Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/280 E. 2019/398 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2018/280 Esas
KARAR NO: 2019/398

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/04/2018
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kara-hava-denizyolu taşımacılığında lojistik, antrepo ve gümrükleme hizmeti veren, alanında öncü firmalardan biri olduğunu, davalı/borçlu ile arasında da bu faaliyet alanına ilişkin bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, mevcut alacak kalemlerine ilişkin olarak cari hesap ekstresinde görünen 275.00 USD tutarındaki 15/09/2017 tarihli fatura, 500,00 USD tutarındaki 15/09/2017 tarihli fatura, 1.850,00 USD tutarındaki 15/09/2017 tarihli fatura ve 521.00 TL tutarındaki15/09/2017 tarihli faturalar düzenlenmiş olup söz konusu faturalara davalı şirketçe 8 günlük yasal süre içerisinde bir itirazda bulunulmadığını, itirazda bulunulmayan bu faturalara ait hizmet bedellerinin dc halen ödenmediğini, bu nedenle davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından 04/12/2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, davalı şirket tarafından icra takibine yapılan itirazların taraflarınca kabul edilemez nitelikte olduğunu, belirlilen hususlarla birlikte alacaklarının likit olduğu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçlu aleyhine icra inkar ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, borçlu hakkında % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, borçlu hakkında % 10 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptalini talep eden davacı … Şti. tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası tahtında icra takibi başlatıldığını, taraflarınca 04/12/2017 tarihinde ödeme emrinde belirtilen borca, faize ve ferilerine ve de zamanaşımı süresine yasal süresi içinde itiraz edildiğini, icra takibine dayanak belge olarak işlemiş faizleriyle birlikte toplamda 2.748,67 USD ve 597,37 TL tutarında 4 adet fatura eklendiğini, davacı tarafın itirazın iptali davası dilekçesinde ise fatura konusu hizmetleri müvekkile verdikleri ve bu sebeple düzenledikleri faturaların ödenmediğini, mevzubahis faturalara itiraz edilmeyerek faturaların kesinleştiğini iddia ettiğini, bu iddiaların hukuka ve gerçekliğe aykırı olduğunu, faturalara konu hizmetlerin müvekkile sağlanmadığını, dosyaya davacı tarafça sunulan faturalardan üçünde hizmetlerin sağlandığı iddia edilen koııişmento numaralarına, ikisindc ise konteyner numarasına yer verilmemiş olduğunu, sadece “…“ numaralı faturada hem gemi adına hem konteyner numarasına hem de konşimento numarasına yer verildiğini, bu faturada yer alan konişmento numarasının… olduğunu, konişmento numarası “…” ibaresi ile başladığı ve “…” dünya çapında bir konteyner firması olan …Ltd.ye ait kısaltma olduğu anlaşıldığından bu hizmetin müvekkil ile hiçbir bağlantısı olmayan dava dışı … şirketine ve/veya konteynerdeki yüklerin sahibine verilen bir hizmet olduğunu ve müvekkile faturaya konu hizmetin verilmediğinin anlaşıldığını, dosya incelendiğinde müvekkil şirket ile davacı arasındaki ticari ve hukuki ilişkinin varlığını kanıtlayacak herhangi bir belge sunulmadığını, borç ilişkisinin ve faturaların dayandığı iddia edilen hizmetlerin ne olduğuna dair açıklama dahi yapılmadığının anlaşıldığını, faturaların … tarafından tanzim edilen hangi konişmentoya ve veya hangi konteynere ilişkin olduğunun tespit edilemediğini, davacı tarafın dilekçelerinde belirttiği 3 adet faturanın konişmento kısımları boş bırakılarak konişmento numarasının belirtilmemiş olmasının aslında bu söz konusu harcamaya temel bir konişmento olmadığını kanıtlar nitelikte olduğunu, dava konusu faturalar incelendiğinde varış limanının …olduğunun anlaşıldığını, müvekkilin hizmet verdiği ülkelerin müvekkilin internet sitesi incelendiğinde müvekkili şirketin yurtdışında …’e herhangi bir taşıma faaliyetinin olmadığının açıkça anlaşılacağını belirterek davanın esastan reddini, karşı tarafın % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında 26/06/2018 tarihli … karar sayılı görevsizlik kararı verildiği, kararın istinaf edilmeyerek kesinleşmesi sonrası dosya mahkememize gönderilerek mahkememizin … E. sayılı dosyasına kaydı yapılmış yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava; davacı tarafça verildiği beyan edilen hizmetler nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup; uyuşmazlık, davaya ve takibe konu fatura içeriği hizmetlerin neler olduğu, bu hizmetlerin davalı adına ifa edilip edilmediği, davalının faturalardan sorumlu olup olmadığı ve varsa borç miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; 06/09/2017 tarihinde davalı borçlu aleyhine 2.748,67 USD ve 576,89 TL asıl alacak bakımından icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 04/12/2017 tarihinde borca yasal süre içerisinde itiraz edildiği, itiraz dilekçesi ile müdürlük durma kararının davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın ise görevsiz mahkemede 04/04/2018 tarihinde İİK. 67. maddesi gereğince yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 18/02/2019 tarihli raporda özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin ticari defter kayıtları ve e-posta yazışmaları ile teyit edildiğini, davacının davalı için süreç yönettiğinin değerlendirildiğini, davacının takip vc dava konusu ettiği alacak miktarının ayrı ayrı dört faturaya dayandığı, ancak takibin faturalara dayanan alacak değil; cari hesap bakiyesi şeklinde bildirildiğini, taraflar arasında TTK m.89 ve devamı hükümlerine uygun bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacının düzenlediği faturaların tamamen davalı ticari kayıtlarında olması hususu gözetildiğinde, aralarında ayrıca bir anlaşma olmaksızın tek taraflı iade faturaları İle davalının hesabı kapatmasının somut olaya uymadığını, davacının takip tarihinde 2.715,00 USD vc 531,00 TL fatura alacağını ticari kayıtların birbiri ile uyumlu olması hususu gözetilerek tespit edildiğini, davacı ticari defler kayıtlarında ise cari hesabında 2.715,00 USD ve 576,89 TL bakiye alacak tespit edildiğini, davacının işlemiş faiz talebi bakımından takipten önce temerrüt gerçekleştiğini ortaya koyamadığını, işlemiş faiz taleplerinin yerinde olmadığını, davacının faturalara dayanan takip yerine cari hesap bakiyesi alacağı iddiası ile takibe girişmiş olması hususunun mahkemenin değerlendirmesininin gerektirdiğini belirtmiştir.
Taraflara ait ticari defterler üzerinde inceeme yapılmak suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda, her ne kadar davacının düzenlediği faturaların tamamen davalı ticari kayıtlarında olması hususu gözetilerek, taraflar arasında ayrıca bir anlaşma olmaksızın tek taraflı iade faturaları ile davalının hesabı kapatmasının somut olaya uymadığı, taraflara ait ticari kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu gerekçesiyle davacının takip tarihinde 2.715,00 USD vc 531,00 TL fatura alacağının bulunduğu yönünde görüş bildirilmiş ve davacı vekili de faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması ve 8 günlük süre içerisinde davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğinden fatura içeriğine itiraz edilemeyeceği beyanında bulunulmuşsa da; borcun dayanağı olan faturaların sadece ticari defterlere kayıt edilmiş olmasının Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında kabul edildiği üzere fatura içeriği hizmetlerin ifa edildiği ve borcun sabit olduğu anlamına gelmiyor olması nedeniyle bilirkişi raporu hükme esas alınmamış ve davacının aynı doğrultudaki beyanlarına itibar edilmemiştir. Zira Yargıtay’ın yerleşik uygulaması olduğu üzere, fatura içeriğine itiraz edilmemesi ancak fatura konusu hizmetlere ilişkin sözleşmenin varlığı ve aradaki ilişkinin ıspat edilmiş olması hali için geçerli olmaktadır. Kaldı ki ticari defterler HMK gereği kesin delili niteliğini de haiz değildir. Eldeki dosyada ise esas uyuşmazlık fatura içeriği hizmetlerin davalı adına ifa edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan konişmento talimatları, konişmentolar ve ilgili konişmentolar gereği Gümrük Müdürlüğü’nden celp edilen kayıtların incelenmesi ile; faturaların esasen 1 adet 40’lık konteynerın … numaralı konişmentoya ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İlgili konişmentoda; yükleten olarak dava dışı …Şti. Görünmekte olup, konişmento … arası sefer için düzenlenmiş ve konişmento … adına …AŞ tarafından acente olarak imzalanmıştır. Bu konişmentoya göre taşıyan … şirketidir. Ancak, bu taşıma için davalı adına taşımanın davacı tarafça organize edildiğine ilişkin dosyaya yazılı bir anlaşma sunulmamıştır. Ayrıca davacı tarafından davaya konu fatura bedellerinin dava dışı … firmasına ödendiğine ilişkin de ayrıntılı ve açık bir ödeme ispat olunamamıştır. Konişmentoya taraf olan dava dışı şirketler ile davacı ve davalının ilişkisine dair ise dosyaya herhangi bir somut delil sunulmamıştır.
Davacı tarafça mahkeme ara kararı üzerine dosyaya davalı adına … ile yapılan mail yazışmaları sunulmakla, esasen mail yazışmaları davacı delilleri arasında gösterilmemiştir. Mail yazışmaları incelendiğinde ise davaya konu fatura dayanağı taşımaya ilişkin herhangi bir yazışmanın mevcut olmadığı; 25/04/2017 tarihli mail ile davalı adına hareket ettiği beyan edilen … tarafından … taşıması için rezervasyon talep edildiği görülmüş ancak akıbeti anlaşılamamıştır. Yine 25/04/2017 tarihli yüklemeye ilişkin gemi detaylarının davacı tarafından davalı adına …’a iletildiği ancak bu mailde belirtilen tarihler ile faturalara dayanak konişmento tarihlerinin uyuşmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki fatura dayanağı olan …… numaralı konişmento tarafları ile davalının ilişkisine dair ise dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Ayrıca mail yazışmalarında davalı adına hareket ettiği beyan edilen …, bahsi geçen mailler dışında, dosyaya sunulan konişmentoya, davalı ve davacının taraf olmaması, faturalara dayanak olan taşımanın davalı adına davacı tarafından organize edildiği ve fatura bedellerine hak kazanıldığına dair dosyaya herhangi bir delil de sunulmamış olması bir arada değerlendirildiğinde, davaya ve takibe konu faturalara dayanak hizmetin davacı tarafından davalı adına ifa edildiği, davalının fatura dayanağı konişmento tahtında taşıtan olduğu ve navlun faturasından sorumlu olduğu kanaatine ulaşılamamış olup davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 172,00 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 127,60 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır