Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/145 E. 2019/503 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/145 Esas
KARAR NO : 2019/503
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2015
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı armatör … A.Ş. tarafından 11/08/2012 tarihli konişmento kapsamında kule vinç yüklü konteynerin İtalya’nın La Spezia Limanı’ndan Mersin Limanı’na deniz yoluyla taşınmasının gerçekleştirildiğini, konteynerin Mersin Limanı’ndan davalı alıcının fabrika sahasına nakliyesinin ise davadışı … San. Ltd. Şirketi tarafından yapıldığını, konteynerlerin tabanlarının yüklerin tahliyesi sırasında hasarlandığını ve tamir ettirildiğini, hasar bedeli olarak 1.361,01 Euro tutarındaki faturanın davalıya gönderildiğini ancak iade edildiğini, hasar bedelinin tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığını, davalının takibe haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, husumet yokluğu nedeniyle davanın müvekkili açısından reddi gerektiğini, müvekkilinin doğrudan veya dolaylı bir şekilde herhangi bir yetki ve yükümlülüğünün olmadığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerince cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri dosyaya sunulmuş, ihbar olunan vekilince 28/09/2015 tarihli dilekçe ile beyanları dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili 18/11/2015 tarihli dilekçesi ile davanın itirazın iptali davası olup huzurdaki davanın davacısının da icra takibinde alacaklı olarak görünen … A.Ş.’ne izafeten … olduğu belirtilmiştir.
Dava, mahkememizin … E. sayılı dosyasından başlatılmış olup; … E. sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde 19/11/2015 tarih ve … sayılı karar ile; “davacı … davalı vekili beyanları, dosyaya sunulan deliller ile tüm dosya kapsamına göre davacı şirketin acenteliğini yaptığı … AŞ tarafından tanzim olunan 11/08/2012 tarihli konişmento kapsamında davalı alıcıya ait kule vinç yüklü konteynerin tabanlarının davalı alıcı tarafından konteynerden tahliye edilmesi sırasında hasarlandığı nedenle hasar bedelinin davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı ve davalının takibe haksiz itirazı ile İİK nun 66 ve devamı maddeleri gereğince takibin durduğu ve İİK nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı icra dosyasında alacaklının … AŞ’ne izafeten … AŞ olduğu ve dava dosyasında davacının … AŞ olup, dilekçe içeriğinde de belirtildiği üzere bu şirketin … AŞ’nin acentesi olduğu, TTK nun 105/2-3.maddesine göre acentenin müvekkili adına dava açabileceği ve kendisine karşı aynı sıfatla dava açılabileceği, alınacak kararların acentelere uygulanamayacağı belirtilmekle ayrıca davanın itirazın iptali davası olduğu, mahkeme tarafından verilecek hükmün uygulanabilirliği de değerlendirildiğinde davanın aktif husumetten reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı” gerekçesiyle davanın aktif husumetten reddine şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizin … E. Sayılı dosyasından verilen 19/11/2015 tarih ve … sayılı karar davacı vekili tarafından Tehr-i İcra talepli temyiz talebi üzerine mahkememiz dosyası Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 14/02/2018 tarih … esas, … karar sayılı ilamı ile “davacı vekili, 22.01.2015 havale tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin … A.Ş’nin acentesi olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiklerini belirtmiş olup 22.06.2015 tarihli 1. celse beyanlarında da bu hususu tekrar etmiş ve mahkemece verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde sunduğu dilekçesinde, dava dilekçesinde sehven …olarak belirtilen davacı isminin … A.Ş’ye izafeten …şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK 124. maddesi tarafta iradi değişiklik başlığı taşımakta olup, 3. fıkrasında maddi hataya dayanan taraf değişikliği halleri düzenlemiştir. Davacı tarafın sunduğu dilekçeler ve anılan yasa maddesi birlikte değerlendirildiğinde davacının maddi hataya dayalı olarak tarafta iradi değişiklik talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davanın aktif dava ehliyetinden reddi doğru olmamış” gerekçesiyle kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma neticesinde mahkememize gönderilen dosya mahkememizin 2018/145 esasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı hususunda taraf beyanları alınmış ve Yargıtay bozma ilamına uyulması kararı verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bilirkişi heyetinden alınan 09/07/2019 tarihli raporda özetle; davacının aktif, davalının pasif husumet ehliyetlerinin bulunduğunu, icra dosyası içerisinde davalı borçlunun itirazının davacı alacaklıya tebliğ edildiğini ispatlar bir tebliğ mazbatası mevcut olmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamamış olduğunu, … No’lu konşimento tahtında taşınan … ve … nolu 40’lık kapalı tip konteynerlerin davalının sorumluluğu altında iken hasarlandıklarının davacı tarafından ispat edilemediğini, davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davalı taraf defterlerinin ibraz edildiği ve dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süre içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf ve davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğunu, davacı ile davalı arasında taşıma hizmeti ticari ilişkinin söz konusu olduğu davacının satış faturaları düzenlediğini, davalının ise ödeme yaptığını, davalı şirketin davacı firma ile ilgili faturalarının muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2012 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2012 tarihi itibariyle defter ve kayıtlarında (0) sıfır bakiye olmadığını, davacı tarafından düzenlenen 27.09.2012 tarihinde … nolu 3.117,90 TL (1.361,01 Euro) hasar faturasının davalının defter ve kayıtlarında olmadığını, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturalarının muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2012 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2012 tarihi itibariyle 3.117,90 TL (1361,01 Euro) defter ve kayıtlarında alacaklı olduğunu, bu alacağın 2013 yılına devrettiğini, başkaca ödemenin olmadığını, davacı icra takip tarihi itibariyle alacağını işlemiş Devlet Bankalarınca Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte talep ettiğini, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte ödenebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava; … numaralı konşimento tahtında İtalya’nın La Spezia Limanı’ndan Mersin Limanı’na taşınan toplam 13 adet 40’lık HC kapalı konteyner içerisinde taşınan davalıya ait “KULE VİNÇ” emtiasının konteynerden tahliye edilmesi sırasında, davacıya ait … ve … numaralı 40’lık kapalı tipte konteynerlerin taban tahtalarının hasarlanması ve delinmesi ile bu durumun fotoğraflandığı, taşımaya konu yüklerin davalı alıcı tarafından tahliyesi sırasında konteynerlere vermiş olduğu bu hasarlar nedeniyle … ve … numaralı konteynerlerin davacı şirket tarafından tamir ettirilmek zorunda kalınması sebebiyle doğan zararın tazmini talepli olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın İİK 67 maddesi gereği iptali talepli itirazın iptali davası olduğu; uyuşmazlığın ise Yargıtay ilamı sonrası, konteyner hasarı nedeniyle davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve davanın zamanaşımı süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalının zamanaşımı itirazı bakamından yapılan değerlendirmede; … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … A.Ş.’ye izafeten … olduğu, borçlunun … Sanayi ve Ticaret A.Ş. olup, ödeme emrinin 03/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 06/12/2012 tarihinde yapıldığı ve itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliği edilmediği anlaşıldığından İİK 67 maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereği kanunun öngördüğü 1 yıllık sürenin tebliğden itibaren başlayacağı gözetilerek, davanın 22/01/2015 tarihinde İİK nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıkta belirlenmesi gereken diğer husus, konteynerlerde oluşan hasar ve tabanındaki delinmenin emtianın konteynerden tahliyesi esnasında oluşup oluşmadığıdır. Davacı tarafından dosyaya sunulan siyah-beyaz fotoğraflar incelendiğinde, fotoğraflar üzerinde bir tarih-saat bulunmadığı, fotoğrafların ne aşamada hangi tarihte çekildiğinin belirli olmadığı ve konteyner tabanını kaplayan ahşap kaplama üzerinde sürtme, kazınma ve delinme şeklinde birtakım hasarlar olduğu görülmekle; bu siyah-beyaz fotoğraflar haricinde dava konusu emtianın gerek konteynerden tahliyesi sonrasında gerekse konteynerlerin taşıyana iadesi sırasında hasar tespiti için düzenlenmiş bir Ekspertiz Raporuna veya Sörvey Raporuna veya Hasar Tuanağına veya Konteyner El Değiştirme Tutanağı gibi destekleyici bir bilgi ve belge dosyaya sunulmamıştır. Dava konusu hasarın emtianın konteynerlerden tahliyesi esnasında oluşup oluşmadığının belirlenmesinin dosyada mevcut deliller ile mümkün olamayacağı dosyada alınan bilirkişilerce de belirtildiğinden; dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak; … numaralı konşimento tahtında taşınan … ve …numaralı 40’lık kapalı tip konteynerlerin davalının sorumluluğu altında iken hasarlandıklarının davacı tarafından açık ve net bir şekilde ispat edilemediği kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanını REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 63,13 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 18,73 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır