Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/120 E. 2019/95 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/120
KARAR NO :2019/95
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :04/04/2018
KARAR TARİHİ :28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; müvekkili şirket tarafından … numaralı Nakliyat Emtea Taşıma Sigorta Poliçesi ile sigortalanan … A.Ş’ye ait triko pamuk ipliği emtiasının Türkiye’den Çin’e nakliyesi işinin davalı tarafından üstlenildiğini, emtiaların davalı tarafından temin edildiğini, … nolu konteynere sağlam olarak yüklendiğini, konteynerin tahliyesi sırasında ıslanma ve çamurdan kaynaklı hasarın meydana geldiğinin tespit edildiğini, ekspertiz incelemesi yapıldığını ve hasarın fotoğraflandığını, ıslaklık hasarının konteynerin kapak contalarından ve zeminin yapısından meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasarın davalı tarafından temin edilen konteynerin taşımaya elverişsiz olması sebebiyle meydana geldiğini, 35.030,18 USD toplam zararın müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, TTK ilgili hükümleri gereğince davalılara rücu hakkının doğduğunu, davalının icra takibine itirazı ile takibin durduğunu belirterek borçlunun takibe, borca, faize ve fer’ilerine itirazının iptali ile icra takibinin devamına, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşıyan … Ltd. firması merkezi Haifa (Hayfa) İsrail’de bulunan yabancı şirket oldugunu, uygulanması gereken yasaların İsrail Yasaları, yetkili mahkemenin ise Haifa İsrail mahkemesi olduğu konişmentoda taraflarca kabul edildiğini, davanın milletlerarası yetki yönünden reddinin gerektiğini, dava tarihi itibariyle davacının tazminat isteme hakkının düştüğünü, hasar ödemesinin sigorta dışı alıcıya ödendiğini, davacı sigorta şirketinin halefiyeti ile aktif husumetinin bulunmadığını, taraflarca CIF teslim şeklinin kararlaştırıldığını, gümüş nitrar testinin olumsuz çıktığını, iddia olunan ıslaklığın tatlı sudan yani yağmur suyundan meydana geldiğinin sabit olduğunu, tatlı sudan meydana gelen hasarların sigorta kapsamı dışında olduğunu, davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin hatır ödemesi olduğunu, müvekkiline rücu edilemeyeceğini, yükün ambalajının yetersiz olduğunu, iddia olunan hasarın taşıma esnasında değil konteynerin henüz gemiye yüklenmeden taşıma ve taşıyanın sorumluluğu başlamadan Mersin Limanında beklerken yaşanan sel felaketi esnasında meydana geldiğini, taşıyana süresinde hasar ihbarının yapılmadığını, hasarlı yük üzerinde iki tarafın katılımı ile tespit yapılmadığını, dava konusu taşımaya ilişkin konişmentoda “Shıppers Load Stowage And Count” kaydının bulunduğunu belirterek davanın yetki, zamanaşımı, aktif dava ehliyeti, esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı vekilince 11/06/2018 tarihli cevaba cevap, davalı vekilince 11/07/2018 havale tarihli ikinci cevap dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
Dava; nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın deniz yolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalısına ödediği hasar tazminatının hasarın sorumlusu davalıdan TTK’nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Konişmentonun incelenmesinde, yükletenin davacı sigortalısı … AŞ. Gönderilenin “…” şeklinde düzenlendiği, yükleme limanının Mersin, tahliye limanın Çin-Lanshi Limanı olduğu ve taşıyanın … Ltd olup, taşıma belgesinin imzalandığı ve 28/12/2016 tarihli faturanın düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıkta geminin (…) yabancı bayraklı ve varma limanının Türkiye dışında (Çin-Lanshi) olması karşısında yabancılık unsuru bulunmaktadır.
Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (Aysel Çeliker/Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, Sayfa 19) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Dava konusu taşımaya konu esas konişmentonun 22.maddesindeki kloz ile konişmentodan kaynaklanan tüm dava ve uyuşmazlıklarda taşıyanın şirket merkezinin bulunduğu Haifa / İsrail Mahkemesi, eğer yük Amerika Birleşik Devletlerinden gönderilmiş ise ABD/ Newyork Güney Bölgesi Mahkemelerinin münhasır yetkisine haiz olacağı ve başka mahkemelerin kaza yetkisinin hariç tutulacağı kararlaştırılmıştır.
Eldeki dosyada somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklanmış olduğu, davacının sigortalının halefi sıfatı ile bu davayı açtığı, davacının da konişmentonun şartları ile bağlı olup davacı tarafından davada TTK 105.maddesi gereğince asıl davalı hakkında verilecek hüküm geçerli olduğunda konişmentoda yer alan yetki şartına göre uyuşmazlığın yetkili kılınan Haifa-İsrail Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılarak, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının milletlerarası yetki itirazının KABULÜ ile dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.368,20 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1323,80 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2019 11:06:13

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır