Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/438 E. 2021/336 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/438 Esas
KARAR NO :2021/336
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :19/12/2017
KARAR TARİHİ :13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıya ait ihraç etliği malların deniz taşımacılığı hizmetlerini yerine getirdiğini, dava konusu takibe ilişkin alacağın, davalı adına yapılan deniz taşımacılığından kaynaklı faturanın 04.10.2016 tarihli E … numaralı 24. 990,60 ABD Doları bedelli yurt dışı masraflar faturası olduğunu, davalının başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, … icra müdürlüğünün 2016/… K. sayılı dosyaya yapılan itirazın iptaline, haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20’dcn az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükleülmesme karar verilmesini, talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; konşimento da uyuşmazlıklar durumunda yetkili mahkemenin İstanbul olmadığını, öncelikle usule ilişkin itirazları olduğunu, ayrıca, navlun bedelinin peşin ödendiği, taşınan mamulün alıcısı veya ihracatçısı olmadıklarını, ilgili faturanın “yurt dışı masraflar” olarak düzenlendiğini, bu bedelin harcandığına dair bir belge veya delil sunulmadığını, masrafların ödendiğine dair belgenin İngilizce olarak düzenlendiği ve fotokopi olarak sunulduğunu, ilgili fatura bedelinin nasıl hesaplanarak bulunduğunu, ihraç konusu mamullerin davacı tarafından bilindiği vc alıcıya mamulün geldiğini yeterli sürede haber vermediğini, bu sebepten dolayı alıcının mamulü almaktan vazgeçtiğini, Jebel Ali limanında mamullerin bekletilmesi ve 24.990,60 USD tutarındaki ardiye ve benzeri masrafların davacının ihmalinden kaynaklandığını, ihraç edilen mamül bedelinin yaklaşık 1.000,00 USD olduğu masrafların ise yaklaşık 25.000,00 USD olarak tespit edilmesinin ve davalıdan talep edilmesinin kötüniyetli bir kurgu olduğunu belirterek husumet yokluğu ve yetki bakımından davanın reddine, esasa geçilmesi halinde davanın esastan reddine ve dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 1.bilirkişi raporunda özetle; Davacının akdi taşıyan sıfatı ile aktif husumet davalının gönderen ve taşıtan sıfatı ile pasif husumet ehliyetlerinin bulunduğu, davacı şirketin usulüne uygun tutulmuş, noter onayı ve e.defter beratları zamanında yaptırılmış defter kayıtlarına göre; davalıya düzenlediği 24.990,60 ABD Doları bedelli faturayı kayıtlarına aldığı, davalıdan bu tutar kadar alacaklı olduğu, davacının davalıya düzenlediği uzlaşmazlık konusu alacağa ilişkin dava dışı … … Şirketine 24.904,94 ABD Doları borçlandığı, davacının borçlandığı bu tutarın ödenmediği, bir başka kayıt ile iptal edildiği dolayısıyla bu işlemden dolayı davacının dava dışı şirkete borcu oluşmadığı, davacı şirketin dosyaya sunduğu 18 Nisan 2017 saat 10:35:16 tarihi … Numaralı gönderici referansı ile dav dışı … … Şirketine 24.904,94 ABD doları bedeli … USD Ticari hesabından ödediği, davacı tarafın yapılan bu ödemenin … … İşletmesine uyuşmazlık konusu hizmete ait … numaralı fatura ile ilgili olduğu iddiasında olsa da, bu bölümün 3. Maddesinde belirtilen ve rapor içeriğinde ayrıntıları verilen defter kayıtları nedeniyle bu ödemenin davacının alacağına istinaden yapıldığının kabul edilemeyeceği, davalı şirketin incelemeyc ibraz ettiği, usulüne uygun tutulan ancak zamanında yevmiye defteri noter kapanış onayı yaptırılmamış defterlerine göre, davacının düzenlediği faturanın kayıtlarında görülemediği, davalı yanın davaya konu faturayı 11.11.2016 tarihinde … Noterliği kanalıyla reddettiği, dosya içeriğinin incelenmesinde taşımaya konu olan mamüllerin gümrükten çekilmediği ve 446 gün beklediği ve sonrasında imha edildiği bu nedenle Ardiye ve İmha ücretleri oluştuğu, davacının demuraj ücrcti ile ilgili bir talebinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları sonucunda yeniden rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan 2. Bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu taşımanın davacı … tarafından üstlenmiş olduğu ve davacının taşıyan sıfatıyla aktif dava ehliyetine sahi olduğu, davalının taşıtan sıfatına sahip olduğunun kabul edileceği ve davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, dosya içeriğinin incelenmesinde taşımaya konu olan mamüllerin gümrükten çekilmediği ve 446 gün beklediği ve sonrasında imha edildiği bu nedenle Ardiye ve İmha ücretleri oluştuğu, varma varma limanında gönderilen tarafından teslim alınmamış olduğundan TTK m. 1207 gereğince navlun sözleşmesinden doğan tüm alacaklardan (alacağın doğmuş olması şartıyla) davalı taşıtanın sorumlu tutulabileceği, davacı şirketin usulüne uygun tutulmuş, noter onayı ve e.def’ter beratları zamanında yaptırılmış defter kayıtlarına göre; davalıya düzenlediği 24.990,60 ABD Doları bedelli faturayı kayıtlarına aldığı, davalıdan bu tutar kadar alacaklı olduğu, davacının davalıya düzenlediği uzlaşmazlık konusu alacağa ilişkin dava dışı … … Şirketine 24.904,94 ABD Doları borçlandığı, davacının borçlandığı bu tutarın ÖDENMEDİĞİ, bir başka kayıt ile iptal edildiği dolayısıyla bu işlemden dolayı davacının dava dışı şirkete borcu oluşmadığı, davacı şirketin dosyaya sunduğu 18 Nisan 2017 saat 10:35:16 tarihi Swift … Numaralı gönderici referansı ile dava dışı … … Şirketine 24.904,94 ABD doları bedeli … USD Ticari hesabından ödediği, davacı tarafın yapılan bu ödemenin … … İşletmesine uyuşmazlık konusu hizmete ait … numaralı fatura ile ilgili olduğu iddiasında olsa da, rapor içeriğinde ayrıntıları verilen defter kayıtları nedeniyle bu ödemenin davacının alacağına istinaden yapıldığının kabul edilemeyeceği, davalı şirketin incelemeyc ibraz ettiği, usulüne uygun tutulan ancak zamanında yevmiye defteri noter kapanış onayı yaptırılmamış defterlerine göre, davacının düzenlediği faturanın kayıtlarında görülemediği belirtilmiştir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları sonucunda yeniden rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan 3. Bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2016 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirket ile dava dışı … … arasında forwarder ilişkisinden kaynaklı ticari ilişkinin bulunduğu, dava dışı … … tarafından dava konusu olan alacak ile ilgili olarak 26.09.2016 tarihinde … seri numaralı 24.990,60 USD bedelli yurt dışı masrafları açıklamalı faturayı davacı şirket Unvanına düzenlenmiş olduğu, Davacı şirketin düzeltme kaydı yaptıktan sonra işbu faturayı aynı tarih olan 26.09.2016 tarihinde … yevmiye numarası ile doğru işlem kayıdı olarak ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, davacı şirket ile dava dışı şirket arasında bulunan ticari ilişkide tarafların karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri hizmet karşılığı olarak fatura tanzim ettikleri, her ay sonunda da mutabakat yaparak kalan bakiyenin davacı şirket tarafından dava dışı şirkete banka aracılığı ile ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup, icra ve dava konusu olan alacak ile ilgili olan faturanın Eylül 2016 dönemini kapsadığı ve Eylül 2016 döneminde de davacı şirket ile dava dışı şirketin birbirlerine düzenledikleri faturaların virman işlemlerinin tamamlanması esnasında 85.66 USD’nin davacı yanın tarafına düzenlenen faturalardan mahsup etmesi ile davacı şirketin Eylül 2016 döneminde dava dışı şirkete 24.904,94 USD borcunun bulunduğu, davacı şirketin Eylül 2016 dönemi ile ilgili olarak … A.Ş aracılığı ile dava dışı şirkete 02.12.2016 tarihinde 24.904,94 USD ödeme yaparak Eylül 2016 dönemine ait borcunu kapattığı, davaya konu 24.990,60 USD’nin davacı tarafından dava dışı … … ‘a dosya ile bağlantılı olarak ardiye ve imha masrafı olarak ödenmiş olduğu belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş olup, dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan alınan bilirkişi raporları karara esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
Davacı alacaklı … A.Ş.. davalı …Ş. ‘den ileri sürdüğü alacak için öncelikle 19.12.2016 tarihli 2016/… Esas sayı ile …. İcra Müdürlüğünde ilamsız takibe başladığı anlaşılmaktadır. Davacı/Alacaklı tarafından, icra müdürlüğünden yapılan alacak takibinde 24.990.60 USD bedel ile bu bedelin Devlet bankalarınca ABD dolarına uygulanan en yüksek faiz oranına göre hesaplanan faizini talep edildiği görülmektedir. Ödeme emri borçluya tebliğ edildiği borçlunun 27.12.2016 tarihinde ödeme emrine itirazda bulunduğu, takibin durduğu ve huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan … numaralı konşimentoya göre davacı akdi taşıyan sıfatı ile yükü davalı taşıtandan teslim alarak taşıma işini fiili taşıyan “Saimarine “/firmasına yaptırmıştır. … numaralı konşimentoya göre LCL/LCL kaydı vardır. Bu kayıt parsiyeI bir taşımanın söz konusu olduğunu; hem göndericilerin hem de alıcıların farklı kişilerden oluştuğunu ilade etmektedir. … numaralı konşimentoda 412 Kg. ve 8.05 CI3M olan eşya, … nolu … ‘in konşimentosundaki toplam 2478.390 Kg ve 50.000 CBM eşyanın bir kısmını oluşturmaktadır. Ortada parsiyel bir taşıma söz konusu olduğundan parsiyel taşınan konteyner içindeki yükler tahliye limanında boşaltılarak ardiyeye teslim edilir. Ardiyede de doğal olarak bir ardiye depolama ücreti oluşur. Dosyaya sunulan belgelerde depoda oluşan ardiye ücretinin tarifesi ile ilgili bir belge sunulmamıştır. Yine dosyaya sunulan 26 Eylül 2016 tarihli … numaralı … … Linç tarafından düzenlenen faturaya göre ardiye ücreti 24.568.60 USD ve imha ücreti 422.00 USD olmak üzere toplamda 24.990,60 USD fatura düzenlenmiştir. 18 Nisan 2017 saat 10:35:16 tarihi itibarı ile ise davacı Tırmanın … … Şirketine 24.904,94 ABD doları bedeli … USD Ticari hesabından swift yolu ile ödediği görülmektedir. Dosyaya sunulan maillere göre ve … Noterliği … yevmiye nolu 24.08.2016 tarihli ihtarnamelere göre, davacı davalıya yükün varışı ile ilgili ihbarlarda bulunmuş ne var ki davalı yükü tahliye limanında teslim almamış ve ardiye ücreti ile imha ücretlerinin doğmasına neden olmuştur.
Davacının alacak iddiası bir (1) adet faturaya dayanmaktadır. Davacının 24.990.60 USD bedelli alacak bakımından düzenlediği fatura incelendiğinde, yurtdışına götürülen ve istenilen limana teslim edilen ihraç konusu eşyaların alıcısı tarafından teslim alınmadığı, bu durumdan kaynaklı ardiye ve imha alacağı doğduğu, bu alacağa dayanarak davacı şirketin 04.10.2016 tarihinde falura düzenleyip gönderdiği, davalı şirketin İse söz konusu faturayı 11.10.2016 tarihli ihbarname ekinde davacıya iade ettiği ve kayıtlara almadığı tespit edilmiştir.
Dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere, taşımaya konu edilen emtianın 18.06.2015 tarihinde … Gümrük Müdürlüğünden gemiye yüklendiği, 08.07.2015 tarihinde ise Jebcl Ali limanına ulaştığı anlaşılmıştır.
Jebel Ali limanına ulaşan emtia İçin depolama hizmeti veren … … Şirketi 26.09.2016 tarihi ile davacı şirkete 24.990,60 USD bedelinde fatura düzenlemiştir. Aynı tarihte davacı şirketten alınan resmi yazı ile emtianın, limana ulaşmasından itibaren 446 gün sonra imha edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya 4.12.2017 tarihli eşyanın imhası ile ilgili ” … ” firmasının eşya imha sertifikası sunulmuştur.
Safmarinc tarafından düzenlenen … nolu deniz yük senedinde yükleten davacı …, gönderilen ve ihbar adresi … olarak kayıtlıdır. Dava konusu eşyanın içinde bulunduğu konteyner numarası da konişmentoda kayıtlı olup, navlunun peşin ödendiğine dair “freight prepaid” kaydı yer almaktadır.
Davacı … tarafından düzenlenen karma taşıma konişmentosunda yükleten davalı …, gönderilen ve ihbar adresi … ‘dir. Konişmentoda navlunun peşin ödendiğine ilişkin “freight prepaid” kaydı ile konteynerin yükleten tarafından teslim edilen eşya ile tam olarak doldurulmuş olmadığına dair LCL/LCL kaydı yer almaktadır.
Taşıma belgelerinden, dava konusu taşımanın davacı … taralından üstlenildiği ve fiilen dava dışı … tarafından gerçekleştirildiği; davacı …’in akdi taşıyan sıfatına sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dışı … … ‘ın dava konusu taşımaya ilişkin 2 paket toplam 412 kg eşyanın ardiye ve imha masraflarına ilişkin 26.09.2016 tarihli faturayı davacı aleyhine düzenlemiş olduğu görülmektedir. Davacı ise bu bedeli yurt dışı masraflar açıklamasıyla davalıya yansıtmıştır. Dosya kapsamındaki 16.07.2015 ve 02.09.2015 tarihli elektronik posta mesajında dava konusu … nolu konteyner ile taşınan 2 parça eşyanın gönderilen tarafından teslim alınmamış (çekilmemiş) olduğu davalıya bildirilmiştir. Eşyanın 08.07.2015 tarihinde gemiden tahliye edildiği dikkate alındığında söz konusu elektronik posta mesajları ile davalının eşyanın teslim alınmamış olduğundan makul bir süre içinde haberdar edildiği kabul edilmelidir. 31.05.2016 tarihli elektronik posta ile güncel tarihli masraf bilgisinin davacıdan istendiği anlaşılmaktadır. 02.08.2016 tarihli elektronik postada eşyanın depoda bekleme süresinin dolduğu ve davalıdan cevap beklendiği bildirilmiştir. Eylül 2016 tarihli elektronik postalarda da eşyanın imha edilmesi veya millileştirilmesi gibi yollara başvurulacağı iletilmiştir.
Davalı …’ın yükleten sıfatına sahip olduğu dosyaya sunulan konşimentodan anlaşılmakla birlikte, taşıma konusu eşyaya ilişkin ticari fatura dosyada yer almadığından davalının navlun sözleşmesindeki sıfatına ilişkin ticari fatura kayıtlarından bir sonuca varılamamaktadır. Bununla birlikte içeriği özetlenen elektronik posta yazışmaları dikkate alındığında, davalı …’ın taşıtan sıfatına sahip olduğunun kabulü gerekmektedir. Şu halde, gönderilen eşyayı teslim almamış olduğu için TTK m. 1207 uyarınca navlun sözleşmesinden doğan tüm alacakların borçlusu davalı taşıtan … Taşımacılıktır. Eşyanın teslim alınmamış olması sebebiyle ortaya çıkan konteyner demurajı, ardiye masrafı, imha masrafları da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Böylece dava konusu alacaktan davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan terk Edilmiş Yük Bclgesi’ndcn dava konusu eşyanın 26.09.2016 tarihinde imha edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Eşyanın imha edilmesine kadar geçen sürede işleyen ardiye masrafı ve imha masraflarını karşıladığı iddia edilen dava dışı varma limanı acentesi … … I.ine 26.09.2016 tarih … numaralı faturasında söz konusu işlemlere ilişkin davacı şirkete 24.990,60 USD bedel yansıtıldığı görülmektedir. Davacı taşıyan bu bedeli dava dışı acenteye ödemiştir.
Davacı şirket ile dava dışı şirket arasında bulunan ticari ilişkide tarafların karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri hizmet karşılığı fatura tanzim ettikleri, her ay sonunda da mutabakat yaparak kalan bakiyenin davacı şirket tarafından dava dışı şirkete banka aracılığı ile ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup, icra ve dava konusu alacak ile ilgili olan faturanın Eylül 2016 dönemini kapsadığı ve Eylül 2016 döneminde de davacı şirket ile dava dışı şirketin birbirlerine düzenledikleri faturaların virman işlemlerinin tamamlanması esnasında 85.66 USD’nin davacının tarafına düzenlenen faturalardan mahsup etmesi ile davacı şirketin Eylül 2016 döneminde 24.904,94 USD dava dışı şirkete borcunun bulunduğu, davacı şirketin Eylül 2016 dönemi ile ilgili olarak … A.Ş aracılığı ile dava dışı şirkete 02.12.2016 tarihinde 24.904,94 USD ödeme yaparak Eylül 2016 dönemine ait borcunu kapattığı, işbu ödemeyi 02.12.2016 tarihinde … yevmiye numarası ile ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, Davacı şirketin TTK. Hükümleri uyarınca tuttuğu ve kayıt altına almış olduğu ticari defterlerinde, davaya konu 24.990,60 USD’nin davacı tarafından dava dışı … … ‘a dosya ile bağlantılı olarak ardiye ve imha masrafı olarak ödenmiş olduğu ve bu masraftan davalının sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından ispatlanan haklı ve yerinde davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı yanın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde ise; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit bir alacak niteliğinde olması gerekir. Genel bir kavram olarak, likit alacak tutarı belli, muayyen, bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek, miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yok ise likit bir alacaktan söz edilemez. (YHGK 17/10/2012gün 2012/9-838-715 sayılı İlam) Somut olayda, davalı tarafından tespit edilebilir bir alacak söz konusu olduğundan, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile davalının … İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyada yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 16.576,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 5.661,62 TL’den peşin alınan 1.651,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.009,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan ( 1.687,63 TL ilk harç 164,00 TL posta ücreti ve 4.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 6.651,63 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 11.574,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır