Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/121 E. 2018/390 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2018/121 Esas
KARAR NO :2018/390

DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/04/2018
KARAR TARİHİ:17/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından denizyolu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan … Tic AŞ ‘ye ait emtiaların … gemisi ile …’den …’ya nakliyesi işleminin davalı Yeskon sorumluluğunda gerçekleştirildiğini, davalı …’a navlun faturasını düzenleyen ve taşıyan – forwarder sıfatıyla tüzel kişilik olarak davanın açıldığını, davalı … ‘a ise konişmento belgelerini düzenleyen ve tayıcı sıfatıyla tüzel kişilik olarak davanın açıldığını, emtiaların … ‘den …’ya nakliyesi sonrası konteynerlerin … limanına tahliyesi sırasında hasara uğradığının tespit edildiğini, davalıların basiretli bir taşıyıcı olarak gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olmaları neticesinde hasarın meydana geldiğini, fatura ve yapılan tespitler gereğince 196.023,60 USD sigortalı zararının müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini, davalılara rücu hakkının doğduğunu, davalılara müracatta bulunulduğunu ancak sonuç alınamadığını, buna ilişkin icra takibinin başlatıldığını, davalıların itiraz ettiğini belirterek icra takibine yapılan itirazın iptali ile ticari faizi ile birlikte tahsiline, % 20 ‘den az olmayan oranda icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yükün …’nin … Limanından … … Limanına taşınması organizasyonunu gerçekleştirdiğini ve navlun faturasını kesmekle taşıyan sıfatına haiz olduğunu, müvekkilinin konişmentoya taraf olmadığını, konişmentonun arka yüzünde yer alan sözleşmeye göre talep ve yargılamalarda … Hukukunun uygulanacağını ve … Mahkemelerinin yetkili olacağının belirtildiğini, müvekkili şirketin … adresinde bulunduğunu, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, davacının sigortalısına yapmış olduğu … (…) ödemenin müvekkili şirkete rücu edilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı yanın halef sıfatını kazanamadığını, hasarın meydana geldiği yer ve zaman itibariyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, taşıyan sıfatını haiz müvekkili firmanın sorumluluğunun sınırlandırılması hakkının bulunduğunu, davacı yanın faiz taleplerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın uluslararası yetki yönünden reddine, davanın yetkili … Mahkemelerine gönderilmek üzere yetki yönünden reddine, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’de mukim bir şirket olduğunu, mahkemenin yetkili olmadığını, taşımanın … Limanından …’e yapılmış olduğunu ve söz konusu yolculuğun … ile hatta … ile bir bağının bulunmadığını, taşıyana yöneltilebilecek taleplerin incelenmesi bakımından … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın aktif husumet ehliyetine haiz olmadığını, müvekkilinin pasif husumet ehliyetine haiz olmadığını, yükün taşıyanın zilyetliğinde bulunmadığını ve yükün gemiden hasarsız şekilde tahliye edildiğini, yükün hatalı istiflenmesinin sebebiyet verdiği hasarlardan … uyarınca taşıyanın sorumlu olmadığını, ekspertiz raporlarında esas alınan sovtaj bedelinin yükün hurda değerinden düşük olduğunu belirterek davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, aktif husumet yokluğu ve pasif husumet noksanlığı nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine, sınırlı sorumluluk def’inin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı … şirketi tarafından denizyolu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın taşıma sırasında hasarlanması nedeni ile sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK nın 1472.maddesinde düzenlenen halefiyet hükümlerine göre davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, davalılar vekilleri cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunduklarından öncelikle mahkememizin yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalılar vekilleri tarafından dava konusu taşımaya ilişkin konişmentoda … Mahkemelerinin yetkili kılındığından bahisle milletlerarası yetki itirazında bulunulmuş ise de, davalı şirketlerin Türk Kanunlarına göre kurulan ve faaliyet adresleri Türkiye’de olan şirketler olması nedeniyle kendi ikametgah mahkemelerinde kendilerini daha iyi savunacak durumda iken Hamburg Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki itirazında bulunmaları MK ‘nun 2.maddesi ile bağdaşmadığından davalıların bu yöndeki yetki itirazı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25/11/2015 tarihli 2015/5517 esas – 12591 karar sayılı kararında belirtildiği şekilde)
Davalıların iç hukuka ilişkin yetki itirazları ise HMK ‘da düzenlenen yetki hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. HMK ‘nun 6.maddesinde genel yetkili mahkeme davalıların ikametgahlarının bulunduğu yer mahkemesi olarak düzenlenmiş olup, tüzel kişilerde uyuşmazlık konusu işlem şube tarafından yerine getirildiği durumlarda şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili kabul edilmiştir. Eldeki dosyada, her iki davalının ticaret sicilde kayıtlı olan adresinin … bulunduğu, dava dilekçesinde davalılardan … AŞ ‘nin adresinin … / … olarak gösterildiği, söz konusu adresin şube adresi olduğu kabul edilse dahi taşıma sözleşmesinin bu şube tarafından yapıldığı dosya kapsamına göre iddia ve ispat olunamadığından … yönünden de yetkili mahkemenin ticaret sicilde kayıtlı olan adrese göre belirlenebileceği, sonuç olarak her iki davalının faaliyet adresinin … bulunması nedeniyle HMK ‘nun 6.maddesine göre … Mahkemelerinin yetkili olduğu kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-HMK nun 6.maddesi gereğince yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kabul edildiğinden mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde süresinde ve talep halinde dosyanın yetkili bulunan … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …