Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/57 E. 2019/136 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/57 Esas
KARAR NO :2019/136
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :03/02/2017
KARAR TARİHİ :19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketin gerçekleştirdiği çeşitli ithalat işlemlerine konu malların deniz yolu ile taşımalarını gerçekleştirdiğini, taşıma işleri ile ilgili olarak davalıya 6 adet fatura karşılığı 53.687,20 USD tutarında alacağının tahakkuk ettiğini, davalı tarafından gerçekleştirilen ithalat ile ilgili olarak New Orleans çıkış limanından … varış limanına … konişmento ve …. …, …, … numaralı konteynerler ile yapılan deniz taşımasına ait navlun bedelinin 16.800.00 USD olduğunu, davalı taralından gerçekleştirilen ithalat ile ilgili olarak New Orleans çıkış limanından … varış limanına … konşimento vc …, …, …, … numaralı konteynerler ile yapılan deniz taşımasına ait navlun bedelinin 10.600,00 USD olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen ithalat ile ilgili olarak New Orleans çıkış limanından … varış limanına …, …, …, … numaralı konteynerler ile yapılan deniz taşımasına ait navlun bedelinin 16.960.00 USD olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen ithalat ile ilgili olarak New Orleans çıkış limanından … varış limanına … konşimento ve … numaralı konteynerler ile yapılan deniz taşımasına ait navlun bedelinin 6.360,00 USD olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen ithalat ile ilgili olarak Houston çıkış limanında … varış limanına … numaralı konteyner ile yapılan deniz taşımasına ait navlun bedelinin 2.120,00 USD olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen ithalat ile ilgili olarak … çıkış limanından … varış limanına … konşimento ve … numaralı konteynerler ile yapılan deniz taşımasına ait navlun bedeli ve ordino ücreti toplamının 847,20 USD olduğunu, davalının taşımalara ait navlun bedelinin kendisi tarafından ödeneceğinin belirttiğini, faturaların kendisi adına kesilmesini talep ettiğini, taşıma işlerine aracılık eden dava dışı 3. şahıs konumundaki … Sanayii ve Tic. Ltd. Şti. tarafından taşıma bedellerinin davalı tarafça ödeneceğinin aksi halde söz konusu ödemenin kendi şirketleri tarafından yapılacağının bildirmesi ile talebin davacı tarafından uygun görüldüğünü bu nedenle dava konusu taşımalara ait faturaların davalı adına düzenlendiğini, davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, alacağın tahsili amaçlı olarak davacı tarafından davalı aleyhinde … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek davalının itirazın iptali ile takibin devamını, davalı itirazının yalnızca takibi durdurmak amacı ile haksız yapmış olduğundan davacı lebine % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini. ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz vc talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalının alacaklı olduğu iddia eden şirkete karşı hiçbir borcunun bulunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden firma ile davalı arasında hiçbir sözleşme bulunmadığını, davacının davalıya hiçbir fiyat ve teklif sunmadığını, iş tanımı olarak ne hizmet yapıldığını, bu konuda muğlaklık olduğunu, borçlu olarak bulunması gereken firmanın … Dış Tic. Ltd. Şti. olduğunu, davacı ile tüm görüşmelerin … Lojistik adına yapıldığını, … Lojistik ile davalının temsilcisi olduğu şirketlerin yakın ilişkide olan şirketler olduğunu, davalı muhasebecisinin sehven navlun faturasının kabul edildiğini, taraflar arasında hiçbir sözleşmenin olmadığını, davacının fiyatlandırma işlemini hangi kriterlere göre yaptığı konusuna açıklık getirmesi gerektiğini belirterek davalı adına haksız ve hukuka aykırı olarak açılan iş bu davanın esasa girilmeden taraf sıfatının olmaması sebebi ile usulden reddini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı …’in dosyaya celp edilen Ba(mal alım bildirimi )formlarının tetkikinde, davacı tarafından davalı adına 2015 yılı içerisinde tanzim edilen 5 adet toplam 52.840 USD’lik faturaların davalı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine bildiriminin yapılmış olduğu, davacının iş bu faturaları davalıya teslimini kanıtladığı, gerek davalıya ait vergi dairesinden celp edilen Ba/Bs formlarının gerekse dava dışı şirketin ticari defter kayıtlarının tetkiki sonucu: Davalı ile ihbar olunan … Ltd. Şii. arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu ve 31.12.2016 tarihi itibarıyla dava dışı şirketin davalıya 1.886.56 TL. borçlu olduğu, davaya konu navlun sözleşmesinde davalılardan … Ltd. Şti.’nin taşıtan sıfatına sahip olduğu ve dolayısıyla navlun borcunda sorumluluğuna bağlı olarak huzurdaki davada pasif husumet ehliyetinin bulunacağı, davalı …’in sadece mail yazışmalardan hareketle navlun sözleşmesinin tarafı olduğu, dolayısıyla taşıtan sıfatı ile navlun borcundan sorumluluğuna bağlı olarak pasif husumet ehliyetinin bulunduğunu söylemenin mümkün olmayacağı, diğer taraftan, …’in ticari defter kayıtlarında borçlu görünmesinden dolayı bu borcun sebebi taraflarınca tam olarak tespit edilemese de sorumluluğunun bulunabileceği ve bu sebeple pasif husumet ehliyetinin olacağı hususu mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Dava, İİK md 67 anlamında itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davacının davalı şirketin gerçekleştirdiği çeşitli ithalat işlemlerine konu malların deniz yolu ile taşımalarını gerçekleştirdiğini, taşıma işleri ile ilgili olarak davalıya 6 adet fatura karşılığı alacaklı olduğunu iddia ettiği, dava konusu alacağın navlun ücreti alacağından kaynaklandığı, bu sebeple davalının taşıtan sıfatına sahip olup olmadığının tayini gerektiği, Zira TTK m. 1200’de ifade edildiği üzere, navlunun borçlusunun taşıtan olduğu, navlun sözleşmesi uyarınca yük taşıma taahhüdünde bulunan kişinin taşıyan, yük taşıtma hakkına sahip olan ve navlun ödeme borcu altında bulunan kişinin ise taşıtan sıfatına sahip olduğu, uygulamada ayrı bir navlun sözleşmesinin yapılmadığı, konişmentonun taraflar arasındaki ilişkiye de uygulandığı, dosyada mevcut konişmentolarda davalının adının geçmediği, dolayısıyla dosyada mevcut konşimentolardan hareketle davalının taşıtan sıfatına sahip olduğunun söylenemeyeceği, mail yazışmaları incelendiğinde taşıma organizasyonunun davacı ve aynı zamanda taşıyan sıfatına sahip … A.Ş. ile ihbar olunan … Ltd. Şti. arasında akdedildiğinin anlaşıldığı, davaya konu navlun sözleşmesinde ihbar olunan … Ltd. Şti.’nin taşıtan sıfatına sahip olduğu, buna karşılık, her ne kadar mali müşavir bilirkişi tarafından davalı …’in ticari defterleri üzerinden yapılan incelemede davaya konu borcun söz konusu defterlerde yer aldığı tespit edilmiş de olsa, bu borcun davalı …’in navlun sözleşmesindeki taşıtan sıfatından kaynaklandığının söylenemeyeceği, mail yazışmalarında …’in iradesinin navlun faturasının kesileceği hesabı tayin edebilmek amacıyla davacı tarafa vergi levhasını göndermekten ibaret olduğu, …’ in sadece bu yazışmalardan hareketle navlun sözleşmesinin tarafı olduğunu, dolayısıyla taşıtan sıfatı ile navlun borcundan sorumluluğuna bağlı olarak pasif husumet ehliyetinin bulunduğunu söylemek mümkün olmadığından davacının davasının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.866,77 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.822,37 TL’nin kesinleşmeye müteakip davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır