Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/242 E. 2019/94 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/242
KARAR NO :2019/64
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :21/04/2015
KARAR TARİHİ :28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesin özetle; … üretim numaralı yelkenli tekneyi 04/03/2013 tarihinde satın aldığını, tekne karşılığında 90.000 Euro bedeli nakit olarak … (… LTD) firmasına 5.000 Euro’yu elden kalanını da banka havalesi yoluyla ödediğini, 19/03/2013 tarihinde anahtarı …’nın İstanbul-Fenerbahçe’deki ofisinden teslim aldığını, Ocak 2014 yılında teknenin sol (iskele) tarafındaki sabit camdan yağmurlu havalarda su girdiğini fark ettiğini, bu olayın vdeosunu çektiğini ve … Türkiye’yi İstanbul’da temsil ettiğini söyleyen ve bur süreçte Pendik Marina’da servis hizmeti veren … aarcılığı ile …’nın Türkiye distribütörü …’a yolladığını, başvuruya 2 – 3 ay yanıt verilmediğini, … ile yapılan görüşmeden sonuç alamadığını, İzmir Alaçatı’daki … ile e-mail yoluyla temasa geçtiğini, garanti bakım işlemleri ile ilgili olarak … için talep edilen tutarın 400 €+KDV olduğunu, 1.000 TL yol ücreti alındığını ve yol ücretinin yarısının şahsımdan talep edileceğini belirttiklerini, …’nın Türkiye Dıstrıbütörü … Yatçılığın İstanbul’da yetki verdiği herhangi bir servisinin bulunmadığını, her yağmur veya seyir sonrası teknenin koltuk minderleri ve su gerin taraftaki kişisel eşyalarının ıslandığını ve tuzlu sudan zarar gördüğünü, Tüketiçi mahkemesine başvurmadan önce … Yatçılığa şikayet ve taleplerini bildiren … Noterliği’nin 02/03/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarını çektiğini, ihtara … Noterliğinin 10/03/2015 tarih ve … yevmiye onul ihtarı ile yanıt verildiğini, teknenin İstanbul’dan Alaçatı’ya kadar gelmesinin can ve mal güvenliği açısından imkansız olduğunu bildirdiğini, … Yatçılığın yolladığı … noter yanıtında tamamen gerçek dışı beyanda bulunduğunu, … Yatçılığın internet sitesinde Türkiye Dıstrıbütörü olduğununu söylediklerini belirterek ayıplı malın ayıbının kalıcı olarak giderilmesini, bu yapılmıyor ise yenisi ile değiştirilmesini, tüm mahkeme, ihtarname ve avukatlık ve yargılama masraflarının davalı tarafından karşılanması hususunda karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; teknenin satış sözleşmesi incelendiğinde gövde nosu … olan 2013 model dava konusu tekneye ait olduğu teknenin önceki adının “…” olduğunu, satış tarihinden 20 gün sonrada teknenin isminin “…” olarak değiştirilerek tescil işleminin yapılmış olduğunu, dava konusu … isimli teknenin sahibinin … LLC. Şirketi olduğu ve bu teknenin … Eyaleti tekne Tescil Dairesinin … tescil numarası ile 08/04/2013 yılında tescil kaydının yapıldığının belirtildiğini, bu sahiplik belgesinden dava konusu teknenin sahibinin davacı olmadığı bu teknenin … adlı bir Amerikan şirketine ait olduğunun anlaşıldığını, dava konusu … isimli teknenin gövde nosu … olarak gösterildiğini, dünyadaki her bir teknenin ve geminin gövde numarasının farklı olduğunu, dava konusu teknenin tekne sahibi olan … LLC şirketi tarafından … LTD adlı bir Amerikan şirketinden 90.000,00Euros bedelle satın alındığına dair 19/03/2013 tarihli satım sözleşmesinin bulunduğunu, … LLC şirketi Türk Kanunlarına göre kurulmuş bir şirket olmadığını, sahibinin Amerikan şirketi olduğunu, Amerikan Bayraklı Amerikan Delaware Eyaleti Bağlama Limanlı dava konusu teknenin Türk Kanunlarına göre bir Türk vatandaşı tarafından dava konusu edilmesinin yasalara aykırı olduğunu, müvekkili ile tekne sahibi … LLC arasında herhangi bir tekne alım satım sözleşmesinin yapılmadığını, davacı tarafın dava konusu teknenin sahibi olmadığını, teknenin müvekkili şirket tarafından satılmadığını, davacı …’ın taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacı tarafın davayı açmakta kötü niyetli olduğunu belirterek davanın dava şartı yokluğundan reddine, davacı … aleyhine 500,00 TL’sinden 5.000 TL’sine kadar disiplin para cezası ile cezalandırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya mahkememize … Tüketici Mahkemesinin 15/10/2015 tarihli, … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile davacı vekilinin talebi üzerine mahkememize gönderilmiş olduğu ve mahkememiz esasına kaydı yapılıp yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememize ait 11/07/2016 tarihli, … esas, … karar sayılı kararı ile görevli mahkemeninin Tüketici Mahkemesi olduğunun belirlendiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde merci tayini için dosyanın Yargıtay … Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 25/06/2018 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın mahkememizde görülmesine karar verilmiş ve mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davada; davalıdan satın alınan teknenin garanti süresi dolmadan, satın almadan sonraki ilk yıl içerisinde sol iskele tarafında bulunan camdan yağmurlu havalarda su girmesi nedeniyle ayıplı malın ayıbının kalıcı olarak giderilmesi yapılamıyorsa yenisi ile değiştirilmesi talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddeleri gereğince mahkememizin görevini tayin için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Mahkememiz mülga 6762 sayılı TTK’nun görev hususunu düzenleyen 4.maddesinde 20/04/2004 tarih 5136 sayılı kanun ile eklenen son fıkrası ile mülga 6762 sayılı TTK’nun 4. Kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi adıyla kurulmuş 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 10/07/20123 Tarih 1888 kararı ile kurulan mahkememiz 6102 sayılı TTK’nun 5/2 maddesi gereğince Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve Deniz Sigortalarını ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas ve … karar sayılı 27/04/2018 tarihli kararında “Somut olayda uyuşmazlık, “gemi yapım sözleşmesinden” kaynaklanmış olup, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcuttur. Uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekir. Genel mahkemeler (asliye hukuk, sulh hukuk, asliye ticaret) ile denizcilik ihtisas mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Görev kamu düzeninden olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemelerce ve istinaf incelemesi sırasında bölge adliye mahkemelerince kendiliğinden göz önünde tutulur. Somut olayda, davacı şirketin “tacir” olduğu ve uyuşmazlığın “ticari işletmesi” ile ilgili bulunduğu, davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün ise tacir olmadığı ihtilafsızdır. Bu durumda davanın niteliğine göre davaya bakmak görevi tarafların sıfatı da dikkate alındığında asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkemece davanın görev yönünden usulden reddi ile görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakılıp esas hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.”gerekçesi ile mahkememizce farklı bir dosyada verilen kararın görevsizlik nedeniyle kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin görev alanı 6102 sayılı TTK ‘nun 5.kitabında yer alan deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin uyuşmazlıklarla sınırlı olup, yukarıda bahsi olunan … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin kararında da belirtildiği üzere eser sözleşmesinden ve satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların tarafların tacir olup olmadıklarına göre Ticaret Mahkemeleri yada Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. Somut olayda davacının gerçek kişi olması ve mahkememizin görevinin deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara ilişkin olması karşısında işbu dava yönünden mahkememizin görevsiz olduğu, bu durumda davanın niteliği ve tarafların sıfatı gereğince Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin REDDİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır