Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/329 E. 2021/38 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/329
KARAR NO : 2021/38
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirketin denizyolu taşımacılığı faaliyeti konusunda ticari faaliyette bulunduklarını ve davacının, yükü süresinde ve özenli taşıması sonucu varma yerine götürmesine rağmen gönderilenin davalı tarafından süresinde teslim alınmaması nedeniyle oluşan masraflar ve diğer alacaklarını alamamasından dolayı zarara uğradığını, davacı şirketin … Konşimento no.lu ve alıcının … olan deniz yoluyla taşıma edimini 18.07.2015 tarihinde yükün … Island’a indirilmesiyle tamamlamış bulunmakta olmasına rağmen yükün alıcı tarafından teslim alınmadığını, davacı şirketin bu tarihten itibaren yükün alıcısı tarafından alınması için birçok kez uyarı hatırlatmada bulunduğunu, taşıma edimini özenle yerine getiren davacının davalıya bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, defaten sözlü ve yazılı olarak davalı şirket ile temasa geçildiğini, davalı şirketin gönderen olarak gerekli özen ve dikkati göstermemesi ticari geleneklere aykırı duyarsız kalması nedeniyle davacı şirketin zarara uğradığını, yazışmalardan anlaşılacağı üzere uyarı yapıldığını, davacı şirketin davalının uğrattığı zarar nedeniyle dava dışı acenteye masraf ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini, davalı firma yetkilisinin alıcıdan onay talep ettik şeklinde beyanından sonra alıcıdan onay gelmediğini zaten bu yüklemeyi alıcının organize ettiğini, onunla acentenizle halledin şeklinde yazarak aradan çıkmak istediğini, davalının bu davranışının TTK ilgili hükümlerine aykırı olup sorumluluğunu gerektirdiğini, … acentesinin organize ettiği bu taşımada eğer yükü alıcı almaz ise veya uyarıya rağmen ulaşılmaz ise tüm masraflardan sorumlu olacaklarının düzenlenen konşimentoda bulunduğunun da ayrıca bildirildiğini, ayrıca davalının imzaladığı packing listte tarnsport company olarak davacı firmanın yer aldığını, bu durumda TTK 1242 maddeye göre; “(1) Taşıyanın taşınacak eşyayı teslim aldığını göstermek üzere düzenlediği konşimentodan başka her türlü senet, taşıma sözleşmesinin yapılmış ve eşyanın senette yazılı olduğu gibi taşıyan tarafından teslim alınmış olduğuna karine oluşturur.” denilmekte olduğunu iddia ederek, … İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı dosyasında borcun bir kısmına itiraz eden davalının haksız itirazının iptaline ve takibin itiraz edilen alacakları 26.255,32 Usd olarak tespiti ile takibin devamına karar verilerek davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının davacı …’ye borcu olmadığından haklı olarak itiraz edildiğini, …’nin huzurdaki dava ile davalı şirketin itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişse de yapılacak yargılama neticesinde …’nin icra takibinde haksız olduğunun, davalı şirketten alacağının bulunmadığı ve davanın reddi gerektiğinin ortaya çıkacağını, davalı şirketin toplam 1250 Koli Bulk Lollipops ürününün satışı hususunda dava dışı üçüncü şahıs … (alıcı firma) ile anlaşmaya vardığını, bahse konu ürünlerin 05.06.2015 tarih ve … numaralı fatura ile 39.000,00 USD karşılığında dava dışı firmaya satıldığını, eş zamanlı olarak 05.06.2015 tarih ve GO … seri numaralı gümrük beyannamesi ile ürünlerin ihracına ilişkin gümrük işlemleri yapıldığını, davalı şirket ile alıcı firma arasında malların tesliminin Ex Work (“EXW”) şeklinde gerçekleşeceği konusunda anlaşma sağlandığını, bu hususun taraflarca 05.06.2015 tarihli … no.lu faturada “Teslim Şekli: EX-W … , TEKİRDAĞ, TÜRKİYE” ibaresi; ve 05.06.2015 tarih ve GO … seri numaralı gümrük beyannamesinin “Teslim Şekli” başlıklı 20. Maddesinde ise “EXW” ibaresi ile kayıt altına alınmış bulunduğunu, davalı şirketin taşımadan sorumlu olmayacağını, dava dışı alıcı Firmanın malları EXW olarak, bir başka değişle davalı şirketin ticari işletmesinde /fabrikasında teslim alacağı hususunda anlaşıldığını, nitekim alıcı firmanın malları, taşıyıcısı … marifetiyle davalı şirketin ticari işletmesinde alıcı firma ile daha önceden belirlenen tarihte teslim aldığını, davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamasına rağmen … tarafından … Noterliği’nin 05.05.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “demuraj borcu ve diğer masraflar” adı altında bir ödeme ve alıcı firma’ya teslim edilmemiş olan ürünlerin geri getirilmesi hususunda talimat verilmesi talep edildiğini, hiçbir yasal ve hukuki dayanağı bulunmayan bahse konu taleplerine karşılık davalı şirket tarafından … Noterliği’nin 27.06.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevabi ihtarname gönderildiğini, davalı şirket tarafından …’ye gönderilen cevabi ihtarnamede açıklandığı üzere alıcı firmanın malları teslim aldığı an itibariyle davalı şirketin sorumluluğu sona erdiğini, teslimden itibaren mallara ilişkin her türlü masraf, risk vs. tüm yükümlülüklerin alıcı firmaya yüklendiğini, alıcı firmanın malları EXW teslim aldıktan sonra tüm masraf ve riskleri kendisine ait olmak üzere ihracat ve ithalat için gerekli olan lisans, beyanname vb. idari ve ticari belgeleri düzenlediğini, malların gümrük rejimine ilişkin tüm işlemleri yaptığını, gerekli resim harç ve vergileri de kendisinin ödediğini, EXW teslim yapılmış olmasının malların taşıtılması ile ilgili tüm riskler ve yapılması gerekli tüm sair işlemlerinde alıcı firmanın yükümlülüğünde olduğunu, teslim tarihinden itibaren davalı şirketin taşımaya, nakliyeye, yüklemeye, boşaltmaya, astaryaya, sürastaryaya veya ürün ile ilgili olarak her kim tarafından ve her ne ad altında olursa olsun yapılacak masraflara ilişkin hiçbir yükümlülüğü bulunmadığını, davalı şirketin bahse konu somut olayda taşıtan sıfatını haiz olmadığı gibi, EXW teslimle satışını gerçekleştirdiği malları boşaltma yerinden teslim almak veya malların geri getirilmesi hususunda …’ye talimat vermek hak ve yükümlülüğünde olmadığını, malların alıcı firma tarafından teslimat adresinde teslim alınmamış olmasında davalı şirketin hiçbir kusur veya ihmali bulunmadığı gibi davalı şirketin malların takibini yapmak ve/veya mallan teslim almak/aldırmak sorumluluğunda olmadığını, davalı şirketin ne taşıma ilişkisinin ve malların taşınmasına ilişkin taşıma belgesinin taraftarı olduğunu ne de bunun içeriği konusunda bilgi sahibi olduğunu, hal böyle iken bahse konu malların taşınmasına dair hukuki ilişkinin Alıcı Firma ile … arasında vuku bulmuş olduğundan davalı şirketin taşıtan olarak addedilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan tüm hususların …’ninde kabulü olmasına rağmen davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve devamında huzurdaki davanın ikame edildiğini, zira … tarafından 23.06.2015 tarihinde davalı şirkete gönderilen e-mailde yüklemenin EXW yükleme olduğu ve konşimentonun da “hat b/I” olarak bir başka deyişle hat konşimentosu olarak düzenlediği bilgisi verildiğini, bilindiği üzere hat konşimentosunun gerek taşıyıcının acentası tarafından taşıyıcı adına imzalandığı gerekse de taşıyıcı firmanın matbu konşimento formuna basıldığından dolayı taşıyıcı firmanın sorumluluğunda tazmin edilmiş olduğunu, somut olayda bahse konu taşıma sebebi ile meydana gelen zararlardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağının zaten …’ninde kabulünde olduğunu, … tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan deliller arasında bulunan ve …’nin iç yazışması olduğu anlaşılan 11.04.2017 tarihli e-mailde olaydan anlaşıldığı kadarıyla taşımanın alıcı firma tarafından organize edildiğini, EXW taşıma olduğu, bu durumda … ‘i olaydan sorumlu tutabilmek için olayın tam örgüsünün bilinmesi gerektiğinin belirtildiğini, buna rağmen zararların mesuliyetinin davalı şirketmiş gibi bir olay örgüsü yaratmaya çalıştıklarını, … tarafından davalı şirkete 30.01.2017 tarihli … numaralı ve 26.165,00 bedelli fatura kesildiğini bahse konu fatura ilişkin davalı şirketçe 31.01.2017 tarihli iade faturası düzenlendiğini, … tarafından kesilen faturanın e-fatura niteliğini haiz olduğundan anılan faturayı iade etmenin tek yolunun iade faturası kesmekten ibaret olduğunu, ancak iade faturasına rağmen … tarafından 20.02.2017 tarihinde davalı şirket e-mail yoluyla sözde hesap ekstresi gönderildiğini fakat davalı şirket tarafından aynı günlü e-mail ile hesap ekstresine itiraz edildiğini ve …’ye herhangi bir borçları olmadığının bildirildiğini, devam eden süreçte … tarafından 02.03.2017 tarihinde başka bir e-mail ile aynı hesap ekstresinin tekrar gönderildiğini davalı şirketçe yine aynı günlü bir e-mail ile hesap ekstresine itiraz edildiğini, 08.03.2017 tarihinde … tarafından bir e-mail ile ikinci hatırlatma başlığı altında davalı şirkete hesap ekstresi gönderildiğini ve davalı şirketçe itiraz edildiğini, GİB üzerinden gönderilen iade faturasının reddedilmediğini, iade faturasının yasal olarak … tarafından ticari defterler işlenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalı şirketin bu e-maili üzerine … tarafından aynı gün “mail otomatiktir, dikkate almamanızı rica ederiz.” şeklinde e-mail gönderildiğini, aslında … tarafından davalıdan alacakları olmadığını kabul edildiğini, ayrıca dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu taşımadan dolayı uğranılan zararlar sebebi ile ana acenta olan dava dışı … International Limited tarafından davacı …’ye 31.12.2016 tarihli ve 13.082,50 USD bedelli fatura kesildiğinden söz edildiğini, nitekim … tarafından dava dilekçesi ekinde delil olarak ibraz edilen 30.01.2017 tarihli e-mail yazışmalarında bahse konu taşıma dolayısıyla doğan masraf tutarının aslında … ile ana acentası olan … Int. arasında yarı yarıya paylaşılması yönünde karar alındığı ancak yine de bu tutarın tamamının davalı şirketten talep edileceği belirtildiğini, bu durumun hem davacı … hem de ana acentası … Int. Yasal düzenlemeler ve taraflar arasındaki anlaşmalar karşısında uyuşmazlık konusu taşımadan doğan masraflardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını gayet iyi bildiklerini, zira masrafların yarı yarıya paylaşılmasının başka hiçbir açıklaması bulunmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için …’nin uyuşmazlık konusu işlem nedeni ile zarara uğradığının kabulü halinde dahi …’nin her halükarda uyuşmazlık konusu taşımadan dolayı takibe koyduğu tutarın tamamı kadar değil olsa olsa yarısı olan 13.082,50 USD tutarında zarara uğradığının kabul edileceğini, zira ana acentanın … Int. tarafından davacı …’ye ancak bu yan tutarda bir fatura kesildiğini, dolayısıyla bu açık ve …’ninde kabulünde olan durum karşısında sözde uğranılan zararın 26.165,00 USD olduğu yönündeki İddia ve talebe itibar edilmemesi gerektiğini, iddia ederek davanın esastan reddini ve haksız icra takibi nedeni ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatını davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmektedir.
Davanın, davacı tarafından taşınması gerçekleştirilen malların gönderilen tarafından süresinde teslim alınmamasından dolayı oluştuğu belirtilen masraf ve diğer zararların tahsili talebi olduğu, uyuşmazlığın ise, davacı tarafından talep edilen masraf ve zararların oluşup oluşmadığı, davalının bundan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı, davacının talep hakkı ile talep edebileceği miktarın takip tarihi itibariyle ne kadar olabileceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E.sayılı icra dosyası, dosyamız arasına alınmış, dosyanın incelenmesinde, icra dosyasında yer alan 15.03.2017 tarihli takip talebinde; alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu takibe esas borcun 26.165,00 Usd asıl alacak ve 90,32 Usd işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.255,32 Usd olduğu, davalı borçlu aleyhine 15.03.2017 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 28.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 30.03.2017 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın İİK 67 maddesi gereği 28/09/2017 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
17/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının taşıtan sıfatına sahip olduğu, davacı şirketin 2015 yılından beri süregelen ticari ilişkisinin devam ettiği 31.12.2015 ve 31.12.2016 tarih itibari ile davacı şirket ile davalı şirket arasında borç/alacak bakiyesi bulunmadığı, 2017 yılında ise davacı şirket tarafından icra takibine konu edilen 30.01.2017 tarih, … no.lu ve 26.165,00 Usd bedelli faturanın 101.465,25 TL tutar ile kayıt edilerek davalı şirketten alacaklı duruma geçtiği, 13.03.2017 icra takibi başlatılma tarihinde ise 3.299,40 TL kur farkının yansıtılması ile davacının davalıdan TL olarak alacak bakiyesinin (101.465,25 TL -3.299,40 TL=) 98.165,85 TL olduğu, bu tutarın icra takibinde talep edilen (1 Usd -3,7518 TL, 26.165,00 Usd X 3,7518 = 98.165,85 TL) ana para karşılığına denk geldiği, davalı şirketin 2015 yılından beri süregelen ticari ilişkisinin devam ettiği 31.12.2015 tarih itibari ile davacı şirket ile davalı şirket arasında borç/alacak bakiyesi bulunmadığı, 2017 yılına devreden bir bakiyede bulunmadığı, bu hususta davacı ile davalı şirketlerin uyumlu olduğu, icra takibine konu edilen davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen 30.01.2017 tarihli, … no.lu ve 26.165,00 Usd bedelli faturanın davalı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinde 320.02.000018 no.lu cari hesap koduna 101.465,25 TL karşılık ile kayıt edildiği, icra takibine konu edinilen fatura için davalı şirket tarafından davacı şirkete 31.01.2017 tarih, … no.lu ve 26.165,00 Usd bedelli ve 100.274,75 TL karşılığı ile iade faturasının düzenlendiği ve 31.01.2017 tarihinde kayıtlarına geçildiği ve bu şekilde davalı şirketin icra takibine konu edilen fatura nedeni ile kendi kayıtlarına göre borçlu olmadığı, İş bu dava konusuna dayanak fatura kaynağının davalı şirketin dava dışı … … Şirketine 05.06.2015 tarih, … no.lu Gümrük Beyannamesi ve … konşimento numarası ile 39.000.00 Usd değerinde 1 konteyner, 1250 koli, net 4.650.-kg./ brüt 5.175 kg. ticari tanımı top şeker olan ürünün ihraç edilmesinden kaynaklı demuraj bedeline dayandırıldığı, söz edilen demuraj bedeli için davacı şirket tarafından 26.165,00 Usd talep edildiği, davacı şirketin faturasına dayanak yurt dışı … Ltd. tarafından davacı şirkete söz edilen taşıma için 13.082.50 Usd tutarından fatura düzenlendiği ve faturanın davacı şirket kayıtlarında 50.732.63 TL tular ile kayıt edildiğinin tespit edildiği bununla birlikte demuraj hesabının hangi esaslara göre yapıldığının dosya içeriğinden tespit edilemediği beyan edilmiştir.
13/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Huzurdaki davada davalının yükleten olmasına karşılık, dava konusu navlun sözleşmesinin tarafı/taşıtanı olmadığı, bu tespite bağlı olarak, tarafı olmadığı navlun sözleşmesinden kaynaklanan davaya konu demuraj alacağından sorumlu tutulamayacağı, dosyada demuraj hesabı yapılabilmesi için herhangi bir verinin tespit edilemediği, dolayısıyla bu konudaki değerlendirmeleri dosyada mevcut diğer bilirkişi raporu ile paralel olduğu ve bu bağlamda demuraj hesabının hangi esaslara göre yapıldığının dosya içeriğinden tespit edilemediği beyan edilmiştir.
05/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İhtilaf konusu olayda davalı Şirketin yükleten sıfatına haiz olduğu, davacı tarafından sunulan yazışmalar tahtında taşıyanın akdi ilişki de bulunduğu kişinin esasen dava dışı … firmasının olduğu, dosyadaki mevcut belgeler kapsamında, demuraj alacağının tespiti ve hesaplanmasının mümkün olmadığı, davacının demuraj alacağının varlığını ispata muhtaç olduğu beyan edilmiştir.
Dosyada mevcut … numaralı konşimentoya göre, davalının dava konusu taşımada “shipper (yükleten- taşıtan)” sıfatına haiz olduğu, fiili taşımanın ise … Ltd. Tarafından gerçekleştirildiği, dava konusu taşımada bir navlun-altnavlun sözleşmesi, bir de alım satım sözleşmesinin mevcut olduğu, davaya konu uyuşmazlığın navlun sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının talebinin, malların zamanında gönderilen tarafından teslim alınmamış olmasından doğan masrafların taşıma işleri komisyoncusu sıfatı ile kendi taşıyanına ödenmiş olması dolayısıyla davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, 05.06.2015 tarih ve … seri/sıra numaralı faturaya göre, taşımaya konu emtia (39.000,00 USD değerinde 1 konteyner 4.650.-kg. 1250 koli top şeker tanımlı ürün) için davalı şirket(satıcı) ile dava dışı … (alıcı) arasında Ex Works (EXW) satış gerçekleştirildiği, davalının satıcı ve taşıtan konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Ex Works(EXW) satış, … kapsamında milletlerarası ticarette kullanılan teslim şekillerinden biridir ve uluslararası ticari ilişkilerde alıcı ve satıcı arasındaki borç, sorumluluk ve masrafların paylaştırılmasına ilişkin kuralları belirler. Satışın EXW teslim şeklinde yapılmış olması halinde satıcının sorumluluğu alıcının belirlediği taşıyıcıya malları teslim etmekle sona erer. Yükleme, taşıma limanında oluşacak masraflar, kayıp veya hasarlı malların riski alıcıya geçer. EXW satış şeklinde, alıcı, yani ithalatçı, malları satıcı, yani ihracatçının fabrika veya deposundan teslim alarak, nihai varış noktasına kadar, gümrükleme, sevkiyat, sigorta, dahil tüm masraf ve riski üstlenmektedir.
TTK m. 1193 vd. uyarınca taşıyan, navlun sözleşmesinden doğan, başta navlun olmak üzere bazı istem haklarına sahip olup navlun alacağının borçlusu kural olarak, sözleşmenin tarafı sıfatıyla taşıtandır. Davaya konu uyuşmazlık navlun sözleşmesinden kaynaklanmakla, davalının navlun sözleşmesindeki sıfatı önem taşımaktadır. Navlun sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, taraflardan birinin (taşıyan), ücret karşılığı deniz yolu ile yük taşıma taahhüdünde bulunduğu, buna karşılık diğer tarafın ise (taşıtan) işbu sözleşme ile yük taşıma hakkını haiz olduğu ve taşıma ücreti olan navlunun da borçlusu olduğu bir sözleşmedir ve bu sözleşmenin geçerliliği herhangi bir şekle tabi değildir.
TTK 1228/1. Maddesinde, karine olarak konişmentonun bir navlun sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan senet olduğu, TTK m. 1238/1. Maddesinde ise konişmentoyu taşıyan sıfatı ile imzalayan veya konişmento kendi ad ve hesabına imzalanan kişinin de taşıyan olacağı düzenlemiştir. Aksi ispat edilene kadar konişmento bir navlun sözleşmesinin varlığına ve taşıyan sıfatını tespitte karine teşkil etmekte ise de yükleten/shipper olarak görünen kişinin taşıtan olduğuna yönelik konişmento bir karine teşkil etmemektedir. Yükleten navlun sözleşmesine dayanarak yükü taşıyana teslim eden kişidir ve yükleten, bizzat taşıtan olabileceği gibi, ondan farklı ve taşıtanın bağımsız temsilcisi üçüncü bir kişi de olabilmekte, hatta dava konusu uyuşmazlıkta olduğu gibi, yükleten, navlun sözleşmesine konu deniz yolu ile taşınacak yükün satıcısı olmakta ve denizaşırı satışların hukuki niteliği sebebiyle, navlun sözleşmesinin tarafı olmasa da, normal bir temsilciden farklı olarak, Kanun tarafından yükletene, yük üzerinde navlun hukuku bakımından tasarruf etmek, konişmento düzenlenmesini talep etmek, konişmento uyarınca gönderileni tayin etmek, yükün güverteye yüklenmesine muvafakat etmek gibi, daha kapsamlı bir takım yetkilere sahip olabilmektedir. Dava konusu konişmentoda “shipper” olarak görülen davalının taşıtan sıfatına sahip olup olmadığının tespitinde navlun sözleşmesi önem taşımaktadır. Ancak dosya kapsamında davalının davacı ile navlun sözleşmesi akdettiğine yönelik herhangi beyanı bulunmadığı gibi, davacı tarafından dosyaya sunulan elektronik posta yazışmalarından emtianın taşıtılması talebinin davalıdan değil yükün alıcısından geldiği, alıcı dava dışı … şirketinin taşıma sözleşmesinde “shipper” (taşıtan) sıfatına haiz olduğu ve aynı zamanda konişmentoda malların alıcısı/gönderileni konumunda bulunduğu, bu durumun alıcı ile satıcı arasındaki satış sözleşmesinde yer alan EXW teslim şekline de uygun olduğu, dolayısıyla davalının yükleten olmasına karşılık, dava konusu navlun sözleşmesinin tarafı, taşıtanı olmadığı, bu nedenle, tarafı olmadığı navlun sözleşmesinden kaynaklanan davaya konu demuraj alacağından da sorumlu tutulamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının davalı aleyhine icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatının REDDİNE karar verildi.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.604,02 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.544,72 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 1.800,00 TL nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 12.872,95 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır