Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/386 E. 2019/145 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/386 Esas
KARAR NO :2019/145
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :15/01/2016
KARAR TARİHİ :21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili firmanın ortadoğu ülkelerinin tamamında “…” isimli Uluslararası markanın tek yetkili distiribitörü olarak faaliyet gösterdiğini, yurt dışı ve yurt içi pazarlarda ithalat ve ihracat işlemleri yaptığını, taraflar arasında 04.05.2015 tarihli akdedilen sözleşmede Türkiye ve İtalya’dan müvekkili tarafından gerçekleştirilecek olan ihracat ve/veya transit ihracatların sözleşme konusu olarak belirlendiğini, davalının sözleşmedeki yükümlülüğünün ise deniz ve hava yoluyla İtalya ve/veya Türkiye’den Dubai’ye sevk edilecek olan ürünlerle ilgili olarak gerekli nakliye organizasyonunu yaparak yapılan nakliye organizasyonunu ve navlun, ordino vs.masraf tutarlarını detayı ile birlikte müvekkili şirkete bildirmeyi kapsadığını, bu bağlamda bildirimde bulunulan organizasyon ve masraf detayı ile ilgili olarak müvekkilinden alacağı teyide istinaden bildirimi gerçekleştirilen detaya uygun olarak gerekli organizasyonları yapacağının kararlaştırıldığını, müvekkili firmanın 2015 yılı 7.ayından 2015 yılının 12.ayına kadarki zaman aralığında Dubai’de yerleşik müşterisi … ’ye düzenlenen sevkiyatlara ilişkin tedarik faturaları ve dayanak belgelerinin sözlü olarak istenmesine karşın taşınma işini üstlenen davalı firma tarafından müvekkiline teslim edilmediğini, davalının müvekkilinin müşterisi olan adı geçen dava dışı kişiye yapılan nakliye çalışmaları kapsamında düzenlediği 20 Ağustos 2015 ve 03 Ağustos 2015 tarihli iki adet faturanın işin niteliğine ve sözleşme kapsamına göre fahiş olduğunu ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre uyuşmazlığa konu iki adet faturanın dayanak belgelerini müvekkiline vermediğini ileri sürerek davalının iki adet fatura karşılığında haksız ve fahiş oranda tahsil ettiği tutar olan 13.200 USD (39.600TL) nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak dava dışı firmaya teslim edilmek üzere müvekkiline ödenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davacının Türkiye ve İtalya’dan Dubai’ye müvekkili tarafından yapılacak olan doğrudan deniz ve havayolu yüklemeleriyle ilgili olarak navlun, yükleme organizasyonu, gümrükleme, depolama vs.lojistik hizmetlere ilişkin işlerle ilgili faturaların doğrudan davacı adına düzenlendiğini, fakat dava konusu deniz yolu taşımasının davalı tarafından alt taşıyan dava dışı … Şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, buna ilişkin düzenlenen navlun faturalarına ilişkin olduğunu, başka bir ifadeyle dava konusu deniz yolu taşımasının davacı tarafından alt taşıyan sıfatına sahip dava dışı … Şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, navlun faturalarının da doğrudan emtianın alıcısına kesildiğini, dolayısıyla faturaların muhatabının alıcının olmadığını, müvekkilinin sözleşmeye uygun davrandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan yargılama neticesinde 05/02/2016 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine Yargıtay … HD’ nin 17/01/2017 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile mahkemece davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilip taraf teşkili tamamlanmaksızın, mahkemece taraflar arasında 04.05.2015 tarihli yetki sözleşmesine bağlı olarak verilen resen yetkisizlik kararı doğru görülmediğinden hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiş ve dosya … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan yargılama neticesinde 21/06/2017 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile davanın mahiyeti itibariyle deniz ticaret hukukunu ilgilendirdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Deniz İhtisas Mahkemesi olarak görev yapan … Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 27/10/2017 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararında isabetsizlik görülmediğinden bahisle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 07/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Her iki tarafa ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davacı vekilince 07.05.2018 tarihinde verilen aynı dilekçede; dava konusu edilen fazla taşıma ücretinin, davalının fahiş ücretlendirme yapmasının karşılığı olarak, Dubai’deki alıcı firmaya ödeme yapıldığı, ödemeye ait belgelerin de bilirkişi incelemesinde esas alınması için ayrıca sunulacağı beyan edilmiş ise de, rapor tarihine kadar heyetlerine bu hususla ilgili herhangi bir belge ulaştırılmadığı, ihtilaf konusu faturalar nedeniyle dava dışı şirket adına düzenlenen faturaların toplam tutarının 32.878,46 USD olduğu, fatura bedellerinin tahsil edildiği, dava dışı şirketin USD cinsinden bakiyesinin olmadığı, kur farkı nedeniyle 220,98 TL borçlu olduğu, anılan bakiyenin 1060 sayılı yevmiye kapanış maddesi ile envanter defterinin 1. sayfasında dava dışı şirket cari hesabı karşısında aynen yer aldığı görüldüğü, dosyada sunulan delillerden ve davacının iddiasını dayandırdığı 4.5.2015 tarihli sözleşmeden davacının davalıya karşı anılan sözleşmeye dayalı olarak navlun iadesi talebini ileri süremeyeceği, uyuşmazlık konusu fahiş ödemenin iadesinin ödemeyi gerçekleştiren dava dışı alıcı tarafından talep edilebileceği, davacının dava dışı alıcıyı temsilen talep hakkına sahip olmadığı, davacının iddiası üzerine 4.5.2015 tarihli sözleşmenin ihlali niteliğinde bir davalı fiili söz konusu ise anılan sözleşmeye göre zararını ispat etmek şartıyla davacının ayrı bir tazminat talep edebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, açılan davada davacı vekilinin, müşterisi yurt dışında mukim dava dışı firma adına davalının düzenlemiş olduğu iki adet navlun fatura bedelinin fahiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek iki adet fatura kapsamında dava dışı firmadan fazladan tahsil olunan kısmın dava dışı firmaya iade edilmek üzere tarafına ödenmesini talep ettiği, davalı … Lojistik tarafından dava dışı … firması aleyhine düzenlenen iki ayrı fatura incelemdiğinde, … nolu 20.08.2015 tarihli faturanın 19.08.2015 tarihinde yüklemesi yapılacak … nolu konteynerin taşınmasına, lashing işlemleri ve gümrükleme bedeline ilişkin toplam 3.59800 Amerikan Doları tutarlı olduğu; 03.08.2015 tarihli … nolu faturanın ise yine aynı firma aleyhine düzenlenip birden fazla konteynerin deniz taşıması, survey ücreti, lashing vesair ücretlerine ilişkin olarak toplamda 29.280,46 Amerikan Doları tutarlı olduğu, davalı … lojistik tarafından davacı … Tic, mutahap alınarak düzenlenen 03.11.2015 tarihli 2.195,00 Amerikan Dolan tutarlı, 30.11.2015 tarihli 639,00 Amerikan Doları tutarlı faturaların açıklamalarında yurt dışı hizmet bedeli ifadesi yer almakta ve ilgili elektronik posta yazışmalarında bu faturalar Eylül faturası, Ekim faturası olarak anıldığı, satış sözleşmeleri faturalarından davacının anılan firmaya … esasına göre kozmetik malzemesi sattığı, ex work esasının kabul edilmiş olması emtiaların taşınmasına ilişkin sözleşmelerin alıcı tarafından yapılmasını gerektirdiği, 04.05.2015 tarihli sözleşme incelendiğinde, taraflarının davacı … Tic., dava dışı … LLC ile davalı … Lojistik olarak belirlendiği, sözleşmenin konusunun Türkiye veya İtalya’dan Dubai’ye … tarafından yapılacak ihracat faaliyetlerinde emtianın deniz veya hava yolu ile Dubai’ye nakliyesine ilişkin organizasyonların ve emtia Dubai’ye ulaştıktan sonra gümrük, depolama ve kara taşıması ve teslimi işlemlerinin yapılması olarak belirlendiği, … Tic.’in deniz taşımasına ilişkin tüm bilgileri davalıya ileteceği, emtiaların gümrükleme ve depolama işlemleri ile ilgili bilgileri de davalıya aktaracağının ve davalı …’nin deniz ve havayolu taşımalarını da organize edeceğinin kararlaştırıldığı, 4 Ağustos 2015 ve 30 Ağustos 2015 tarihli elektronik postalarda dava dışı alıcı … ‘nin de dahil edilerek gerçekleşen taşımalar ve ödemeler hususunda tarafların mutabık kaldığının tespit edildiği, davalı vekilince sunulan 23 Temmuz 2015 tarih ve 08:54 pm saatli elektronik posta mesajında, davalı firmanın, taşımalarla ilgili olarak fiyat teklifini Davacı firmaya ilettiği, bu teklifte deniz navlun miktarlarının, davalı tarafından dava dışı alıcı firmaya fatura edilen navlun miktarları ile aynı olduğunun anlaşıldığı, mesaja davacı tarafından açık olarak bir teyid verilmemiş ancak itiraz da edilmediği, operasyonun karşılıklı olarak devam ettiği, 27 Temmuz 2012 tarihinde davacı tarafından davalı firmaya gönderilen elektronik posta mesajında paketleme bilgileri ile yükleme, ihbar ve alıcı adreslerinin bildirildiği, konşimento talimatı verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davacı firmanın, davalı tarafından verilen teklifi kabul ettiği ve operasyona devam ettiği sonucuna ulaşıldığı, daha sonraki mesajlarda söz konusu konteynerlerin … Umanında tahliye edildiği, alıcı tarafından hasarsız olarak teslim alındığının görüldüğü, davacı firma ile davadışı alıcı firmanın, davalı firmanın hizmeti için teşekkür ettiği anlaşılmıştır.
Ayrıca dava konusu olayda, zarara uğradığını iddia eden firmanın dava dışı … firması olması gerektiği, davalı firmanın 23 Temmuz 2015 tarihli mesajında teklif ettiği navlun ve diğer masrafların ise, davacı tarafından itiraz edilmediği ve taşımanın gerçekleştiği düşünüldüğünde, dava dışı alıcı firmanın net olarak neye itiraz ettiği, uğradığını iddia ettiği zararı ne olarak ortaya koyması gerektiği, navlun teklifi kabul edilerek ödeme yapıldıktan sonra navlunun fahiş olduğu iddia edilmesinin de piyasa koşulları ve çalışma pratiğine göre uygun olmayacağı, öte yandan faturalar ve satış sözleşmesinde Ex Work esasının kabul edilmiş olması davalı ile dava dışı alıcı … firması arasında emtiaların taşınmasına ilişkin bir sözleşme kurulduğunu ortaya koyduğu, davacı talebini fazla ödemenin dava dışı alıcı firmaya verilmek üzere tahsilini talep ettiğini belirtse de anılan dava dışı firmayı temsilen böyle bir talepte bulunma hakkına ( alıcı firmadan onay ve icazet alınsa dahi sahip olamayacağı) Yargıtay 11.HD’ nin 2015/7974 esas, 2016/2470 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mahkemelerde tarafları sadece avukatların temsil edebileceği kabulüyle davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 676,27 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 631,87 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 49,40 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 2.725 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır