Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/118 E. 2018/266 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/118 Esas
KARAR NO :2018/266

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :02/04/2018
KARAR TARİHİ :28/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketi ile davalı taşıyan arasında … rezervasyon numaralı … konişmento numaralı … numaralı konteynerde taşınan iplik cinsi mala ilişkin taşıma sözleşmesi akdedildiğini, gemi tahliyesinin bitmesinin ardından müvekkili şirket tarafından malın kontrolünün yapıldığını ve … numaralı konteynerin … gemisine yüklenmediğinin anlaşıldığını, davalı şirketin ağır kusurlu hareketi ile müvekkili şirketi yanlış yönlendirdiğini, müşterinin gecikmeden dolayı taşımaya konu malın iç pazardan tedarik etmek zorunda kaldığını ve alımdan kaynaklı farkı müvekkili şirketten talep ettiğini belirterek müvekkili şirketin uğradığı zararın tespiti ile davanın kabulünü yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin taşıyan değil dava dışı yabancı taşıyanın Türkiye Genel Acentesi olduğunu, konişmento tahtındaki taşımalardan kaynaklanacak tüm uyuşmazlıklarda uygulanması gereken yasaların İngiliz Yasaları olduğunu, yetkili mahkemenin Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi olduğunu, gecikme nedeniyle meydana gelen tüm zararlar bakımından taşıyanların sorumluluklarının navlun miktarı ile sınırlı olduğunu, yük herhangi bir hasarın mevcut olmadığını, dava konusu taşımaya ilişkin yükler ile davacı delilleri arasında yer alan reklamasyon faturasından tanımlanan yüklerin farklı olduğunu belirterek milletlerarası yetki şartı gereğince davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın taşıyanın kusuru iddiasına dayanan zararın tazminine ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlıkta geminin yabancı bayraklı ve yükleme limanının Türkiye dışında olması karşısında yabancılık unsuru bulunmaktadır.
MÖHUK 47.madde gereğince yetki anlaşmasının geçerli olması için; uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemesinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ve uyuşmazlığın borç ilişkisinde doğması gerekir.
Yabancı unsur taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanununun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkememizin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı sorunudur.
Dava konusu taşımaya konu esas konişmentonun 26.maddesindeki kloz ile taşımadan kaynaklanan anlaşmazlıklarda başka bir ülke mahkemesinin kaza dairesi hariç tutularak Londra’da İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin kaza yetkisine sahip olduğu kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki bu sözleşme yabancı mahkemeye yetki veren usul hukukuna ait yabancı unsurlu bir sözleşmedir. Mahkememizce belirlenmesi gereken husus taraflar arasındaki yetki anlaşmasının MÖHUK 47.maddedeki geçerlilik şartına uygun olup olmadığı ve bu suretle mahkememizin yetkili olup olmadığı hususudur.
Davamızda uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmadığı, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğduğu açık ve nettir.
Tüm dosya kapsamına göre dava konusu uyuşmazlığın yabancı unsur taşıması, mahkememizin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması ve konişmentoya yetki ve uygulanacak hukuka ilişkin konulan şartın geçerli ve bağlayıcı olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkili olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekilince davalı tarafın acente olup sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince davalı şirketin yetki sözleşmesinden faydalanamayacağı ifade edilmiş ise de; davacı vekilinin 21.06.2018 tarihli dilekçesinde HMK’ nun 124. Maddesi gereğince temsilde hataya dayanarak asıl davalının Möller Maersk A/S olduğunu ifade etmesi MK madde 2′ ye aykırı bulunmuştur.
HÜKÜM:
1-Davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının KABULÜ ile mahkememizin yetkisiz liği nedeniyle dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 599,63 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 563,73 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır