Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/453 E. 2018/129 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2017/453 Esas
KARAR NO: 2018/129
DAVA : 1)Gemi Sicil Memurluğu Kararının Kaldırılması, Geminin Türk Sicilinden Terkini
2)Gemi Mülkiyetinin Davacıya Ait Olduğunun Tespiti
DAVA TARİHİ: 17/10/2012
KARAR TARİHİ: 21/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Gemi Sicil Memurluğu Kararının Kaldırılması, Geminin Türk Sicilinden Terkini ve Gemi Mülkiyetinin Davacıya Ait Olduğunun Tespiti
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis davalı …Denizcilik AŞ.’nin maliki olduğu Türk Bayraklı … isimli geminin 22/11/2009 tarihinde Brezilya açıklarında yandığını, deniz trafiğini olumsuz etkilemesi nedeniyle Brezilya Donanması tarafından limana çekildiğini, geminin terk edilmesi ve sahip çıkılmaması üzerine müsadere edildiğini, Brezilya yasalarına uygun olarak gerekli ilanlar yapıldıktan sonra müvekkilinin kaptanı olduğu Lyra firmasına gemi alacaklarından ari olarak satıldığını, geminin isminin .. olarak Brezilya’da tescil edildiğini, Türk Gemi sicilinden terkinini istediklerini, davalı Liman Başkanlığı’nın taleplerini reddettiğini ileri sürerek, Liman Başkanlığı’nın 02.10.2012 tarihli kararının kaldırılmasını, Türk gemi sicilinden gemi alacaklılarının onayına gerek duyulmaksızın terkinini, gemini malikinin Lyra Navegaçao Marıtıma Ltd olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Denizcilik A.Ş. İflas İdaresi vekili, gemi siciline iflas kaydının işlendiğini, sicilden terkin için hak sahiplerinin muvafakatı gerektiğini, geminin denize terk edilmesinin söz konusu olmadığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı… Bankası A.Ş. vekili, gemi üzerinde müvekkilinin ipoteği bulunduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, dava dilekçesine ekli vekaletnamenin gemi kaptanı tarafından imzalandığını, donatanın kim olduğunun belirtilmediğini, 6762 Sayılı TTK’nın 1245. maddesindeki ilan koşulunun yerine getirilmediğini, sicilden terkin için davalının muvafakatinin alınacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı İstanbul Liman Başkanlığı vekili, müvekkilinin taşra teşkilatı olup husumet ehliyeti bulunmadığını, idari işlemin iptalinin adli yargıda istenemeyeceğini, Türk gemi siciline kayıtlı geminin Türk Kanunlarına tabi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dava; Türk Gemi Sicilinde davalı …Denizcilik AŞ ‘nin maliki olarak gözüktüğü … isimli geminin Brezilya açıklarında yanmasından sonra Brezilya donanması tarafından kurtarma ve yardım hizmetleri verilerek Rio açıklarına çekilmesine müteakip gemiye sahip çıkılmaması üzerine Brezilya kamu otoritelerince müsadere edilip yapılan ihale sonucunda davacı şirkete satışının yapılması nedeniyle geminin Türk Gemi Sicilinden kaydının terkin edilmesi ve geminin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda dava konusu geminin Brezilya Devleti tarafından kurtarma ve yardım giderlerinin ödenmediği gerekçesiyle müsadere edilerek davacı şirkete ihale ile satıldığı, 6762 sayılı TTK ‘nun 851.maddesi uyarınca gemi cebri icra yoluyla satıldığından sicilden terkinin talep edilebileceği, gemi Brezilya Devletinin mülkiyetine geçtiğinden MÖHUK 22.maddesi gereğince gemi üzerindeki ayni ve kişisel hakların Brezilya Hukukuna tabi olduğu, ülkenin müsedere yasasına göre ayni ve kişisel hakların sona erdiği, TTK ‘nun 1235, 1236.maddeleri hükümlerine göre gemi alacağı ve kanuni rehin hakkı bulunması durumunda TTK ‘nun 1245/2.maddesinin uygulanacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Liman Başkanlığının 02/10/2012 tarihli sicilden terkin talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına, geminin sicilden terkinine ve gemi mülkiyetinin davacı donatana ait olduğunun tespitine karar verilmiş olup, işbu karar davalılar vekillerinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. 01/03/2016 tarihli bozma ilamında; 6100 sayılı HMK ‘nun 114/1-d maddesi uyarınca aktif ve pasif dava ehliyeti dava şartlarından olduğundan esasa girilmeden önce resen nazara alınması gerektiği, dosyada mevcut olan vekaletname uyarınca bağlama limanı dışında bulunan gemi hakkında davayı donatanı temsilen kaptanın açtığı, 6762 sayılı TTK ‘nun 821.maddesinde kaptanın gemi adamı olduğu ve donatana hizmet akdi ile bağlı bulunduğu belirtilerek kaptanın bağlama limanında ve bağlama limanı dışındaki temsil yetkisinin düzenlendiği, somut olayda geminin Brezilya’da davacı donatan tarafından açık arttırma ihalesi sonucu alınması sonrasında isminin .. olarak değiştirildiği ve Brezilya bayrağı taşıdığı, daha sonra tamir için Yalova Limanına getirildiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, bu durumda mahkemece gemi kaptanının donatanı temsilen gemiden sicilden terkini ve mülkiyetinin donatana ait olduğunun tespiti davası açma yetkisinin bulunup bulunmadığı değerlendirilip tartışılarak, ayrıca davalılar savunmalarında … isimli kişinin gemi kaptanı olduğuna dair dosyada belge bulunmadığının ileri sürüldüğü, davacı tarafın ise bu kişinin gemi kaptanı olduğuna dair gemi klas sertifikası, gemi uygunluk belgesi ve gemi adamları listesini ibraz ettiği, anılan klas ve uygunluk belgelerinde gemi kaptanının isminin geçmediği, gemi adamı listesinin ise tercümesiz ve fotokopi evrak olduğu, … isimli kişinin yanında Master ibaresinin yer aldığı, bu durumda donatanı temsilen dava açan bu kişinin gemi kaptanı olduğuna dair itirazlar üzerinde durulmadan hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı belirtilerek sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulduktan sonra davacı vekilinin karar düzeltme aşamasında ve dosya Yargıtaydan döndükten sonra sunmuş olduğu belgelerin incelenmesi neticesinde, davacı gemi donatanı … Ltd şirketi yetkilisi tarafından düzenlenen 29/04/2016 tarihli apostilli belgenin Türkçe tercümesinde …’nun gemi kaptanı (master) olduğunun belirtilerek, kaptanın şirketi temsilen 04/05/2012 tarihinde Türkiye Noterliğinde İstanbul Barosu avukatlarından….adına düzenlediği vekaletnamenin şirketleri nezdinde geçerli ve bağlayıcı olduğunun belirtildiği, dava konusu gemiye ait mürettebat listesinin Türkçe tercümesinde de …’in gemi kaptanı (süvari) olduğunun belirtildiği, yine İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün …talimat sayılı dosyasında düzenlenen haciz tutanağında …’nun gemi kaptanı olarak tutanakta yer aldığı anlaşılmış olup, belirtilen belge ve bilgilerden davacı gemi donatanı adına dava açan …geminin kaptanı olduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında gemi kaptanının donatanı temsilen geminin sicilden terki ve mülkiyetin donatana ait olduğunun tespiti davası açma yetkisinin bulunup bulunmadığının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
6103 sayılı kanunun 2/a maddesi uyarınca uyuşmazlığa 6762 sayılı TTK hükümlerinin tatbik edilmesi gerekmektedir. 6762 sayılı TTK ‘nun 821.maddesine göre kaptan bir gemi adamı olup, donatana hizmet akdi ile bağlıdır. Kaptanın donatanı temsil yetkisi TTK ‘nun 987.maddesinde düzenlenmiş olup, anılan hükümde “Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada kaptan bu sıfatla geminin donatılmasına, yakıt ve kumanyasına, gemi adamlarına, geminin iyi halde muhafaza edilmesine ve umumi olarak yolculuğun selametle icrasına müteallik her türlü muamele ve tasarrufları üçüncü şahıslarla donatan namına yapmaya selahiyetli olduğu, taşıma mukaveleleri yapmak ve kendi vazifeleri çerçevesinde dahil hususlarda dava açmakta kaptanın yetkileri arasında olduğu” kabul edilmiştir. Yine bozma ilamında da belirtildiği şekilde kaptan istisnai hallerde TTK ‘nun 990.maddesi uyarınca gemiyi satma yetkisine de sahiptir.
Öncelikle geminin Türk gemi sicilinden terkininin talep edilmesi geminin sicil maliki veya Brezilyalı donatana ait bir yetkidir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler kapsamında gemi bağlama limanı dışında iken geminin amaca uygun olarak kullanılmasına hizmet eden her konuda kaptanın donatanı temsil yetkisinin bulunduğu kabul edilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, geminin Yalova’daki tamir ve onarım işlemleri bittikten sonra Türkiye’den hareket etmek üzere liman başkanlığına müracaat edildiğinde geminin seferden men edildiğinin öğrenildiği, seferden men kararının ise geminin müflis olan eski sahibi şirketi temsil eden iflas idaresinin gemi siciline koydurmuş olduğu şerh ve tasfiye halindeki… Kredi Bankasının müflis donatandan olan ipotekli kredi alacağına istinaden verilmiş olan seferden men kararına bağlı olduğunun anlaşılması üzerine geminin Türkiye’den ayrılıp, seferine çıkabilmesi için geminin Türk Gemi Sicilindeki kaydının terkin edilmesi için İstanbul Liman Başkanlığına müracaat ettiği, Liman Başkanlığı tarafından talebin reddedilmesi üzerine mahkememizden gemi sicil kaydının terkini ile geminin davacı donatana ait olduğunun tespiti yönünde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır.
6762 sayılı TTK ‘nun 987.maddesinde geminin bağlama limanı dışında bulunduğu sırada kaptanın temsil yetkisine giren bazı hususlar düzenlenmiştir. Yasada sayılan kaptanın temsil yetkisi içerisine giren muamelelerden anlaşıldığı üzere gemi bağlama limanı dışına çıktığında kaptan geminin denize ve yola elverişli bir halde kalması için sadece fiilen özen göstermekle yetinmeyerek bu hususta gerektiğinde hukuki muameleler yapıp, yalnızca konişmento tanzim ve imza etmekle kalmayarak taşıma sözleşmeleri akdedip, dava açma yetkisine de sahip olduğu değerlendirilmiştir. (Çağa/Kender, Deniz Ticaret Hukuku I, sayfa 191) Yine TTK ‘nun 690.maddesinde istisnai hallerde yasada kaptana gemiyi satma yetkisi dahi tanınmıştır.
Görüldüğü üzere kaptanın temsil yetkisine giren işlem ve muameleler TTK ‘da tahdidi olarak sayılmayıp, bunlardan bazıları zikredilmiştir. Istisnai hallerde gemiyi satma yetkisine dahi sahip olan gemi kaptanının geminin seferine çıkabilmesini, yola elverişliliğini sağlamak açısından buna engel teşkil eden Türk Gemi Sicilindeki kaydın silinmesi amacıyla Türk Mahkemelerinde dava açmak konusunda TTK ‘nun 987.maddesine göre donatanı temsilen dava açma yetkisine sahip olduğu değerlendirilmiş olup, bu kanaat ışığında, davacının işbu davada aktif husumet ehliyeti haiz olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, … gemisinin Brezilya Devletince müsadere edilmiş olması nedeniyle mülkiyetinin Brezilya Devletine geçmiş olması sonrasında ihale yolu ile satışa çıkarıldığı, müvekkilinin gemiyi satın aldığı, bu nedenle gemi üzerinde daha önceden var olan tüm takyidatların ortadan kalktığını, geçirdiği yangın nedeniyle gemi vasfını yitirerek yüzen enkaz haline geldiği, bu durumun klas kuruluşu ve sigorta şirketince de kabul edildiğini, bu nedenle TTK’nun 965 ve 933.maddeleri (mülga TTK 851 ve 818 maddeleri) kapsamında geminin Türk Gemi Sicilindeki kaydının terkin edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Dava konusu … gemisinin Türk Gemi Sicilindeki kaydının terkin edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen 10/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda; … gemisi tamir kabul etmez hale geldiği iddiasıyla ileri sürülen terkin isteminin kabul edilmesi mümkün görülmediği, Brezilya Devleti tarafından müsadere koşullarının oluştuğu dolayısıyla mülkiyetinin Brezilya Federasyonu Hazinesine geçtiği ve aynı anda geminin üzerindeki tüm ayni ve kişisel takyidatlar diğer her türlü borçlar ve sorumlulukların sona erdiği, Brezilya Devletince yapılan cebri icra ile satış geminin mülkiyetini tüm takyidatlardan ari olarak davacıya geçtiğini, her türlü borç ve sorumluluklar daha önce sona erdiğinden mülkiyeti temiz devraldığını, dolayısıyla … gemisinin İstanbul (Milli) Gemi Sicilinden terkin edilmesi gerektiğini, iflas kararından çok önce 01/02/2003 tarihinde geminin yönetimi kendisini bırakılan … Denizcilik San. A.Ş ile müflis arasında kurulan gemi yönetimi sözleşmesinin hükümlerinin aynen işletildiğini, 2 nolu davalının geminin … tarafından yönetilmesine rıza gösterdiğini, 2 nolu davalı …’ın yurt dışında sözleşme yaptığını bilmiyor idiyse, bu sebeple uğradığı zararın giderilmesini, gemi yönetim sözleşmesinin ihlali sebebiyle …’tan isteyebileceğini, sigortacı… “…” unvanlı klas kuruluşunun yaptığı denetimlerdeki ihmali sebebiyle sigorta güvencesinin sona erdiğini bildirdiğinden 2 nolu davalı sigorta sözleşmesinin tabi olduğu hukuk uyarınca fesih haksız ise, o sigorta dayanarak …’den sigorta bedelini isteyebilecek, buna karşılık fesih haklı ise klas kuruluşuna karşı bu sebeple bir tazminat istemi yöneltebileceğini, Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federasyonu’nun tarafı oldukları 1910 ve 1926 tarihli sözleşmeler ile 1934 tarihli protokol uyarınca Brezilya Donanması … gemisine verilen kurtarma hizmeti sebebiyle kurtarma ücreti isteme hakkını haiz olduğunu, bu ücretin ödenmesi veya güvence altına alınması için 2 nolu davalı ve tekne sigortacısı… Brezilya’da herhangi bir girişimde bulunmadığından, Brezilya mevzuatında yer alan 9567 sayılı Kanun’un 17. Maddesinin ikinci fıkrasının ikinci seçeneği usulüne uygun bir şekilde işletildiğini ve … gemisi 21/05/2010 tarihinde müsadere edildiğini, dolasıyla mülkiyeti Brezilya Federasyonu Hazinesine geçtiğini, daha sonra da cebri icra yoluyla satılarak davacıya intikal ettiğini, dolasıyla Brezilya donanmasının hukuka uygun kurtarma ücreti istemi karşısında kayıtsız kalan 2 nolu davalının bu sebeple meydana gelen zarardan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaatin bildirilmiştir.
Davalıların ileri sürdükleri itirazların değerlendirilmesi açısından düzenlenen 17/10/2014 tarihli ek raporda da, geminin terkin koşullarının 21/05/2010 tarihinde oluştuğu, 10/03/2014 havale tarihli bilirkişi kök raporunda benimsenen gerekçelerden ve varılan sonuçlardan ayrılmayı gerektirecek bir sebebin bulunmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere 6103 sayılı kanunun 2/a maddesi uyarınca uyuşmazlığın 6762 sayılı TTK hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. 5136 sayılı kanun ile değişik 6762 sayılı TTK’nun 851.maddesinde geminin kurtarılamayacak şekilde batması, geminin tamir kabul etmez hale gelmesi, geminin yurt dışında cebri icra yolu ile bir yabancıya satılarak veya her ne sebeple olursa olsun Türk Bayrağını çekme hakkını yitirmesi hallerinden birinin gerçekleşmesi durumunda geminin sicil kaydının istem üzerine kapatılacağı hükmü düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta … gemisinde meydana gelen yangının gemide önemli hasara ve büyük maddi kayba yol açtığı anlaşılmakla birlikte hasarın giderilebilir ve eski hale dönüştürebilir boyutta olduğu, geminin Türkiye’ye getirilerek tamir ettirilmiş olmasından anlaşılmaktadır.
6762 sayılı TTK’nun 818.maddesi f ve b fıkralarına gereğince geminin tamir kabul etmez sayılabilmesi için tamir edilebileceği limana götürülmesinin mümkün olmaması gerektiği bilirkişi raporlarında isabetle belirtilmiş olup, yangından sonra Yalova Tersanesine getirilerek tamir işlemi yapıldıktan sonra kendi başına yüzer hale getirilen … gemisinin yangın nedeniyle tamir kabul etmez hale geldiği, bu nedenle de sicilden terkin edilmesi gerektiği iddiasının kabulü mümkün değildir.
Türk Gemi Sicilinde kayıtlı gemiler için yasada öngörülen bir başka terkin sebebi ise geminin yurt dışında cebri icra yolu ile satışının yapılması veya her ne suretle olursa olsun Türk Bayrağı çekme hakkının yitirilmesi olarak düzenlenmiştir. Dava konusu … gemisi Brezilya açıklarında yangın tehlikesine maruz kaldıktan sonra Brezilya Deniz Kuvvetleri tarafından limana çekildiği, daha sonra kurtarma ve yardım ücretleri ödenmeyip, gemiye sahip çıkılmadığından ilgililere verilen 90 günlük sürenin sonunda el koyma işleminin yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, Brezilya makamlarının gemiye el koymasının hukuki anlamda müsadereli olup olmadığı, el koymanın dayandığı kanunlara göre tespit edilmesi gerekmektedir. … gemisine 937/97 sayılı Brezilya Mevzuatı uyarınca el konulmuştur. Söz konusu yabancı hukukun Türkçe tercümesi 28/02/2014 tarihli bilirkişi raporunda “el konulan gemi denizcilik idaresi tarafından bilinen yere götürülür….el koymaya sebep olan aykırılık 90 gün içerisinde giderilmelidir. Aksi halde, gemi ihale yoluyla satılır veya müsadere edilir. Mülkiyeti Federasyonun mal varlığına (hazineye) geçer.” şeklinde açıklanmıştır. Dolasıyla söz konusu el koyma kararının hukuki mahiyeti müsadere hükmündedir. Zira Brezilya Devleti geminin ihalesini kendi adına yapmış olduğundan söz konusu satış Brezilya Kanunlarına göre hukuken geçerli bir satıştır.
El koyma işlemi müsadere niteliğinde bir işlem olup, devlet tarafından yapılabilen ve belirli kanunlar uyarınca devletin gemiye el koyması suretiyle mülkiyetini iktisap etmesini sağlayan bu işlem sonucunda kazanılan mülkiyet aslen kazanılmış olduğu için gemi üzerindeki bütün ipotekler ve diğer rehin hakları da sona erecektir. Bu durumda, … gemisi üzerine davalı… Bankası lehine daha önce konulan ipotek hakkının da ortadan kalkmış olduğu kabul edilmiştir.
Davalılar vekilleri tarafından geminin yurt dışında satışı yapılırken 6762 sayılı TTK’nun 1245.maddesinde düzenlenen ilan koşullarının yerine getirilmediği, bu nedenle de gemi üzerindeki ipotek haklarının devam ettiği nedeni ile geminin sicilden terkin edilemeyeceği ileri sürülmektedir. 6762 sayılı TTK’nun 5136 sayılı kanunun 6.maddesi ile değiştirilen 1245.maddesinde Türkiye genelinde trajı en yüksek beş gazete arasından iki ayrı gazetede üç gün ara ile iki kez ilanen tebligat yapılmak suretiyle gemi alacaklılarının satıştan haberdar edilmeleri kaydıyla yurtdışında cebri icra yoluyla satılması halinde gemi üzerindeki kanuni rehin hakkının kalkacağı hükmü düzenlenmiş olup, eldeki dosyada yukarıda yapılan değerlendirmelere göre, Brezilya Devlet Makamları gemiyi müsadere ederek Kamu Hukuku hükümlerine göre satmıştır. Bu şekilde, geminin mülkiyeti ihale yoluyla yapılan satış sonunda ve geminin teslimi ile yeni malik davacı şirkete geçmiştir. Brezilya Devlet Makamları gemiyi asli iktisap usullerine göre iktisap ettiğinden ipoteklerden de diğer ayni haklardan arınmış olan mülkiyet hakkı da aynı şekilde gemiyi Brezilya Devletinden satın ve teslim alan yeni maliki de ipoteklerden ve ayni haklardan arınmış olarak geçmiştir. 6762 sayılı TTK’nun 5136 sayılı kanun ile değişik 1245.maddesindeki ilan koşulu sadece devren iktisaplarda uygulama alanı bulacağından bu nedenle yurtdışına yapılan satışın geçersizliğinden, davalı… Bankasının ipotek hakkının devam ettiğinden ve yeni malike karşı ileri sürülebileceğinden söz edilemeyecektir.
Öte yandan, müsadere işlemi sonucu asli iktisap yoluyla Brezilya Devlet Makamlarının malı haline gelen gemi üzerindeki Türk bayrağı çekme hakkı da kaybedilmiştir. Türk bayrağı çekme hakkını kaybeden geminin bu suretle daha önceden konulan ipotekler ve sair takyidatları da sona erecektir. Şayet, geminin Türk bayrağı çekme hakkı müsadere yoluyla geminin iktisap edilmesi sebebiyle değil de, yurtdışında yabancıya satılması sebebiyle sona ermiş olsaydı bu durumda 6762 sayılı TTK ‘nun 5136 sayılı kanunun 6.maddesi ile değiştirilen 1245.maddesinde yer alan ilan keyfiyetine uyulup uyulmaması sorunu gündeme gelip, bu yönden davalı bankanın ipotek hakkının devam edip etmediği hususu değerlendirilecektir.
Sonuç olarak, yapılan tüm bu değerlendirmeler neticesinde, Brezilya Devlet Otoriteleri tarafından yapılan geçerli müsadere işlemi sonucunda … gemisinin Türk bayrağı çekme hakkını kaybettiği, müsadere ile mülkiyet aslen kazanılmış olduğundan gemi üzerindeki tüm ipotek ve rehin haklarının da sona erdiği, davacı Brezilya Devletinin açmış olduğu ihalede gemiyi bütün ayni haklardan ari olarak satın almış olduğundan davalı… Bankası tarafından daha önce gemi üzerine konulan ipotek hakkının da sona erdiği, 6762 sayılı TTK ‘nun 851.maddesine göre Türk bayrağı çekme hakkının yitiren bir geminin talep halinde sicil kaydının silinmesi mümkün olduğundan … gemisinin Türk gemi sicilindeki kaydının silinmesi yönündeki talebin anılan yasa maddesine uygun olduğu kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında davanın kabulü ile İstanbul Liman Başkanlığının 02/10/2012 tarihli…sayılı … gemisinin sicilden terkini talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, dava konusu İstanbul Liman Başkanlığı Milli Gemi Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı … IMO nolu Türk bayraklı … isimli geminin Türk Milli Gemi Sicilinden terkini koşullarının oluştuğunun tespiti ile geminin Türk Milli Gemi Sicilinden terkinine, söz konusu geminin mülkiyetinin davacı donatan … Ltd Şirketine ait olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile İstanbul Liman Başkanlığının 02/10/2012 tarihli…sayılı … gemisinin sicilden terkini talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına,
2-Dava konusu İstanbul Liman Başkanlığı Milli Gemi Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı … IMO nolu Türk bayraklı … isimli geminin Türk Milli Gemi Sicilinden terkini koşullarının oluştuğunun tespiti ile geminin Türk Milli Gemi Sicilinden terkinine, söz konusu geminin mülkiyetinin davacı donatan … Ltd Şirketine ait olduğunun tespitine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi gereğince tayin olunan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 26.716,65 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 26.680,75 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 2.180 TL ücreti vekaletin davalılardan tahsili ile davacı yana verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 21,15 TL başvuru harcı, 614,85 TL posta, 1.800 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.436,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …