Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/74 E. 2020/119 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/74
KARAR NO : 2020/119
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıya Ambarlı’dan, Kuveyt’e yapmış olduğu ihracata ilişkin 4 adet konteyner dolusu plastik bardak içindeki kaynak suyu emtiasını … isimli gemi ile taşıma hizmeti verdiğini, … no.lu konşimento altında Ambarlı’dan Kuveyt’e taşınması planlanan …. ve … no.lu konteynerlerin 28.06.2016 tarihinde Dubai’deki Jebel Ali Limanındaki transit aktarma işlemi sırasında su sızdırdığının tespit edildiğini, konteynerlerin 30.06.2016 tarihinde bağımsız eksper kuruluşu liman müfettişleri acente temsilcisi ve CFS yöneticisi eşliğinde açıldığını, içeriğindeki 66 palet plastik bardak içindeki kaynak suyu emtiasının yanlış istiflemeden ötürü ağırlıktan dolayı ezilerek zayi olduğunu, 17.07.2016 tarihinde söz konusu 3 adet konteynerin Jebel Ali Umanında imha edildiğini, yükleme acentesi dava dışı … A.Ş. tarafından konteynerlerin imha edilene kadar beklediği süre (demoraj) ve imha/temizlik masraflarının 10.302 USD tutarında olduğunun bildirildiğini, davacı tarafından davalıya verilen hizmetler kapsamında 13.06.2016 tarih … fatura no.lu 3.800 USD bedelli ve 30.06.2016 tarih … fatura no.lu 625 USD bedelli toplam 2 adet ihracaat navlun ücreti faturasının tanzim edilerek gönderildiğini, davalının navlun ücreti faturasını süresinde ödemediğini, davacı tarafından alacağın tahsili amaçlı olarak davalı aleyhinde …. İcra Müdürlüğünün 2016/ 14520 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davacının taşıma esnasındaki tüm yükümlülükleri zamanında eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davaya konu edilen taşımada konteynerlerin iç yüklemesi, istiflenmesi, sabitlenmesi, tartılması, sayılması işlemleri yükleten olarak davalı tarafından yapıldığını, taşımaya ilişkin konşimentonun taşıma koşullarının yer aldığı bölümde “Shippcrs Load Stovv and Count” klozunun yer aldığını, kloz konteynerlerin iç yüklemesi istiflenmesi sabitlenmesi tartılması sayılması işlemlerinin yükleten olarak davalı tarafından yapılmış olduğunu açıkça gösterdiğini, meydana gelen hasarın yükleme ve istiflemeden kaynaklandığı için taşıyanın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu hususun TTK’nın taşıyanın kusursuzluğunu düzenleyen 1182. maddesinin e bendinde de zararın aşağıdaki sebeplerden ileri gelmesi halinde taşıyan ve adamları, kusursuz sayılır, yükleten taşıtan ve eşyanın maliki ile bunların temsilcilerinin ve adamlarının fiil veya ihmalleri şeklinde taşıyanın sorumlu olmayacağına dair hükme bağlandığını belirterek, 14.727 USD tutarındaki alacağın, dava tarihinden itibaren USD alacaklar için mevduata bankalarca fiilen uygulanan azami yıllık faizi ile birlikte tahsilini, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin 24.03.2017 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinin eki olarak belirttiği delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, bahsi geçen bu delillerin taraflarına tebliğ edildiği takdirde bunlara ilişkin olarak beyanda bulunma ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının iddia ettiği şekilde sorumluluğun davalıda olduğunu öngören bu klozun bulunması söz konusu olmayacağını, konişmentonun taraflarına tebliğ edilmediğinden anılan belgenin tebliğ edilmesini talep ettiklerini, davacının bardak sulannın zayi olmasının nedeni olarak davalının yanlış istifleme yaptığını belirtmişse de bunda isabet bulunmadığını, davalının üstüne düşen yükümlülüğü gereği gibi yerine getirdiğini, istiflemeyi gereken şekilde yaptığını, zarara yol açan herhangi bir davranışı olmadığını, davacının konteynerlerin taşınması esnasında gereken dikkat ve özeni göstermediğini, bu şekilde taşınmakta olan emtianın zarara uğramasına yol açtığını, davacının beyanlarından anlaşılacağı üzere emtianın Jebel Ali Limanına kadar taşındığını, suların sızdırdığının bu limanda fark edildiğini, emtianın Jebel Ali Limanına kadar sorunsuz bir şekilde taşınması istiflemede bir problem olmadığını aksine taşıyıcının taşıma sırasındaki kusurlu davranışları sebebiyle zararın oluşmasına yol açtığını gösterdiğini, davacının asılsız iddia ve taleplerinin reddi gerektiğini, söz konusu taşıma olayında taşımanın gereği gibi yapılmaması nedeniyle taşınmakta olan emtiaların zayi olmasından ötürü asıl zarara uğrayanın davalı olduğunu, davacının faturaların hukuka aykırı olarak iade edildiği ve borcun haksız ve mesnetsiz olarak ödenmediğine dair iddialarının gerçeği yansıtmadığını, açıklanan tüm bu sebeplerden ötürü davalının davacıya karşı herhangi bir borcu olmadığından haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddini talep ettiklerini, tarafların 6756 koli bardak suyun … Limanından Kuveyt Limanına 3.600 USD bedelle taşınması konusunda anlaştıklarını, davalının bardak sularını 4 adet konteynere istifleyerek taşımaya uygun bir şekilde davacı karşı davalıya teslim ettiğini, davacı karşı davalının üstüne düşen yükümlülükleri gereken şekilde yerine getirmediğini, kusurlu davranışlarıyla taşınmakta olan emtianın zayi olmasına yol açtığını, bardak suların zayi olmasına sebebiyle 15.639,19 USD zarara uğradığını, davacı karşı davalının müvekkiline göndermiş olduğu faturanın … Noterliğinin 14.12.2016 tarihli ve 26007 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile süresi içerisinde iade edildiğini, davacı karşı davalı tarafından aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, itiraz ettiklerini belirterek, asıl davanın reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, karşı davanın kabulüne ve 15.639,19 USD alacağın temerrüt tarihinden itibaren Devlet Bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilerek davacı karşı davalıdan tahsilini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacıdan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2016/14520 E.sayılı dosyası, işbu dosyamız arasına alınmıştır.
05/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Yükün taşıtanın konteyner içerisine kötü istifleme yapması sebebiyle zayi olduğunu, demuraj ücretinin talebine ilişkin olarak, yükün zayi olduğuna ilişkin olarak taşıtanın bilgilendirilmediğini, demuraj talebinin dosya içeriği ile uyumlu olmadığını, ilave bedel taleplerinin belgelendirilmediğini, TTK.md. l199/1 uyarınca yükün zayi olmasından taşıyanın sorumlu olmadığı için navlun ücreti talep edilemeyeceğini beyan etmişlerdir.
20/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapora ilişkin beyanlarını tekrarladıklarını bildirmişlerdir.
04/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; söz konusu 3 adet Konteynerin dış yapısında, içerisindeki kolilerin devrilmesine ve ezilmesine neden olabilecek şiddette fiziki bir darbenin/hasarın mevcut olmadığını, kolilerinin yeterli mukavemete sahip olmaması ve üst üste istiflenmesi sebebiyle özellikle altta kalan kolilerde ezilmeler meydana geldiğini, Davaya konu sızıntı bölgesindeki ardiye ücretleri, ekspertiz ücreti, zemin kirası, elleçleme ücreti, imha etme ücreti ile aktarma ücretinden kaynaklanan yüke ilişkin tüm masrafların/navlunun ilaveleri-extraları niteliğinde olduğu ve bu masraflardan konişmentonun 14.3 ve 15.5. maddelerinde yer alan düzenlemeler uyarınca taşıtan sıfatı ile davalı/karşı davacının sorumlu olacağını, davaya konu yükteki ziyaın davalının kusurundan kaynaklanmış olması sebebiyle TTK m. 1199/1 hükmünün işbu davaya uygulanmasının mümkün olmayacağını; dolayısıyla TTK m. 1200 uyarınca davalı taşıtanın dava konusu sözleşmeden kaynaklanan navlun ücretinin borçlusu olduğunu; bu borcunun da devam ettiğini beyan etmişlerdir.
Dosyada mevcut son rapor ile önceki raporlar arasında sonuç itibarı ile çelişki var gibi görünse de üç bilirkişi raporunda da hasarın; yüklerin istif ve lashinglerinin (bağlamalarının) gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığı, davalı-karşı davacının hasardan sorumlu olacağı belirtilmiş ve ayrıntılı olarak açıklanmış, hukuki yorum noktasında farklı yorumlar getirilmiştir. Delillerin hukuki yorumu mahkemeye ait olmakla raporlar çelişkili olarak değerlendirilmemiş ve tekrar bir rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen 04/06/2020 tarihli bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde, dava konusu taşımanın … tarafından düzenlenen 13.06.2016 tarih ve … no.lu konşimento tahtında yapıldığı, konşimentoya göre, yükletenin davalı-karşı davacı, alıcının Kuveyt’te yerleşik … adlı firma olduğu ve toplam 88 palet kaynak suyu emtiasının, … nolu 4×40 feet kapalı konteyner içerisinde Kuveyt’in Shuwaikh Limanına taşınmak üzere 10.06.2016 tarihinde Ambarlı, İstanbul Limanından … isimli gemiye yüklendiği, konişmentonun fiili taşıyan … adına acentesi … Denizcilik A.Ş. tarafından imzalandığı, konşimento üzerinde … kaydının yer aldığı, bu kaydın emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sayımı ve konteyner kapısının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat davalı-karşı davacı taşıtan tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu gösterdiği, yine konşimentoda yer alan CY/CY (container yard to container yard) kaydının ise, taşıyanın eşyayı yükleme limanındaki konteyner sahasında teslim alıp yine tahliye limanındaki konteyner sahasında teslim edeceği, dolayısıyla eşyanın tahliye limanından gönderilenin deposuna karayoluyla taşınması gerekmekteyse, bunu üstlenmediği anlamına geldiği, konşimentolara kayıtlı aynı yükün taşınması için birden fazla navlun sözleşmesinin yapıldığı; bu sözleşmelerden birinin yani alt navlunsözleşmesinin davanın tarafları arasında akdedildiği; diğerinin, asıl navlun sözleşmesinin ise, davacı-karşı davalı ile dava dışı … arasında aktedildiği, taraflar arasında aktedilen alt navlun sözleşmesi gereğince davacı-karşı davalının alt taşıyan sıfatına; davalı-karşı davacının ise alt taşıtan sıfatına sahip olduğu, alt taşıyan olan davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı taşıtan adına düzenlenen 13.06.2016 tarih ve … nolu faturada konteynerlerin “İhracat Navlun Ücreti” karşılığı 3,800,00 USD olarak belirtildiği, fatura üzerindeki bilgilerin … nolu konşimentodaki bilgiler ile örtüştüğü, ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılması halinde taşıma işleri komisyoncusunun taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olacağına ilişkin TTK m. 921 uyarınca davacı-karşı davalının taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olduğu, dosyada mevcut 30.06.2016 tarihli Ekspertiz Raporunda; …, … ve … konteynerlerin mühürlerinin yerinde ve sağlam olduğu, konteynerlerin dıştan gayet sağlam bir durumda olduğu ve herhangi bir yapısal hasar tespit edilmediği, bununla birlikte konteyner kapısının dibinde hem kapı eşiğinde hem de taban tahtasında su sızıntıları olduğuna dair bulgular bulunduğu, ağzı kapalı plastik su bardaklarının, karton koliler olarak paletlere istiflendiği ve bu paletlerin tek kat yükseklikte istiflendiği bir kenardan diğerine 2 kere şirinkli ambalajla sarıldığı ancak alt sıralarda bulunan karton kolilerin basınç altında ezilmiş olduklarının belirtildiği, konşimentonun üzerinde bulunan “Shipper’s load, stow, weight and count” klozundan, emtianın içinde bulunduğu karton kolilerin, konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sayımı, sabitlenmesi ve bilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat davalı-karşı davacı tarafından gerçekleştirildiği, bu bağlamda konişmento muhteviyatı 4×40′ konteynerın yükleme işlemi bizzat yükletenin kendi adamları tarafından yapıldıktan ve kapıları mühürlendikten sonra gemiye kapalı halde yüklendiği, kapıları mühürlü olan konteynerlerın, taşıma sırasında açılmasının da mümkün olamayacağı düşünüldüğünde, teslim alındığı gibi nakil ve teslim edileceği, bu nedenle konteynerin içerisinde bulunan yükün ne şekilde yüklendiği ve yükün zarar görmesinin önlemek için gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığının, taşıyan ve gemi kaptanı tarafından kontrol edilebilmesi mümkün olamayacağı, dosyada, konteynerlerin dış yapısında içerisindeki kolilerin bu şekilde devrilmesine ve ezilmesine neden olabilecek büyüklükte fiziki bir darbenin meydana geldiğine dair delil bulunmadığı dikkate alınarak, konteynerler içerisine üst üste yüklenen kolilerin istifleme ve sabitleme işleminin deniz taşımasına uygun olmaması neticesinde devrildiği, ürün kolilerinin de yeterli mukavemete sahip olmaması yani ambalaj yetersizliği nedeniyle devrilen karton koliler içerisinde bulunan plastik su emtialarının ezilerek zarar gördüğü kanaatiyle, yükleten/taşıtan konumundaki davalı-karşı davacının meydana gelen zarardan dolayı kusurlu ve sorumlu olduğu, dosyada mevcut fiili taşıyan … (…) tarafından akdi taşıyan … adına düzenlenen 29.11.2016 tarih ve … no.lu faturada “Additional Export Service” (İlave İhracat Hizmetleri) karşılığı 10.302,00 USD olarak belirtildiği, fatura üzerindeki bilgilerin … no.lu konşimentodaki bilgiler ile örtüştüğü, akdi taşıyan davacı-karşı davalı tarafından taşıtan davalı-karşı davacı adına düzenlenen 02.12.2016 tarih ve … no.lu 10.302,00 USD bedelli fatura üzerindeki bilgilerin … no.lu konşimentodaki bilgiler ile örtüştüğü, davaya konu taşımada, davacı-karşı davalının talebinin konteyner demuraj alacağına ilişkin olmadığı, talebin 4.425 USD navlun ve 10.302 USD ardiye ücretleri, ekspertiz ücreti, zemin kirası, elleçleme ücreti, imha etme ücreti ile aktarma ücretinden oluşan ve dava dışı … tarafından davacı-karşı davalı adına düzenlenen 29.11.2016 tarih ve … no.lu faturada belirtilen ilave ihracat hizmetleri bedeli olduğu, kural olarak taşıtanın navlun sözleşmesinden kaynaklı temel esas borcu navlun ücreti iken, sızıntı bölgesindeki ardiye ücretleri, ekspertiz ücreti, zemin kirası, elleçleme ücreti, imha etme ücreti ile aktarma ücreti gibi yüke ilişkin tüm masrafların navlun ücretinin ilaveleri niteliğinde olduğu ve bu masraflardan konişmentonun 14.3 ve 15.5. maddelerinde yer alan taşıtan sıfatı ile davalı-karşı davacının taşımaya konu eşyanın, taşıyıcıya ve/veya başka bir kargoya zarar, ziyan ya da masraf getirmeyeceğini, zarar gelmesi halinde bu masraflardan sorumlu olacağına ilişkin düzenlemeler uyarınca taşıtan sıfatı ile davalı-karşı davacının sorumlu olacağı, her ne kadar TTK’nın “B) Taşıyanın Hakları”, 4. “Zıyaa uğrayan eşyanın durumu” başlıkları altında 1199/1.md ‘de “Boşaltma süresinin sonuna kadar bir kaza sonucunda zıyaa uğrayan eşya için navlun ödenmez ve peşin ödenmiş ise geri alınır. Navlun götürü kararlaştırılmış ise eşyanın bir kısmının zıyaı, navlunun o oranda indirilmesini isleme hakkı verir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş ise de dosyada mevcut üç bilirkişi raporunda da kolilerinin yeterli mukavemete sahip olmaması ve üst üste istiflenmesi sebebiyle özellikle altta kalan kolilerde ezilmeler meydana geldiği ve konteyneri yükleme faaliyetinin davalı tarafından yapılmış olması sebebiyle söz konusu yük zararının da yükle ilgili sıfatı ile davalı-karşı davacının kusurundan kaynaklandığının değerlendirildiği, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı yönündeki hukukun genel ilkesi gözönüne alınarak TTK m. 1200 uyarınca davalı taşıtanın navlun ücretinden de sorumlu olacağı kanaatiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiş, karşı davada, davalı-karşı davacı zayi olan üç konteyner içindeki bardak su emtiasının bedelini talep etmiş ise de dosyada mevcut üç bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere hasarın meydana gelmesinde davalı-karşı davacının kusurlu olduğu görülmekle karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın KABULÜ ile 14.727 USD nin 3095 sayılı kanunun 4/a md ve fıkrası gereğince dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 3.700,47 TL’den peşin alınan 925,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.775,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (961,12 TL ilk harç 235,30 TL posta ücreti ve 2.875,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 4.071,42 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 7.842,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
1-Karşı davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 965,00 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 910,60 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 8.181,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır