Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/109 E. 2018/457 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/109 Esas
KARAR NO : 2018/457

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/12/2016
KARAR TARİHİ : 29/11/2018

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete ait emtianın Çin’den Gebze limanına taşınması sırasında uğrayacağı risklere karşı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile ol risk teminatlı olarak davalı şirket tarafından teminat altına alındığını, emtianın müvekkili şirket tarafından teslim alınmaya gidilmesinde malda hasar bulunduğunun tespit edildiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan keşif esnasında ilk belirlemelere göre sigortalı emtiada tahminin 518.000 Usd tutarında hasar bulunduğunun tespit edildiğini ancak kesin zarar ve hasar miktarının nihai raporda bildirileceğinin ifade edildiğini, geminin seferden men edilmesi karşısında gemi ilgilileri tarafından 518.000 Usd tutarındaki garanti mektubunun müvekkili şirkete teslim edildiğini, maldaki gerçek zararın 540.659 Usd olduğunu 518.000 Usd lik zararın ödenmesinden sonra kalan bir kısmı belgeye dayalı bir kısmı da poliçede öngörülen teminatın karşılığı olan 56.374,58 TL + 279.368,82 Usd ‘lik bakiye hasar bedelinin şimdilik 50.000 Usd + 50.000 TL ‘nin 29/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi , yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkilinin adresinin ” … İstanbul ” olduğunu olayda uygulanma alanı bulmasa bile, davacının da kayıtlı adresi kendi dilekçelerinden görüleceği gibi,” …” olduğundan huzurdaki davanın Mahkemeniz yetkisinde olmasını gerektirecek herhangi bir neden olmadığını, müvekkilinin aleyhine açılacak davalarda yetkili yer mahkemesinin İstanbul Merkez (Cağlayan) Mahkemeleri olduğunu, HMK’nun 15/3 maddesi gereğince deniz sigortalarından doğan davalarda genel yetki kuralının uygulanacağını, müvekkilinin, Türkiye’nin en saygın sigorta şirketlerinden birisi olduğunu, davacının ise, müvekkilinin sigortaladığı bir şirket olduğunu, davacıya ait yük taşıma sırasında hasarlanmış, hasar miktarı mahkemece atanan bilirkişilerce tespit edildiğini, yapılan görüşmeler neticesinde mutabık kalınan miktarın davacı/sigortalıya ödendiğini, karşılığında sigortalı tarafından ibraname verildiğini ve en ufak şekilde bile bir itiraz yapmayan davacı tarafından hukuk ve etik dışı olarak “müzayaka altında olduğu” iddiasıyla dava ikame edildiğini, bu davanın, esasa bile girilmeden “ibraname” verildiği için reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Dava; davalı … şirketine sigortalı emtianın gemi ile taşınması sonrası hasarlanması nedeni ile oluştuğu belirtilen zarar bedelinin kısmi olarak davalı … şirketinden tahsili talebidir.
Dosya mahkememize Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/09/2017 tarihli görevsizlik kararı ile gelmiş mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; mahkememizin davalısı sigorta şirketi tarafından taşıyıcıya karşı sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelinin TTK ‘nın 1472. Maddesi gereğince rücuen tahsili talebi ile açılan dava olduğu ve mahkememizin 29/11/2018 tarihli duruşmasında … E. Sayılı dosyanın davalısı olan taşıyan tarafından feri müdahillik talebinde bulunularak davaya müdahil olmakla tartışılmaz bir menfaatlerinin olduğunu, taraf oldukları diğer davada bu dosyanın sonucunun beklenip ayrıca yanında feri müdahillik talep ettikleri sigorta şirketine karşı beyan ve haklarının da saklı tutulmak sureti ile bu taleplerini yaptıklarını , davacı taraf yanında da müdahillik talebinde bulunmalarının söz konusu olamayacağını zira davacının alacaklı olmadıkları iddiasında olduklarını beyan edip söz konusu mahkememizin … E. Sayılı dosyasında sigorta şirketi tarafından taşıyana karşı açılıp söz konusu dosyada taşıyanın kusur ve sorumluluğunun değerlendirilip sigorta şirketi tarafından da sigortacısına yapılan ödeminin kadri marufluğunun ve sigorta teminat kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekeceği ve bu dosyada feri müdahil talebinde bulunan vekilinin beyanları da değerlendirildiğinde her iki taraf yönünde de feri müdahil olmasının HMK ‘nın 66. Maddesine göre uygun olmayacağı değerlendirilerek HMK nun 116.maddesinde aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği belirtilmiş olup, HMK nun 166/4.maddesinde ise davaların aynı veya birbirlerine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantının var sayılacağı hükmüne yer verilmiş olup, mahkememizin her iki davasının da aynı sebepten doğması nedeniyle HMK nun 166.maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin 2018/109 esas sayılı dosyasının HMK nun 165.maddesi gereğince 2017/262 esas sayılı dosyasi ile birleştirilmesine, yargılamanın bu dosya üzerinden devam edilmesine,
2-Harç masraf vekalet ücreti ,yargılama giderinin birleşen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2018

Katip … Hakim …