Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/449 E. 2019/120 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/449 Esas
KARAR NO : 2019/120
DAVA : Gemi Sicil Memurluğu Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Davacı vekili tarafından mahkememize açılan Gemi Sicil Memurluğu Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki olduğu … IMO nolu M/V … isimli gemiyi davadışı … Denizcilik Tic Ltd Şti ‘ne finansal kiralama yoluyla kiraladığını, ancak kiracının sözleşmeden doğan borçlarını ödemediği bu nedenle finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğini, sözleşmenin feshine rağmen gemi iade edilmediğinden müvekkili tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararıyla kiracı şirket yetkilisinin hapis cezasına mahkum edildiğini, söz konusu kararda sözleşmenin feshedilmesine rağmen geminin teslim edilmediğinin belirtildiğini, daha sonra yapılan uzun aramalar sonucunda geminin … gemi söküm alanında söküldüğünü ve müvekkilinin rızası hilafına hurdaya çevrildiğinin tespit edildiğini, buna ilişkin resmi yazılar ve … Başkonsolosluğu tarafından onaylı resmi belgenin dilekçe ekinde sunulduğunu, Pakistan makamlarından alınan hurda (söküm) belgelerinin üzerinde doğrudan … Başkonsolosluğunun onayının bulunduğunu, bu durumda fiilen var olmayan bir geminin sicilde halen kayıtlı olduğunu, bu nedenle geminin sicilden terkini için 17/10/2017 tarihinde … Liman Başkanlığına başvurulduğunu, liman başkanlığının 30/10/2017 tarihli yazısı ile terkin talebinin reddedildiğini, söz konusu red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek Türk Uluslararası Gemi Sicilinin ….sırasında kayıtlı … IMO nolu … isimli geminin sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu geminin terkin talebine ilişkin olarak … Liman Başkanlığı tarafından 30/10/2017 tarihinde verilen kararın 03/11/2017 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiğini, davanın ise TTK’nun 34.maddesinde düzenlenen 8 günlük yasal süre içerisinde açılmadığını, bu nedenle sicil memurluğunun kararının kesinleştiğini, TTK’nun 965.maddesine göre istem üzerine bir geminin sicil kaydının terkin edilebilmesi için geminin kurtarılamayacak şekilde batması veya tamir kabul etmez hale gelmesinin şart olduğunu, TTK’nun 933.maddesinde de tamir kabul etmez geminin nasıl olması gerektiğinin tanımlandığını, dava konusu geminin ise bu kapsamda sicilden terkin için gerekli şartları taşımadığını, davacı tarafın bu konuda somut bir delil sunamadığını savunarak davanın süre yönünden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı olan geminin TTK’nun 965 ve 966.maddelerine göre sicilden terkin edilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından Türk bayraklı … IMO nolu … isimli dökme yük gemisinin maliki olan davacının, geminin Pakistan’ın … Limanında izinsiz olarak söküldüğünden bahisle sicil kaydının terkin edilmesi için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı … Liman Başkanlığına yazılı olarak müracaatta bulunduğu, liman başkanlığı tarafından TTK’nun 965.maddesinde belirtilen koşulların mevcut olmadığı gerekçesiyle terkin talebinin reddine karar verildiği, red kararının 03/11/2017 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmış olup, taraflararasındaki uyuşmazlık davanın süresinde açılıp açılmadığı, TTK hükümlerine göre geminin sicilden terkin edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından alınan bilirkişi raporlarından 26/10/2018 tarihli 1.birinci bilirkişi raporunda; TTK’nun 34.maddesinde öngörülen 8 günlük sürenin isteğe bağlı terkinler için getirilmiş bir genel hüküm olduğu, gemi siciline ait terkin hükümleri özel hükümler olduğundan TTK’nun 34.maddesinin dava konusu olaya uygulanamayacağı, … gemisinin davacının rızası hilafına sökülmüş olduğu, bu nedenle geminin malikine iadesi mümkün olmadığından gemi vasfının ortadan kalktığı, gemi vasfını yitirmiş ve tamir kabul etmez hale gelmiş bir geminin tescilinin caiz olmadığı, bu nedenle geminin sicilden terkininin davacının talebine bağlı sayılamayacağı, zira resen terkin koşulunun gerçekleştiği, dolayısıyla sicil memurluğu tarafından verilen terkinin reddi kararının yerinde olmadığı belirtilmiştir.
15/01/2019 tarihli 2.bilirkişi raporunda; sicil kaydının silinme isteminin doğrudan malik tarafından sicile yöneltildiği, sicil memurluğu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda TTK’nun 965.maddesinde öngörülen silinme sebeplerinin karşılanmadığı cevabının verildiği, dolayısıyla silinme isteminin reddine dair bir sicil işleminin bulunduğu, bu işleme itirazın TTK’nun 999.maddesi göndermesiyle TTK’nun 34.maddesinde öngörülen süreye tabi olduğu, geminin davacı tarafından ibraz edilen belgeler kapsamında söküldüğünün anlaşıldığı, resen terkin için yasada belirtilen “geminin mutlak olarak tamir kabul etmez halde bulunması” ifadesinin doktrinde geminin tamamen harap olması, enkaz haline gelmiş olması ile münferit kısımları arasındaki rabıtanın ancak yeniden inşasıyla tesis edilebilecek derecede çözülmüş olması olarak örneklendirildiği, gemi söküm yönetmeliği hükümlerine göre hurda haline gelen geminin tamir kabul etmez gemi sayıldığı, hurda için varılan sonucun parçalara ayrılan yani sökülen gemi için de evleviyetle söz konusu olacağı, bu nedenle TTK’nun 965 ve 966.maddeleri uyarınca dava konusu geminin sicilden silinme sebebinin var olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamından; Türk Uluslararası Gemi Sicilinde davacı adına kayıtlı olan … IMO nolu … isimli geminin davadışı … Tic Ltd Şti ‘ne finansal kiralama yoluyla kiralandıktan sonra kira borcunun ödenmemesinden dolayı sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği, ancak kiracının gemiyi davacıya teslim etmediği, bu nedenle … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararıyla kiracı şirket yetkililerinin hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, davacı tarafından yapılan araştırma neticesinde söz konusu geminin Pakistan’da bulunan … gemi söküm alanında söküldüğünün öğrenildiği, geminin söküldüğünün 19/08/2016 tarihli Pakistan Hükümeti … Gümrük İdaresi tarafından düzenlenen belge ile sabit olduğu, söz konusu belge … Başkonsolosluğu tarafından onaylanmış olduğundan resmi belge niteliğine haiz olduğu, davacı tarafından geminin söküldüğünün tespit edilmesi üzerine sicil kaydının terkin edilmesi için … Liman Başkanlığına müracaat edildiği, ancak liman başkanlığının talebi yerinde görmeyerek red kararı verdiği, söz konusu kararın 03/11/2017 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılmış olup, davalı vekili tarafından davanın TTK’nun 34.maddesinde düzenlenen 8 günlük süre içerisinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de, TTK’nun 34.maddesinin talebe bağlı terkinler için getirilen genel bir hüküm olduğu, TTK’nun 966.maddesinde düzenlenen gemi sicil memurluğunun yapacağı resen terkinler için TTK’nun 34.maddesindeki 8 günlük sürenin uygulanamayacağı, zira resen terkin hallerinde sicil malikinin talebi veya sicil memurluğunun sair şekilde durumu öğrenmesi üzerine geminin sicilden terkin edilmesi gerektiği değerlendirildiğinden davalı yanın süre konusundaki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan Pakistan … gümrük makamlarının düzenlemiş olduğu belgeden … gemisinin tamamen söküldüğü belirli olup, doktrinde sökülen gemi münferit kısımları arasındaki rabıtanın ancak yeniden inşasıyla tesis edilebilecek derecede çözülmüş olması şeklinde tarif edildiğinden dava konusu geminin tamir kabul etmez gemi olarak değerlendirileceği, TTK’nun 965.maddesine göre tamir kabul etmez hale gelen gemi malik veya maliklerinin istemi üzerine sicilden silinebileceği gibi gemi vasfı ortadan kalkmış olduğundan sicilden terkinin sadece davacının talebine bağlı olmayıp, TTK’nun 966.maddesindeki resen terkin koşullarının da mevcut olduğu, bu nedenle geminin TTK’nun 965 ve 966.madddelerine göre sicilden terkin edilmesi gerektiği kanaatine varıldığından bu kanaat ışığında davanın kabulü ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı … Liman Başkanlığının … isimli geminin gemi sicilinden terkinine ilişkin talebinin reddi konusundaki 30/10/2017 tarihli kararının iptali ile Türk Uluslararası Gemi Sicilinin … sırasında kayıtlı … IMO nolu … isimli geminin sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı … Liman Başkanlığının … isimli geminin gemi sicilinden terkinine ilişkin talebinin reddi konusundaki 30/10/2017 tarihli kararının iptali ile Türk Uluslararası Gemi Sicilinin … sırasında kayıtlı … IMO nolu … isimli geminin sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 44,40 TL harçtan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 67,40 TL ilk harç, 180,40 TL posta ücreti, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.247,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır