Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/88 E. 2019/456 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/88 Esas
KARAR NO : 2019/456
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR TARİHİ : 06/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında … isimli tekneye ilişkin olarak 11/07/2015 başlangıç tarihli bir yıl süreli tekne sigorta poliçesi imzalandığını, sigortalı teknenin 16/08/2015 tarihinde … açıklarında seyir halinde iken 09:45 sularında … mevkiinde sancak makinenin stop etmesi, sancak makina altından su gelmesi ve aynı anda teknenin sancak kıç omuzluğuna doğru batmaya başlaması neticesinde battığını, yat kaptanı tarafından …’dan Türk radyo ve sahil güvenliğe çağrı yapıldığını, müvekkilinin poliçe uyarınca sigorta poliçesi bedelini eksiksiz olarak davalıya ödediğini, prim ödeme borcunu da eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini, 16/08/2015 tarihinde teknenin batmasından sonra zaman kaybetmeden kolluk kuvvetlerine başvurarak olayın tespitini talep ettiğini, kolluk kuvvetlerinin de olaya ilişkin tutanak düzenlediklerini, bu şekilde olayın gelişimi ve yaşananların tutanak altına alındığını, ayrıca … Komutanlığı tarafından bilgi alma tutanağı tanzim edildiğini, rizikonun gerçekleşmesine müteakip davalı … şirketine ihbarda bulunulduğunu, davalının görevlendirdiği sigorta eksperlerinin hasar tespiti yaptıklarını, dolayısıyla müvekkilinin yürürlükte bulunan sigorta sözleşmesi uyarınca batan tekneden dolayı sigorta tazminatının ödenmesi konusunda davalıya başvurduğunu, ancak sigorta şirketinin riziko ve hasarın teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle hasar bedelini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmekten imtina ettiğini, sigorta şirketinin 04/09/2015 tarihli cevabi yazısında tekne sahibinin tekneyi yeterince ve ihtimal ile kontrol etmediği, ettirmediği, eskime ve aşınmalara karşı bilinçli şekilde bakım ve gerekli özeni göstermediği, ayrıca yat kaptanının amatör denizci olduğu, yetersiz ehliyetle yola çıkıldığı, dolayısıyla sigortalı teknenin yeterli denizci ehliyetine sahip olmayan kişiler tarafından sevk ve idare edilmesi sırasında vuku bulacak ziya ve hasarların sigorta teminatı dışında olduğu beyan edilmek suretiyle rizikonun teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle tazminat ödenmediğinin belirtildiğini, oysa ki teknenin limandan çıkış yapabilmesi için Liman Başkanlığının onay vermesi gerektiğini, liman başkanlığı onay verdiğinde teknenin denize açılması için uygun olduğu anlamına geldiği gibi kaptanın da ehliyetinin yeterli olduğu sonucuna varıldığını, bu durumda yalnızca liman başkanlığının izninin dahi kaptanın ehliyetinin yeterli olduğunu gösterdiğini, öte yandan teknenin bakımlarının yapılmadığı yönündeki iddianın da mesnetsiz olduğunu, davalının bu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davalının tüm bu iddialarının sigorta tazminatının ödenmesinin geciktirilmesine yönelik olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 634.000,00 TL’nin rizikonun gerçekleşme tarihi olan 16/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, 13/06/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle bu talebini 200.000,00 Euro ‘ya yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tazminat talebinin tartışmalı ve sebep, dayanak ve sonuç yönünden ispata muhtaç olduğunu, … isimli teknenin herhangi bir sebep olmaksızın su alarak battığını, iddia konusu batmaya neden olan sigorta teminatı konusu rizikonun tayin ve tespit edilemediğini, teknenin sefere çıktığında yeterli ehliyete haiz kaptan tarafından kullanılmadığını, bu nedenle teknenin seferin başından itibaren denize ve yola elverişli sayılamayacağını, özel teknelerin donatımı ve kullanacak kişilerin yeterliliği hakkındaki yönetmeliğin 15.maddesinde amatör denizci belgesi geçerlilik alanının kısıtlanmış olup, hiçbir teknede ücret karşılığında çalışamaz hükmünün getirildiğini, ilgili mevzuatta ve sigorta poliçesi ile eki klozlarda belirtildiği üzere gemi kaptanının amatör denizci belgesi ile işbu tekneyi kullanmasının yasal olarak mümkün olmadığından bu sebeple meydana gelen ziya ve hasarın sigorta teminatı dışında kaldığını, teknenin bakımlarının da zamanında ve layıkıyla yapılmadığını, tüm bu nedenlerle batma hadisesi sebebiyle müvekkili sigorta şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğünün doğmadığını, biran için aksi düşünülse dahi talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, teknenin teknik bilgi ve belgelerinin tetkiki, kullanım yılı ve şekli dikkate alınmak suretiyle 634.000,00 TL’nin fahiş olup olmadığının incelenerek aşkın sigorta sebebiyle talebin reddi gerektiğini, talep edilen faiz oranının da fahiş olduğunu, yasal faiz uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; tekne sigorta poliçesine dayalı tazminat alacağının tahsili istemine ilişkin olup, 11/07/2015 tarihinde tekne sigorta poliçesi ile sigortalanan … isimli teknenin 16/08/2015 tarihinde batarak zayi olmasından dolayı tekne bedelinin davalı … şirketinden tahsili talep edilmektedir.
Dosya kapsamı ile tarafların beyanlarından, davacının maliki olduğu … isimli teknenin davalı … tarafından 11/07/2016 başlangıç tarihli bir yıl süreli sigorta poliçesi ile sigortalandığı, sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu dönem içerisinde teknenin seyir halinde iken battığı konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, taraflararasındaki hukuki uyuşmazlık gerçekleşen rizikonun sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı buna göre sigorta şirketinin sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün doğup doğmadığı ile ödenecek tazminat tutarına ilişkindir.
Uyuşmazlık noktalarının çözümü açısından konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınan 04/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özet olarak; dosyada yer alan 24/08/2015 tarihli … dosya nolu tekne ekspertiz raporunda teknenin 200 metre derinliği olan mevkide battığı, tekne kaptanı olan … ‘ın ehliyetinin amatör denizci ehliyeti olduğu bilgisine yer verildiği, olay sırasında tekne kaptanının … cüzdan nolu 19/03/2014 tarihinde verilen 19/03/2019 tarihine kadar geçerli gemi adamı belgesinin bulunduğu, gemi adamları için zorunlu olan … belgelerinin 31/12/2016 tarihine kadar geçerli bulunduğu, gemi adamı yeterliliğinin “yat kaptanı” olarak kayıtlı olduğu, 06/07/2004 tarihli … sayılı amatör özel teknelerin donatımına ilişkin yönergenin 4.maddesine göre 50 grt’den küçük özel teknelerin bir amatör denizci tarafından sevk ve idare edilebilmesinin mümkün olduğu, ilgili mevzuat uyarınca dava konusu sigortalı yatın kaptanı … ‘ın yat kaptanı ehliyeti ile tekneyi idare edebilecek yeterliliğe sahip olduğu, sigorta poliçesinde yabancı bayraklı tekneler için ticari olarak kullanılmamak şartı ile denize elverişlilik belgesi, muhadili geçerli bir belge veya register sertifikası ve transit log belgesi bulunmasının teminatın geçerliliği açısından şart kılındığı, bu açıdan bakıldığında Alman bayraklı … teknesinin register sertifikası ve transit log belgesinin bulunduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan fatura ve belgeler ile ilgili yazılardan teknenin ve motorlarının periyodik bakımlarının yapıldığı, son olarak 24/09/2014 tarihinde karaya alındığı ve 11/03/2015 tarihinde bakımlarının yapılarak 26/07/2014 tarihinde denize indirildiğinin anlaşıldığı, ayrıca teknenin bakım tutumu ile ilgili yapılan tamirlere ilişkin faturaların da yer aldığı, davacı delilleri arasında yer alan … ile tekne yetkilisi arasında yapılan protokolde teknenin elektrik, makine, elektronik iç ve dış bakımlarının … tarafından yapılacağı ve yaptırılacağı, masraf1arının da gemi sahibi tarafından karşılanacağının belirtildiği, protokolün 6.maddesinde “teknenin sancak kuyruk sökülerek su sızma problemi … San Tic Ltd Şti tarafından giderilecektir.” ifadesinin bulunduğu, buradan teknede sancak kuyruk kısmında su girişi sorunu olduğu ancak tamir edildiğinin anlaşıldığı, tekne batıp mürettebatı kurtarıldıktan sonra iki saat içerisinde tanzim edilen 16/08/2015 tarihli tutanakta “sancak makina altından fokurdayan su gelmekte olduğu” ifadesinin yer aldığı, bu ifadenin 07/11/2012 tarihli protokolde bahsedilen su sızıntısı bulunan yeri tarif ettiği, sonuç olarak sancak kuyruk kısmında bulunan su sızıntısına neden olan hasar veya arızanın 3 yıl sonra yeniden ve daha kuvvetli olarak ortaya çıkıp teknenin batmasına neden olduğu kanaatine varıldığı, ancak su sızıntısı tekne sahibi tarafından tamir ettirilmiş olmakla ayrıca 2,5 yıl boyunca yeniden sızıntı olmaması durumunun tekne sahibinin tamir ve bakım adına bir ihmalinin olmadığını gösterdiği, ekspertiz raporunda belirtilen ” teknenin deniz suyu alıcı kinistin devrelerinden kaynaklanan bir kaçak olduğu ve sancak motorun bu nedenle stop ettiği ile su girişinin devam ederek teknenin batmasına sebep olduğu” ifadesinin bir olasılık dahilinde olduğu, ancak kesin olarak doğrulanmasının mümkün olmadığı, tekneye suyun girişinin daha farklı nedenler ile gerçekleşebileceği, bu sebeplerin mevcut bilgi ve belgeler ile ispat edilmesinin imkansız olduğu, bu nedenle tekneye su girişinin yetersiz bakım ve tutuma bağlanmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığı, dosyadaki fotoğraflardan teknenin makina dairesinin su ile dolması sonucunda önce kıç taraf suya gömülmek suretiyle battığının anlaşıldığı, teknelerin makina dairelerinin su almasının batmalara neden olan en etkili sebeplerden biri olduğu, teknenin ana makina, jeneratör ve diğer ağır cihazlarının aynı yerde bulunmasının geniş bir hacim olması ile beraber su alması halinde batma riskini arttırdığı, teknenin battığı yerin su derinliğinin 200 metre civarında olduğu, kıyıdan uzaklık yaklaşık 2,5 deniz mili olduğu, fotoğraflardan görüldüğü üzere makina dairesinin hızlı bir şekilde su alarak batmaya başladığı, makina durduğundan tekneyi kıyıya götürerek emniyet altına alma imkanının da ortadan kalktığı, dosyada teknenin bakımının yapılmaması sebebiyle battığını ve teminat dışında kalan bir halin mevcut olduğunu gösteren bilgi yada belgenin mevcut olmadığı, sigorta poliçesinde sigorta konusu / bedel tekne bedeli 200.000,00 Euro şeklinde yazıldığını, bu kaydın takse olmadığı kanaatine varıldığı, zira sözkonusu kaydın sigorta değerine değil sigorta primine ilişkin olduğu, poliçenin hiçbir yerinde sigorta değerinin poliçede belirtilen miktardan düşük yada yüksek olduğunun ileri sürülemeyeceği yada poliçede yazılı sigorta değerinin herhalde taraflararasında geçerli olduğu gibi bir kaydın yer almadığı, bu nedenle takseli sigorta hükümlerinin uygulanma alanının bulunmadığı, dolayısıyla sigorta tazminatının rizikonun gerçekleştiği tarih olan 16/08/2015 tarihindeki tekne değeri olması gerektiği, ancak tekneyi ve içerisindeki elektronik sistemleri ve diğer donanımları görmeden rayiç değer tespiti yapılamadığından tekne bedeli olarak sigorta poliçesinde gösterilen değerin esas alınması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
16/01/2019 tarihli ek raporda; teknenin bakım tutumu ile ilgili olarak bir ihmalin bulunmadığı, yıllık bakımlarının düzenli olarak yapıldığı yönündeki görüşlerinin aynen devam ettiği, tekneyi kullanan …’ın amatör denizci değil yat kaptanı ve gemi adamı olduğu, … yatının makina dairesinin su alması, makinalarının durması ve akabinde batması ile tekne kaptanının ücretli çalışması arasında gemicilik seyir ve manevra yeterlilikleri arasında herhangi bir ilişkinin kurulamadığı, bilirkişi heyetinde yer alan … tarafından teknenin değeriyle ilgili olarak özellikleri, yaşı, yıpranmış tekne kondisyonu ve motorlarının yüksek çalışma saatleri dikkate alındığında teknenin zayi olduğu tarihteki değerinin 110.000,00 Euro olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
Tekne değeri ile ilgili kök ve ek raporda farklılık bulunduğundan bu konudaki mübayenetin giderilmesi amacıyla yeniden seçilen teknik heyetten alınan 24/06/2019 tarihli raporda; değer tespiti yapılırken özellikle belirlenen tarihten önceki 6 ay veya 1 yıl içerisindeki satışı gerçekleşmiş olan benzer veya aynı yatların satış fiyatları ile beraber geminin yaşı, tipi, inşa edildiği tersane, tonajı gibi hususların da beraber değerlendirilmesi gerektiği, sözkonusu motor yatın 16/08/2015 tarihinde battığından ikinci el piyasasında internet ortamında yapılan araştırmada muadili olan bir teknenin 2009 yılında 290.000,00 Euro satış fiyatıyla satışa çıkarıldığı, buna göre ikinci el motor yat piyasası teamüllerince 2015 yılına kadar her geçen yıl için % 5’lik bir değer kaybı, eskime payı düşülerek uyarlandığında 2015 yılında yatın değerinin 213.177,00 Euro olarak hesaplandığı, bu değerin dava konusu teknenin sigorta değeri olan 200.000,00 Euro ‘ya yakın bir değer olduğu, muadil teknenin 290.000,00 Euro üzerinden satışa çıkarıldığı ancak gerçek satış fiyatının ne olduğu bilinemediğinden … isimli teknenin 2015 yılındaki piyasa koşulları, ikame maliyetleri, üreteci firması ve yaşı dikkate alındığında piyasada pek sık rastlanılmayan marka ve model bir performans teknesi olması sebebiyle arz ve talep dengesi, dosya kapsamından anlaşılan makina ve elektrik donanımı onarımları gibi mevcut şartları gözönüne alındığında piyasa teamüllerine göre 2015 yılı hesaplanan değerinden % 30-40 oranında bir düşüşün daha gerekli olduğu kanaatiyle piyasa teamüllerinin ortalaması alınarak % 35 ‘lik bir değer düşüşü ile teknenin 2015 yılındaki kadri maruf değerinin 138.565,00 Euro olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davalı … tarafından 11/07/2015 tarihinde tekne sigorta poliçesi ile sigortalanan davacıya ait … isimli özel yatın sigorta başlangıç tarihinden yaklaşık 1 ay sonra 16/08/2015 tarihinde seyir halinde iken battığı, sigorta poliçesinde muafiyet dışı haller arasında sigortalı teknenin kullanım için yeterli denizci ehliyetine sahip olmayan kişiler tarafından sevk ve idare edilmesi sırasında vuku bulacak ziya ve hasarların sigorta himayesi dışında bırakıldığından davalı tarafça buradan hareketle batma hadisesinin gerçekleştiği sefer sırasında yat kaptanı olan … ‘ın yeterli ehliyete sahip olmadığının ileri sürüldüğü, ancak tekne kaptanının … cüzdan nolu 19/03/2014 tarihinde verilen 19/03/2019 tarihine kadar geçerli gemi adamı belgesinin bulunduğu, gemi adamları için zorunlu olan … belgelerinin 31/12/2016 tarihine kadar geçerli olduğu, kaptanın gemi adamı cüzdanındaki yeterliliği “yat kaptanı” olup, bu ehliyet ile karadan 200 mile kadar sınırlı olarak yat kullanabildiği, 06/07/2004 tarihli 1647 sayılı amatör özel teknelerin donatımına ilişkin yönergenin 4.maddesine göre 50 grt’den küçük özel teknelerin bir amatör denizci tarafından sevk ve idare edilebilmesinin mümkün olduğundan, ilgili mevzuat uyarınca dava konusu sigortalı yatın kaptanı … ‘ın yat kaptanı ehliyeti ile sigortalı tekneyi idare edebilecek yeterliliğe sahip olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın diğer bir itirazının geminin bakımlarının yeterince yapılmaması, denize elverişli olmaması hususlarına ilişkin olduğu, teknenin 16/08/2015 tarihi saat 09:45 sularında 37 58120N, 02654680E mevkinde sancak makinanın stop etmesi ve sancak makinanın altından su gelmesi ile aynı anda teknenin sancak kıç omuzluğuna doğru batmaya başladığı, sonuçta da tamamen battığı belirli olup, gerek … Liman Başkanlığının yazısı gerekse ekspertiz incelemesi için sunulan belgelerden teknenin register sertifikası ile transit log belgesinin bulunduğunun anlaşıldığı, sigorta poliçesinde yabancı bayraklı tekneler için ticari olarak kullanılmak şartı ile denize elverişlilik belgesi muadili, geçerli bir belge ve/veya register sertifikası ve transit log belgesi bulunması teminatın geçerliliği açısından şart kılındığından sigortalı … yatı açısından elverişlilik belgeleriyle ilgili şartın yerine getirilmiş olduğu değerlendirilmiştir. Davacı tarafça teknenin bakımı ile ilgili olarak dosyaya sunulan faturalardan teknenin ve motorlarının periyodik bakımlarının yapıldığı, en son olarak 24/09/2014 tarihinde karaya alınan teknenin 11/03/2015 tarihine kadar tüm bakımlarının yapıldığı, malzeme listelerinden teknenin dış boya tamirleri, elektrik-makina ve elektronik işlerinin yaptırıldığı, Ateşmarin ile düzenlenen protokol belgesinden teknenin elektrik, makine, elektronik iç ve dış bakımlarının Ateşmarin tarafından yapıldığı belirli olup, bu şirketin Çeşme Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla mahkememize gönderdiği yazıdan 12/10/2012 tarihinde teknenin motor bakımları, egzoz lastikleri, tüm vanalar ile hortumlar ve kelepçelerin yenilendiği, 13/09/2013 tarihinde teknenin kızağa alınarak motor bakımları, tutya değişimi, zehirli boya uygulaması, pasta polish yapılması gibi tüm genel bakımlarının yapıldığı, 15/07/2014 tarihinde yıllık sezonluk bakımları için karaya alınıp genel bakımlarının yapılarak denize indirildiği, 16/08/2015 tarihine kadar teknede herhangi bir sorun, şikayet veya arızanın sözkonusu olmadığı anlaşılmıştır.
04/06/2018 tarihli raporda, teknenin 16/08/2015 tarihinde saat 09:45 sularında 37 58 120N, 026 54 680E mevkiinde sancak makinanın stop etmesi ve sancak makinanın altından su gelmesi ile aynı anda teknenin sancak kıç omuzluğuna doğru batmaya başladığı ve sonuçta tamamen battığının tespit edilmiş olup, dosyada yer alan fotoğraflardan teknenin makina dairesinin su ile dolduğu, önce kıç tarafın suya gömülmek suretiyle teknenin tamamen battığı görülmektedir. Birinci bilirkişi raporunda yer alan teknik heyet tarafından gemi ve yatlarda makina dairesinin su almasının batma riskini arttırdığı belirtilmiş olup, dosyadaki tüm bu bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde teknenin gerekli bakımlarının yapılmaması sebebiyle battığını gösteren herhangi bir delil ve emare bulunmadığından rizikonun sigorta teminatı kapsamında kaldığı kabul edilmiştir.
Taraflararasındaki uyuşmazlık konularından bir diğeri de takseli sigorta hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin olup, TTK’nun 1461.maddesinde “taraflar sözleşme ile sigorta değerini belirli bir para olarak belirlemişlerse, bu paranın sigorta değeri için esas alınacağı” düzenlemesine yer verilmiştir. Dava konusu sigorta poliçesinde sigorta konusu / bedel tekne bedeli 200.000,00 Euro olarak belirlenmiş olmakla birlikte poliçede, sigorta değerinin poliçede belirtilen miktardan düşük yada yüksek olduğunun ileri sürülemeyeceği yada poliçede yazılı sigorta değerinin herhalde taraflararasında geçerli olduğu gibi bir kayıt yer almadığından TTK’nun 1461.maddesinde düzenlenen takseli sigorta hükümlerinin uygulama yerinin olmadığı değerlendirilmiştir. Bu durumda, sigorta tazminatı, rizikonun gerçekleştiği tarihteki tekne değerine göre belirlenmelidir. Tekne değeri konusunda birinci bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda farklı rakam / sonuçlara varılmış olduğundan sadece tekne değeri ile ilgili olarak alınan 24/06/2019 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler itibar edilerek buna göre sigortalı … teknesinin olay tarihindeki özellikleri, yaşı dikkate alındığında zayi olduğu tarihteki değerinin 138.565,00 Euro olduğu kabul edilmiştir. TTK’nun 1427.maddesinde sigorta teminatı yada bedelinin sigortacıya yapılan ihbar tarihinden itibaren 45 gün sonra muaccel olacağı düzenlenmiş ise de, eldeki dosyada sigorta şirketi tarafından ihbardan sonraki 45 günlük süre henüz dolmadan 04/09/2015 tarihinde sigortalıya gönderilen yazı ile sigorta tazminatı talebi reddedilmiş olduğundan 04/09/2015 tarihinin muacceliyet tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılarak, tüm bu değerlendirmeler neticesinde davanın 138.565,00 Euro üzerinden kısmen kabulü ile 138.565,00 Euro ‘nun 04/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın ıslah edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ ile 138.565,00 Euro’nun 04/09/2015 tarihinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 28.726,46 TL harçtan 18.239,14 TL harcın (10.827,14 TL peşin harç ile 7.412,00 TL ıslah harcı toplamı) mahsubu ile bakiye 10.487,32 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
18.239,14 TL harcın (10.827,14 TL peşin harç ile 7.412,00 TL ıslah harcı toplamı) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 30.771,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 17.136,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı, 391,40 TL posta gideri ile 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.419,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 4.447,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 10.000,00 TL bilirkişi ücretinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 3.071,75 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır