Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/262 E. 2020/176 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/262 Esas
KARAR NO : 2020/176
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait yeşil kahve türü emtianın … Limanında Doha Limanı-Katar’a taşınmak üzere davalı … AŞ’ye teslim edildiğini, malın 29/12/2017 tarihli … nolu konişmento uyarınca davalının donatanı olduğu … gemisine yüklendiğini, müvekkilinin mal bedelinin ödenmemesi nedeniyle malın kendisine geri teslimi için davalıya başvurduğunu, ancak davalı tarafından Doha Limanında malın konişmentosuz olarak teslim edildiğinin öğrenildiğini, bu şekilde müvekkilinin satış bedeli tutarı olan 77.825,00 ABD Doları tutarınca zarara uğradığını, zararın karşılanması için … Noterliğinden davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak ihtarnameden sonuç alınamadığını, bu nedenle … İcra Müdürlüğünde 26/04/2018 tarihinde 2018/… esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini ileri sürerek müvekkilinin uğradığı zarardan şimdilik 77.825,00 USD’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşımayı yapan firmanın Türkiye genel acentesi olduğunu, bu nedenle müvekkiline doğrudan dava yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumetten reddi gerektiğini, konişmentodaki yetki klozuna göre mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının yük üzerinde hak iddia edebilmesi için konişmento asıllarının elinde bulunması gerektiğini, öte yandan konişmento üzerindeki kayıtlara göre davadışı taşıyanın konişmento aslı sorulmadan yükü teslim etme hak ve yetkisinin bulunduğunu, bu nedenle taşıyana kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının yük alıcısından haricen tahsilat yaptığının tespit edildiğini savunarak davanın husumet, yetkisizlik ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; gemi ile taşınan yükün taşıyıcı tarafından alıcısına konişmento ibraz edilmeden alıcısına teslim edilmiş olması nedeniyle tahsil edilemeyen mal bedelinden kaynaklı zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili müvekkilinin acente olması nedeniyle müvekkiline karşı doğrudan dava yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş olup, HMK’nun 114/d maddesine göre taraf ehliyeti dava şartlarından olduğundan öncelikle davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dosyaya sunulan konişmento örneğinden dava konusu taşımanın … nolu konişmento tahtında … Limanından Doha Limanına … gemisi ile yapıldığı, konişmentonun taşıyıcı firma … AS adına acente sıfatıyla … AŞ tarafından imzalandığı görülmüş olup, yüke ilişkin gümrük beyan formunda da … AŞ’nin acente olarak gösterildiği belirlidir.
TTK’nun 105.maddesinde “acentenin aracılık ettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acente tarafından müvekkili adına dava açılabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava yöneltilebileceği” hükmü düzenlenmiş olduğundan, anılan yasa maddesine göre acenteye karşı doğrudan dava açılması mümkün değildir. Ancak, gemi acenteleri yönetmeliğinde “acentelerin yaptıkları iş ve işlemlerde kendi kusurları dışında sorumlu olmayacakları” kabul edildiğinden ilgili yönetmelik maddesi gereğince gemi acenteleri ancak kendi kusurları ile ortaya çıkacak zararlardan şahsen sorumludur.
Eldeki dosyada davalı … AŞ’nin yabancı taşıma şirketinin Türkiye’deki genel acentesi olduğu, bu nedenle dava konusu taşımaya ilişkin konişmentonun acente sıfatıyla davalı tarafından imzalanıp, yükleme limanı olan … Limanındaki işlemlerin de davalı tarafından yerine getirildiği, mallar Doha-Katar Limanına taşındıktan sonra konişmento ibraz edilmeden alıcısına teslim edildiği, taşıyıcı firma yetkililerinin gönderdiği e-postalardan anlaşıldığı üzere taşıyıcının bu durumu acente hatası olarak kabullenmiş ise de, davalının yükleme limanı acentesi olması nedeniyle gemi acenteliği yönetmeliğine göre davalının şahsi kusurundan sözedilemeyeceği, sonuçta taşıyıcının kusur ve sorumluluğundan kaynaklanan zarar nedeniyle TTK’nun 105.maddesi hükmü gereğince acenteye husumet yönetilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 54,40 TL karar harcının 6.291,09 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6.236,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır