Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/244 E. 2021/68 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/244
KARAR NO : 2021/68
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen 20.400 Euro Bekleme ücreti, 219 Euro bekleme ücreti faizi, 6.187,72 TL. bekleme ücretine ilişkin KDV alacağı, 92,81 TL. KDV alacağı faizi miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen Ödeme Emrine itiraz ettiğini, ödeme emrine itiraz haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı/borçlu şirketin ödeme emrine itirazının iptali ve takibin devamını talep zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı/borçlu şirketin …. İcra Müdürlüğü’ nün 2017/… E. sayılı dosyası ile girişilen icra takibinde ödeme emrine yapmış olduğu kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olması ve İhtarname ile bilgi sahibi olunduğu halde kötüniyetli itiraz edilmesi sebebiyle %20 den az olmamak üzere davalı/borçlu şirket aleyhine icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı ile tüm görüşmelerde hasar bedeli ödemesinin tüm giderleri karşıladığı şeklinde karşılıklı mutabakata varıldığını, davacının talebinin tamamen yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı müvekkili deniz taşıma işi organize ettiğini, dava konusu husumet kamyonların yaptıkları bir taşımaya ilişkin olmadığını, müvekkil beyanına göre ayrıca, kamyonların hasarlarının giderilmesine ilişkin beyan edilen bekleme süreside afaki olduğunu, talep edilen bekleme ücreti kamyonların tamir süresinden fazla olduğunu, sigortası olmayan kamyonların yüzeysel hasarlarının giderilmesi için armatörün ödeme yaptığını, davacı bu doğrultuda davalının bilemeyeceği ve davalıya yazılı belgeli ihtar etmediği hususlar açısından talepte bulunmasında kötüniyetli olduğunu, bu doğrultuda takip konusu alacak iddiasının miktarı da belli olmadığını, bu nedenlerle hukuki temelden yoksun belgeye dayalı olmadan açılan davanın reddini, husumet itirazlarının resen değerlendirilerek kabulünü, davacı taleplerinin reddi ile icra dosyası dosyası takibinin iptaline, davalının borca itirazının kabulüne borçlu aleyhine haksız ve kötüniyetle başlatılan takip nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere alacaklının icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… E.sayılı dosyasının mahkememize görevsizlikle gelmiş, mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilerek yargılamaya bu esas numarası üzerinden devam edilmiştir.
Uyuşmazlığın, tarafların husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra takibi dosyası nedeniyle borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, icra dosyasının incelenmesinde, davalı borçlu aleyhine 24/02/2017 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 27/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından aynı tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın İİK 67 maddesi gereği 06/03/2017 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
27/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının davasını ispatla mükellef olduğu, dosyadaki mevcut belgeler kapsamında davacının gecikme ücreti talep hakkının var olup olmadığı, davalı şirketin bundan sorumlu tutulup tutulamayacağı ve varsa gecikme süresinin hesaplanmasının mümkün olmadığı beyan edilmiştir.
13/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 21.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği ve bu ek raporda da tekrar açıklandığı üzere araçların limana geldiği 02.11.2017 tarihi ile onarımlarının tamamlandığı 18.02.2017 tarihi arasında zaman kaybına neden olan işlemlere ait belgeler ile araçların ekspertiz raporlarının ve renkli fotoğraflarının sunulmasından sonra rapor hazırlanabileceği beyan edilmiştir.
11/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; … plakalı, … marka tipi çekici ve bağlı … plakalı, … marka tipi çekici ve bağlı … plakalı yan römorkun, her birinin ayrı ayrı onarım süresinin 10 iş günü toplam onarım süresinin 20 iş günü olduğu, onarım süresince kullanılamaması nedeniyle 1 günlük mahrumiyet zararlarının 340 TL ve 20 iş günü için 6.800 TL olduğu, …. İcra Dairesinin 2017/… sayılı dosyası ile araçların mahrumiyet zararlarının işlenmiş avans faizi ile tahsili için 24.02.2017 tarihinde icra takibi yapıldığı ve öncesinde 07.01.2017 tarihinde ihtarname gönderildiği, 6.800,00 TL mahrumiyet zararının ihtarname tarihi 07.01.2017 ve takip tarihi 24.02.2017 arasındaki süreye denk işlenmiş avans faizinin 87,19 TL ve mahrumiyet zararı ile toplamının 6.887,19 TL olduğu, davacı Şirketin taşıma konusu ilgili römorklerin maliki ve/veya işleteni olduğu ve 20 günlük süre için araçların kullanılmaması nedeni mahrumiyet zararının kendi malvarlığında doğduğunun ispat edilmesi halinde davalının davacının uğradığı mahrumiyet zararından sorumlu olduğu beyan edilmiştir.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
Mahkememiz 6102 sayılı TTK’nun görev hususunu düzenleyen 5.maddesine göre TTK’nun 5.kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi adıyla kurulmuş, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin 10/07/2012 tarih ve 1888 sayılı kararıyla mahkememiz Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir. 6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddeleri gereğince mahkememizin görevinin tayini için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir. Somut olayda, dava, cevap dilekçesi ve tarafların sunduğu diğer beyan dilekçeleri ile deliller birlikte incelendiğinde, somut uyuşmazlıkta davacının talebinin uluslararası kara taşımacılığı nedeniyle bekleme ücretine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın TTK nun 4. Kitabında yer alan hususlardan kaynaklandığı, dolayısıyla uyuşmazlığın deniz ticaretinden veya deniz sigortasından kaynaklanmadığı, salt yükün deniz yoluyla taşınmasının mahkememizi görevli kılmayacağı, dosyada deniz taşımasından kaynaklanan ihtilafın bulunmadığı anlaşıldığından mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliğine, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar İstinaf edilmeden kesinleştiği takdirde mercii tayini için dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi … HD ye GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır