Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/378 E. 2019/481 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/378 Esas
KARAR NO : 2019/481

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … nolu Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ve … nolu Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … Şti.’nin İspanya’da yerleşik… firmasından satın aldığı, toplam 666 koli/brüt 6.367,92 kg ekran kartı emtiasının…’den İstanbul/Türkiye’ye deniz yolu ile nakliye işinin 30/11/2015 tarih ve … nolu navlun faturası kapsamında 1 nolu davalı/borçlu … A.Ş. Tarafından üstlenildiğini, emtiaların 06/11/2015 tarihinde… nolu konteyner içerisinde 2 nolu davalı fiili taşıyana ait… adlı gemiye yüklendiğini, konteynerlerin öncelikle A… Limanı’na sonrasında ise …’ya tahliye edildiğini, …’da konteynerin boşaltılması sırasında yapılan kontrolde konteynerde delik olması sebebiyle 6 koli emtianın ıslanmak suretiyle hasarlandığını, buna ilişkin tanzim olunan 02/12/2015 tarihli hasar tutanağı ile imza altına alındığını, sigortalı tarafından taşıma sırasında meydana gelen hasarın sigorta poliçesinden karşılanmasına ilişkin müvekkili şirkete yapılmış olan başvuru üzerine … nolu dosyadan ekspertiz raporu düzenlendiğini, müvekkili olan sigorta şirketi tarafından davaya konu hasar nedeniyle 25/02/2016 tarihinde ekspertiz raporunda tespit olunan 4.817,71 TL’nin sigortalısına ödendiğini, müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu ve 4.817,71 TL alacak için zarar sorumlusuna halef hakkı doğduğunu, 1 nolu davalının davaya konu taşımayı üstlenen taşıyıcı sıfatına sahip olduğunu, 2 nolu davalının ise yükün nakliyesi işini fiilen üstlenen olduğunu, davalıların yükü teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından sorumlu olduğunu, söz konusu alacak için davalı/borçlular aleyhine Bakırköy… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davaya konu taşıma sırasında oluşan zarardan sorumlu olmalarına rağmen icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile Bakırköy… İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamını, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı itirazı doğrultusunda usulden reddine karar verilmesini, davaya konu icra takibinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü ve müvekkili şirketin yerleşim yerinin “…” olması nedeniyle yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalı… Ltd’ye izafeten … A.Ş.’nin fiili taşıma işini üstlendiğini ve asıl taşıyan gibi sorumlu olacağını, müvekkili şirketin hasar ve zarardan sorumlu olduğu kabul edilemeyeceğinden husumet itirazında bulunduğunu, dava dilekçesinde yer verilen iddiaların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin, dava dilekçesinde iddia edilen hasar ve zarardan sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından gereken özen gösterildiğini, müvekkil şirketin eylem ve işlemleri ile iddia edilen hasar-zarar arasında illiyet bağının bulunmadığının açık olduğunu, davacı yanın ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek zamanaşımı, yetki ve husumet yönünden itirazlarımız çerçevesinde esas yönünden inceleme yapılmaksızın davanın usulden reddini, usuli itirazlar dikkate alınmaksızın esas yönünden inceleme yapılması halinde davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ikame ettiği itirazının iptali davasının esasa ilişkin itirazlar doğrultusunda reddini, Bakırköy… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin iptalini, haksız ve kötüniyetli davacıdan %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 20/04/2018 tarihli raporda özetle; davalı …Ş’nln taşıyan sıfatını haiz olarak TTK m 1191 hükmü uyarınca fiili taşıyan ile birlikte taşımanın tamamından sorumlu olduğunu, halefiyete dayalı açılan davada davacı … A.Ş. ile dava dışı…ŞTİ. arasında “Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi” kapsamında kalan rizikoya ilişkin 25.02.2016 tarihinde dava dışı sigortalı … ŞTİ’ne … nolu nakliyat abonman sigorta poliçesi ve … nolu nakliyat sigorta poliçesi kapsamında 4.817,21 TL tutarında ödeme yaptığını, TTK 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı …Ş’nin taşıyan sıfatına sahip olduğunu, hasarın tespiti dosya içerisinde sigortalı … ŞTİ. tarafından düzenlenen ve … gönderilen hasar tespit raporundan anlaşıldığı üzere malın teslimi sırasında değil antrepoya götürülmesinden sonraki safhada yapıldığını, TTK m 1185/4 hükmü uyarınca kanunda belirlendiği şekilde inceleme yapılmadığını ve teslimden itibaren 3 gün süre içerisinde taşıyana zarar ihbarının yapıldığına ilişkin bir veriye rastlanmadığını, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiğini ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği karinelerinin doğduğunu, somut olayda ihbarın süresi içerisinde yapılmadığını, bu sebeple taşıyan lehine karinelerin doğduğunu, dosyada bulunan belgelerden hasara deniz suyunun sebep olmadığını, hasarın taşıma esnasında meydana geldiğine ilişkin başka bir delil sunulmadığını, ayrıca Uluslararası konteyner taşımacılığında tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirildikten sonra gerek liman görevlileri gerekse kaptanın gözetiminde güverte zabitleri tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen
hasarlar tespit edilip “… Report” olarak tanımlanan “Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağına” işlendiğine ilişkin bir tutanağa dosya içeriğinde rastlanmadığını, dosyaya sunulan belge ve deliller çerçevesinde hasarın taşıma esnasında gerçekleştiği ispat olunamadığından davalı taşıyan … A.Ş’nın zarardan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 09/04/2019 tarihli ek raporda özetle; dosyada yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda kök raporda ulaşılan kanaatlerde değişiklik yapılmasını gerektirir bir hususa rastlanılmadığını, davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığından davalı taşıyanın yükte meydana gelen hasarlardan sorumlu tutulamayacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 23/10/2019 tarihli ek raporda özetle; Ticaret Bakanlığınca yetkilendirilerek, gümrük antrepolarında Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirlerinin, TTK 1185/2 madde bakımından, gümrük müdürlüğü adına denetim ve gözetim faaliyetini ifa etmekle RESMÎ GÖREVLİ sıfatına haiz olduklarını, dosyaya ekli 02.12.2015 tarihli tutanakta imzası bulunan “Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri … adına, çalışanı … ve Antrepo Sorumlusu” her ne kadar Gümrük mevzuatı hükümleri uyarınca tutanak düzenleme yetkisini haiz ise de tutanakla eşyayı getiren araç şoförünün imzası mevcut olmadığını, bu nedenle bu tutanağın düzenlenme biçimi bakımından TTK m.1185 çerçevesinde yapılmış geçerli bir hasar bildirimi olarak nitelendirilmesinin mümkün görünmediğini, heyetçe daha önce sunulan bilirkişi kök raporunda da ifade edildiği ve dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı üzere, söz konusu konteyner öncelikle …Limanı’nda sonrasında ise …’da tahliye edildiğini, dava konusu eşyanın hasarlanmış olduğunu, eşyanın… Limanı’nda tesliminden sonra-İslanbul Antrepoda konteynerlerin tahliyesi sırasında yapılan kontrollerde tespit edilerek hasar tutanağı düzenlendiğini, bu halde, TTK m. 1185 uyannea “süresinde” düzenlenmiş bir hasar bildiriminin mevcut olmadığını, izah edilen sebepler ile bu tutanak TTK m.1185 anlamında bir hasar bildirimi niteliğinde olmadığını, dosyada TTK m. 1185 uyannea usulüne uygun şekilde yapılmış herhangi bir hasar bildirimi de bulunmadığını, TTK m. 1185 / 4 çerçevesinde, dava konusu olaydaki zarann, “taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğinin kabul edilmesi gerektiğini, aynı düzenlemeye göre bu karinenin aksinin ispat edilmesi mümkün olmakla birlikte, dosyada bu karinenin aksini ispat edebilecek nitelikte bir delilin bulunmadığını, bu nedenle davalı …Ş’nın taşıyan sıfatıyla anılan hasardan sorumlu tutulamayacağını bildirilmiştir.
Dava, mahkememizin …E. sayılı dosyasından 06/11/2017 tarihli duruşmasında davalı …Ş. yönünden tefrik edilerek yeni esasa kaydının yapılmasına karar verilmiştir. Davalı …Ş. yönünden dosya tefrik edilerek mahkememizin … E. sayılı dosyasına kaydı yapılmış ve yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava; nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda deniz taşınması sonrası hasarlı teslimi nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olup, uyuşmazlık; davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı, mahkememizin yetkisi, tarafların husumet ehliyetleri, hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamında olup olmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, usule uygun hasar ihbarının yapılıp yapılmadığı ve tazminat bedelinin kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı aleyhine icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlu tarafından 01/07/2016 tarihinde (İcra Müdürlüğü 17/08/2016 tarihli kararına göre) borca itiraz edilmiş olup davanın 13/02/2017 tarihinde yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin mahkememiz yetkisine ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazı bulunmakla öncelikle bu hususların irdelenmesi gerekmiştir. Hakdüşürücü süre itirazının hasar tarihinin 02/12/2015 olması ve takip tarihinin ise 10/06/2016 olması nedeniyle TTK’nun 1188.maddesi gereğince reddine, davalı vekilinin şirketin adresi itibariyle mahkememizin yetkisine yönelik itirazının ise TTK nun 5.maddesi gereğince ve davanın deniz ticaretine ilişkin olması nedeniyle mahkememiz yetkili ve görevli olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve yargılamanın esasına geçilmiştir.
Dava halefiyete müsteniden açılmış olup davacı … şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için, bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir. İlk koşul bakımından yapılan değerlendirmede, dosya içeriğinde yer alan 4… numaralı nakliyat abonman sigorta poliçe örneği ile de sabit olduğu gibi davacı … şirketi ile dava dışı sigortalı …Şti. arasında nakliyat rizikolarına karşı 03/11/2015 tarihli 1 yıl geçerli Emtia Nakliyat Abonman sigorta sözleşmesi yapıldığı görülmektedir. Zararın sigorta himaye kapsamında olmadığına dair bir savunmada bulunulmamıştır. Sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle ödeme yapmış olma koşulu bakımından ise davacı … şirketi tarafından 25/02/2016 tarihinde 4.817,21 TL ödeme yapıldığı dosyada dekonttan görülmekle davacının aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan konişmento ile 30/11/2015 tarihli ve… numaralı navlun faturası bir arada değerlendirildiğinde, davaya konu emtiaların Hong Kong-İstanbul taşımasının fiilen dava dışı (hakkında milletler arası yetkisizlik kararı verilen) ZIM Integrated Şirketi tarafından gerçekleştirildiği, ancak düzenlenen navlun faturası ile konişmento bir arada değerlendirildiğinde, davalının akdi taşıyan olarak taşıma işini dava dışı sigortalı şirkete karşı üstlendiği, fiili taşımanın ise dava dışı ZIM Integrated Şirketi tarafından ifa edildiği mahkemece kabul edilmiştir. Buna göre de davalının TTK 921 maddesi gereği navlun faturası düzenlemekle ve TTK 1191 maddeleri gereği pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Bu aşamada meydana gelen hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği ve davalının hasar nedeniyle kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. TTK 1185 maddesi gereği zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerekmektedir. Bildirim süresinin tespiti için eşyanın fiilen gönderilene teslim tarihi esas alınmalıdır. Dosya içeresinde eşyanın hasarlı olduğuna ilişkin düzenlenen 02/12/2015 tarihli hasar tutanağı bulunmakla birlikte, bu tutanağın TTK hükümleri gereği usule uygun bir hasar ihbarı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun açıklanması gerekmektedir. Zira ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, eldeki dosyada davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalıların sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir. Buna göre dosyaya sunulan hasar tutanağı incelendiğinde davacı itirazında belirtildiği gibi her ne kadar tutanak üzerinde yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin imzası bulunsa da ve bir an için gümrük müşavirinin TTK 1185/2 maddesi gereği bu iş için atanmış uzman olarak değerlendirilse dahi, yine TTK 1185/2 fıkrası tarafların katılımını da belirtmiş olmakla anılı tutanakta taşıyanı temsilen bir imzanın bulunmaması nedeni ile TTK gereği hasar ihbarının usule uygun yapılmamış olduğu kabul edilmiştir.
Dava dışı sigortalı tarafından davacı … Şirketine gönderilen hasar raporuna göre, hasarın konteynerın delik olmasından dolayı ıslanma nedeniyle meydna geldiği anlaşılmaktadır. Ancak dosya içerisine konteynerlerdeki hasarın denizyolu taşıması sırasında meydana geldiğine dair, gerek yükleme ve tahliye limanında liman yetkilileri tarafından, gerekse gemide kaptanın gözetiminde güverte zabitleri tarafından düzenlenmiş herhangi bir hasar tutanağı sunulmamıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda açıkça belirtildiği gibi uluslararası konteyner taşımacılığında, tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirildikten sonra gerek liman görevlileri gerekse kaptanın gözetiminde güverte zabitleri tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen hasarlar tespit edilip ” …” olarak tanımlanan “Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağı” düzenlenmektedir. Ancak eldeki davada böyle bir tutanak bulunmamaktadır. Buna karşılık dava dosyasına getirilen maddi vakıa, emtianın ıslanmış olduğudur. Ne şekilde ıslandığı, ıslanma zararının taşıyanın sorumluluk alanı içerisinde mi yoksa dışarısında mı meydana geldiği belli olmamakla birlikte, davaya konu emtialar teslim alındığı esnada bir hasar tespiti yapılmamış, hasar tespiti ancak mallar antrepoya getirildiğinde belirlenmiştir. Ayrıca yapılan testler sonucunda emtialardaki ıslanmaya deniz suyunun sebep olmadığı sabit olmuştur Ancak konteyner hasarının ve ıslanmanın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılamadığından gümüş nitrat testinin de negatif çıktığı değerlendirildiğinde ve taşımaya konu konişmentodaki “…” kaydı gereği emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de yukarıda belirtildiği üzere ispat külfeti kendisinde olan davacı tarafından ispatlanamadığından; hasarın, davalının sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğinc karar harcı olan 44,40 TL’nin davacından tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır