Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/116 E. 2018/363 K. 08.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2018/116 Esas
KARAR NO:2018/363

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :30/03/2018
KARAR TARİHİ:08/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi tarafından … nolu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan … Ltd Şti’ye ait emtialarnı …’den …’ya nakledilmek üzere davalılar tarafından temin edilen konteynerlere sağlam olarak yüklendiğini, konteynerin tahliyesi sırasında içinde bulunan emtianın kırmızı renge boyanmak suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, hasarın konteynerin tavanında bulunan boyanın emtia üzerine akması sonucu meydana geldiğinin anlaşıldığını, hasarlı emtiaların alıcı firma tarafından imha edildiğini, söz konusu hasarın davalılar tarafından temin edilen konteynerin taşımaya elverişsiz olması nedeniyle meydana geldiğini, bu nedenle davalıların hasardan dolayı sorumlu olduklarını, yapılan tespitlere göre belirlenen 3.328, 21 USD hasar bedelinin müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiğini, halefiyet hükümlerine göre sigortalının hasardan kaynaklanan haklarının devralındığını, ve rücu hakkının doğduğunu, hasar bedelinin davalıların rücu edilmesi için … İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden … Acenteliğinin deniz taşıması işi ile iştikal eden diğer davalı … … şirketinin … acenteliğini yaptığını, TTK 105 maddesine göre acentenin aracılık ettiği sözleşmelerden doğan ihtilaflar nedeniyle ancak taşıyıcı firmaya izafeten acenteye karşı dava açılabileceğini, dolayısıyla acente aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, öte yandan taşıyan tarafından düzenlenen taşıma sözleşmesi şartlarının yer aldığı konişmentonun 10.maddesinde uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu, uygulanacak hukukunda … hukuku olarak belirlendiğini, söz konusu yetki şartı nedeniyle davanın … Mahkemelerinde açılması gerektiğinden mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacı tarafça iddia edilen hasar bedeli olarak süresinde hasar ihbarında bulunulmadığını, hasarın ne şekilde oluştuğu ve taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin anlaşılamadığını savunarak davanın yetkisizlik, pasif husumet yokluğu ve esastan reddi ile takibin kötü niyetli yapılmış olmasından dolayı %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Dava; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın gemi ile taşınması sırasında hasarlanmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK 1472 ve devamı maddelerinde düzenlenen halefiyet hükümleri gereğince davalılara rücu edilmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dosyaya sunulan belge ve bilgilerden sigortalı emtianın konteyner içerisinde … isimli gemi ile … nolu konişmento tahtında …’den …’ya taşındığı, taşıyıcı firmanın … olduğu, taşıma şartlarının yer aldığı konişmentonun 10.maddesindeki yetki klozu ile taşıma sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara … Hukukunun uygulanacağı, yetkili mahkemenin ise … Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun, açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (…/…, Milletlerarası Özel Hukuk, Sayfa 19) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Eldeki dosyada somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklanmış olması nedeniyle konişmentoda yer alan yetki şartına göre uyuşmazlığın yetkili kılınan … Mahkemelerinde görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından, davalı … vekilinin milletlerarası yetki itirazının yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Diğer davalı … AŞ’nin taşıyıcı firmanın … acentesi olduğu dosya kapsamına göre belirli olup TTK’nun 105.maddesinde “Acente aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmeler ile ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir. Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente müvekkili adına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir” hükmü düzenlenmiştir. Anılan yasa maddesine göre acentenin aracılık ettiği sözleşmelerden kaynaklanan ihtilaflar nedeniyle acenteye karşı doğrudan husumet yöneltilemeyeceğinden davalı … Acentliği AŞ hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın ise yetkisizlik nedeniyle reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1 nolu davalı hakkında açılan dava yönünden davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının KABULÜ ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- 2 nolu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının 153,23 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 117,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)1 nolu davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-)2 nolu davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır