Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/61 E. 2019/32 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/61 Esas
KARAR NO : 2019/32
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :07/02/2017
KARAR TARİHİ :29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; müvekkilinin davalı şirkete ait emtiayı İstanbul’dan Lattakia Limanı’ na denizyolu ile taşıyan şirket olduğunu, müvekkilinin ihracat işlerine taşıma işleri komisyoncusu olarak faaliyet gösterdiğini, davalı tarafa ait 106 paket 4.678,50 kg emtiasını … nolu konteyner içerisinde alt taşıyan … şirketinin … nolu konişmentosu tahtında İstanbul’dan Suriye’nin Lattakia Limanı’ na taşındığını, ihbar yükümlülüğünün olmamasına rağmen gönderilen ve/veya ihbar edilen tarafa 29/12/2015 tarihinde TTK 1168 anlamında varış ihbarı çekildiğini, emtianın gönderileni ihbar kişilerinin konteyneri ve içindeki emtiaları teslim almadığını, alıcının konteyneri teslim alamayacağını beyan etmesi ile ihraç konusu emtianın alıcı şirket tarafından teslim alınmadığını, 20/05/2016 tarihinde e-postayla ve keza şifahen derhal davalıya bildirim yapıldığını ve emtianın alıcı tarafınadn teslim alınması ve konteyneri boşaltılarak davacının yurtdışı acentesine boş tesliminin sağlanması veya tekrar İstanbul’a getirilmesi (re-export) talimatı verilmesi ve konteynerin İstanbul’da boşaltılarak davacıya boş tesliminin sağlanması, aksi halde 14 günlük serbest süreden sonra konteynerin dolu olarak beklediği beher gün için 15.gün dahil olmak üzere 15.günden başlayarak 21.güne kadar Eur/34/gün/konteyner, 22.günden başlayarak 22.gün ve sonrası için de Eur 68/gün/konteyner demuraj bedeli oluşacağı ve ayrıca emtianın süresi içinde çekilmediği veya İstanbul’a re-exyort talimatı verilmediği ve masrafları ödenmediği takdirde ve keza konteyner boşaltılmadığı takdirde emtianın millileşme sürecine tabi tutulacağı ve oluşacak demuraj, ardiye ve her türlü masraf ve giderin yasal olarak davalı/gönderene/taşıtana ait olacağının bildirildiğini, emtianın alıcı/gönderilen tarafından teslim alınmadığını, davalı şirket tarafından İstanbul’a re-export talimatı verilmediği ve teslim alınmadığını, alt taşıyan … şirketinin 29/09/2016 tarih ve … seri nolu fatura ile birikmiş demurajın bir kısmı olan 3500 USD tutarındaki demurajı davalıya fatura ettiğini, davalının mal bedelini peşin aldığını beyan ederek gönderilenin emtiayı teslim alacağı soyut savıyla faturayı iade ederek emtiayı gümrüğe terk ettiğini, alıcısı tarafından teslim alınmayan malın kapalı ve mühürlü konteyner içinde varma limanında gümrüğe terk edildiğini, müvekkilinin demuraj borcu ödeme külfeti altına sokularak zarara uğratıldığını, davalıya demuraj faturası da eklenerek ihtarname çekildiğini, 3.500,00 USD tutarındaki faturanın ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, borca itiraz edilerek takibin durduğunu, müvekkilinin alt taşıyan konişmentosu ile emtiayı denizyolu ile alt taşıyana taşıttırdığını, alt taşıyan şirketine navlun bedeli ve lokal yükleme masraflarını ödediğini, malın alıcı tarafından teslim alınmadığını, davalı göndericinin sorumluluğunda bulunduğunu, davalı şirketin yapılan bütün görüşmelere rağmen yüklemesini geri çekmediğini ve malın millileştirilmesine göz yumduğunu, davalı şirkete demuraj tarifesinin bildirildiğini, davalı şirketin demuraj tarifesine itirazının bulunmadığını, davalı şirketin göndereni/taşıtanı olduğu eşyanın teslim alınmaması nedeniyle demuraj ve sair masraflarını ödeme borcu altında olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin boya ve benzeri maddeler üreten yurt içi ve yurt dışına satış yapan bir şirket olduğunu, … adlı müşteriye bir takım boya ve benzeri maddelerin satıldığını, satış işleminin EXW olarak gerçekleştirildiğini, EXW satış şeklinin tüm masraf ve risklerin alıcıya ait olduğu satış şekli olduğunu, EXW satış şeklinde eşyanın üretildiği yerde satıcıya teslim edildiğini, Ekim 2015 tarihinde …’ye satışın yapıldığını, taşıtanın … taşıyanın ise … A.Ş olduğunu, müvekkilinin EXQ olarak fabrikada teslim ile satışı gerçekleştirmiş olan bir satıcı olduğunu, taşımaya ilişkin tüm detayların belirlenmesinde müvekkillinin bir etkisinin bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, iyi niyetli olarak nakliye organizasyonu ile ilgilenip alıcısına yardım ettiğini, müvekkilinin taşıma işleminde asla taşıtan olarak yer almadığını, tek kusurunun taşıyan ve gerçek taşıtana iyiniyetli olarak yardım etmesi olduğunu, davacı tarafın demuraj bedelini yabancı uyruklu olan kendi müşterisinden tahsil edemediği için kötüniyetli olarak müvekkilini sorumlu tutmaya çalıştığını, talep edilen demuraj bedelinin fahiş olduğunu, müvekkilinin ödemesi gereken bir borç olmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 19/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin defter incelemesine 2016 defterlerini ibraz ettiği defterlerinde uyuşmazlık konusu faturayı kayıtlarına aldığı, defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu, davalı Şirketin defter incelmesine esas 2016 yılı defterlerini ibraz etmediği, uyuşmazlık konusu taşımaya ilişkin malı peşin bedelle sattığını gösteren 2015 satış kayıtlarını ibraz ettiği, defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu, davacı tarafından taşınan yükün EX-W satış teslim şekli ile satıldığı ve bu nedenle davalının konişmento hükümleri arasına varma yerinde oluşacak masraflardan davalının sorumlu olmayacağı yönünde kayıt koydurduğu, davacının bu kayıtla yaptığı taşıma süreci sonunda, hak ettiği bekleme ücretinden dava dışı gönderilen-alıcının sorumlu tutulabileceği, davalı taşıtana sorumluluk yöneltilemeyeceği, konişmento kaydının davacı için bağlayıcı olduğu belirtilmiştir.
Tarafların rapora karşı itiraz ve beyanları doğrultusunda dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu uyuşmazlıkta demuraj talep hakkının doğduğu, demuraj miktarının 3.500,00 USD olduğu, davalının dava konusu taşımada taşıtan sıfatına sahip olmakla konteyner demurajından da sorumluluğunun bulunacağı belirtilmiştir.
Dava; konteynerlerin geç teslim edilmesinden kaynaklanan demuraj ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, İİK ‘nun 67.maddesinde düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve aldırılan bilirkişi raporları birlikte incelenip değerlendirildiğinde, … numaralı konişmento incelendiğinde, yükleten ve/veya taşıtanın davalı; Gönderilenin: … , taşıyanın …; teslim acentesinin … olduğu, konşimento üzerinde uygulanacak demuraj tarifesinin mevcut olduğunun görüldüğü, 30/12/2015 tarihinde, gönderilen kişiye çekilen varış ihbarında, taşıtan firmaya ait emtianın yüklü olduğu konteynerin … gemisi ile 30/12/2015 tarihinde Lattakia Umanına varacağının bildirildiği, asıl taşıyan … tarafından davacı firma adına düzenlenen 23/12/2015 tarih … no ve 1100 USD tutarlı navlun faturası, 23/12/2015 tarih, … no ve … nolu ve 229,94 USD ile 20,06 USD bedelli yükleme liman masraflarının faturalı tespit edildiği, taşıma komisyoncusu sıfatı ile davacı firmanın, 27/10/2016 tarih ve … numaralı fatura ile davalı firmadan 3500 USD demuraj talebinde bulunduğu, davalı firma antetli kağıdına hazırlanmış ve … isimli şahıs tarafından imzalanan, somut taşıma için yapıldığı anlaşılan Suriye taşıması rezervasyon talep yazısında, emtianın ihracından dolayı, Suriye limanında, asıl taşıyan ve/ veya yardımcısını acentesini ve/ veya alt kuruluşlarını, uğrayacakları her türlü zarar, ziyan, kayıp, hasar, vergi, ceza ve diğer her türlü, bu taşımadan dolayı doğacak zararları, davalı firmanın taahhüt ettiğinin anlaşıldığı, davalı firma dava dosyasına sunduğu dilekçelerde kendileri tarafından satışı yapılan emtianın, alıcıya EXW olarak yapıldığı ve dolayısı ile taşıma operasyonundan sorumlu olmadıklarını iddia ettiği görülmüş ise de; emtianın satış koşulları ile taşıma ve navlun sözleşmesi koşullarının farklı olduğu, taşıyan açısından sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince davalı ile dava dışı firma arasındaki sözleşme hükümlerinin davacıyı bağlamayacağı anlaşılmakla bu açıdan dosyada mevcut 19.03.2018 tarihli bilirkişi raporuna itibar etmek mümkün olmamıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle mail yazışmalarından, davacı tarafın deniz yolu ile taşıma taahhüdünde bulunduğu ve dolayısıyla taşıyan sıfatına sahip olduğu, davacının davalı ile yaptığı mail yazışmalarında davalıya karşı taşıma taahhüdünde bulunduğu; buna karşılık taşıma faaliyetin başka bir kişi … S.A. tarafından yapılmış olması karşısında, davacının, davalı ile yaptığı taşıma taahhüdünün icrası için yeni bir navlun sözleşmesi daha yaptığı ve yükün taşınması faaliyetinin de bu şekilde ifa edildiği, davacı ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafın taşıtan sıfatına sahip olduğu ve taşıtan sıfatına sahip olan davalının, taşımadan kaynaklanan navlun ve navlun teferruatı niteliğindeki konteyner demuraj alacağından da sorumlu olacağı kanaatine varıldığından davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 3.500 USD asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
2-Alacak varlığı yargılama neticesinde ortaya çıktığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı olan 811,33 TL’den peşin alınan 236,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 574,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (272,34 TL başvurma harcı,236,34 TL peşin harç 163,80 TL posta ücreti ve 3750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 4.422,48 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır