Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/434 E. 2018/214 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/382 Esas
KARAR NO :2018/201

DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :25/10/2016
KARAR TARİHİ :17/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … gemisine verilen hizmetten dolayı davalı şirkete fatura kesildiğini, davalı tarafın borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesinden dolayı davalı aleyhine … 24. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalı tarafın icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ederek … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin hizmet verildiği söylenen … gemisinin donatanı olmadığını, donatanın şubesi ya da acentası da olmadığını, davacı tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde yapılan yargılama neticesinde, 2016/1155 esas, 2017/451 karar sayılı kararı ile mahkemelerinin görevsizliğine, dosyanın süresi içinde müracaat edildiğinde görevli İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2017/382 esasına kaydı yapılmıştır.
Dava, İİK 67 ve devamı addeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Tarafların ticari defterleri, icra dosyası, taraf iddia ve savunmaları incelenerek tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, dava konusu gemiye verildği iddia olunan hizmetlerden dolayı düzenlenen faturalardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı noktalarında bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş olup, 13.04.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak, davacının ticari defterlerinde 25.09.2014 tarihli dava konusu faturanın kayıtlı olduğu ve davacının bu fatura için tahsilât yaptığının tespit edilmediği, 31.12.2014 itibarı ile 9.192,00 EURO alacak bakiyesinin devir ettiği, kayden davacının alacaklı gözüktüğü, faturanın irsaliyeli fatura şeklinde tanzim edilmesine karşın, fatura konusu işin ifa edildiğini tevsik edecek şekilde muhatabınca imzalanmadığı ve fatura altında muhatabının kaşe ve imzasının bulunmadığı, fatura konusu işin kısmen dava dışı … firmasınca dava konusu gemiye sağlandığının gemi yetkili mühürü ve imzasını havi hizmet teslim belgesi ile sabit olduğu, davacının alacağını ispat için bu 3.kişi ifası ile kendi düzenlediği faturayı ilişkilendirmesi gerektiği, davacının 3.kişi … firması ödemesini yapmış olması halinde bu dava konusu faturayı düzenlemesinin somut olaya uygun olacağı, öte yandan; davacının faturayı c/o kaydı ile düzenlediği, bunun da fatura muhatabının aslında davalı olmadığını teyit ettiği, davalıya ancak, 25.09.2014 tarihinde acente sıfatını haiz olduğunun ispatı halinde, donatana “izafeten” husumet yöneltilebileceği, dosya kapsamında davalının pasif husumet ehliyetinin sabit olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, davacı yanın, … adlı gemiye gemi alacak hakkı teşkil edecek şekilde hizmette bulunduğunu ve bunun için davalıya fatura düzenlediğini, davalının ise donatan veya işleten olmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde, ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığından davacıya ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, takip ve dava konusu alacağa dayanak gösterilen 25.09.2014 tarih, 41630 sayılı fatura, aynı tarih, 9040 sayılı yevmiye maddesinde kayıt altına alınarak … cari hesabına 9.192,- Euro karşılığı 26.359,90 TL borç kaydedildiği, fatura bedeline karşılık herhangi bir tahsilatın yapılmadığı, dönem sonlarında yapılan kur değerlemeleri sonucunda hesap bakiyesinin 31.12.2014 tarihi itibariyle 9.192,- Euro karşılığı 25.927,87 TL’ye ulaştığı, anılan bakiyenin 12647 sayılı yevmiye kapanış maddesinde ve envanter defterinin 4. sayfasında … cari hesabı karşısında aynen yer aldığının mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacı …. tarafından … numaralı 25.09.2014 tarihli düzenlenen fatura incelendiğinde, muhatabının C/O kaydı ile davalı … Tic. A.Ş. olduğunun görüldüğü, fatura içeriği incelendiğinde, Malta bayraklı … adlı gemi için sunulan “duyarlı parçalar-yeniden fırçalama malzemeleri-işçilik-gemiye seyahat-taşıma maliyeti ve hizmet koordinasyon bedelleri” içerikli hizmet ve parça temini kaynaklı düzenlendiği, bir adet tanımlı yedek parça malzeme bakımından asıl hizmet sağlayıcısının ise dava dışı … adlı firma olup, servis ve yedek malzeme tedarikini 27.06.2014 tarihli servis hizmet teslim formu ile bir yedek parça bakımından tevsik ettiği, sabah 06:00’dan akşam 17:00’a kadar servis hizmetinin verildiğinin gözüktüğü, hizmet alımının … gemisinin kaşe-mühür ve imzası ile teyit edilmiş durumda olduğu, hizmeti sunan … firması ile davacı arasında ticari ilişki ve bu hizmetin davacı tarafından organize edildiğinin de ispat edilmesi gerektiği, bu çerçevede fatura düzenlenmiş olmasının tek başına fatura konusu işin görüldüğü ve malın teslim edildiği anlamına gelmediği, somut olayda irsaliyeli fatura düzenlenmiş ise de irsaliyeli faturanın da mal teslimini ve görülen hizmeti ispat etmesi için söz konusu fatura altında davalının imzası ile bu içeriği teyit etmesi gerektiği, faturanın c/o kaydı ile davalı adına düzenlendiği, c/o kaydının, …-ilgilisine ulaştırılmak üzere düzenlendiğini gösterdiği, somut olayda faturanın gerçek muhatabının ilgilisi dava dışı Chem Vıollet adlı geminin donatanı veya işletmecisi olabileceği, bunun da fatura muhatabının aslında davalı olmadığını teyit ettiği, davalıya ancak 25.09.2014 tarihinde acente sıfatını haiz olduğunun ispatı halinde, donatana “izafeten” husumet yöneltilebileceği, dosya kapsamında davalının pasif husumet ehliyetinin sabit olmadığı kanaatine varıldığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 526,90 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 491,00 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 3.702,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır