Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/455 E. 2018/302 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/436 Esas
KARAR NO :2018/260

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :28/01/2015
KARAR TARİHİ :26/06/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının, taraflar arasında akdedilen sözleşme nedeni ile borcu bulunduğunu, KDV’den kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ederek İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin konusunun tekne projesi olduğunu, tekne sahibinin vefatı nedeni ile tamamlanamadığını, imalata vekil eden tarafından son verildiğini, bunun davacıya süresinde bildirildiğini, KDV için kararlaştırılan kesin vadenin henüz gerçekleşmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde 2015/104 esas, 2017/878 karar sayılı kararı ile davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkemeye başvurularak dosyanın görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, davacı vekilinin talebi doğrultusunda dosya mahkememize gönderilip 2017/436 esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 30/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine ve HMK md. 222’de yer bulan esasa göre delil niteliğini haiz olduğu, mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen kayıt durumuna göre; takip tarihi itibariyle davacı yanın yine takip konusu meblağ {“KDV alacağı” olarak tesmiye edilen husus) yönünden 13.140,- Euro alacağının varlığı o mali inceleme ile tespit edildiğinden, yanlar arası işin, özünde, bir “eser” sözleşmesi olduğu değerlendirildiği, davacının yaptığı iş kısmı açısından, yanların yaptığı ilk sözleşme ve onu tadil eden metin tetkik edildikte, davacı yararına 73.000,- Euro (KDV) hariç alacaklılık oluştuğu çekişmeli olmadığı, bu meblağın, davalı yanca davacıya ödendiği, çekişmenin, bu meblağa ilave edilecek KDV yönünden, KDV tutarı olan ve tutarın ne zaman ödenmek gerekeceği ile alakalı olduğu, meselenin bu alacak kısmının da varlığı noktasında değil, muaccel olup olmadığı ve ne zaman muaccel addedilmesi gerekeceği noktasında ortaya çıktığı müşahede olunduğu, davacının davadaki savları ödeme ile ilgili metinde buna ilişkin vade her ne kadar lafzen davalının savunmasına ifade ettiği yönde ise TMK md.2 ile TBK. Md.19/l hükmü de gözetilerek ve sözleşmenin yukarıya alıntılanan 9.sayfa maddesi ayrıca nazara alınarak; davacının fatuarasına davalının bir itirazı olmadığı dikkate alınıp ve esasında KDV tutarının davacı nezdinde kalan değil, fatura tanzimi takip eden ayda beyanla fatura tanzim eden tarafından Devlete ödenen bir meblağ olduğu da dikkate alınarak davacı istemi yönünde hüküm kurulabilceği ve davacının 13.140,- Euro alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir (1) yıl vadeli oranı süre bütününe uygulanarak o mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faizi de isteyebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın, davacı tarafın KDV’ den kaynaklanan 13.140 Euro bakiyenin ödenmediğinden bahisle yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında imzalanan İç Dekorasyon Projelendirme ve Teknik Destek Hizmeti Sözleşmesi’ nin 4. maddesi incelendiğinde, ” yurt dışından gelen avans projelere göre tüm imalat projelerinin 3D ve 2D olarak Intelligent tarafından verilen ve Nautique tarafından onaylanan iş planına göre hazırlanması 16 ay (onaltı ay), Sözleşmenin ücreti ve ödeme koşulları: Sözleşme KDV hariç 129.000 Euro’nun, sözleşme imzalanmasından itibaren 17.000 Euro peşin; ve aylık 7.000 Euro 16 ay = 112.000 Euro’nun sözleşme bedeli ve o güne kadar alınmış olan ödemeler toplamı için tek fatura kesilecek ve KDV ilave edilecektir. ” ifadelerinin yer aldığı, İç Dekorasyon Projelendirme ve Teknik Destek Hizmetleri Sözleşmesi Ek Protokolünde “…Intelligent tarafından düzenlenen 73.000,00 Euro + 13.140,00 Euro KDV dahil 86.140 Euro tutarlı faturanın KDV’si iş konusu teknenin liman veya gümrük müdürlüğünden ayrılıp beyannamesinin kapanmasını müteakip vergi iade dosyasının ödenmesinin onaylanması akabinde yükleniciye ödenecektir.” ifadelerinin yer aldığı, dava konusu KDV’ nin borçlu şirket tarafından geminin Denize Elverişlilik veya limandan çıkışta bağlı olduğu vergi dairesine KDV iadesi için başvuracak ve iade alındıktan sonra alacaklıya ödeneceği öngörülmüş olup belli bir vade konulmadığı, somut olayda davamız konusu olan 13.140 Euro KDV talebi ile ilgili fatura 30.12.2011 tarihinde kesildiği ve tahakkuk ettiği, yine taraflar arasında 28.12.2011 tarihli ek protokol yapıldığı ve 13.140 Euro KDV’ nin tekne işleri bittikten sonra gelir idaresine başvurulup KDV iadesi alındıktan sonra ödeneceğinin hüküm altına alındığı, bu sebeple davacı taraf 13.140 Euro KDV’sini beklemeye aldığı ve taraflar arasında 24.01.2012 tarihinde 2. bir sözleşme yapıldığı, sözleşmenin 1. maddesinde “…İlk avans ödemesi başlangıçta yapılacaktır (zaten yapılmıştır) 5.000,00 Euro…” sözleşme öncesi davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği 22.11.2011 ve 22.12.2011 tarihli her biri 2.500 + 450 Euro KDV = 2.950 Euro iki adet proforma faturayı davalıya tanzim ettiği ve davalının da bu faturalara KDV siz 2500 + 2500 Euro =5.000 Euro ödeme yaptığı ödeme dekontunda da özellikle ” “INTELLIGENT I.D. BB AVANS ÖDEME ” olarak havale gönderdiği, sözleşmede geçtiği gibi KDV’ nin en son ödeneceği olayda, Taraflar arasındaki işin, özünde, bir “eser” sözleşmesiniteliğinde olduğu, davacının yaptığı iş kısmı açısından, tarafların yaptığı ilk sözleşme ve onu tadil eden metin dikkate alındığında, davacı yararına 73.000,- Euro (KDV) hariç alacaklılık oluştuğunun çekişmeli olmadığı, bu meblağın, davalı yanca davacıya ödendiği ve bu hususun da çekişmeli olmadığı, çekişmenin, bu meblağa ilave edilecek KDV yönünden ve KDV tutarının ne zaman ödenmesi gerekeceği ile ilgili olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 9. Maddesi ve TMK md.2 uyarınca davacının faturasına davalının itirazının olmayışı, ayrıca esasen KDV tutarının da davacı nezdinde kalan bir alacak olmayıp fatura tanzimini takip eden ayda fatura tanzim eden tarafından Develete ödenecek bedel olması nedeniyle davacının davasının kabulune dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bir başka sözleşme konusu için 5.000 EURO’luk ödeme yaptıklarını ve yaptıkları bu ödemenin dava konusundan mahsubunu talep etmiş ise de; davacı vekilinin yapılan 5.000 Euroluk ödemenin başka bir projeye ait olduğunu ifade etmesi ve buna ilişkin hazırlanan proje örneklerini ve tasarım örneklerini, e-mail yazışmalarını da mahkememize sunması karşısında mahsup talebinin reddine karar verilmiştir.
Asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, asıl alacağının %20’si olan 7.460,89 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile … 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 13.140,- EURO asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
2- Asıl alacağının %20’si olan 7.460,89 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 2.515,32 TL’den peşin alınan 452,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.062,39 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan (484,76 TL ilk harç, 145,00 TL posta ücreti ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 2.129,76 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için takdir edilen 4.400,44 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır