Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/392 E. 2018/484 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/348 Esas
KARAR NO :2018/485
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :16/10/2017
KARAR TARİHİ :11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Türk ve yabancı bayraklı şirketlere acentelik hizmeti vermekle iştigal eden bir şirket olduğunu, müvekkilinin gemi donatanının talebi çerçevesinde Mongolia bayraklı … (IMO No: …) isimli gemiye, sadece İstanbul Boğaz Geçişi ile sınırlı olacak şekilde acentelik hizmeti vermeyi kabul ettiğini, Rusya’nın Rostov-On Don limanından Tuzla’ya boş olarak tamire gelen geminin 26.08.2017 tarihinde İstanbul Boğazı’na geldiğini ve Kumkale açıklarına demirleyerek boğaz geçişi sırasını beklemeye başladığını, demir yerinde beklerken deniz ve hava koşulları nedeniyle teknenin kırıldığını ve gemi personelinin davalı şirketin personeli tarafından tahliye edildiğini, davalı şirket römorkörlerinin kırılan teknenin bir kısmını karaya oturttuğunu, kalan kısmının ise battığını, davalının online işlem sayfasında 234.082,86 TL borçları bulunduğuna dair bir hesaplamanın mevcut olduğunu gören müvekkilinin 29.09.2017 tarihinde davalıya dilekçe vererek tekneye verilen hizmetin sorumlusunun gemi donatanı … Ltd. olduğunu belirttiğini, davalının verdiği 29.09.2017 tarihli cevapta hizmet talep ve takip eden acentelerin ödeme konusunda donatanla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu bildirdiğini, dava konusu hizmetin müvekkilinin acentelik hizmeti başlamadan gerçekleşen mücir sebep/deniz kazası nedeniyle verildiğini, deniz kazası öncesinde veya sırasında müvekkilinin davalı şirketten bu şekilde bir hizmet talebi olmadığını, verilen hizmetten müvekkilinin hiçbir şekilde faydalanamadığını belirterek müvekkilinin davalı şirkete 234.082,86 TL borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kuruluşun 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere Bakanlar Kurulunun 12.05.1997 tarihli ve … sayılı kararı ile kurulmuş bir kamu iktisadi kuruluşu olduğunu, müvekkilinin yetkilendirildiği yerlerde verilecek kılavuzluk, römorkaj ve tarifede belirtilen diğer hizmetlerin uygulama koşullarını ve ücretlerini düzenlemek üzere Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Kılavuzluk, Römorkaj ve Diğer Hizmetler Tarifesi’nin düzenlendiğini ve halen yürürlükte bulunduğunu, … isimli geminin Rostov-On Don – Tuzla seferini gerçekleştirmek üzere 26.08.2017 tarihinde saat 17.19’da … demir bölgesine demirlediğini, 27.08.2017 tarihinde Kilyos önlerinde demirde bulunduğu sırada batmakta olduğu bilgisinin alınması üzerine İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri tarafından derhal seyir, can, mal ve çevre emniyetini teminen müvekkiline ait Kıyı Emniyeti 8 Hızlı Tahlisiye Botu, Kurtarma 3 römorkörü ve … gemisinin olay yerine sevk edildiğini, demirli bulunan … gemisinin kırılarak ikiye bölündüğünden, demirli bulunan baş tarafının battığını, kıç tarafının ise Kurtarma 3 römorkörü tarafından çekilerek karaya oturtulduğunu, müvekkiline ait Kurtarma 3 Römorkörü ve … gemisi tarafından gemiye hizmet verildiğini, hizmet tarifesi uyarınca davalı şirkete borç tahakkuku yapıldığını, SP 1 raporlarından davaya konu geminin hizmet verilmesine konu seferlerindeki acentesinin davacı … Denizcilik olduğunun görüldüğünü, davacının acente olduğunun müvekkiline bildirildiği tarihin 25.08.2017, davaya konu gemiye verilen hizmet tarihinin ise 27.08.2017 olduğunu, SP 1 raporlarından da görüleceği üzere geminin hizmete konu seferine ilişkin olarak hizmet verilmesi halinde kılavuzluk/römorkör ücretlerinin kendileri tarafından ödeneceğinin müvekkiline beyan ve taahhüt edildiğini, Hizmet Tarife’sinin 1.4.3. maddesi gereğince hizmet talep eden acentelerin donatan ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 30/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mongolia Bayraklı … (IMO No: …) isimli geminin, Rostov/Rusya – Tuzla/İstanbul seferinde yapacağı İstanbul Boğazı geçişi için davacının “acente” sıfatıyla hizmet verdiği, bu kapsamda Türk Boğazları Gemi Trafik Düzeni Tüzüğü’ne göre vermesi gereken Seyir Planı 1 (SPİ) raporunu Tüzük şartalarına uygun olarak düzenleyip davalı Kuruluşa gönderdiği, … isimli geminin, İstanbul Boğazı geçişi yapmak üzere demirde beklediği … demir mevkiinde 27.08.2017 günü maruz kaldığı deniz kazası nedeniyle, davalı Kuruluşun re’sen görev yaparak römorkaj hizmeti vermiş olduğu, TTK m.105 (2) hükmü gereğince, gemiye verilen hizmet nedeniyle geminin acentesinden ancak gemi donatanı adına (ona izafeten) talepte bulunulabileceği, somut olayda ise, davalı Kuruluşun verdiği hizmet karşılığında tahakkuk ettirdiği hizmet alacağını gemi donatanına veya ona izafeten acenteye değil, doğrudan davacı acenteye yapmış olmasının, TTK m.105 (3) hükmüne aykırılık teşkil ettiği, bu durumda, verilen hizmet nedeniyle davacım doğrudan bir sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 31/08/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı vekilinin itirazlarının kök rapordaki sonucu değiştirmeye yetecek yeni bulgular içermediği, itiraz edilen hususların esasen kök raporda değerlendirilip karşılanmış olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın, davalı kuruluş tarafından Mongolia Bayraklı, … IMO numaralı … isimli gemiye verilen hizmetin niteliği ve davacının verildiği iddia olunan kurtarma hizmeti bedelinden sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanan menfi tespit davası olduğu, … isimli geminin Rusya’nın Rostov-On Don limanından hareketle boş olarak İstanbul Tuzla’ya seyri sırasında, 26.08.2017 tarihinde İstanbul Boğazı’na geldiği ve Kumkale açıklarına demirleyerek boğaz geçişi sırasını beklemeye başladığı, Kilyos önlerinde demirde bulunduğu sırada 27.08.2017 tarihinde, olumsuz deniz ve hava koşulları nedeniyle tekne gövdesinin kırıldığı ve batmakta olduğu bilgisi alınması üzerine, davalı kuruluşa ait Kıyı Emniyeti 8 Hızlı Tahlisiye Botu, Kurtarma 3 römorkörü ve … gemilerin olay yerine sevk edildiği ve İstanbul Boğazı geçişi yapmak üzere demirde beklediği … demir mevkiinde 27.08.2017 günü maruz kaldığı deniz kazası nedeniyle, davalı Kuruluşun re’sen görev yaparak römorkaj hizmeti vermiş olduğu, davacı acentenin 25.08.2017 tarihinde Seyir Planı 1 belgesini düzenleyerek davalı idareye gönderdiği ve … isimli geminin Rostov/Rusya – Tuzla/İstanbul seferinde yapacağı Boğaz geçişi için acentesi olduğunu bildirdiği, geminin 26.08.2017 günü saat 17.19’da Boğaz’a girmeden demirlediği, Boğaz geçişi izni için beklemeye başladığı, ancak 27.08.2017 tarihinde deniz kazasına maruz kaldığı, yani olayın geminin Boğaz geçişini yapamadan meydana geldiği, davacı gemi acentesinin SPİ belgesini düzenleyip, -fener ve tahlisiye ücretleri ile sağlık resminin ve hizmet verilmesi halinde kılavuzluk/römorkaj ücretlerinin kendisi tarafından ilgili birimlere ödeneceği- yönündeki beyanının, geminin Boğaz geçişi için bu hizmetler alındığında sözkonusu olacak bir taahhüt olduğu, TTK m.105 (2) hükmü gereğince, gemiye verilen hizmet nedeniyle geminin acentesinden ancak gemi donatanına izafeten talepte bulunulabileceği, davalı Kuruluşun verdiği hizmet karşılığında tahakkuk ettirdiği hizmet alacağını gemi donatanına veya ona izafeten acenteye değil, doğrudan davacı acenteye yapmış olmasının, TTK m.105 (3) hükmüne aykırılık teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davasının kabulü ile davacının … isimli geminin deniz kazası nedeniyle 234.082,86 TL borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile davacının … isimli geminin Deniz Kazası nedeniyle 234.082,86 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Karar harcı olan 15.990,20 TL’den peşin alınan 3.997,56 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.992,64 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan (4.033,56 TL ilk harç, 181,00 TL posta ücreti ve 2.550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)6.764,56 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için takdir edilen 19.994,97 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır