Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/394 E. 2020/353 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/394 Esas
KARAR NO : 2020/353
DAVA : Gemi Sicil Memurluğu Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Gemi Sicil Memurluğu Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2007 yılından davadışı … AŞ’den o tarihteki ismi … olan gemi kabuğunu inşasını tamamlayıp, ticari faaliyetinde kullanmak üzere satın aldığını, gemi kabuğunun İstanbul Limanının inşa halindeki gemilere mahsus sicilinin 1265.sırasına tescil edildiğini, inşası tamamlandıktan sonra da TUGS’a … no ile kaydedildiğini, gemi kabuğunun 2001 yılında gemi vasfını taşımaması, sicile tescil için uygun olmaması ve inşa faaliyetinin tamamlanmamış olmasına rağmen sicil kayıtlarına inşa yılının 2001 olarak geçirildiğini, geminin yaşının 7 yıl daha büyük gösterilmiş olmasının müvekkili açısından ekonomik kayba neden olduğunu, sözkonusu hatanın düzeltilmesi için 01/11/2017 tarihinde İstanbul Liman Başkanlığına müracaat edildiğini, liman başkanlığının başvuruyu reddederek red kararının 16/11/2017 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, sözkonusu kararın haksız olduğunu, zira … ismini alan geminin müvekkili tarafından satın alındıktan sonra 2007-2008 yıllarında donatılarak inşasının 2008 yılında tamamlanmasının ardından Türk Loydu tarafından klas sertifikasının düzenlendiğini, gemi satın alındıktan sonra … ismi ile 22/05/2008 tarihinde İstanbul Limanında inşa halindeki gemilere mahsus sicile kaydedilirken müvekkili tarafından yapılan başvuru üzerine gemi sörvey kurulu tarafından 06/06/2017 tarihinde rapor düzenlendiğini, sözkonusu raporda 2007 yılında yapının gemi kabuğu niteliğinde olduğu ve inşasının henüz tamamlanmamış olduğunun ortaya konulduğunu, gemide kullanılan tüm malzeme ve ekipmanların testlerinin de geminin inşa edildiği 2007 ve 2008 yıllarında yapıldığını, geminin teknik özellikleri gereği klaslı inşa zorunluluğunun bulunduğunu, dolayısıyla gemide yapılacak inşa faaliyeti için klas kuruluşlarından onay alınması gerektiğini, bu kapsamda geminin Türk Loydunun denetiminde inşa edilerek inşasının tamamlanmasına müteakip 2008 yılında klas sertifikasının düzenlendiğini, klas sertifikasına göre omurga tarihinin …, denize indirme tarihinin 13/03/2008, tamamlanma tarihinin de 11/11/2008 olduğunu, dolayısıyla sözkonusu bilgilere göre teknik açıdan değerlendirme yapıldığında … gemisinin 2001 yılında inşasının henüz tamamlanmamış olduğunun anlaşıldığını, … San ve Tic AŞ tarafından düzenlenen 05/0/2008 tarihli gemi inşaiye şahadetnamesinde de geminin yapılmasına başlanan tarihin 10/04/2007, yapının bitirildiği tarihinde 10/05/2008 olarak belirtildiğini, tüm bu delil ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde sicil kayıtlarının aksine geminin inşasının 2008 yılında tamamlandığının ortaya konulduğunu ileri sürerek İstanbul Liman Başkanlığının 13/11/2017 tarihli …-…-E… sayılı kararına itirazlarının kabulüne, sözkonusu kararın iptaline, müvekkili şirkete ait olan Türk Uluslararası Gemi Sicilinin … numarasında kayıtlı … isimli tankerin sicil kayıtlarındaki inşa yılının 2008 olarak gemi siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan … gemisinin … yılında Tripoli’de kızağa konularak inşasına başlanıldığını, inşanın 16/06/2001 tarihinde İstanbul’da tamamlanmış olduğundan sicile de bu şekilde işlendiğini, davacı firmanın 2007 tarihindeki adı … olan gemiyi … AŞ’den ticari faaliyette bulunmak üzere satın aldığını, daha sonra … AŞ ile imza edilen gemi tadilat belgesi ile kimyasal tanker gemisinin tamirat ve tadilat işlemleri için tarafların anlaştıklarını, sözkonusu geminin ilk inşasının tadilat belgesinden de anlaşıldığı üzere 16/06/2001 olduğunu, bu hususun 29041 referans nolu gemi yapı bildirisi ile de sabit olup, davacı firmanın gemi tadilat belgesinde bu hususu kabul ettiğini, ayrıca Denizcilik Müsteşarlığına verilen gemi tadilat izin belgesinde de gemi inşa yılının 2001 olduğunun anlaşıldığını, davacının ileri sürdüğü Türk Loydunun evraklarında inşaya ilişkin çelişkili ifadelerin yer aldığını, bu nedenle sözkonusu belgelerin davaya dayanak yapılamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; Türk Uluslararası Gemi Sicilinde “…” ismiyle kayıtlı bulunan davacının maliki olduğu geminin sicil kaydındaki inşa yılının düzeltilmesi talebinin reddine dair İstanbul Liman Başkanlığının 13/11/2017 tarihli kararının iptali ile geminin inşa yılının 2008 olarak gemi siciline tesciline karar verilmesi istemine ilişkin olup, davacı vekili tarafından davadışı … AŞ’den 2007 yılında “…” ismi ile satın alınan gemi kabuğunun tanker olarak inşası için 22/05/2008 tarihinde İstanbul Liman Başkanlığının “inşa halindeki gemilere mahsus sicil”e 22/05/2008 tarihinde tescil edildiğini, daha sonra da gemi hakkında Türk Loydu ile klaslama sözleşmesi yapıldığını, eski ismi “…” şimdiki ismi “…” olan geminin 2001 yılında gemi vasfını taşımaması, inşa faaliyetinin tamamlanmamış olmasına rağmen gemi sicil kaydına inşa yılının 2001 olarak yazıldığını, oysa ki geminin 2008 yılında fiilen tamamlanmış olduğunu, dolayısıyla sicil kaydındaki inşa yılının hataen 2001 olarak yazılmasının geminin 7 yıl daha yaşlı gözükmesine sebebiyet verdiğinden bu durumun gemi maliki açısından ekonomik kayba neden olacağı ileri sürülerek geminin sicil kaydındaki inşa yılının 2008 yılı olarak düzeltilmesini talep edilmektedir. Davalı idare ise “…” gemisinin … yılında Tripoli’de kızağa konularak inşasına başlanıldığını, inşanın 16/06/2001 tarihinde İstanbul’da tamamlandığını, dolayısıyla inşaat bitim tarihinin 2001 olması sebebiyle davacı talebinin haksız olduğunu ileri sürmektedir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu olan “…” gemisinin gemi siciline kaydedilen inşa yılının gerçek fiili duruma uygun olup olmadığı hususunda toplanmakta olup, geminin sicile tescil edildiği tarihte 6762 sayılı TTK yürürlükte olduğundan uyuşmazlığın anılan yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.
6762 sayılı TTK nun 816.maddesinde, tahsis edildiği gayeye uygun olarak kullanılması, denizde hareket etme imkanına bağlı bulunan ve pek küçük olmayan her türlü tekne “gemi” olarak tarif edilmektedir. Kızaktan suya indirilmiş geminin inşa ve donanım faaliyetleri devam ettiğinden, e TTK 816.maddesi anlamında gemi niteliğinde sayılması mümkün değildir. Yeni inşa edilen bir su aracının gemi vasfını kazanması için sertifikalandırılması, sertifikasına da inşasının tamamlandığı tarih olarak tüm inşa ve donanım işlerinin bittiği, yüzer duruma geldiği, sevk sisteminin çalışır ve denize elverişli duruma geldiği tarih yazılmalıdır. Bu kriterlere göre somut uyuşmazlıkta davacının maliki olduğu Türk Uluslararası Gemi Sicilinin 1575 sırasında kayıtlı olan … gemisinin inşa yılının tespiti, buna göre sicile kaydedilen 2001 inşa yılının gerçek inşa yılını yansıtıp yansıtmadığı konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması cihetine gidilmiştir.
10/10/2018 tarihli 1.bilirkişi kurulu raporunda özet olarak; davalı tarafından dosyaya sunulan belgelerde yeni inşa faaliyeti olmaması ve gemi tadilatının ölçülebilecek seviyede tamamlanarak ölçümü yapılması ve uluslararası tonilato belgesi düzenlenmesi sebebiyle gemi inşa belgesindeki bildirim esas alınarak 30/05/2008 tarihinin tadilat bitim tarihi, 16/06/2001 tarihinin ise ilk inşaat bitim tarihi olarak dikkate alınması gerektiği bildirilmesine rağmen konu geminin önceki sicil ve load line kayıtları olmadan gemi inşaa tarihini değiştirmek için yeterli kanıtın bulunmadığı, davadışı … AŞ’nin … İcra Dairesine sunduğu dilekçede belirtildiği üzere kabuk gemiye Türk Loydu gözetiminde gemi vasfının kazandırıldığı belirtilmiş olmasına rağmen sözkonusu Türk Loydu kayıtlarınına dosyada rastlanılmadığı, sonuçta davalı tarafça aksi yönde bir delil sunulamadığından davacı firmanın talebinin haklı olduğuna dair görüş ve kanaat bildirilmiştir.
12/11/2019 tarihli 2.bilirkişi kurulu raporunda özetle; … ‘ün 2008 model bir tanker olduğu, bu tankerin oluşumu ile ilgili … Tersanesinde … isimli ile 16/06/2001 tarihinde kabuk olarak (tanker) bitirilmesi ile ilgili liman evraklarında an boyutlar aynı olmak üzere GT:1700 (tüm geminin hacimlerinin logaritmik ifadesi), NT: 1000(para getiren kapalı alanların haciminin logaritmik ifadesi), taşıyacağı yük DWT 2900 olduğu ve Türk Loydu Klasına bağlı olarak kimyasal tankere çevrilmesi sebebi ile zorunlu çift cidar (side tank) tanklarının yapılması ile aynı geminin ana boyutları, baş formu, koç formu, aynı kalmak üzere ambar hacimleri sancak ve iskeleden daraltılarak (çift cidar) GT:1598, NT: 765 taşıdığı yük bu ambar daralması sebebi ile DWT i 2779 tona düştüğünü, liman ve klas sertifikalarından (18.11.2008 tarihli gemi sicil tas.) anlaşıldığı, dolayısıyla yapılan yazışmalarda (liman, tersane, klas, davacı, davalı) mevcut teknenin kimyasala çevrilmesi sebebi ile kurul gereği ambarları küçültülmüş ana boyutları başı ve kıçının aynı kaldığı, Türk Loydunun kontrolü altında sertifika almaya hak kazandığını, bu sebep ile mevcut teknenin (…) revizyonu sonucu yenilenen … kimyasal tankerinin inşa yılının 2001, tadilat bitiş tarihinin de 2008 yılı olduğu ve Türk Uluslararası gemi sicilindeki inşa yılı kaydının gerçeği uygun olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
01/10/2020 tarihli 3.bilirkişi kurulu raporunda da özet olarak; dava konusu geminin inşa halindeki gemilere mahsus sicile kaydedilmesi aşamasında davalı idarenin elemanı gemi sörvey kurulu uzmanı tarafından düzenlenen 06/06/2007 tarihli rapordaki tespitlere göre yapının 2007 yılında henüz gemi vasfını kazanmamış olduğu, bu tarihten önce inşasının tamamlandığına dair kayıt içeren bir tescil belgesinin de bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığı, taraflarca sunulan belgelere göre …7 yılında geminin kabuk halinde iken römorkör vasıtasıyla Türkiye’ye getirildiği, inşasının tamamlandığı ve sicile tescilinin yapıldığı belirtilen 16/06/2001 tarihinde dahi gemi vasfını kazanmamış olduğu, bu tarihten çok sonra 2007 yılında davacı tarafından satın alınarak tersaneye götürüldüğünde gemi üzerinde makina ve pek çok donanımın mevcut olmadığı, bu nedenle davalı idare tarafından sicil kaydına işlenmiş olan 2001 inşa yılının hatalı olduğu, geminin inşa tarihinin 2008 yılı olarak gemi siciline tesciline dair davacı talebinin haklı görüldüğü yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu … gemisi teknik özellikleri bakımından “Gemi ve Su Araçlarının İnşa, Tadilat ve Bakım Onarım Yönetmeliği” uyarınca klaslı olarak inşa edilmesi zorunluluğu bulunduğundan gemi kabuğunun inşasının tamamlanarak gemi halini alıp sertifikalandırılması için davacının Türk Loydu Klas kuruluşu ile sözleşme yaptığı, bu kapsamda başta ana makinesi olmak üzere tüm teçhizat ve ekipmanlarının montaj ve devreye alınma işlerinin Türk Loydunun kontrolünde … Tersanesinde tamamlanarak gemi haline getirildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde inşası tamamlanan gemi Türk Uluslararası Gemi Siciline … no ile kaydedilmiştir. … Tersanesi tarafından düzenlenen 05/06/2008 tarihli Gemi İnşaiye Şahadetnamesinde geminin yapımına başlanılan tarihin 10/04/2007, inşaatın bitim tarihi de 10/05/2008 olarak yazılıdır. Gemi kabuğunun inşasının 2008 yılında tamamlandığı ve gemi vasfını da bu tarihte kazandığı, klas kuruluş olan Türk Loydunun 12/09/2017 tarihli yazısında da ayrıca belirtilmiş olup, Türk Loydu tarafından düzenlenen 11/11/2008 ve 18/11/2013 tarihli klas sertifikalarında geminin inşasının … Tersanesinde 2008 yılında Türk Loydu gözetiminde tamamlandığı belirtilmiştir.
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün gemi kabuğu hakkında yapmış olduğu inceleme sonucu … Cumhuriyet Başsavcılığının yürütmüş olduğu soruşturma neticesinde, geminin Türkiye’ye geldiği tarihten 2008 yılında inşası tamamlanana kadar gemi kabuğu vasfında olduğu kabul edilmiştir.
Davacının yapmış olduğu başvuru üzerine Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından verilen 13/07/2007 tarihli kararda, davacıya verilen yatırım teşvik belgesi kapsamında kimyasal tanker inşa edilmek üzere davacı tarafından gemi kabuğunun kesin ithalinin yürürlükteki mevzuat çerçevesinde uygun görüldüğü bildirilmiştir.
Yine davacı delilleri arasında yer alan Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10/07/2008 tarihli yazısından da, geminin inşasının 2008 yılı içerisinde devam ettiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davalı İstanbul Liman Başkanlığı tarafından … gemisinin 2001 yılında inşa edildiği ileri sürülse de, Liman Başkanlığı Gemi Sicil Dairesinin 22/05/2008 tarih ve 467 sayılı yazısında “Şirketiniz adına … Bayrağından kabul olarak ithal edilen ve … Tersanesinde tanker olarak yapımına devam edilmekte olan HULL NO: 27 (…) inşa numaralı yapı” ifadesinden … gemisinin 2007-2008 yıllarında inşasının henüz tamamlanmadığının davalı idare tarafından beyan edilmiş olduğu görülmektedir.
Yine davacı delillerinden gemi kabuğunun 2007 yılında davacı tarafından satın alındıktan sonra davacının başvurusu üzerine TC Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının 13/07/2007 tarih, 26941 sayılı yazısı ile yatırım teşvik belgesi kapsamında kimyasal tanker olarak inşa edilmek üzere kesin olarak ithaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller, Türk Loyduna ait kayıt ve belgeler ile benimsenen 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, Türk Uluslararası Gemi Sicilinin … numarasında kayıtlı olan … gemisinin … yılında Libya Tripoli’de kızağa konularak inşasına başlanıldığı, henüz inşası tamamlanmadan gemi kabuğu halinde Türkiye’ye getirildikten sonra 2007 yılında davacı tarafından satın alındığı, o tarihteki adı “…” “ex. M/V …” olan gemi kabuğunun … San. Ve Tic. A.Ş. Ye ait olan tersanede tanker olarak inşasının tamamlanması için anlaşma yapıldığı, bu kapsamda 22/05/2008 tarihinde İstanbul Liman Başkanlığının inşa halindeki gemilere mahsus sicilin 1265 sırasına kaydedildiği, inşası tamamlandıktan sonra M/V … ismi ile Türk Uluslararası Siciline kaydedilen geminin sicil kaydında inşa yılının 2001 olarak gösterildiği, ancak bu tarihin gerçek fiili durumu yansıtmadığı, zira 2001 tarihinde gemi kabuğu vasfında olup 6762 sayılı yasanın 816.maddesi anlamında henüz gemi vasfını kazanmadığının davacı tarafça sunulan ve yukarıda açıklanan resmi kurumlara ait yazılar ile ispatlandığı gibi 2007 yılında davacıya satışından sonra tanker halinde inşasının tamamlanması için … Tersanesine götürüldüğü, dolayısıyla 2007 tarihinde geminin halen makine ve pek çok donanımının mevcut olmadığının davalı idarenin elemanı olan … tarafından hazırlanan 06/06/2007 tarihli sörvey raporundaki tespitler ile de ortaya konulduğu, dava konusu geminin inşa ve donanımını tamamlayıp eTTK’nun 816.maddesine göre “gemi” vasfını kazandığı tarihin klas kuruluşu olan Türk Loydunun kayıtlarında gösterildiği şekilde 11/11/2008 olduğu, inşa tarihine esas alınması gereken belgenin gemi yapı belgesi veya klas kuruluşunun bildirmiş olduğu tarih olacağının davalı tarafın 05/11/2018 tarihli dilekçede de kabul edildiği anlaşılmış olduğundan, bu değerlendirmeler sonucunda davalı idare tarafından gemi sicil kaydına işlenmiş olan 2001 inşa yılının hatalı olduğu, inşasını 2008 yılında tamamlamış olan geminin sicil kaydına bu tarihin 2001 olarak kaydedilmesinin davacı gemi maliki açısından ekonomik kayba neden olacağından davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davanın kabulü ile İstanbul Liman Başkanlığının M/T … isimli gemi ile ilgili 13/11/2017 tarihli …-…-E… sayılı kararının iptaline, Türk Uluslararası Gemi Sicilinin … numarasında kayıtlı M/T … isimli geminin sicil kayıtlarındaki inşa yılının 2008 olarak düzeltilerek gemi siciline tesciline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Liman Başkanlığının M/T … isimli gemi ile ilgili 13/11/2017 tarihli … sayılı kararının iptaline, Türk Uluslararası Gemi Sicilinin … numarasında kayıtlı M/T … isimli geminin sicil kayıtlarındaki inşa yılının 2008 olarak düzeltilerek gemi siciline tesciline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 54,40 TL harçtan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 67,40 TL ilk harç, 319,10 TL posta gideri ile 9.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.386,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır