Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/156 E. 2020/164 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/156 Esas
KARAR NO : 2020/164
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15.01.2017 tarihli sözleşme ile davalı şirketin sahibi olduğu … IMO Numaralı … gemisini günlük 1200 USD karşılığında 3 ay süreyle kiraladığını, sözleşmenin müvekkili ile gemi sahibi borçlu şirket adına işletmecisi … tarafından imzalandığını, sözleşmenin 16.maddesi uyarınca … gemisinin 15-20 Ocak 2017 tarihleri arasında Karadeniz’de teslimi gerekmekte iken, gemi sahiplerinin ve işletmecilerinin taahhütlerini ihlal etmesi ile teslim sağlanmadığını, 29.01.2017 tarihine kadar bekleyen müvekkilinin günlüğü 1700 USD olan başka bir gemiyi kiralamak zorunda kaldığını, yapılan bu yeni charter party sebebiyle müvekkilinin günlük 500 USD’den 90 gün için toplam 45.000 USD kira farkı ödemek zorunda kaldığını, … gemisi için 100.000 USD’lik peşin ödeme, borçlu şirketin personel ödemelerini gerçekleştirebilmesini sağlamak üzere peşinen sözleşmenin imzalanmasından bir gün sonra, 16.01.2017 tarihinde borçlu şirket adına sözleşmeyi imzalayan işletmeci … hesabına ödendiğini, bu bedelin günlük 1200 USD’den hesaplandığında neredeyse 3 aylık kiralama süresinin tamamına tekabül ettiğini, charter partye ek 13.12.2016 tarihli sözleşmenin 3.maddesi uyarınca karşı taraf gemi donatanının, geminin teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin haklı nedenle feshi uyarınca müvekkiline 100.000 USD cezai şart ödemesi gerektiğini, 15.01.2017 tarihli kira sözleşmesinin 22.maddesi uyarınca, belirtilen tarihte geminin teslim edilmemesi halinde kiralayanın sözleşmeyi fesih yetkisi bulunduğunu, borçlu tarafça sözleşme şartlarının ihlal edilmesi ve geminin teslim edilmemesi nedeni ile gemi kiralama sözleşmesinin feshedildiğini bildirimi ve peşin ödenen bedelin iadesi için 26.01.2017 tarihinde gemi ilgililerine ihtarname gönderildiğini, 10 ödeme günü içerisinde bedelin iadesinin talep edildiğini, ancak müvekkile herhangi bir geri dönüş olmadığını, peşin ödenen meblağın iade edilmediğini, İstanbul 14. İcra Müdürlüğünde 12.10.2017 tarihinde gemi hakkında seferden men kararı uygulandığını, müvekkilimiz ihtiyati haciz talep etme hakkına sahip olduğunu, borçlu … Ltd’ye ait halihazırda Haydarpaşa Limanı’nda bekleyen … IMO numaralı … isimi gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı tesisinin talep edilmesi zaruretinin hâsıl olduğunu, mahkemenin 2018/39 D. İş sayılı dosyası tahtında yapılan değerlendirme sonucunda müvekkilinin alacağının yaklaşık olarak ispat edildiğine kanaat getirilerek 26.04.2018 tarihinde gemi hakkında ihtiyati haciz kararı tesis edildiğini, kararın aynı gün … İcra Müdürlüğünün 2018/15236 E sayılı dosyası nezdinde uygulandığını, geminin ihtiyaten haczedildiği hususunun İstanbul Liman Başkanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Gemi Trafik Hizmetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bildirildiğini, Sahil Güvenlik Komutanlığına yapılan bildirim üzerinde nöbetçi bulunan … botunun harekete geçerek geminin tutuklanması ve evraklarına el konulması için geminin bulunduğu yere doğru ilerlediğini, ancak bu esnada geminin takibini sağlayan ve radar vazifesi gören AIS cihazını kapatarak kaçma hazırlığında olduğunun tespit edildiğini, Sahil Güvenlik Komutanlığının … botu mahkemece verilen kararı uygulamak üzere öncelikle takip sistemi kapalı olan gemiyi aramak zorunda kaldığını, bulduğunda takibe aldığını, telsiz kanalı ile gemiye çağrı kontrollerin yapılması maksadıyla şeytan çarmığının hazırlanması talimatı verdiğini, devamında telsiz kanalı ile İngilizce çağrı yapıldığını ve yine cevap alınamadığını, geminin … gemisi olduğunun tespit edilmesi üzerine megafon ile de cevap vermesi talimatı verildiğini ancak gemiden herhangi bir geri dönüş olmadığını, geminin Türk kara sularından çıkarana kadar takibe devam edildiğini, çağrılar ve dur ihtarlarının yapıldığını ancak gemi ilgilileri tarafından tüm iletişim ve takip cihazları kapatılarak geminin yurtdışına kaçırıldığını, müvekkilinin peşin ödenen ancak kazanılmayan tüm bedeller için gemi üzerinde rehin hakkı sahibi olduğunu, borçlu tarafça müvekkilinin gemi üzerindeki rehin hakkına itiraz edilmediğini, alacağın rehin hakkı tanıdığı konusunda taraflararasında ihtilafın olmadığını belirterek fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2017/30866 esas sayılı dosyasına sunulan itirazın iptaline, müvekkilinin takip tarihine kadar işlemiş faiz ile birlikte 102.704,38 USD’ye tekabül eden alacağının takip sonrası da 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında işleyecek faizi ile birlikte davalı tarafça ödenmesine, gemi üzerinde müvekkilinin lehine akdi rehin hakkı tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … gemisinin … Limanına seyir halindeyken geminin takip sisteminin kapatıldığını, acente ve donatan tarafından gemi ile irtibat kurulamadığını, daha sonra geminin pervanesine ağ dolandığı yalanı ile Sinop limanına yanaştırıldığının öğrenildiğini, geminin Sinop Limanında iken … İcra Müdürlüğü’nün 2017/30867 esas sayılı dosyasından alınan talimat ile geminin 1. Kaptanı … ‘ya ödeme emri 03/10/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak bu tebligat ne armatöre ne de geminin yetkili Türkiye acentasına bildirilmediğini, pervanesine ağ dolandığı iddia edilen geminin hiç bir tamir işlemi görmeyerek; tüm yasal itiraz süresi boyunca, kendisi ile irtibat sağlanması mümkün olmayacak şekilde gemi takip sistemini kapatarak; Karadeniz’de dolandıktan sonra, … Limanına gitmeyerek, tekrar İstanbul’a döndüğünü ve … İcra Müdürlüğü’nün 2017/30866 esas sayılı dosyasından konulan seferden men şerhi nedeni ile Haydarpaşa limanında bağlandığını, müvekkili şirketin alacaklıya herhangi bir borcu olmaması, takip dayanağı belgelerin sahte olması ve süreç ile ilgili olarak alacaklı olduğu iddia edilen şirket yetkilileri ve birlikte hareket ettikleri kaptan ve gemi personeli hakkında resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından şikayette bulunulduğunu, somut uyuşmazlıkta alacaklı ve borçlunun yabancı ülke hukukuna göre kurulmuş ve merkezleri yabancı ülke sınırlarında bulunan şirketler olduğunu, takip dayanağı olduğu iddia edilen sözleşme ve belgelerin ise Ukrayna ülkesinde düzenlendiğini, Türk Mahkemelerinin milletlerarası yetkisinin bulunmadığını, … İcra Dairesinin 2017/30866 esas sayılı icra takibinin alacaklısı … Orta Amerika Ülkesi olan … merkezli olduğunu ve Türkiye’de alacaklı sıfatıyla icra takibi başlatmaları durumunda yabancılık teminatı depo etmeleri gerektiğini, müvekkili şirket yetkilisi … ile yapılan görüşme ve alınan bilgilere göre … İcra Müdürlüğü’nün 2017/30866 esas sayılı dosyasına konu evrakların tamamının sahte olduğunu, davacı tarafça sunulan sözleşme ve belgelerin tamamının fotokopi olduğunu, hiç bir şekilde belge aslı sunulmadığını, sözleşmelerdeki imza tarafları temsile yetkili kişilerce atılmadığını ve müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek davacı tarafça yabancılık teminatı yatırılmasa, Türk Mahkemelerinin milletlerarası yetkisi bulunmadığından davanın reddine, davanın usulden reddi mümkün görülmediği taktirde hukuki dayanaktan yoksun ve haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; gemi kiralama sözleşmesinin feshinden dolayı davalı kiralayana önceden ödenen kira bedeli, cezai şart alacağı ile kira farkının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, davacı vekili 08/09/2020 havale tarihli dilekçesinde, davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Davalı vekili de 10/09/2020 havale tarihli dilekçesi ve 16/09/2020 tarihli celsede, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, kendilerinin de davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediklerini bildirmiştir.
Bu nedenlerle; HMK 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince davadan feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğurması dikkate alınarak davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi ve Harçlar Kanunu gereğince tayin olunan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 5.309,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.255,51 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılarak vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır