaldırılmaz teknenin marinayı terk etmediğini ve hatta dilekçe tarihi itibari ile dahi marinayı terk edip etmediği ya da başka bir marinada kira ödemesi doğurup doğurmadığının bilinmediğini, haciz kararını takiben esas hakkında dava açılmamakla kararın kendiğinden ortadan kalktığını, teknenin fiilen muhafaza altına alındığı 22/03/2018 tarihi ile 26/05/2018 tarihi arasına tekabül eden kaptan maaşlarının 7.000,00 TL talebine karşın bir kaptanın teknenin aktif olarak seyir halinde olsa da olmasa da istihdam edilmesinin zaruri olduğunu, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydı ile teknenin 22/04/2018 tarihinde suya indirileceğinin davacı tarafından İfade edildiği savı ile bu tarihe kadar olan ücretin hesap dışında tutulması gerektiğini, tüzel kişiliğin kişilik haklarının ihlal edilemeyeceğini, … un kişilik hakkını zedeleyecek, kendisine acı çektirecek ve yaşam arzusunu kırıp yaşamla bağılantısını koparacak nitelikte ruhsal dengesini bozacak herhangi bir durumun olmadığından bahisle, Yargıtay kararlarından örnekler eklendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, Mahkememizin … Değişik iş sayılı dosyasında verilen haksız hacizden dolayı maruz kalınan zararın tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın ise MÖHUK’un 48.maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, harcamaların kim tarafından yapıldığı, haksız ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı, talep edilebilecek tazminat miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmış, dosyada mevcut Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün cevabi yazısından Türk vatandaşları ile Türk şirketlerinin … ‘de açtığı davalarda yabancılık teminatı alınmaması yönünde fiili uygulamanın bulunduğu anlaşıldığından davacı şirketin bu kapsamda yabancılık teminatı yatırmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Taraf vekillerince tüm delilleri dosyaya sunulmuş, … İlçe Emniyet Müdürlüğü, … müzekkere cevabı, Mahkememiz … Değ. İş sayılı dosyası, …İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyası ile … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
20/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu tekne yönünden verilen ihtiyati haciz kararının davacı açısından haksız olduğu ve buna bağlı olarak davacının haksız hacizden kaynaklı tazminat talep etme koşullarının oluştuğunu, masraf kalemleri açısından, ihtiyati haciz kararı veriliş veya verilmemiş olması durumları için karşılaştırma yapıldığını, fazladan yapılan masrafların 22.04.2018 tarihi ile 26.05.2018 tarihleri arasındaki; fazladan kalınan süre için “karapark ücreti” olabileceğini, ancak dosyada marina ile yapılmış olan bir sözleşmenin olmaması nedeniyle ispata muhtaç olduğunu, Kaptan maaşı olarak da fazladan kalan bu süre için 3.500,00 TL nin talep edilmesinin mümkün olduğunu, vekaletname ve tercüme masrafları (411,22 TL); Vekalet Ücreti (11.328,00 Euro);İhtiyati Haciz İtirazı Masrafları (1.425,00 TL) ile Manevi Tazminat (100.000,00 TL) taleplerine yönelik takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmişlerdir.
11/02/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;2.04.2018 tarihi ile 26.05.2018 tarihleri arasındaki fazladan kalınan süre için ödenen karapark ücretinin toplam 9.058,96 TL olduğunu ve bu ücretin ödendiğini, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle davalının fazladan karapark ücreti olarak ödenen bu ücretten sorumlu olduğunu, kaptan maaşı olarak 22.04.2018 ile 26.05.2018 tarihleri arasında fazladan kaybedilen süre için talep edilebilecek ücretin 3.500,00 TL olduğunu, kök raporun söz konusu sayfaları arasında inceleme ve değerlendirmesi yapılan ihtiyati haciz konusunda görüşlerini değiştirecek bir hususun olmadığını beyan etmişlerdir.
Yapılan yargılama, toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, dava dilekçesinin ekinde yer alan evraklardan davaya konu teknenin davacı …. Şirketi adına kayıtlı olduğu, dosyada mevcut …. Şirketinin kuruluş belgesinde diğer davacı …’un şirketin tek yönetim kurulu üyesi ve müdürü olduğu, şirket tarafından çıkartılan itibari değeri olmayan 1500 hissenin sahibi olması dolayısıyla …. şirketinin maliki olduğu görülmekle davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
İhtiyati hacze dayalı olarak tazminat talebinde bulunulabilmesi için öncelikle, borçlunun malları hakkında bir ihtiyati haciz karar alınmış ve bu kararın da uygulanmış olması, ihtiyati haczin haksız olduğunun ortaya çıkmış olması, borçlu ve üçüncü şahsın ihtiyati haciz dolayısıyla bir zarara uğramış olması gerekmektedir. Her ne kadar uyuşmazlığa konu davada geminin ihtiyaten haczi söz konusu da olsa gemilerin ihtiyaten haczinden doğan tazminat davalarında da İcra İflas Kanunu hükümleri uygulanacağından ihtiyati haciz koyduran alacaklının haksız çıkması halinde borçlunun ve üçüncü kişinin haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tüm zararlarını karşılamak zorundadır. Buradaki sorumluluk, fedakarlığın denkleştirilmesi esasına dayandığı için kusur aranmamaktadır. Davaya konu uyuşmazlık yukarıdaki şartlar açısından değerlendirildiğinde, dosyada mevcut Mahkememiz … D.İş sayılı dosyası ile 21/03/2018 tarihinde, davaya konu gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı alındığı ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile de sözkonusu kararın icra edildiği, davacının ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine yapılan yargılama neticesi davalının iddiasının aksine teknede bulunan makinenin seri numarası ve adı değiştirilmek suretiyle satılmadığının tespit edildiği, ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı ve davalı tarafından bu karara itiraz edilmemek suretiyle kararın kesinleştiği, dolayısıyla haksız ihtiyati haciz için aranan bu şartın da gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Dosyada … ile yapılan 26.07.2018 tarihli karapark sözleşmesinin 24.10.2017 ile 22.04.2018 tarihleri arası için düzenlendiği, bu kapsamda teknenin 22.04.2018 tarihinde suya indirileceğinin kabulünün gerektiği, hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre ihtiyati haciz nedeniyle fazladan karapark işgaliye ücretinin toplamının 9.058,96 TL olduğu ve bu ücretin davacı tarafından ödendiği, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle davalının fazladan karapark ücreti olarak ödenen bu ücretten sorumlu olacağı, davacı tarafından 22/03/2018 tarihinden 26/05/2018 tarihine kadar, 2 ay süreyle, ayda 3.500,00 TL. net maaş üzerinden 7.000,00 TL talep edilmiş ise de, teknenin karaparkı esnasında iş gücü kaybının olamayacağı ve bu sebeple davacının zararın olmayacağı değerlendirilerek teknenin suya indirileceği 22.04.2018 ile 26.05.2018 tarihleri arasında fazladan kaybedilen süre için talep edilebilecek kaptan maaşının 3.500,00 TL olabileceği, davalının bu ücretten sorumlu olacağı kabul edilmiştir.
İhtiyati haczin haksız olduğu sabit olmakla birlikte, davacının maddi tazminat talebine konu olan, Mahkememiz … Değ.İş sayılı dosyasında kendisini avukat ile temsil ettirmek için ödemiş olduğu vekâlet ücreti, ihtiyati hacze itiraz için çıkartılan vekaletname ve tercüme masrafları ile ihtiyati haciz itirazı masrafları yargılama giderlerinden olup, o davanın ve takibin fer’isi niteliğinde olduğundan ve ilgisi bulunduğu asıl dava veya takipte hüküm altına alınacağından, bu doğrultuda her dava ve takip kendi içerisinde değerlendirileceğinden, o dava ve takibe ilişkin yargılama giderleri ayrı bir dava konusu yapılamayacağından, ihtiyati hacze itiraz için çıkartılan vekaletname ve tercüme masrafları ile ihtiyati haciz itiraz masrafları ve davacının kendi vekili ile yaptığı ve sadece akdeden tarafları bağlayan nitelikteki ücret sözleşmesi uyarınca ödemiş olduğu bedelden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile bu taleplerin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 4. HD. 2016/14413E.-2019/483K.,Yargıtay 4. HD. 2018/2838E.-2019/1049K. )
Davacının manevi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise; haksız takip ve haciz nedeniyle manevi zarara uğranıldığının kabul edilebilmesi için alacaklının takipte kötüniyetli olması, ağır kusurlu davranması ve bu nedenle ağır bir zarar meydana gelmesi gerekir. Somut olayda; Mahkememiz … Değ.İş sayılı dosyasında alınan ihtiyati haciz kararının, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe konularak davacıya ait teknenin haczine karar verildiği, davacının karara itirazı üzerine teknenin gerçek gövde ve motor numarasının tespiti için bilirkişi incelemesi yapıldığı, motor numarasını gösteren etiketin motor kapağı üzerine yapışkan etiket şeklinde yer alması nedeniyle motor numarasının doğru olup olmadığının tespiti için …’dan istenilen bilgiler neticesinde keşif sırasında tespit edilen motor numaralarının doğru olduğu anlaşılarak ihtiyati haciz konulan teknenin davacının satın aldığı tekne olmadığı tespit edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, dosya içinde davalının satın aldığı teknenin ihtiyati haciz uygulanan tekne olmadığını bilerek takip ve haciz yapıldığına ilişkin bir delilin yer almadığı, kaldı ki ihtiyati haciz uygulanan teknenin davalının satın aldığı tekne olup olmadığının bilirkişi incelemesi sonucu anlaşıldığı dikkate alındığında, bu anlamda davalının kötüniyetli olduğu veya ağır kusurunun bulunduğunun söylenemeyeceği kanaatiyle davacının manevi tazminat davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davacıların maddi tazminat davasının 9.058,96 TL karapark ücreti 3.500,00 TL kaptan maaşı olmak üzere toplam 12.558,96 TL maddi tazminatın 26.05.2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat davasının reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 857,90 TL karar harcının 3.462,99 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.605,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 3.462,99 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 5.384,00 TL’nin ( 35,90 TL başvurma harcı, 248,10 TL posta gideri ve 5.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 326,78 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL manevi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davalı vekili için takdir edilen 2.913,94 TL maddi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır