Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/444 E. 2019/106 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/444 Esas
KARAR NO :2019/106
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :21/12/2017
KARAR TARİHİ :05/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … numaralı Yatım Paket Sigortası ile sigortalanan …e ait … isimli motor yatta davalı tarafından gerçekleştirilen temizleme- bakım işlemleri sırasında meydana gelen yangın nedeniyle hasar meydana geldiğini, davalı … Yat …’a bakım-temizleme işlemi sırasında ağır kusuru ile yangına sebebiyet veren sorumlu firma sıfatıyla dava açıldığını, davalı tarafından teknenin makine dairesinde temizlik işlemi yapıldığı sırada tekne içerisinde yangın çıktığını ve hemen akabinde bir patlama olduğunu, bunun sonucunda teknenin ağır bir şekilde hasara uğradığının Kati Araştırma Raporu, Yangın Raporu ve Ekspertiz Raporu ile tespit edildiğini, Ekspertiz Raporu hasar dökümünün, hasar oluş şekli, hasar hakkındaki saptamalar, hasarın niteliği ve miktarı konusunda ayrıntılı bilgiler içerdiğini, yapılan araştırmalarda … Yat firma personeli olduğu öğrenilen …’ın … teknesi içinde bulunan 12 kg’lık sentetik tiner kutusunun patlayarak alev alması sonucu yanma olayının meydana geldiğini, yangın soğutma çalışması sonrası 110 İtfaiye ekibinin yapmış olduğu kontrollerde, tekne içerisinde yanmaya elverişli kimyasal madde kutularının bulunduğunun tespit edildiğini, uzmanlar tarafından yapılan inceleme neticesinde, … isimli yatta tamirat ve tadilat esnasında kullanılan tinerin buharlaşarak ortamda birikmiş olduğu ve yatın elektrik aksamından çıkan kıvılcım sebebiyle parladığı, sirayetiyle de geliştiği kanaatine varıldığını, fatura ve yapılan tespitler gereğince 87.732,60 TL sigortalı zararının müvekkili tarafından tanzim edildiğini, halefıyet hükümlerine göre İbraname-Temlikname gereğince de temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin TTK ve TBK ilgili hükümleri uyarınca davalıya rücu hakkı doğduğunu belirterek, müvekkilinin davalıdan olan 87.732,60 TL alacağa ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarında bulunduktan sonra, esasa ilişkin olarak, davacının sigortalısı olan …’ i müvekkiline …’nun tanıştırdığını, müvekkilinin teknenin elyaf kaplama işlerinin yapılması için anlaşma sağladığını, bu esnada …’nun 12.12.2015 tarihinde teknenin motorlarının çıkarılmış olduğunu ve motor çıkarıldığı esnada yata dökülen yağların temizlenmesini müvekkilinden rica ettiğini, müvekkilinin 13.12.2015 tarihinde tekneye dökülen yağlan temizlemek amacıyla tekneye gittiğini, teknede çalıştığı esnada motorun bağı olduğu kutup başlarının takılı olduğunu gördüğünü ve birden bire kutup başlarında kıvılcım çıkmaya başladığım gördüğünü, halbuki sökülen motorun bağlı olduğu akünün kutup başlarının çıkarılmış ve emniyete alınmış olması gerektiğini, yangın raporunda da yatın elektrik aksamında çıkan kıvılcım sebebi ile parladığının belirtildiğini, olayda müvekkilinin ölüm tehlikesi ile burun buruna geldiğini, kıyafetlerinin yanması sonucu elinde yanıklar meydana geldiğini, müvekkilinin haksız fiile sebebiyet veren kişi olmadığını, … ‘nun davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesi gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan dava nedeniyle kusur oranlarına göre zararın paylaştırmasının esas olduğunu, davacının tek taraflı yaptırdığı kusur oranlarına itibar edilemeyeceğini, rücuen tazminat alacağı likit nitelikte bulunmadığından, davacının icra inkar tazminatının yerinde olmadığını, alacak miktarının tespiti yönünden yargılama yapılması gerektiğini belirterek, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazının göz önüne alınarak davanın usulden reddine, haksız ve mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 27/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı sigortacının geçerli bir sigorta sözleşmesine göre ödeme yaparak dava konusu zarardan sorumlu olan üçüncü kişilere karşı sigortalının sahip olduğu talep haklarını kazandığı, dava konusu yangın rizikosunun gerçekleşme sebebinin dosya kapsamında sunulan delillerden tespitinin mümkün olmadığı, dosyaya sunulan yangın raporları ve ekspertiz raporlarında da yangının meydana gelmesine sebep olan şahsın tespit edilemediği, yangının meydana gelmesine davalının kusuru sebep olsa dahi teknenin motor değişimi işini üstlenen dava dışı yüklenicinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, dosya kapsamında sunulan delillerle davalının zarar sorumlusu olduğuna veya kusur oranına ilişkin sonucuna varılamadığı, dolayısıyla davacının rücuen tazminat talebinde bulunamayacağı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; davanın halefiyete müsteniden açıldığı da göz önüne alınarak dava dışı sigortalı ile dava dışı … arasında yazılı olmayan tekenin hızını artırmaya yönelik sözleşme bulunduğu, …’ nun da işi davalıya gördürdüğü, yangının 14.12.2015 tarihinde meydana geldiği, icra takip tarihinin ise 14.11.2016 tarihi olması nedeniyle BK md 126 gereğince itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de; …. İcra Müdürlüğü’ nün 24.01.2017 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile usulsüz tebligatın kaldırılmasına karar verildiği, usulsüz tebligatın öğrenme tarihinin 18.01.2017 olarak tespit edildiği, davanın 21.12.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmakla İİK md 67 uyarınca davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, açılan davanın … isimli özel teknede meydana gelen yangın sonucunda ortaya çıkan ve davacı tarafça tazmin edilen zararın davalıdan rücuen tahsiline ilişkin itirazın iptali davası olduğu, davacı sigorta şirketinin teminat kapsamında yaptığı ödeme nedeniyle aktif husumet ehliyetini haiz olduğu, dava dışı sigortalı … ile dava dışı … arasında dava konusu teknenin hızının arttırılması için motorunun değiştirilmesine ilişkin bir sözleşme kurulduğu, dava dışı sigortalı …’ in teknenin onarım işi için … ile anlaştığı, …’nun ise onarım sırasında makine dairesindeki yağların temizlenmesi amacıyla davalı … ile anlaştığı, dosyaya sunulan ekspertiz raporlarındaki beyanlarda … ve …’ın teknedeki akünün kutup başlarının tiner kullanılması sırasında sökülü olup olmadığı hususunda birbiri ile çelişen ifadeler yer aldığı, … Müdürlüğü’nün hazırladığı Yangın Raporu’nda yangının meydana gelme sebebi olarak tamirat ve tadilat esnasında kullanılan tinerin buharlaşarak ortamda birikmiş olduğu ve yatın elektrik aksamından çıkan kıvılcım sebebiyle parladığı, sirayetiyle de geliştiğinin açıklandığı, … tarafından hazırlanan Olay Raporu’nda da …’ ın temizlik çalışması yapmak için elektrik süpürgesini çalıştırması sonucunda tiner kutusunun patlaması ile yangının çıktığının belirtildiği, dosya kapsamında sunulan belgelerden yangının temizlik sırasında kullanılan tinerin buharlaşması ve teknedeki elektrik sisteminin ve akü başlarının sökülü olması yahut olmamasından kaynaklandığı anlaşılmakla birlikte akü başlarının sökülü olup olmadığı, …’ın bu hususu kontrol etmekle yükümlü olup olmadığı hususları tespit edilemediğinden davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.059,60 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.015,20 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 9.768,60 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır