Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/278 E. 2019/405 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2018/278 Esas
KARAR NO: 2019/405

DAVA : Tanıma ve Tenfiz
DAVA TARİHİ: 05/12/2017
KARAR TARİHİ: 09/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Bayraklı … IMO nolu … isimli römorkörün maliki ve donatanı olduğunu, römorkörün 31 Ekim 2016 tarihli … formunda düzenlenmiş olan kurtarma sözleşmesi tahtında … Bayraklı …IMO nolu … adlı gemiye ve içindeki 3075 mt hurda demir eşyasına Akdenizde kurtarma hizmeti verdiğini, gemi ve eşyayı emniyete alarak kurtarma ücretine hak kazandığını, kurtarma sözleşmesinde ihtilaflar için … Standart Kurtarma ve Tahkim Kurallarının uygulanarak Londra’da tahkim yoluyla çözüleceğinin kabul edildiğini, davalı şirketin kurtarma hizmeti verilen gemide yüklü bulunan hurda demir emtiasının gönderileni ve makili olduğunu, müvekkili tarafından davalı şirkete 16/11/2016 tarihinde gönderilen elektronik posta ve 17/11/2016 tarihli faks ve cevaplı telgraf yoluyla kurtarma hizmeti verildiği bildirilerek yük için ödenmesi gereken kurtarma ücretinden sorumlu olduklarının bildirildiğini, müvekkilinin geminin donatanı ile gemiye isabet eden kurtarma ücretleri ve masrafından dolayı haricen sulh olunduğunu, ancak davalı ile sulh olunamadığını, bu nedenle yüke ilişkin kurtarma ücreti alacağından dolayı Londra’da tahkim davası başlatıldığının …Noterliğinde düzenlenen …yevmiye nolu ihbarname ile davalıya bildirildiğini, … AŞ’nin … AŞ tarafından aktif ve pasifleri alacakları ile devralındığını, Devralan şirket ile müvekkili arasında yapılan sulh görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadığını, tahkim yargılaması sonucunda … tarafından düzenlenen 11/07/2017 tarihli kesinleşmiş hakem kararı ile 79.360,00 ABD Doları kurtarma ücretinin 01/11/2016 tarihinden hakem kararının verildiği 11/07/2017 tarihine kadar işleyecek senelik % 4,5 faizi ile hakem karar tarihi olan 11/07/2017 tarihinden fiili ödeme gününe kadar işleyecek faizin, 25.642,58 ABD Doları tutarında masrafın, 4.675,00 İngiliz Sterlini hakem kararı masrafını, 175,00 İngiliz Sterlini hakem atama ücretini, 4.500,00 İngiliz Sterlini hakem ücretini ve 15.000,00 İngiliz Sterlini avukatlık ücretini davalı …AŞ tarafından davacıya ödenmesine karar verildiğini, hem İngiltere hem de Türkiye hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkındaki New York Sözleşmesine taraf olduğundan işbu davaya New York Sözleşmesinin uygulanacağını ileri sürerek … tarafından oluşturulan 11/07/2017 tarihli kesinleşmiş hakem kararının tanınması ve tenfizine bu kapsamda 79.360,00 ABD Doları kurtarma ücretinin 01/11/2016 tarihinden hakem kararının verildiği 11/07/2017 tarihine kadar işleyecek senelik % 4,5 faizi ile hakem karar tarihi olan 11/07/2017 tarihinden fiili ödeme gününe kadar işleyecek faizin, 25.642,58 ABD Doları tutarında masrafın, 4.675,00 İngiliz Sterlini hakem kararı masrafını, 175,00 İngiliz Sterlini hakem atama ücretini, 4.500,00 İngiliz Sterlini hakem ücretini ve 15.000,00 İngiliz Sterlini avukatlık ücretini davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …AŞ ‘nin tenfize konu edilen hakem kararında yer almadığından hakem kararının tarafı olmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, hakem tarafından aynı tarihli aynı mahiyette ve konuda iki adet karar yazıldığını, birinci kararda … AŞ’nin hasım gösterilmediği halde hakemin … AŞ’yi davalı / borçlu olarak değiştirmek suretiyle yeni bir karar oluşturduğunu, bu durumun MÖHUK ve HMK hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, “…” 11/07/2017 tarihli nihai hakem kararında davanın sadece yük sahipleri adına ilerlediği belirli olup, müvekkili …AŞ’nin hiçbir şekilde nihai kararda yer almadığını, bu nedenle müvekkili şirketin taraf olmadığı bir hakem kararının tanıma ve tenfize konu edilmesinin MÖHUK ‘e açıkça aykırı olduğunu, davacının asıl borçlu gemi donatanı ile anlaşarak bu konudaki esas davadan feragat ettiğini, Dörtyol … Asliye Hukuk Mahkemesinin .. D İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı ile hem… gemisi donatanı hem de ikinci davalı olarak müvekkili … AŞ aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını, müvekkili tarafından itiraz edilmesi üzerine aynı tarihli ek karar ile … AŞ ‘nin itirazlarının kabulüne karar verildiğini, kaldı ki davacının dava konusu alacağını tahsil etmiş olduğundan 17/11/2016 tarihli ihtiyati haciz kararından da feragat ettiğini, dolayısıyla ihtiyati haciz dosyası ve dosyada yer alan esas karar ve ek kararlardan anlaşıldığı üzere davacının müvekkili yönünden olan tüm talepleri reddedilmiş olup, müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki müvekkilinin … gemisinin borcundan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, yükün konişmento tahtında taşınarak gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra müvekkiline teslim edildiğini, geminin deniz taşıması esnasında yaşamış olduğu kurtarma ücretinden dolayı müvekkiline herhangi bir ihbar yapılmadığını, davacının iddia ettiği kurtarma hizmetinin varlığından bilgi ve haberlerinin olmadığını, TTK’nun 1307.maddesi hükmüne göre müvekkili tarafından eşya teslim alınırken eşya için kurtarma ücreti ödeneceğinin kendisine bildirilmediğini, bu nedenle dahi müvekkilinin sorumluluğunun doğmadığını ileri sürerek dava konusu hakem kararının usul, yasa ve kamu düzenine aykırı olması, donatan tarafından kurtarma ücretinin ödenmiş olması, …AŞ’nin hakem kararının tarafı olmaması nedeniyle husumet tevcih edilemeyeceğinden davacının Dörtyol … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D İş sayılı dosyasındaki ihtiyati haciz talebinin müvekkili … AŞ yönünden reddedilmiş olması hususları gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; … isimli gemiye verilen kurtarma hizmeti alacağına ilişkin olarak gemi donatanı … tarafından Londra’da başlatılan tahkim yargılamasında … Standart Kurtarma ve Tahkim Kuralları uygulanarak İngiliz hakem tarafından verilen tahkim kararının tenfizi istemine ilişkindir.
Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine uygulanacak hükümler 5718 sayılı MÖHUK’de düzenlenmiş olup, MÖHUK 1.maddesi 2.fıkrasında Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası sözleşme hükümleri saklı tutulmuş olduğundan dava konusu hakem kararının tenfizi koşullarının oluşup oluşmadığının tespitinde Türkiye Cumhuriyeti ve İngiltere’nin taraf olduğu New York Konvansiyonu hükümlerinin esas alınması gerekmektedir.
New York Konvansiyonunun IV.maddesine göre tenfiz talep eden tarafın yabancı hakem kararı ile tahkim anlaşmasının aslını veya usulüne uygun şekilde onaylanmış suretini Türkçe tercümeleri ile birlikte dava dilekçesine eklemesi zorunlu olup, davacı taraf üzerinde yalnızca …yazan 11/07/2017 tarihli hakem kararı ile “davacı Siem Pilot donatanları”, “davalı … ‘da yüklü yükün sahipleri” olarak yazan hakem kararı Türkçe tercümeleri kararın kesinleştiğine ilişkin … Kurtarma …Şubesi Departmanının 05/09/2017 tarihli yazısı ve bu yazının tercümesini dosyaya sunmuş olduğundan N.K.IV.maddesindeki şartın yerine getirildiği belirlidir. Bu durumda, dava konusu hakem kararının tenfizi için New York Konvansiyonunun IV-V.maddelerinde sevk edilen diğer koşulların yerine getirilip getirilmediğine bakılarak tenfiz engelinin bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
Davalı tarafça özet olarak, …AŞ’nin dava konusu hakem kararında yer almaması nedeniyle bu şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, dosyada iki adet hakem kararının bulunduğu, ikinci hakem kararına … AŞ’nin sonradan eklenmiş olmasının HMK ve MÖHUK hükümlerine aykırı olduğu, hakem kararının borçlusunun gemi donatanı olduğu, tahkim yargılamasından müvekkilinin usulüne uygun şekilde haberdar edilmediği, karar müvekkiline tebliğ edilmediğinden kesinleşmiş bir hakem kararının sözkonusu olmadığını ileri sürülerek hakem kararının yasal mevzuata ve kamu düzenine aykırı olması nedeniyle tenfiz edilemeyeceğini savunmaktadır.
Dava konusu yabancı hakem kararının tenfizi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında mahkememiz tarafından alınan 28/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda, hakem kararının ve İngiltere’de bulunan noter tarafından onaylanmış suretinin onaylı tercümelerinin mahkemeye sunulduğu, davalı vekili tarafından kararın kesinleşme şerhinin de dosyaya sunulması gerektiği ifade edilmiş ise de New York Konvansiyonunun IV.maddesinin böyle bir gerekliliği içermediği, MÖHUK 61.maddesi kapsamında da kesinleşmenin tanıma ve tenfiz kararı verilebilmesi için aranan bir şart olmadığı, davalı tarafça müvekkilinin tahkim yargılamasında haberdar edilmediğinin ileri sürüldüğünden bu hususun taraflararasında imzalanmış olan … Form Kurtarma Sözleşmesi uyarınca … usul kurallarına göre belirlenmesi gerektiği, tahkim yerinin İngiltere olması ve tarafların dosyaya sundukları belgelerde İngiliz Tahkim Kanunun uygulanması konusunda hemfikir oldukları, …usulü kurallarında tebligata ilişkin özel bir hükme yer verilmediği, İngiliz Tahkim Kanunun 76.maddesinde bu konuda özel bir hükmün yer aldığı, 76.maddenin 3.fıkrasında tebligatın etkili bir araç ile yapılmasının yeterli sayıldığı, muhatabın iş yeri adresine yapılan tebligatın etkili olacağının belirtildiği, İngiliz Hukukunun tahkimde elektronik aygıt ve araçların kullanımı ile ilgili uygulamasına ve yargı kararlarına bakıldığında elektronik tebligatın İngiliz Tahkim Kanununun 76/3.maddesi anlamında etkili bir yol olarak görüldüğü, ayrıca hakemlerin seçiminden ve tahkim yargılamasından usulüne uygun olarak haberdar edilmemiş olduğunu iddia eden davalı tarafın bu iddiasını kanıtlaması gerektiği, dosya içeriğinde davacı vekilleri tarafından davalı devredilen şirkete noter vasıtasıyla hakem atama ihbarnamesi gönderdikleri, ekinde tahkim yetkilisi tarafından şirket e posta adresine gönderilmiş tahkim ihbarının olduğunun görüldüğü, davacı şirketin Londra’daki tahkim yargılamasında görev alan vekillerine gönderilen e postalarda da gerek kendilerinin gerekse derdest davada davalı vekili olarak görev yapan kişilerin tahkim yargılamasından haberdar olduklarının anlaşıldığı, dolayısıyla davalı tarafın tahkim yargılamasından haberdar edilmediklerine ilişkin savunmanın yerinde görülmediğini, hakem kararının gerekçesinde “tüm yazışmaların yükün temsilcisine gönderildiği ve yükün temsilcisi tarafından alınmış olduğu hususunda da tatmin olmuş durumdayım. Elektronik posta mesajlarının ulaşmadığı konusunda hiçbir geri dönüş alamadım.” ifadesine yer verildiği, tahkim yargılamasının …Tahkim Branşı tarafından atanan tek hakem tarafından yürütüldüğü, hakem ataması bakımından davalı tarafın yapması gereken herhangi bir usuli işlemin bulunmadığı, bu anlamda iki taraf bakımından da adil yargılama hakkının ihlalinden bahsedilemeyeceği, hakemin hazırladığı 15/03/2017 tarihli görev belgesi incelendiğinde davalıya cevap dilekçesini sunmak üzere 15/05/2017 tarihine kadar süre tanındığı, bu sürenin 22/05/2017 tarihine kadar uzatıldığının görüldüğü, davalı tarafın diğer bir itirazının hakem kararında davalının unvanının bulunmadığı, kararın düzeltilerek devralınan şirket unvanının eklendiği, bu şirketin de ticaret sicilinden terkin edilmiş olması nedeniyle tenfiz davasının devralınan şirkete yöneltilemeyeceğine ilişkin olduğu, tahkim kurumu ve hakem tarafından yapılan e posta yazışmalarından tahkim davasının adının hakem kararında belirtildiği üzere … olarak belirlendiği, bu kapsamda kararda kullanılan “davalı”, “yük sahibi davalı”, “yük davalısı” gibi ifadelerin hangi tarafa atıf yaptığının açıkça anlaşıldığı, zira kurtarılan yükün davalı şirkete ait olduğu konusunda tartışma bulunmadığı, buna rağmen LOF 2011 Usul Kuralları ve İngiliz Tahkim Kanunun ilgili hükümleri gereğince davalı devralan şirketin unvanının hakem kararına eklendiği, öte yandan davalı … AŞ’nin 10/11/2016 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, kurtarma sözleşmesinin ise 31/10/2016 tarihinde yani … AŞ’nin tüzel kişiliği sona ermeden akdedildiği, tahkim yargılamasında … AŞ ‘ye karşı başlatıldığı, TTK’nun 134 ve devamı maddeleri gereğince devralınan şirket hakkında verilen bir hakem kararının devralan şirkete karşı tenfizinin istenebileceği, davalı tarafın diğer bir iddiası olan kurtarma alacağının varolup olmadığına ilişkin iddialarının esasa girme yasağı uyarınca tenfiz yargılamasında dikkate alınamayacağı, uyuşmazlık konusu hakem kararının Türk kamu düzenine aykırılık taşımadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan HMK’nun 293.maddesi uyarınca düzenlenmiş olan 24/04/2019 tarihli uzman görüşünde; tüzel kişiliği sona ermiş bir şirket olan … AŞ aleyhine tahkim davası açılması, hakemin tüzel kişiliği sona ermiş bir şirkete e-posta yoluyla tebligat göndermesi, şirketin davaya katılmaması üzerine davayı onun gıyabında sürdürmesi suretiyle verilen hakem kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil edeceğinden davanın … Sözleşmesinin V/2/b uyarınca reddedilmesi gerektiği, tahkim şartının yer aldığı kurtarma sözleşmesinin davalı şirketin yasal ve iradi temsilcisi olmayan bir şahıs konumundaki gemi kaptanı tarafından imzalanmış olduğu, gemi kaptanının yük sahibini temsil yetkisi bulunmadığından tahkim anlaşmasının yük sahibini bağlamayacağı, bu nedenle de hakem kararının tenfizinin mümkün olmadığı, hakem kararında başlangıçta … AŞ’nin adı geçmemekte iken daha sonra hakem kararında yapılan düzeltme ile bu şirketin adının hakem kararına eklenmiş olmasının hakemin bu düzeltmeyi yapmadan önce İngiliz Tahkim Kanunu 57/3.maddesi gereğince … AŞ ‘ye tanınması gereken kendisini temsil etme imkanının da tanınmadığı anlaşıldığından yapılan bu düzeltmenin … Anlaşması madde V/1/d hükmüne aykırı olduğu nedeniyle kararın tenfiz edilemeyeceği, tahkim yargılamasında İngiliz Tahkim Kanunun 76.maddesine göre davalıya yapılmış bir tebligat bulunmadığı nedeniyle … Anlaşması madde V/1/b anlamında davalı tarafın tahkim davasında hakem tayininden usuli dairesinde haberdar edilmemiş olması nedeniyle de tenfiz koşullarının oluşmadığı yönünde mütalaada bulunulmuştur.
Davacı tarafın 05/08/2019 tarihli dilekçesi ekinde sunulan 31/07/2019 tarihli uzman görüşünde de, özet olarak Londra’da verilen dava konusu hakem kararının kesinleşip kesinleşmediği hususunun … Usul Kuralları ve 1996 İngiliz Tahkim Kanununa göre belirlenmesi gerektiği, hakem kararının her üç düzenlemeye göre kararın kesinleşmiş olduğuna dair belgenin dosyada yer aldığı, bu nedenle hakem kararının taraflar açısından bağlayıcı ve kesinleşmiş olduğu, hakem kararının kurtarma sözleşmesi ücretine ilişkin olması sebebiyle uyuşmazlığın Türk Hukukuna göre tahkime elverişli olduğu, bu nedenle … Konvansiyonunun V/2.maddesi a bendinde yer alan tenfiz engelinin gerçekleşmediği, TTK nun 1300.maddesi uyarınca kaptanın yük malikleri adına kurtarma sözleşmesi yanısıra tahkim sözleşmesi yapma yetkisine sahip olması karşısında Siem Pilot ile gemi kaptanı arasında yapılan kurtarma sözleşmesi ve sözleşmede yer alan tahkim kaydının … AŞ açısından bağlayıcı olduğu, birleşme ve devir ile 10/11/2016 tarihinde ticaret sicilinden silinen … AŞ’nin yerini aynı tarihte …AŞ’nin aldığı, tahkim yargılamasına ilişkin e mail yazışmalarına diğer kişilerin yanısıra …AŞ’nin yönetim kurulundan isimlerin de eklenmiş olması sebebiyle …AŞ’nin tahkim atanmasında ve tahkim yargılamasından haberdar olduğu, bu nedenle … AŞ ile bu şirketi devralan …AŞ’nin her iki sözleşme ile bağlı bulunduğu, tenfizi istenen hakem kararında kamu düzenine aykırı bir durum görülmediğine ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı yanın tenfiz engeli olarak ileri sürdüğü itirazların dosya kapsamı ile bilirkişi raporu ve uzman raporlar ışığında incelenmesi neticesinde, alacağın dayanağını oluşturan … Kurtarma Sözleşmesinin 31/10/2016 tarihinde … adlı geminin kaptanı ile kurtarma hizmetini veren donatan …arasında imzalandığı, sözleşmede … Kurtarma ve Tahkim Kurallarına göre Londra’da tahkime gidileceğinin kabul edildiği, davalı vekilinin dilekçeleri ile davalı vekili tarafından dosyaya sunulan uzman görüşünde gemi kaptanının imzalamış olduğu tahkim anlaşmasının geçerli olmadığı ileri sürülmüş ise de, TTK’nun 1300.maddesinde kaptanın aracın kurtarılması için malik adına kurtarma sözleşmesi yapmaya, yetkili mahkeme veya tahkimi kararlaştırmaya yetkili olduğu düzenlenmiş olduğundan, somut uyuşmazlıkta gemi kaptanının davacı … ile gemi ve gemi üzerinde bulunan yük için yaptığı kurtarma sözleşmesi ve sözleşmede yer alan tahkim klozunun geçerli ve taraflar açısından bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir.
Dava konusu tahkim yargılamasında, davalı tarafça … gemisi ile üzerindeki yüke verilen kurtarma hizmeti alacağının tahsili için kurtarma sözleşmesinde kabul edilen tahkim şartı gereğince 23/11/2016 tarihinde Londra’da… Şubesine başvurduğu, davacının müracaatı üzerine … Şubesi tarafından … ‘in hakem olarak atandığının … A.Ş ‘nin …@…tr olan mail adresine bildirildiği dosya kapsamına göre belirlidir. Dolayısıyla …AŞ tahkim başvurusundan ve hakem tayininden e mail yoluyla… Şubesi tarafından bilgilendirilmiştir. Ayrıca, davacı…avukatı tarafından …Noterliğinden …AŞ’ye gönderilen 24/11/2016 tarihli ihtarnamede de Londra’da tahkim yargılamasının başlatıldığı konusunda bilgilendirme yapılarak … Şubesinin 23/11/2016 tarihli yazısı ihtarname ekinde gönderilmiştir. Yüke ilişkin konişmento ile gümrük beyannamesinde yük ilgilisi olarak …AŞ’nin yazılı olduğu da görülmektedir. …AŞ 10/11/2016 tarihinde ticaret sicilinden silinmesine rağmen şirketin aktif olan mail adresine… Şubesi tarafından gönderilen tahkim yargılaması ve hakem tayinine ilişkin bilgilendirme yazısına gerekse … avukatının göndermiş olduğu ihtarnameye karşı şirketin sicilden terkin edildiği yönünde bir geri dönüş yapılmamıştır. Tahkim yargılamasını yürüten hakem … ‘de e mail yoluyla yargılama usulüne yani tarafların dilekçelerini, delillerini hangi tarihe kadar sunmaları gerektiğine ilişkin zaman çizelgesini (orderfor directions), e-mail yoluyla Av. …’e göndermiş olup, yük maliklerinin tam olarak tahkim yargılamasına katılmasını temenni ettiğini bildirmiştir. Av. …’in tenfiz dosyasına ibraz ettiği vekaletnamenin tarihi 15/06/2016 tarihli olduğundan hakem … tarafından zaman çizelgesinin kendisine gönderildiği tarihte Av. …’ın …AŞ ‘nin vekilliğini yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket yetkilisi … tarafından …@…tr olan e-mail adresinden …AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili…, Av. … ve diğer bazı kişileri de eklediği ve … Pilot’un İngiltere’deki avukatlarına 28/12/2016 tarihinde gönderdiği e mailinde şirket avukatı … tarafından 23/12/2016 tarihinde gönderilen belgeleri aldıklarını belirterek kurtarma ücreti konusunda anlaşma teklif ettiği dosyaya sunulan mail yazışmalarından anlaşılmaktadır. Hakem kararının gerekçe bölümünde de “tüm yazışmaların yükün temsilcisine gönderildiği ve yükün temsilcisi tarafından alınmış olduğu hususunda tatmin olmuş durumdayım. Elektronik posta mesajlarının ulaşmadığı konusunda hiçbir geri dönüş almadım” şeklinde ifadeye yer verildiği görülmektedir. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, gerek … AŞ gerekse …AŞ yetkilileri ile vekilleri olan Av. …’in tahkim yargılamasından haberdar oldukları, kendilerine e-mail yoluyla tebligatın yapıldığı kabul edilmiştir. Tahkim yargılamasında tebligat usulü tahkim yargılamasına uygulanan kurallara tabi olup, kurtarma sözleşmesinde tahkim usulü .. Standart Kurtarma ve Tahkim Kurallarına tabi kılınmış olduğundan tebligatın ne şekilde yapılacağının … usulüne ilişkin kurallara göre tayin edilmesi gerekmektedir. LSSA’nın 1.2.maddesinde tahkim yargılamasına ilişkin bütün bildirimlerin ve belgelerin kurtarma tahkim şubesine faks veya e-mail üzerinden gönderileceği belirtilmiş olduğundan, tahkim sekreteryası veya hakem tarafından e-mail yoluyla bildirim yapılmasının tahkim usulüne uygulanan kurallar gereğince geçerli olduğu kanaatine varıldığından, davalı vekilinin tahkim yargılamasında müvekkillerine geçerli bir tebligat yapılmadığına ilişkin savunmasının mesnetsiz olduğu, yük ilgilisi davalının tahkim yargılamasında savunma haklarının kısıtlanmasının sözkonusu olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın tenfiz engeli olarak ileri sürdüğü bir başka husus hakem kararında davalının unvanının bulunmaması, kararın düzeltilerek devralınan …A.Ş’nin unvanının eklenmesi, bu şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş bir şirket olması nedeniyle tenfiz davasının devralınan şirkete yöneltilip yöneltilemeyeceği hususuna ilişkindir. Uyuşmazlık konusu olan hakem kararının başında karar konusu olarak “…” belirtildikten sonra ilk paragrafında tarafları temsilen davacı bakımından yükleniciler (contractors), davalıyı temsilen ise davalı (respondent) ifadeleri kullanılmıştır. Kararda davacı ile davalının unvanları yer almayıp, kurtarılan geminin adı ile kurtarma hizmeti veren geminin adına yer verildiği görülmektedir. Tahkim kurulu ve hakem tarafından gönderilen e-posta yazışmalarında da tahkim davasının adı “…” olarak belirtilmiştir. Bu kapsamda kararda kullanılan “davalı”, “yük sahibi davalı”, “yük davalısı” gibi ifadelerin kurtarılan yükün sahibi – ilgilisi olan …AŞ ‘yi ifade ettiği tartışmasızdır. Kurtarma sözleşmesinde tahkim yargılamasında …Kurtarma Tahkim Kurallarının uygulanacağı kabul edildiğinden … Kurtarma Tahkim Kurallarının kendisine verdiği yetki ile hakem kararına davalı unvanı olarak …AŞ ‘nin yazılmış olmasında usule aykırılık dolayısıyla tenfiz engeli bulunmadığı kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesi örneğinden …AŞ ‘nin 10/11/2016 tarihinde ticaret sicilinden silindiği, kurtarma sözleşmesinin ise bu tarihten önce yani 31/10/2016 tarihinde imzalanarak kurtarma hizmetinin 01/11/2016 tarihinde tamamlandığı anlaşılmaktadır. TTK’nun 1306.maddesi 1 ve 2.fıkralarına göre kurtarma ücretinin borçluları kurtarılan aracın ve diğer eşyanın kurtarma faaliyetinin tamamlandığı andaki malikleridir. …AŞ ticaret sicilinden 10/11/2016 tarihinde silinmiş olduğundan bu tarihten önce imzalanan kurtarma sözleşmesi kendisini bağlayacağı gibi TTK’nun 1306.maddesi gereğince kurtarma ücretinden de sorumludur. Buna göre, bu şirketi devralan …AŞ’de TTK’nun 134 ve devamı maddelerinde düzenlenen külli halefiyet ilkesi gereğince devralınan şirket hakkında verilen hakem kararının sonuçlarından sorumlu olduğundan tenfiz talebinin …AŞ ‘ye yönetilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Zira, Yargıtay kararlarında da kabul edildiği şekilde tüzel kişiliği sona eren şirkete karşı açılması gereken davaların devralan şirkete yöneltilmesi gerektiği yönündedir.
Yapılan tüm bu açıklamalar neticesinde, tahkim kararının verildiği İngiltere ile Türkiye Cumhuriyetinin New York Konvansiyonuna taraf olması nedeniyle iki devlet arasında hakem kararlarının tenfizi konusunda mütekabiliyetin bulunduğu, hakem kararının kesinleşmiş olduğuna dair belgenin dosyada yer aldığı, hakem kararının kurtarma sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin olması nedeniyle tahkime elverişli olduğu, TTK’nun 1300.maddesi gereğince gemi kaptanı, gemi üzerinde bulunan yükün malikleri adına kurtarma sözleşmesi ve bu kapsamda tahkim sözleşmesi yapma yetkisine haiz olduğundan kararın dayanağı olan 31/10/2016 tarihli kurtarma sözleşmesinin ve sözleşmede yer alan tahkim klozunun yük ilgilisi … AŞ açısından bağlayıcı olduğu, bu şirketin birleşme ve devir yoluyla …A.Ş’ye devredildiğinden TTK’nun 134 ve devamı maddelerinde sevkedilen hükümler gereğince külli halefiyet ilkesine göre tenfiz talebinin devralan şirket … AŞ ‘ye yöneltilebileceği, davacı tarafça dosyaya sunulan e-mail yazışmaları, tahkim kararında yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde …AŞ’nin hakem atamasından ve tahkim yargılamasından haberdar olduğu, tahkime uygulanan … Usul Kuralları gereğince e-mail yoluyla yapılan tebligatın geçerli sayılması gerektiği, dolayısıyla tahkim yargılamasında davalı yanın savunma hakkının kısıtlanmasının söz konusu olmadığı, …Kurtarma Tahkim Kuralları uyarınca hakemin resen veya talep üzerine karardaki herhangi bir hata, yanlışlık veya eksikliği düzeltme yetkisi bulunduğundan hakem kararına davalı unvanı olarak …A.Ş’nin yazılmış olmasında usule aykırılık dolayısıyla tenfiz engeli bulunmadığı kanaatine varılmış olup, hakem kararında Türk kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilemediğinden, davanın kabulü ile dava konusu olan … tarafından verilen 11/07/2017 tarihli nihai hakem kararının tenfizine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile dava konusu olan … tarafından verilen 11/07/2017 tarihli nihai hakem kararının tenfizine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcının 31,40 TL peşin harç ile 9.253,88 TL tamamlama harcı toplamı 9.285,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.240,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 67,40 TL ilk harç, 141,50 TL posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.208,90 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır