Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/345 E. 2020/218 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/204
KARAR NO : 2020/266
DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … Sigorta A.Ş. (kısaca “…”), “nakliyat sigortası ile sigortalı olan emtiaların, davalı firmanın sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliyesi sırasında hasarlanması sonucu sigortalısına ödenen hasar tazminat alacağı için … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasında ilamsız takip başlattığını; davalının itirazı ile takibin durduğunu; nakliyat abonman sigorta sözleşmesine istinaden tanzim edilmiş nakliyat sigorta poliçesi ile … Tic. A.Ş tarafından Çin’de yerleşik … adlı firmadan ithal edilen 221 koli uzun kollu erkek montu cinsi emtialardan 49 koli içinde bulunan 311 adedinin 18.09.2015 tarihli ve … numaralı navlun faturası kapsamında …isimli gemi ile ve … sayılı konteyner içersinde davalı sorumluluğunda nakliyesi sonrasında hasarlı olarak teslim edildiğini; bu hususun 01.10.2015 tarihli hasar tespit tutanağı ile sabit olduğunu; dava dışı sigortalıya ekspertiz raporu doğrultusunda 27.11.2015 tarihinde poliçe limiti dahilinde 15.118,15 TL hasar tazminatının ödenmiş olduğunu; dava konusu emtia hasarının, davalı sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliye sırasında konteynerin tavanında bulunan delikten içeri giren sular neticesinde meydana geldiğini; davalının ödenen hasar tazminatından sorumlu olduğunu” iddia ederek “itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini” talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; konşimentonun arka yüzünde yer alan klozların 21. maddesine göre Hong Kong Mahkemelerinin yetkili olduğunu; hasarın deniz taşıması sırasında gerçekleştiğinin belli olmadığını; konşimentoya göre emtianın teslim limanının İstanbul olduğunu; malın indirilip teslim edildiğini; davacı tarafından herhangi bir tespitin yaptırılmadığını; kara taşımasının kendileri tarafından yapılmadığını; kara nakliyesi sonrasında delik olduğuna dair tutanak tutulduğunu; tutanağın kamyon şoförü tarafından da imzalanmadığını, usulüne uygun bir ihbarın yapılmadığını, ilk ihbarın 08.10.2015 tarihinde yapıldığını, ekspertiz raporunda emtianın deniz suyu ile hasarlandığı tespitinin bulunmadığını, hasarın deniz taşımasından olduğuna dair ispat yükünün davacıda olduğunu, tazmin ve ibra edilen tutarın dava tutarı ile uyuşmadığını, emtianın imha edildiğine dair bir belgenin bulunmadığını, emtianın sovtaja tabi tutulmasının icap ettiğini, tutanakta belirtilen emtianın, taşıma ve hasara konu olan mallarla aynı olup olmadığının belli olmadığı savunmasında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E. sayılı dosyasının dosyasının mahkememize görevsizlik kararı ile geldiği ve yukarıdaki esas numarasını aldığı, … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E.sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde, davalı borçlu aleyhine 28/04/2016 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 05/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 06/05/2016 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın 27/10/2016 tarihinde İİK 67 maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı, taraf vekillerince tüm delillerin sunulduğu anlaşılmıştır.
Dava; davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen hasar nedeniyle, davacı sigorta şirkeketinin sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ise, mahkememizin yetkili olup olmadığı, hasarın sigorta poliçesi teminat kapsamında kalıp kalmadığı, hasarın deniz taşıması sırasında meydana gelip gelmediği ve davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetleri ile davacı tarafından sigortalısına ödenen tazminatın kadri maruf olup olmadığı, ihbarın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmış, davalı şirketin adresi itibariyle mahkememiz yargı alanında bulunduğu, davalı tarafça kendisini daha kolay ve daha az masrafla savunabileceği bir mahkemede açılan davada yetki itirazında bulunmasının MK nın 2. Maddesine aykırı olduğu kanaatiyle davalının milletlerarası yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
16/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, dava dışı sigortalı alıcının sigortalanabilir menfaati bulunduğu, davalı Komet’in taşıyan sıfatını haiz olduğu, davacı …’ın sigortalısının haklarına TTK m. 1472 hükmü uyarınca kanunen halef olduğu, zararın TTK m. 1185/1’de öngörülen şekilde taşıyana bildirilmediği, dolayısıyla TTK m. 1185/4 uyarınca zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğine ilişkin karine oluştuğu, bu karinenin aksinin ispatlanabilmesi için dava konusu yüke elverişsiz konteynerin taşıyan tarafından sağlandığının ispatlanmasının gerektiği, imha tutanağının dosyaya sunulması şartıyla, davacı tarafından sigortalısına ödenen 4.596,58 USD karşılığı 15.118,15 TL sigorta tazminatının kadri marufunda olduğu beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, dava konusu taşımaya dayanak dava dışı … Ltd. tarafından taşıyan sıfatıyla düzenlenen 25/08/2015 tarih ve … numaralı konşimentoda, yükleten olarak “…”, gönderilen olarak “… A.Ş. emrine”, ihbar adresi olarak “…”, yükleme limanı olarak “Shanghai”, boşaltma limanı olarak “İstanbul” gemi adı olarak “…”, nakliye acentesi olarak “Komet”, in kayıtlı olduğu, konşimentoda ayrıca “yükleten tarafından yüklenmiş, sayılmış ve mühürlenmiştir” kaydının yer aldığı, davalı tarafında dava dışı sigortalı alıcı … adına düzenlenen 18/09/2015 tarih ve … numaralı, 900 USD bedelli faturanın dava konusu taşımaya ilişkin navlun bedeli olduğu, aynı tarihli, … numaralı, 361,70 USD bedelli faturanın ise, dava konusu taşımaya ilişkin tahliye, terminal, geçici kabul ve sair masraflara ilişkin olduğu, fatura bilgileri ile konşimento kayıtları uyuştuğu, düzenlenen navlun faturası doğrultusunda davalının taşıma işini organize ettiği ve TTK. 921 md. gereğince taşıyanın hak ve yükümlülüklerine tabi olduğu, dolayısıyla davalının pasif husumet ehliyetine haiz olduğu, davalının fiili taşıyan … ve onun adamlarının eylemlerinden TTK. 1191/1. md. uyarınca sorumlu bulunduğu, dosyada mevcut 15/08/2015 tarih ve … numaralı faturada, dava dışı satıcı … şirketinin, dava dışı alıcı … A.Ş.’ye dava konusu konfeksiyon emtiasını toplam 20.233,82 Euro bedel üzerinden “FOB – Incoterms 2010” tipi teslim şekliyle satıp gönderdiği, FOB (Free On Board – Gemi bordasında teslim) tipi satımda, satıcının malı gemide teslim ettiği, dava konusu yüke ilişkin hasar, malların gemi bordasını geçmesiyle birlikte alıcıya intikal edeceğinden dava dışı alıcı-sigortalı …’un sigortalanabilir menfaatinin olduğu, davacı tarafından düzenlenmiş 11/02/2015 başlangıç ve 11/02/2016 bitiş tarihli nakliyat abonman sözleşmesi, 28/08/2015 başlangıç tarihli nakliyat sigorta poliçesi ile … Bankası’nın 27/11/2015 işlem tarihli dekontunun incelenmesinde, davacı sigortacının geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ve bu sözleşme çerçevesinde ödemesi gereken sigorta tazminatını ödediği ve böylece TTK m. 1472 hükmü gereğince sigortalısının haklarına kanunen halef olduğu, dolayısıyla davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, dosyada mevcut 01/10/2015 tarihli tutanakta taşıyanın ya da temsilcisinin imzası bulunmadığından usulüne uygun hasar ihbarı olarak değerlendirilemeyeceği, 08/10/2015 tarihli ve 03/12/2015 tarihli ihtarnamelerin ise kanunda öngörülen süre içinde düzenlenmemesi nedeniyle zararın TTK. 1185/1. Md. de öngörülen şekilde taşıyana bildirilmediği, dolayısıyla TTK. 1185/4. md. uyarınca zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğine ilişkin taşıyan davalı lehine karine oluştuğu; karinenin aksini ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, ancak davacı tarafından davalı taşıyanın dava konusu zarardan sorumlu olduğu ve zararın somut olarak gerçekleştiği hususu ispatlanamadığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 190,62 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 136,22 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 100,00 TL nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair,Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır