Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/440 E. 2019/30 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/440 Esas
KARAR NO :2019/30
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :19/12/2017
KARAR TARİHİ :29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu emtiaların, davalının talimatı üzerine müvekkili şirketin acentesi olduğu armatör tarafından denizyolu ile Mersin Limanı’ndan Alexandria Limanı’ na tam ve eksiksiz olarak taşındığını ve 01.09.2011 tarihinde tahliye edildiğini, dava konusu yükle ilgili, bilgilendirilen davalı yükleyici tarafından, malın çekilmemesi nedeniyle, ardiye ücreti olduğunu ve malların imha edilmek zorunda kalındığını, dava konusu yükle ilgili olarak, davalı yükleyicinin bilgilendirildiğini, 01.09.2011 tarihinden beri bekleyen ve alıcısı tarafından çekilmeyen yük hakkında, 18.11.2015 tarihinde Mısır gümrüğü yetkilileri atık temsilcisi ihracat-ithalat temsilcisinin katıldığı heyetin gözetiminde …, … ve … nolu konteynerler muhteviyatı malların imha edildiğini, işbu hususun, 18/11/2015 tarihli imha tutanağı ile sabit olduğunu, işbu imha süreci kapsamında, yapılan masrafların konteyner başına 2.000-USD olduğunu, toplamda 3 konteyner için 6.000 -USD, müvekkili şirketin acentesi olduğu armatör …. ‘nın Mısır Acentesi tarafından ödendiğini, işbu bedelin armatör …. ‘ya rücu edilerek, dekont edildiğini, …. tarafından da, müvekkili şirkete fatura edildiğini, işbu bedelin müvekkili şirket tarafından ödendiğini belirterek …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. nolu sayılı takibe davalının yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’ından az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetini, mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve delil ibraz etmemiştir.
Mahkememizce aldırılan 28/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2016 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterlerin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğundan davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde, dava ve icra takibine konu olan 6.000 USD bedelindeki İmha Masrafının ….’nın Mısır Acentesi tarafından ödenip, …’ya rücu edilerek dekont edildiği ve …. tarafından da … ve A.Ş.’ye fatura edildiğine ve …’ya ödeme yapıldığına dair davacı yanın ticari defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacı şirket tarafından 2016 yılında dava konusu imha masrafı ile ilgili olarak davalı yana herhangi bir faturanın tanzim edilmediği, davalı tarafın taşıtan sıfatına sahip olduğu ve mahkemece alacağın varlığına hükmedilmesi halinde, navlun teferruatı niteliğindeki yükün imhası masraflarından sorumlu olacağı, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemi olup, borçlunun itirazının davacı alacaklıya tebliğ edilmediği de görülmekle 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın, uyuşmazlığa konu yükün Mısır Gümrüğü heyetince imha edilip edilmediği, imha sürecinde oluşan masrafların miktarı ve masraftan davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı noktalarında toplandığı, davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde, dava ve icra takibine konu olan “USD bedelindeki İmha Masrafının ….’nın Mısır Acentesi tarafından ödenip, …’ya rücu edilerek dekont edildiği ve …. tarafından da … ve A Ş.’ye fatura edildiğine ve ….’ya ödeme yapıldığına dair davacı yanın ticari defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığının tespit edildiği, konteyner içindeki yükün imha ücretinin ise TTK m, 1203’te yer alan ifade ile “.„başka giderler… ” olup, navlunun teferruatı niteliğinde olduğu, borçlu sıfatının taşıtanın üzerinde olduğu, dosyaya sunulan 10.08.2011 tarih ve … numaralı gümrük beyannamesine göre CİF teslim şeklinin söz konusu olduğu, yine gümrük beyannamesinden mal mukabili bir satışın söz konusu olduğunun anlaşıldığı, malın satıcısının davalı, alıcısının ise “…” firması olduğu, navlun sözleşmesinin gönderileni eğer navlun sözleşmesinin aynı zamanda tarafı değilse, ücret ve masrafların borçlusu olmayacağı, bununla birlikte, TTK m. 1203’ün koşullarının gerçekleşmesi hâlinde gönderilen söz konusu masraflardan sorumlu hale geleceği, uyuşmazlıkta dava dışı gönderilin konteyneri teslim almadığı ve konteyner içindeki yüklerin de imha edildiğinin imha tutanağından anlaşıldığı, dava dosyasına sunulan konişmentoda navlunun peşin ödendiğine dair kayıt bulunmadığı, navlun faturası sunulmadığı, ancak gerek CİF satışa konu bir yük için yapılan navlun sözleşmesinde yükletenin aynı zamanda taşıtan olabileceği de dikkate alındığında shipper olarak yazılan kişinin taşıtan olması da mümkün olacağından gerekse Gümrük Beyannamesinde Gönderisi/İthalatçı olarak görünmesi karşısında davalının taşıtan olduğunun anlaşıldığı, ancak her ne kadar mali müşavir bilirkişi tarafından davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde, dava ve icra takibine konu olan 6.000 USD bedelindeki imha masrafının ….’nın Mısır Acentesi tarafından ödenip, …’ya rücu edilerek dekont edildiği ve …. tarafından da … ve A.Ş.’ye fatura edildiğine ve ….’ya ödeme yapıldığına dair davacı yanın ticari defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığı ifade edilmiş ise de; davacı tarafça delil listesinde sunulan ….’ nın Mısır acentesinin, …’ya düzenlediği fatura, …’ nın davacı adına düzenlediği fatura ve davacı şirketin acentelik ilişkisi kapsamındaki borç dekontu birlikte incelendiğinde davacının aktif husumet ehliyeti de bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin talep gibi devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si olan 3.484,3 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 1.190,06 TL’den peşin alınan 395,52 TL’nin mahsubu ile bakiye 794,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (431,52 TL ilk harç, 92,00 TL posta ücreti ve 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 2.923,52 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır