Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/52 E. 2019/50 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/52 Esas
KARAR NO : 2019/50
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :31/01/2017
KARAR TARİHİ :05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … sayılı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile ona tekaddüm eden ICC (A) Klozu hükümlerine göre düzenlendiğini, … Ltd ŞTi adına sigortalı 1 konteyner 4 palet 944 kg tekstil emtiasının davalı taşıma işlerini organize eden forwarder/akdi taşıyıcının … numaralı 17/11/2014 tarihli konişmento, 18/12/2014 tarih … nolu fatura ile Texas-İstanbul’a taşınmak üzere tam ve hasarsız taşıyıcıya teslim edildiğini, taşıma esnasında kolilerin delindiğini ve yırtıldığını bu hususun ilk olarak davalının ABD yardımcı şahsı … LLC tarafından tespit edildiğini, sigortalı alıcıya teslimi sonrası yapılan fiili sayımda 110 adet muhtelif emtianın eksik teslim edildiğinin tespit edildiğini, yapılan ekspertiz çalışmasında 110 adet muhtelif tekstil emtiasının eksik olduğundan poliçe gereği %10 ilave bedel eklenmesi neticesinde nihai hasar miktarının 862,17 USD baliğ olduğunun tespit edildiği, 862,17 USD’nin karşılığı 1.902,56 TL’nin 18/03/2015 tarihihnde sigortalıya tediye edildiğini, davalı tarafın taşıma işini organize eden akdi taşıyıcı olduğunu, emtianın taşınmasını üstlendiğini, bu iş için alt taşıyıcıyı görevlendirdiğini, davalı forwarder/akdi taşıyıcının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu belirterek itirazin iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraın iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin alt taşıyan veya akdi taşıyıcı olmadığını, müvekkili şirketin sadece taşıma işlerini organize eden ve bu konuda aracılık hizmeti veren bir şirket olduğunu, fiili taşıyıcı akdi taşıyıcı-alt taşıyıcı sıfatlarının bulunmadığını, müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, dava konusu emtiaların taşıma işlemini … gemisi ile … Anonim Şirketinin gerçekleştirdiğini, fiili taşıyanın bu şirket olduğunu, davanın … şirkete ihbarının gerektiğini, … gemisi ile yüklenen eşyaların 18/12/2014 İstanbul’a vardığını, yükleyici tarafından müvekkilinin deposuna teslim edildiğini, bazı kolilerin yırtık, patlak ve hasarlı olduğunun tespit edildiğini ve aynı gün durumun yükleyiciye ve alıcıya yazılı olarak bildirildiğini, müvekkilinin hasara ilişkin tespit v ve bildirimi sebebiyle fiili taşıyan sıfatına haiz oldğu görüşüne katılmadıklarını, taşımaya ilişkin iş ve işlemlerde kendi kusurları ışında herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, acentenin çalışanları ve yöneticilerinin konteynerin içerisindeki malın cinsi, miktarı, değerini bilmesinin mümkün olmadığını, mühürlü konteyneri eşyaların paketini açma, kontrol etme hakkı, yetkisi ve sorumluluğunun da olmadığını, dava konusu konteynerin yurt dışında mühürlenmiş olarak Türkiye’ye geldiğini, hasar tespiti sırasında gerek müvekkili şirketin gerek asıl taşıyanın çağrılmamış olması nedeniyle hasarı ve miktarını da kabul etmediklerini, hasara ilişkin belgeler incelendiğinde mal bedelinin yazılı olmadığının görüleceğini belirterek davanın … Anonim Şirketine ihbarına, husumet nedeniyle davanın reddine, yetki ve görevsizlik nedeniyle davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
İhbar edilen … Anonim Şirketi vekili 24/05/2017 tarihli ilk itirazlarını içerir dilekçesinde özetle; müvekkilinin işbu ihtilaf ve/veya emtiadaki hasar bakımından hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, eşyayı teslim aldığı şekliyle teslim ettiğini, emtiada varsa dahi herhangi bir hasardan müvekkilnini sorumlu tutulmasının mükün olmadığını, davanın süresi içinde açılmadığını, gümrük belgelerine göre emtianın 26/12/2014 tarihinde varma limanına vasıl olduğunu, takibin 30/12/2015 tarihinde başlatıldığından aradan geçen sürenin 1 yılı aşkın olduğunu, satım/teslim şeklinin EXW-ex-works satım şekli olduğunu, satım şekline göre emtianın yükleme limanından önce alıcının hakimiyetine geçmiş sayılmakta olduğunu ve emtiadaki her türlü menfaat/riskin de alıcıya intikal ettiğini, emtianın gemiye teslimden önce hasarlandığının tutanak altına alındığını, emtianını gemiye tesliminden evvel bir antrepoya taşındığının anlaşıldığını, işbu teslim akabinde 10/11/2014 tarihli belgeyi tanzim ettiğini ve belgede emtianın hasara uğratılmış vaziyette teslim alındığı notunun düştüğünü, ABD’deki kara nakliyesinin kim tarafından yaptırıldığı hususunda bilgilerinin olmadığını, hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, taşımaya konu konişmento da hem port-to-port taşıma yapıldığ ıhem de “shipper’s load, stow and count” kaydının bulunduğunu, hasardan alıcı-satıcı arası anlaşmaya göre ilgili tarafın sorumlu olacağını, müvekkilinin emtiayı taşıyıcı olarak kendi üzerine düşen yükümlülüklere uygun olarak gerçekleştirdiğini, müvekkilinin uhdesindeyken emtianın hiçbir hasara uğramadığını, özenle malı teslim alıp teslim ettiğini, malın kara nakliyesinde hasara uğratıldığının açık olduğunu, boşaltma limanında ise kara nakliyesinden önce alıcı tarafça hiçbir tespit yapılmadığını, müvekkilnini emtiayı konteynere yüklendikten sonra teslim aldığını, sigortacının riziko kapsamında ödeme yapıp yapmadığının net olarak tespit edilmesi gerektiği belirterek itirazlarının kabulüne, ihbar edilen konumunuda olan müvekkili firma hakkında hüküm tesisimne mahal olmadığına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 31/05/2018 tarihli celsede hazır bulunduğu bu nedenle 27/09/2018 tarihli duruşma gününden haberdar olduğu; 27/09/2018 tarihli celseye davacı vekilinin katılmadığı ve herhangi bir mazeret bildirmediği aynı tarihli celsede ise davalı vekili ile ihbar olunan vekilinin davayı takip etmediklerini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde mahkememizin 27/09/2018 günlü celsesine mazeret bildirmeksizin katılmadığından dava dosyası HMK.150.maddesi gereğince işlemden kaldırılmış, dosya işlemden kaldırıldıktan sonra HMK.nun 150/4,5.maddesi gereğince taraflarca usülüne uygun olarak 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediğinden, HMK.nun 150/5 maddeleri uyarınca davacı tarafından açılmış bulunan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın HMK. 150/5.maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcının 35,18 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 9,22 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı vekili ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/02/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır