Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/81 E. 2018/74 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/81 Esas
KARAR NO : 2018/74

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2014
KARAR TARİHİ : 05/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı … AŞ tarafından İsviçre’de yerleşik … şirketinden satın alınan … türü emtianın Rusya’dan Türkiye’ye nakliyesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, malın taşınmasından sonra sigortalı firmanın deposunda yapılan inceleme sonucunda 0,68*719 milimetre ebatlı 5000 kg ağırlığındaki bir rulonun ezik olduğunun tespit edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde hasarlı rulonun yüzey kısımlarında galvaniz ambalajın ezilmiş ve bozulmuş olduğunun gözlendiğini, hasarın ise tamamen düşmeye bağlı olarak meydana geldiğinin belirlendiğini, aynı şekilde 20/03/2012 tarihli gözetim raporunda da taşınan emtianın bir kısmında hasar oluştuğunun belirtildiğini, gözetim firması tarafından hazırlanan proteste mektubunun gemi kaptanı tarafından imzadan imtina edildiğini, söz konusu hasarlanma sebebiyle müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalısı … AŞ ‘ye poliçe teminatı dahilinde 03/07/2012 tarihinde 3.199,08 Euro hasar tazminatı ödendiğini, bu şekilde müvekkilinin TTK ‘nun 1472.maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, ödenen hasar bedelinin davalılara rücu edilmesi için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, borçluların itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, borca itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konusu itibariyle Denizcilik İhtisas Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkillerinin davadışı sigortalıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından müvekkillerine karşı tazminat talep hakkının da bulunmadığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu yükteki hasarın yükleme öncesine ait olduğunu, nitekim yükleme limanında düzenlenen 21/02/2012 tarihli sörvey raporunda 7 nolu konişmentoya konu … yükleriyle ilgili olarak tüm rulo dış ambalajlarının yükleme öncesinde ıslak olduğu, tüm ruloların galvanizlendiği, beyaz oksitlenmeye maruz kaldığı, 8 rulonun yetersiz ambalajlandığı, 1-2 bağlama kayışının kopuk olduğu, 4 rulonun dış ambalajının ezik ve yamuk olduğu hususlarının tespit edilerek, bunların gemi kaptanı tarafından 7 nolu konişmentoya dercedildiğini, bu nedenle yükleme öncesinde var olan hasarlardan dolayı taşıyanın sorumlu tutulamayacağını, yine … firması tarafından düzenlenen gözetim raporunda da hasarın taşımadan kaynaklanmadığının belirtildiğini, öte yandan hasara ilişkin olarak taşıyana herhangi bir ihbarın da bulunulmadığını, bu durumda TTK ‘nun 1066.maddesine göre hasarın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğinin kabul edilip, davacının ise bunun aksini ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın husumet ve esastan reddi ile alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dava; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … türü emtianın gemi ile taşınması sırasında hasarlanmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali davası olup, icra takibinin TTK ‘nun 1188.maddesinde düzenlenen bir yıllık sürede, davanın da İİK ‘nun 67.maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen belge ve bilgilerden davacı sigorta şirketi tarafından nakliyat rizikolarına karşı 22/02/2012 tarihli sigorta poliçesi ile sigortalanan rulo saç türü emtianın 7 nolu konişmento tahtında … isimli gemi ile Rusya’dan Türkiye’ye taşındığı, konişmentonun gemi mührü basılıp kaptan tarafından imzalandığı, bu durumda gemi donatanı olan davalı … AŞ ‘nin taşıyan konumunda olduğu, diğer davalı … şirketinin geminin özellikleri başlıklı belgede gemi yöneticisi olarak gösterildiği, bu şirketin akdi yada fiili taşıyan olarak herhangi bir sıfatla taşımaya dahil olduğuna ilişkin bir bilgi yada belge sunulmadığı, bu durumda taşıyan sıfatıyla davalı …’ye husumet tevcih edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Davacı sigorta şirketi tarafından yük üzerinde yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde, tespit olunan 3.199,08 Euro hasar bedelinin sigortalı … AŞ ‘ye ödenerek sigortalı şirketin üçüncü şahıslara karşı olan her türlü takip ve dava hakkının sigorta şirketine devir ve temlikine ilişkin düzenlenen ibraname dosyaya sunulmuş olduğundan bu durumda davacı sigorta şirketinin TTK ‘nun 1472 ve devamı maddelerinde düzenlenen halefiyet hükümlerine göre icra takibi ve işbu davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Yükteki hasarın ne zaman meydana geldiği, taşıyanın hasarın meydana gelmesinde TTK hükümlerine göre kusur ve sorumluluğunun olup olmadığının tespiti amacıyla alınan bilirkişi raporlarından 25/05/2015 tarihli birinci raporda, dava konusu olan 55/11 nolu rulodaki eziklik hasarının rulonun gemiye yüklenmesi öncesinde mevcut olduğu, bu hususta kaptan tarafından konişmentoya şerh düşüldüğü, dolayısıyla taşıyanın zarardan sorumlu olamayacağı yönünde görüş bildirilmiş olup, 20/06/2016 tarihli ek raporda ise, ABS ‘nin raporunun yeniden incelenmesinde 55/11 nolu rulonun içi hariç diğer kısımlarının ezik olduğunun anlaşıldığı, bu rapora göre hasarın ambalaj değil malzeme eksikliğine ilişkin olduğu, … raporunun incelenmesinde ise, toplam 8 … kapsamında 73 ruloya ait dış çelik ambalajın bölgesel olarak ezik olduğunun belirtildiği, bu durumda 661 rulo için ambalajdaki eziklik sayılarının örtüştüğü, 55/11 nolu rulonun yer aldığı 7 nolu konişmento ve … kapsamında sadece 4 rulonun ambalajı hakkında bir tespit yapılabildiği, konişmentoya konulan şerhin de bunun tekrarı olduğu, dolayısıyla gerek genel kurallar gerekse konişmentodaki temiz kaydı dikkate alındığında hasarın yük taşıyanın hakimiyet sahasında iken gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, yükteki hasarın 3.199,08 Euro, sovtaj bedelinin ise 5.000,00 TL olarak tespit edildiği yönünde görüş bildirilmiştir.
04/12/2017 tarihli ikinci bilirkişi raporunda, satıcının tüm masrafları ve riskleri üstlenerek malları yükleme limanına kadar getirdiği, gümrük işlemlerini yaptırarak yüklemeyi gerçekleştirdiği, 7 nolu konişmentoya dercedilmiş olan çekinceler kapsamında hasarın yükleme öncesinde meydana geldiğinin anlaşıldığı, davacının talebinin dayanağını oluşturan … AŞ tarafından tanzim edilen gözetim raporundaki tespitlerin hasarın ne zaman oluştuğu konusunda yeterli kanaat oluşturmadığı, bu nedenle davalıların sorumluluğunun tam olarak tespit edilemediği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarının incelenmesi neticesinde, davacı sigorta şirketi tarafından nakliye rizikolarına karşı sigortalanan davadışı sigortalı … AŞ ‘nin yurtdışından ithal ettiği … türü emtianın Rusya’dan Türkiye’ye … isimli gemi ile taşındığı, taşımaya ilişkin B/L 7 nolu konişmentonun gemi mührü basılıp kaptan tarafından imzalandığı, bu durumda davalılardan gemi donatanı … AŞ ‘nin taşıyan konumunda olduğu, diğer davalı …’nın ise gemi yöneticisi yani … olup, taşımaya fiilen yada akdi olarak iştirak ettiği belgelendirilemediğinden bu davalının husumet ehliyetinin bulunmadığı, sigortalı yükteki hasarın yük alıcının deposuna aktarıldıktan sonra tespit edildiği, dolayısıyla mal gemiden tahliye edilirken herhangi bir hasar tespiti yapılmadığından hasar tespit tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK ‘nun 1066.maddesine göre süresinde yapılmış hasar ihbarının bulunmadığı, bu durumda yükteki hasarın taşıyanın sorumluluğunda olmayan bir sebepten meydana geldiği konusunda taşıyan lehine karine oluştuğu, taşıyanın hasardan sorumlu tutulabilmesi için davacının bu karinenin aksini ispatlaması gerektiği, satıcı firma olan … tarafından düzenlenen mal faturasında teslim şeklinin CFR olarak gösterildiği, bu teslim şeklinde satıcının tüm masraflar ve riskler kendisine ait olmak üzere malların yükleme limanına kadar getirilip, gümrük işlemlerini yaptırarak navlun ücretini de ödedikten sonra yüklemeyi gerçekleştirdiği, bu andan itibaren navlun dışındaki malla ilgili tüm masraf ve risklerin alıcıya geçtiği, taşımayla ilgili olarak navlun sözleşmesi düzenlenmediğinden 6762 sayılı TTK ‘nun 1110.maddesine göre taşıyan ile gönderilen arasındaki hukuki ilişkide konişmento hükümlerinin esas alınması gerektiği, somut uyuşmazlıkta emtia yükleme limanında iken … Ltd firması tarafından düzenlenen 21/02/2012 tarihli yükleme öncesi sörvey raporunda 7 nolu konişmentoya konu … yükleri ile ilgili olarak “tüm rulo dış ambalajlarının ıslak olduğu, bu nedenle ambalajların galvanizlendiği ve oksitlenmeye maruz kaldığı, 8 rulonun yetersiz ambalajlandığı, 4 rulonun dış ambalajının ezik ve yamuk olduğu” hususlarının tespit edildiği, sözkonusu bulguların gemi kaptanı tarafından da 7 nolu konişmentoya dercedildiği, yine yüklemeye ilişkin fotoğraflar ve bilirkişilerin tespitlerine göre yükün geminin ambarlarına düzgün ve emniyetli şekilde istiflenmiş olduğu, gerekli leasing/sabitleme işlemlerinin yapıldığı, yükleme öncesi düzenlenen sörvey raporu ve konişmentoya dercedilen hasar bilgileri dikkate alındığında yükteki hasarın emtianın gemiye yüklenmesinden önce mevcut olduğu yönünde kuvvetli kanaate ulaşıldığı, bunun aksinin ise ispat yükü kendisinde olan davacı tarafından somut deliller ile ispatlanamadığı, bu tespit ve değerlendirmeler sonucunda yük hasarından dolayı TTK ‘nun 1178 ve devamı maddelerine göre davalı taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında davalı … Ltd Şti hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan, davalı … AŞ hakkında açılan davanın ise esastan reddine, koşulları oluşmadığından davalılar vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı … Ltd Şti hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan, davalı … AŞ hakkında açılan davanın ise esastan reddine,
2-Koşulları oluşmadığından davalılar vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının 170,50 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 134,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … Ltd Şti vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı … AŞ vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır